Tabulara Aykırı, EuroLegue’in Çaylağı: Jordan Loyd!

29/Haz/18 12:34 Haziran 29, 2018

Utkan Sahin

29/Haz/18 12:34

Eurohoops.net

EuroLeague’de mücadele edecek olan Darüşşafaka, bir hafta içerisinde dört transfer birden açıkladı. Onlardan biri de Jordan Loyd! Peki Loyd, nasıl bir oyuncu? Eurohoops Fırın sizler için cevapladı!

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Darüşşafaka, geçtiğimiz sezon EuroCup şampiyonluğunu kazanarak EuroLeague biletini alsa da uzun süre hangi yönde ilerleyeceğine karar vermekte zorlandı.

Döviz kurunun çok artması ve kulübe yıllardır destek olan Doğuş Grubunun yaşadığı problemler Daçka‘yı da zorladı ama geçtiğimiz hafta Ahmet Çakı’nın takımının başına getirilmesinden itibaren Darüşşafaka’nın nasıl ilerleyeceği belli olmaya başladı.

Kulüplerle yaptığı görüşmeler sürerken bile Ahmet Çakı’nın gözüne kestirdiği oyuncular vardı ve resmi sözleşmeye imza atmasıyla birlikte Darüşşafaka, dört transferi bir haftada bitirdi. Koç Çakı, yerli olarak Efes‘ten tanıdığı Berk Demir’i alırken sözleşmesi biten Michael Eric’i ise kadroda tuttu. Letonya basketbolunun bir başka çok yönlü oyuncusu olan Zanis Peiners, Daçka’yla imzalarken Jordan Loyd da takıma katılan bir diğer isim oldu.

Bu isimler arasında Zanis Peiners ile ilgili analiz yazısını geçtiğimiz günlerde Eurohoops’ta okumuştunuz. Bugün ise bu oyuncular arasından en az bilinen olan Jordan Loyd’u biraz daha yakından tanıyacağız.

Hazırsanız, başlayalım!

Kariyer Basamakları: Jordan Loyd

Hepimizin bu hayatta bir amacı ve görevi var. Jordan Loyd’un da öyle ama onun görevi biraz daha kişisel.

Atlanta doğumlu olan Loyd, küçük bir lisede oynadığı için kolej zamanı geldiğinde büyük kolejlerin ilgisini çekemedi ve Furman yolcusu oldu. Fakat Furman’da da tutunamayan Loyd, DII Konferasında mücadele eden Indianapolis’e gitti ve belki de her şey tam olarak burada başladı.

Liseden beri birlikte oynadığı arkadaşı Dai-Jon Parker, aniden vefat etti. Parker’ın bir NBA hayali vardı ve onun vefatı sonrasında Loyd, onun hayalini kendi hayali yaptı. Mason Hankins’e verdiği bir röportajda Loyd, hayattaki en büyük motivasyonun Dai-Jon Parker ve onun hayallerinin olduğunu söyledi.

Fakat tabii işler o kadar kolay gitmedi. Son sezonunda 20.8 sayı, 6.3 ribaund ve 2.5 asist ortalama tutturdu ama tarihinde hiçbir NBA oyuncusu olmayan Indianapolis’ten NBA’e direkt gitmesi mümkün değildi. Hatta 2. konferansta mücadele eden bir oyuncunun G-League’de oynaması bile kolay değildi.

Fakat antrenmanlarda gösterdiği performans sayesinde ilgi çekti ve G-League Draftında 48. sıradan Fort Wane Mad Ants tarafından seçildi. Çaylak sezonunda kenardan gelse de kendini gösteren Loyd, 15.1 sayı, 4.2 ribaund, 4.0 asist ortalama tutturdu. En iyi performansını ise 30 sayı, 11 asist ve 7 ribaundla ortaya koydu.

Etkileyici çaylak sezonu sonrasında NBA Yaz Ligi’nde de şans bulan Loyd, özellikle Toronto’yla iyi bir Yaz Ligi oynadı ama arkadaşının hayali olan o NBA kontratını bulamadı ve geçen yaz bir karar vermek zorunda kaldı. G-League’de iyi bir performans göstermişti ama o kendini okyanusun diğer tarafına taşımaya karar verdi ve İsrail ekibi Hapoel Eilat’ın yaptığı teklifi kabul etti.

Hapoel Eilat, bir sezon önce Pierria Henry ve Landon Milbourne önderliğinde normal sezonu 2. sırada tamamlamayı başarmıştı ama yeni kadroda Loyd dışında elle tutulur hiçbir oyuncu yoktu. Bu yüzden de sezona kötü bir giriş yaparak ilk sekiz haftada altı yenilgi aldılar. Fakat daha sonrasında Loyd’un önderliğinde toparlandılar ve ligin geri kalanında gösterdikleri performansla playoff’a girmeyi başardılar. Playoff’ta Holon karşısında seriyi son maça kadar götürdüler ama son maçta kaybederek sezona nokta koydular.

Loyd ise sezonu 17.4 sayı, 4.9 ribaund, 3.6 asist ve 1.7 top çalma istatistikleriyle tamamlarken üç sayı çizgisinin arkasından ise %40.0 ile oynadı. 24 yaşındaki oyuncu, gösterdiği bu performansla ligin en iyi 2. beşine seçildi.

Amerikalı oyuncu, sezon boyunca ligde Zach LeDay ile birlikte en dikkat çeken oyunculardan biriydi ve onun bir üst basamağa geçmesi bekleniyordu ama o basamakları hızlıca atlayarak kendini EuroLeague’de buldu ve Darüşşafaka’yla anlaştı.

Peki, onu EuroLeague seviyesine getiren yetenekleri neler?