Banvit Takım Analizi: Meydan Okumaya Devam!

18/Eyl/18 13:14 Eylül 19, 2018

Utkan Sahin

18/Eyl/18 13:14

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, yeni sezon öncesi Tahincioğlu Basketbol Süper Ligi takımlarının analizlerine devam ediyor. Sırada ise Bandırma’yla bütünleşen Banvit var.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Avrupa basketbolunun NBA karşısında son yıllardaki büyük eriyişi ve kıtanın genel ekonomik durumu takımların kadro planlamasını büyük ölçüde etkiliyor.

Ekonomik olarak güçlü birkaç takım dışında, Avrupa’nın hiçbir yerinde kadro istikrarı kelimesinin bir anlamı kalmazken takımlar neredeyse her sezon sıfırdan kadro kurmak zorunda kalıyor. Bu da Avrupa’da takımların her yazı kaotik bir şekilde geçirmesine sebep oluyor.

Fakat bu kaotik ortamdan kendilerini daha farklı bir şekilde korumayı başaran bazı takımlar var; Baskonia, Nymburk, Banvit gibi.

Bu takımlar Avrupa’nın en çok para harcayan takımları arasında değiller ama kendilerine bir istikrar oturtmayı başarmış takımlar. Hepsi bunu farklı yollar üzerinden yapıyor. Bizim yazımızın kahramanı Banvit ise bunu kendini herkes için güvenilir bir kulüp olduğunu göstererek başarıyor.

Bandırma ekibi, yıllar içerisinde yaptığı yatırımlarla Türk basketbolunda altyapı denilince akla gelen ilk takım. Bu yaz alt yaş milli takımlara 13 oyuncu gönderdiler. Fakat oyuncu çıkarmaktan da önemlisi Banvit, oyuncuların A takım seviyesine geçmesi için güvenli bir ortam hazırlıyor. Bunun da karşılığını ilk olarak sahada alıyor.

Fakat sadece kendi yetiştirdikleri oyunculara güven vermiyorlar, yabancı oyunculara da güven veriyorlar. Banvit son üç yılda üç oyuncuyu EuroLeague seviyesine çıkardı. EuroLeague’e gidemeyenlerin ise kariyerlerinde bir üst basamağa gitmesine yardımcı oldu. Yıllardır istikrarlı bir şekilde de bunu başarıyorlar.

Yani onlar istikrarı kadro üzerinden değil güvenli bir yapı üzerinden bizlere sunuyorlar. Böylece de son yıllardaki düşük bütçelerine rağmen sürekli bir şekilde meydan okumayı başarıyorlar.

Eurohoops Fırın ise bu sezon da meydan okumaya devam edecek olan yeni model Banvit’i sizler için inceledi. Hazırsanız, karşınızda Bandırma ekibinin takım kartı;

Yaz Dönemi ve Transferleri

Banvit, doğru ve güvenilir organizasyonu sadece oyuncuları için oluşturmuyor. Oyunun bir diğer ana parçası koçlarına da aynı ortamı sunuyor.

Avrupa’nın başarılı koçları; Orhun Ene, Dimitris Itoudis ve Saso Filipovski için Banvit, kariyerlerinin yukarıya doğru ivmelendiği yer. Üç koç da burada bir iz bıraktı ve Banvit’in doğru bir yapı kurmasına yardımcı oldu. Şimdi kulübün kurulmasından beri organizasyonda yer alan Ahmet Gürgen de sıra!

Bu yaz Filipovski ayrılınca Banvit, cesur bir karar alarak Ahmet Gürgen’i takımın başına getirdi. Koç Gürgen, kulübün ilk kurulduğu günden beri yapının içerisinde yer alan ve Banvit’in altyapı atılımında büyük rol oynayan bir isim. Kulübün altyapı merkezi Bandırma Kırmızı’yı da çalıştırdı. Banvit yönetimi de genç oyunculara bu kadar önem verirken onları buraya getiren ismi başlarına koymanın en doğrusu olduğuna karar verdi. Koç Gürgen de ilk basın toplantısında söyledikleriyle bunun genç oyuncular için doğru bir karar olduğunu gösterdi.

“Önümüzdeki sezon 200 dakika oyuncu süresinden 100 dakikasını genç oyuncularımıza vermeyi düşünüyoruz. Onlar için bu hayalleri kurduk. Genç oyuncularımızın hepsi bu kapasiteye sahip oyuncular. Bu sezon en büyük hedeflerimden biri bu.’’

Koç Gürgen’in söyledikleri yaz döneminde havada kalmadı ve yabancı sınırının 5 oyuncuya düşmesinden sonra Banvit, yerli rotasyonunu ana merkezine koyan bir takım kurdu. Kısa rotasyonuna sadece iki yabancı alan Bandırma ekibi, üç numara pozisyonunu ise boşta bırakarak yerli oyuncularına süre verebileceği bir planlamaya gitti.

