Türk Basketbolunun Beklentileri Karşılayamayan 10 İsmi

06/Ağu/18 09:48 Temmuz 5, 2020

Utkan Sahin

06/Ağu/18 09:48

Eurohoops.net

Türkiye basketbolu son 20 yılda büyük bir çıkış yakaladı. Daha önce tarihinde yapamadığı başarıları elde etti, büyük yıldızlar çıkardı fakat her şeyin bir aydınlık yüzü olduğu gibi karanlık yüzü de vardı. Bugün ise konumuz o karanlık yüz!

By Semih Tuna & Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Türkiye basketbolu özellikle meşhur ’79 jenerasyonuyla birlikte büyük ivme kazandı.

Öncesinde bir çok büyük oyuncu çıktı ve Türkiye basketboluna çok önemli katkılarda bulundu fakat ’79 jenerasyonu yaptıklarıyla yapamadıklarıyla bizim basketbolumuz için tam anlamıyla bir kırılma noktası oldu. Arkasından 2001’de İstanbul’da gelen başarı her şeyin kartopu gibi büyümesine sebep oldu. Arkasından 87 jenerasyonu geldi, onun arkasından da altın jenerasyon denilen 94-95-96 doğumlular geldi.

Türkiye’de basketbolun ilgi kapasitesinin giderek daha arttığını düşünürsek gelecekte de önemli jenerasyonlar yakalamamız büyük bir olasılık.

Bu jenerasyonlardan her birinden büyük yıldızlar çıkardık. Bu yıldızlar; daha önce ülke basketbolunda yapılmayan şeyleri başardılar. NBA şampiyonu oldular, NBA All-Star’ına seçildiler, NBA’den ödül aldılar… EuroLeague’de şampiyon oldular, ödüller kazandılar. Bunun yanında başarısı başarısızlığı her gün tartışılsa da bu jenerasyonlar; bir kere Avrupa ikincisi, bir kere de Dünya ikincisi oldular. Bütün bunlar her şeyin aydınlık yönü. Fakat her zaman bir de işin karanlık yönü vardır.

Bütün bu gelişim içerisinde bir zamanlar büyük beklentiler içerisinde olduğumuz ama hayal kırıklığına uğradığımız çok fazla oyuncu oldu… Ya da belirli bir kariyer yakalayıp 30’ndan sonra ortadan kaybolan oyuncular da… Üstelik insanlığın genel huyu gibi bu oyuncuları genellikle hafızamızın dışına ittik. Neden böyle olduğunu da çok sorgulamadık.

Yanlış anlamayın. Bugün de sorgulamayacağız. Amacımız bir eleştiri yazısı yazmak ya da oyuncuları suçlamak değil. Sonuçta insanlar birer robot değil ve dünyada hiçbir şey beklendiği gibi gitmiyor. Bu durumun da tek bir sebebi yok.

Biz sadece o isimlerin birkaçını hatırlatmak istedik ve sizler için böyle bir galeri hazırladık. Büyük ihtimalle listeyi okurken aklınıza başka isimlerde gelecek çünkü koskoca basketbol tarihimizde sadece 10 tane hayal kırıklığı yaratan oyuncu yok. Biz bu isimler arasında da kişisel olarak bizim beklentilerimiz karşılayamayan 10 ismi seçmeye çalıştık.

Lafı daha da uzatmadan, karşınızda son dönemin hayal kırıklığı yaratan 10 oyuncusu;

Hakan Demirel (Oyun Kurucu)

Kariyeri: TOFAŞ, Fenerbahçe, Erdemir, Darüşşafaka, Antalya BŞB, Gaziantep, TOFAŞ, Uşak Sportif, Trabzonspor, İstanbul BŞB
A Milli takım maç sayısı: 11 maç

Aslında bana göre listenin en çarpıcı ismiyle başlamakla ne kadar doğru yaptık bilmiyorum.

Alt yaş milli takımlarında dönen bir geyik vardır. Ender Arslan’ın Tony Parker’ı rezil ettiğine dair. Böyle bir şey yok. İkisi resmi maçlarda bir kere karşı karşıya gelirken o maçta da Ender, 14 sayıyla Parker ise 20 sayıyla maçı tamamladı. Bu doğru değil ama Hakan Demirel ile Sergio Rodriguez’in hikayesi gerçek! Avrupa’da 1986 jenerasyonunda öne çıkan iki oyun kurucu vardı: ilki Sergio Rodriguez, ikincisi ise Hakan Demirel!

Rodriguez; Ricky Rubio kadar olmasa da 15-16 yaşlarında NBA yapacağı konuşulan bir yetenekti. Hakan ise onun en büyük rakibi. Fakat ikilinin düellosu 2004’teki U18 Avrupa Şampiyonası’ndan öteye geçemedi.

Zaragoza’da yapılan turnuvada Türkiye, tarihinde ilk kez U18 kategorisinde finale çıktı. Takımı sürükleyen isim ise Hakan Demirel’di. İkili ilk kez ise grup aşamasında karşı karşıya geldi. O gün Hakan Demirel, Sergio Rodriguez’i denize dökerken çaldığı topla Türkiye’nin maçı 78-75 kazanmasını sağlamıştı.

İkinci kez ise karşı karşıya gelmeleri ise finali buldu. Hakan Demirel yine 21 sayı, 5 asistlik bir performansla finale damga vursa da Rodriguez’in yanındaki Antelo ve Suarez harika performanslarıyla kupanın İspanya’ya MVP ödülünün ise Rodriguez’e gitmesine sağladı.

O günden sonra ikilinin arasında büyük bir rekabet olması bekleniyordu. Hatta dönemin SLAM dergisinde buna dair bir yazı bile çıkmıştı fakat olmadı. Rodriguez, yeteneklerini kendinden beklenen seviyede sergilesede Hakan hep aşağıya doğru gitti.

Hakan, 19 yaşında Fenerbahçe‘nin; 20 yaşında (2006 Dünya Şampiyonası) ise A Milli Takım’ın ilk beş oyun kurucusu oldu. Ona güvenen çok isim vardı ama bir türlü kafasında o mental eşiği aşamadı. Aşamadıkça da basketbol olarak düştü. Rodriguez, 32 yaşında EuroLeague’in en önemli yıldızlarından biri olarak kariyerine devam ederken Hakan ise bu yaz basketbolu bıraktı.