Mercek Altında: Fenerbahçe – Real Madrid

18/May/17 10:16 Mayıs 18, 2017

Bugra Uzar

18/May/17 10:16

Eurohoops.net

İstanbul’daki büyük randevu için yaklaşırken Fenerbahçe’nin büyük eşleşmesini mercek altına aldık, didik didik ettik.

By Panos Katsiroumbas/ info@eurohoops.net

CSKA Moskova, Real Madrid, Fenerbahçe ve Olympiakos bu sezonki Final Four yarı finalleri için hazır.

Mercek Altında büyük mücadele öncesinde FenerbahçeReal Madrid mücadelesini didik didik ediyor.

Real Madrid ve Fenerbahçe’nin karşılaşması aynı zamanda 2015’te Madrid’deki randevunun tekrar anlamına geliyor. O maçta Real kolay kazanmış, kupayı da kaldırmıştı.

Fakat bu kez randevu simetrik bir tekerrür yaşıyor: Fener bu kez ev sahibi, belki kendi salonunda değil ama kendi şehrinde oynayacak.

İki takım geçen yıl playoff’ta karşılaştı. Zeljko Obradovic seriyi 3-0’la kazanıp İspanyol devini süpürmüştü. Bu yıl iki takım normal sezon randevularında maçları paylaştı.

İlk maçı Fenerbahçe 78-77 kazanırken Madrid’de kalitesi oldukça vasat kalan maçta Real, 61-56’yla galip gelmişti.

 

İki gladyatörün analizi

Fenerbahçe

Gerçekleri söylemeli: Fenerbahçe için sezonun gidişatı ve takımın imajı bu sene içerisinde birkaç kez değişikliğe uğradı. Yaşadıkları inişler ve çıkışlar, farklı dönemlerde sakatlıklarla kaybettikleri oyuncular bu değişikliklerdeki en önemli faktörlerdi.

Zeljko Obradovic için işin iyi tarafı hem playoff’ların en kritik virajında hem de Final Four’da bütün kadrosunun sağlıklı bir ekilde emrinde olması.

Fenerbahçe’nin oyunu üç ana dişli üzerinden yürüyor. Bogdan Bogdanovic’in hem yaratma hem de üretme konusundaki yeteneği, ikili oyunlar ve oyunun büyük kısmında kullandıkları değişmeli savunma.

Muhteşem sakatlıktan müthiş bir dönüş yaptı ve Türk temsilcisinin hücumuna yaşam üfledi adeta ki zaten beklenen de buydu: Çünkü Bogdanovic büyük yeteneğinin yanında oyunun küçük ve önemli detayları hakkında yaptığı sıkı çalışmayla bilinen bir oyuncu ve şu an turnuvanın en iyileri arasında.

Sırp guard üretme ve uygulama konusundaki yetkinliğinin yanı sıra bu sezon ikili oyun üzerinden pozisyon yaratma becerisini de çok geliştirdi. Durumları okuma konusunda sabırla hareket ederek topu yönlendirme konusunda gözle görülür bir şekilde aşama kaydetti.

Kısacası çok daha agresif bir oyuna dönüşüp üçlük çizgisinde yepyeni bir tehdit yaratarak Dixon, Sloukas ve Datome‘ye çok daha büyük hareket alanı sağladı.

Her şartta oyunu oynayabilen, rakibe kendisini rahat bırakma lüksünü tanımayan, pas becerisi yüzünden rakip uzunu alanı kapatmak için üçlük çizgisine çıkmaya zorlayan Bogdanovic’in yokluğunda Fenerbahçe’nin çıktığı 13 maçın altısını kaybetmiş olması tesadüf değil.

Diğer 20 maçın 15’ini kazanmış olmaları da. Sadece bu sayılar bile onun büyük önemini özetliyor.

Fenerbahçe en genel anlamda bir ikili oyun takımı. Obradovic takımlarının neredeyse hepsi gibi. Oynadıkları setlerin çok büyük bölümü bu oyunla başlıyor.

Böylece alan paylaşımını kusursuza yakın yapıp, Panathinaikos serisinde net şekilde görüldüğü gibi, rakibe kabusu yaşatıyorlar. Udoh kısa roll’da pasör rolünü üstlenip savunma açılmışken 4’e 3 pozisyonları yakalamaya çalışıyor.

Özellikle tepeden oynanan ikili oyunlarda Fener uzun oyuncunun arkada yaptığı cut için arka tarafta da bir perde yapıp rakip takımın kafasını iyice karıştırmak istiyor.

Böylece oyunu başlatan oyuncuyu rahatlatıp uzun oyuncunun da boyalı alana devrilmesini kolaylaştırıyorlar. Arka tarafta perdeyi yapan oyuncu, savunmanın potaya doğru çekilmesi halinde üçlük çizgisine doğru uzaklaşıp dipte şut opsiyonu oluşturuyor.

İkili oyunlar dışında Obradovic’in takımı kanatlarda perdeleri kullanarak çabuk şutlar arıyor. Sonuç olarak Fenerbahçe çok yüksek tempoda oynayan bir takım değil ama tempoyu artırıp geçiş hücumu yapma fırsatı bulursa, kaçırmıyor.

Obradovic’in tasarladığı oyunun bir başka önemli kısmı da adam değişerek yapılan savunma: Ekpe Udoh üçlük çizgisine kadar çıkıp her rakibin karşısında kalma becerisiyle bu planın en önemli oyuncusu.

Savunma konusundaki azmi efsanevi, her rakip hücumunu çok iyi okuyor ve aynı zamanda gerektiğinde pota korumasını da biliyor. Belki bu tür bir savunma çok riskli ama Udoh’un varlığı oyunu çok iyi okuyan ve ters eşleşmeleri istikrarla bulan takımları dahi sıkıntıya sokuyor.