Dört numara rotasyonu için iki yabancıyla anlaşan Banvit, pivot rotasyonu için ise tek oyuncuyla anlaştı ve genç pivot Berke’nin süre alabileceği kadro oluşturmuş oldu.

Yıllarca hem milli takım hem de Banvit’te yaptıklarıyla Türk basketboluna önemli katkılar da bulunan Ahmet Gürgen, şimdi ise kariyerinin büyük sınavlarından biri verecek. Burada gençlerin gelişimini sürdürmeye çalışırken bir yandan da kulübün yarışmacı olma geleneğini sürdürmeye çalışacak ve tecrübeli koçun kariyeri için sahaya çıkacağı sezonda nasıl bir performans göstereceğini takip etmek oldukça heyecanlı olacak.

Banvit’in nasıl bir basketbol oynayabileceğini inceleyeceğiz ama önce gelin, transferleri sizler için notlandıralım!

Transfer Karnesi

Oyuncular hakkında uzun bir değerlendirme yapmak sizleri yorabileceği için onları karşınıza karne şeklinde çıkartmaya karar verdik. Sadece bu yazın en iyi transferi hakkında daha uzun bir değerlendirme bulacaksınız. Diğerleri için ise üniversitede olduğu gibi oyuncuların karşısında bir not ve küçük bir değerlendirme bulacaksınız.

Not: Oyunculara verilen notlar sadece yeteneklerine göre verilmedi. Özellikle yerli oyuncular piyasadaki değerleri ve takıma verebileceklerine göre değerlendirildi. 

Alex Perez (B-): İyi bir pasör, takımı sürükleyebilecek bir oyun kurucu / Şutunu bulamadığı zaman oyundan düşüyor
Stefan Bircevic (C): Forvetten dış şut katkısı çok değerli / Oyunun diğer alanlarında tembel ve istikrarsız
Marcus Thornton (C-): İyi bir bitirici / Oyun bilgisi zayıf
Devin Oliver (D): Oyun içinde çeşitliliği fazla / Kadroya uyumlu değil ve oyununun temel noktası yok.

En İyi Transfer: Jordan Morgan (B+)

Banvit’in bu yaz dikkat çeken transferi geçen sezon Olimpija’da parlayan Jordan Morgan!

Kolejde Michigan forması giyen Morgan, kariyerinin ortasında büyük bir değişim yaşadı. Kolejde ve Avrupa’daki ilk yıllarında hücum yeteneklerini çok gösteremeyen Morgan, özellikle Yunanistan’daki sezonundan itibaren ise bu konuda kendine herkese kanıtladı.

Onu ilk izlediğinizde hem yapabildikleri hem de fiziksel olarak size bir EuroLeague efsanesini andırıyor: Mike Batiste!

Tabii ki Batiste kadar sert değil ya da yetenekleri keskin değil ama 2.03 boyuyla pota altında durdurulması çok zor bir hücum silahı. Hücumda hem sırtı dönük hem de yüzü dönük silahları var. Bir kere orta mesafeden ciddi bir şut tehdidi var. Hem geriye çekilip hem de sabit bir şekilde orta mesafeden sayı üretebiliyor. Bunun yanında oldukça iyi bir ikili oyun bitiricisi. Mobil bir uzun olmanın verdiği avantajı iyi kullanan Morgan, doğru açıdan devrilerek ikili oyun sonrası agresif bir şekilde bitirebiliyor. Bir pivota göre ayaklarını çok iyi kullanıyor ve geniş kalçasının da yardımıyla sırtı dönük olarak da hücumda önemli bir tehdit olabiliyor.

Üstelik doğru pozisyon alma ve sahayı çabuk koşma gibi özellikleri onun bütün bu özelliklerinin verimini artırıyor. Diğer yandan ribaund yeteneği açısında da Avrupa’ya geldiği günden beri kendini kanıtlamış birisi. Bu sezon Şampiyonlar Ligi’nde 2.3 hücum ribaundu ortalamasıyla ligde beşinci sırada yer aldı. Aynı isteği ve beceriyi savunma ribaundlarında da gösteriyor. Sahada olduğu anlarda takımının ribaundlarının %22.8’ini o çekiyor.

Hücum ve ribaund konusundaki yeteneğini bu sezon hem Şampiyonlar Ligi’nde hem de ABA Liga’da gösterdi. Şampiyonlar Ligi’nde 14 maçta 4 kez double-double yapan 26 yaşındaki oyuncu turnuva liderliğini paylaşırken ABA Liga’da ise 6 kez double-double yaparak yine lig liderliğini yakaladı.

Morgan’ın savunmadaki zaafları sebebiyle EuroLeague’de oynaması zor ama Banvit, kimsenin beklemediği Caloiaro’ya bile EuroLeague yaptırdı. Bu yüzden neler olacağını kimse bilemez.

Oyuncunun ayrıntılı analizini buradan okuyabilirsiniz.