EuroLeague’deki 16 Takımın Kıymeti Yeterince Bilinmeyen 1 Oyuncusu

14/Ara/18 13:00 Aralık 14, 2018

Utkan Sahin

14/Ara/18 13:00

Eurohoops.net

EuroLeague’in kıymeti bilinmeyen oyuncuları hangileri? Eurohoops Fırın, sizler için belirledi.

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Her basketbol takımında kıymeti gerektiği kadar bilinmeyen oyuncular vardır.

Amerikalıların “underrated” diye nitelendirdiği bu oyuncular, bazen çok yetenekli olmalarına rağmen takımları için daha küçük rollerde büyük farklar yaratmasıyla, bazen de kısıtlı yeteneklerine rağmen oyuna “görünmeyen” açılardan katkı vermesiyle karşımıza çıkabilir.

Fakat onları daha sınırlı bir çerçevede toparlayacak olursak, bu ancak kıymetlerinin yeterince anlaşılmamasıyla olabilir. Basın, basketbolseverler ve hatta kendi taraftarları bile onların sahaya koyduğu şeylerin önemini yeterince takdir etmez.

Çünkü insanlar her zaman daha parlak şeyleri daha çok sever. Hayatta olduğu gibi basketbolda da daha parlak istatistiklere, kariyerlere ya da hareketlere göre oyunculara olan sevgimiz değişir. Fakat basketbolda işler sıkışıp seviye yükseldiğinde “kıymeti bilinmeyenlerin” katkısı olmazsa parlak isimlerin fark yaratamadığı bir noktaya gelinir.

EuroLeague her geçen hafta seviye yükselirken biz de göz alıcı yıldızları bir kenara atıp ekmeğini taştan çıkaranları odak noktasına koyduk ve EuroLeague’deki her takımın kıymeti yeterince bilinmeyen isimleri bir araya getirdik. Hazırsanız, başlayalım!

Not: Liste yazarın öznel kanaatine göre derlenmiştir, farklı görüşleriniz ve seçimlerinizi duymayı merakla bekliyoruz!

Doğuş Balbay (Anadolu Efes)

Doğuş Balbay, Anadolu Efes‘te sekizinci sezonunu geçiriyor ama, dürüst olalım, bu sezona kadar performansı yeterli değildi.

Şut defekti bir yana, yedek bir guard olarak hücumda takımını bu kadar elini kolunu bağlıyor olması kabul edilemezdi ve EuroLeague’de süresinin beş dakikayı geçtiği her anda zarar yazmaya başladığını düşünüyordum.

Bu sezon ise Doğuş bu düşünceleri tamamıyla sildi. Bir kere bu sezon (şu ana kadar) %70’le üçlük atıyor. Bu performansı onun sahada kalmasına yardımcı oluyor ama aslında çok daha fazlasını izliyoruz. Yıllardır şutunun riske edilmesi sonrasında Doğuş, bu şekilde oynamayı öğrendi ve 2.1 asist ortalamasıyla kariyerinin en yüksek ortalamasıyla oynuyor.

Fakat onun yeterince değeri verilmediği alan bambaşka. EuroLeague istatistiklerine göre Doğuş’un saha içerisindeki verimlilik puanı 5.1 ama bundan çok daha fazlasını yapıyor. Ön alan savunmasına getirdiği sertlik bir kenara, genellikle savunmada rakibe mesajı veren ilk oyuncu o oluyor. Bu da çok önemli çünkü Efes‘in ön alan savunmasında bunu yapabilecek başka bir oyuncu yok.

Diğer taraftan Doğuş’un bitmek bilmeyen enerjisi, maç içerisinde kırılma anları oluşturabiliyor. EuroLeague’de topu bu kadar az domine edip de bunu başarabilen çok az oyuncu var. Bu nedenle Doğuş bu sezon daha fazla övgüyü hak ediyor.

Jeff Brooks (Olimpia Milano)

jeff brooks milano euroleague ile ilgili görsel sonucu

Yıllardır Avrupa’nın alt seviye takımlarında oynayan Jeff Brooks, verimliliğiyle dikkat çekiyor.

Brooks, yetenek açısından Avrupa’da işleri değiştirebilecek bir oyuncu değil. Özellikle hücumda kendi sayılarını yaratabilecek çok fazla opsiyonu yok ama bu seviyelerde izlediğim en verimli oyunculardan biri. EuroLeague tarihinin en kötü takımlarından Sassari’den beri bu böyle.

Topu çok domine etmemesi yüzünden belki ondan hiç çok etkileyici istatistikler görmeyiz ama savunma birden çok pozisyonu savunabilmesi, atletizmi ve oyunun diğer alanlarına verdiği katkılar onu değerli kılıyor.

Keza hücumda kendi sayısını ürettiğini çok fazla görmeyiz ama yüzdeleri onun ne kadar verimli olduğunun bir kanıtı. 4 sezonluk EuroLeague kariyerinde %54.3 ikilik, %41.1 üçlük yüzdesi tutturdu. Milano gibi hücumda 4. hatta 5. tercih olduğu bir takımda ise %45.7 ikilik, %55.0 üçlük yüzdesiyle oynuyor. Topla bu kadar az ilişkisi olmasına rağmen bunu başarması da onu özellikle Milano gibi bir takımda daha değerli kılıyor.

Milano, 25 milyonluk bütçesiyle belki çok ismi büyük bir oyuncu kadrosuna katabilirdi ama Brooks, takımı birbirine bağlayan oyunculardan ve bence bunu yapabilmesi yeteri kadar takdir görmüyor.

Milano’nun o sahadayken rakiplerine 63 sayılık bir üstünlük kurması tesadüf olamaz.