Bir Yıldız Sahneden Ayrıldı: Gilbert Arenas’ın Düşüşü ve Çöküşü

15/Nis/18 14:14 Mayıs 18, 2020

Aris Barkas

15/Nis/18 14:14

Eurohoops.net

“Hayalleriniz ne kadar büyükse, kırıklıkları da o kadar can yakar” derler. Gilbert Arenas’ın hikayesini de bu sözler özetliyor aslında. Şaşaalı başlangıç, umutlarla ayakta tutulmaya çalışılan kariyer, çöküş içinde bir kapanış… Eurohoops Çeviri imzasıyla, Gilbert Arenas’ın hikayesi huzurlarınızda!

By Michael Lee / Çeviri: M. Bahadır Akgün

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı ilk olarak 25 Mart 2010 tarihinde Washington Post’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Miami Heat, 2005 NBA playofflarında Washington Wizards‘ı elediğinde, sezonun sonu, Washington’da yeni bir profesyonel basketbol döneminin başı gibi gözüküyordu. Gilbert Arenas ve Antawn Jamison gibi All-Star oyuncuların liderliğindeki Wizards, normal sezonda 45 maç kazanmış ve playoffların ilk turunda Chicago Bulls‘u eleyerek organizasyonun 23 yıllık tarihindeki ilk playoff serisinin ardından yeni bir atılıma hazır gözükmüştü.

Yaklaşık beş yıl sonra, Jamison, Cleveland Cavaliers‘a takaslandı ve takımdan ayrıldı. Larry Hughes, Caron Butler, Brendan Haywood ve DeShawn Stevenson da takımdan ayrılan diğer isimler oldular. Takımın bir dönemler temel yapı taşı olarak gözüken isimlerin hepsi birden artık kadrodan ayrılmışlardı. Washington’da kalan tek kişi ise Arenas idi. Takımın etkileyici başarısında ve utanç verici çöküşünde öne çıkan isim…

Arenas’ın, 2009 Aralık’ında Verizon Center soyunma odasına ruhsatsız bir silah getirdiği gerekçesiyle ceza alması gündeme geldi. 15 Ocak’ta suçunu kabul etti. Acı bir ceza notuyla, savcılar üç ay hapsini istedi. Ancak mahkeme kendisine beş yıla kadar ceza verebilirdi. Öte yandan, NBA tarafından sezon sonuna kadar cezalandırıldı ve Wizards formasını bir daha giyip giymeyeceği muğlaktı.

Tıpkı, 2003 yılında Arenas’ın Wizards’a gelişinin vasatlığa mahkum Washington menşeli organizasyon için yeni bir umut anlamına geldiği gibi, 2005’teki çıkışlarından bu yana yaşadıkları (yakın arkadaşı Hughes’un ayrılığından kendi sözleşmesinin yüklü miktarlarla uzatılmasına, sakatlığı ve geçirdiği ameliyatlara, silah vukuatına kadar) da takımın baş aşağı gidişini gösteriyordu.

Arenas’ın yargılanacağı günlerde, Wizards 70 maçta yalnızca 21 galibiyet almış durumdaydı: NBA’in en kötü dördüncü takımı.

Diğer birçokları gibi Jamison’ın da ayrılırken aklında temelde bir soru vardı: “Nerede yanlış yaptık?”

Hughes’un Ayrılığı

Wizards‘ın 2005 yılında Heat‘e playoffların ikinci turunda kaybettiği sezondan sonraki yaz, Hughes serbest kaldı ve Cleveland Cavaliers ile 70 milyon dolar değerinde beş yıllık bir sözleşme imzaladı. Onun saha içindeki eksikliği takım için çok önemliydi. Saha dışındaki eksikliği ise Arenas için tamiri mümkün olmayan bir eksiklikti.

Hughes ve Arenas’ın aralarında çok özel bir bağ vardı ve ikilinin bu bağı Golden State‘te birlikte oynadıkları döneme dayanıyordu.Warriors, 2001 yılında 31. sıradan Arenas’ı seçtiğinde, Hughes kendisinin takıma uyumu için yönetimin yardım istediği ilk kişiler arasındaydı. Hughes, Arenas’ı birlikte takılmak için evine çağırır ve ona kendi dolabından kıyafetler verirdi.

Sürekli değişken, tahmin edilmez işler yapan Arenas üzerindeki etkisi çok başkaydı.

“Ben çok sessiz ve rahatlatıcıyım,” diyordu Hughes, “Arenas, gerçek olduğumu gördü.”

Washington’da geçirdikleri iki sezonda takımın oyun kurucusu ve şutör guardı olarak neredeyse değişilmez oyuncular olmuşlardı.

“Yaptığı her şeyi anlatabilirdim. Her anını biliyordum. Bir şeyi daha o yapmadan önce neden yaptığını biliyordum,” diyordu Hughes. “Tam da bu yüzden sıkı bir kısa rotasyonu oluşturuyorduk. Çünkü birbirimizden besleniyorduk. Hep konuşuyorduk. Bunu bütün maç yapabiliyorduk ve hiç de sorun yaşamıyorduk çünkü birbirimize o saygımız vardı.”

Hughes takımdan ayrıldığında, Arenas hücumda mükemmel işler yaptığı iki sezon geçirdi ancak kısa rotasyonunda benzer bir bağ kurabileceği bir ortak arayışı içindeydi.

Takım arkadaşları Haywood ise, “Larry’nin Gilbert ile bir şekilde öylesi bir bağı vardı ki Gilbert ne zaman batağa saplansa, Larry onu çekip alırdı,” diyordu.

“Larry’nin ayrılığı bizi gerçekten çok yaraladı. Larry, gerçekten takımın lideriydi,” diyordu forvet Jared Jeffries. “Hepimiz, bizim için iyi bir şeyler başlangıcı olduğunu sanıyorduk ancak çocukların serbest durumda olduklarını ve takımda kalmayabileceklerini de anlıyorduk. Durum böyle olduğu için kimsenin şaşırdığını sanmıyorum. Çocukların takımdan ayrılmaya başlaması bizim için zor bir süreç oldu.”