2018/19 EuroLeague: Anadolu Efes’in Play-off Hikayeleri

09/Nis/19 14:19 Nisan 9, 2019

Utkan Sahin

09/Nis/19 14:19

Eurohoops.net
ÅÕÑÙËÉÃÊÁ / ÐËÅÉ ÏÖ / ÁÍÁÍÔÏËÏÕ ÅÖÅÓ - ÏÓÖÐ / EUROLEAGUE / PLAY OFF / ANADOLU EFES - OLYMPIAKOS (LATO KLODIAN / Eurokinissi Sports)

Anadolu Efes, son 5 yılda 3. kez playoff oynayacak. Peki geçmişin playoff tecrübelerinde Anadolu Efes için ne gibi hikayeler var?

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Sezon boyunca çok iyi bir performans sergileyen Anadolu Efes, 7. haftada oturduğu 4.’lük koltuğunu hiç bırakmadı ve sezonu da ortada tamamladı.

Playoff’ta Barcelona’yla karşılaşacak olan Lacivert Beyazlı ekip, bu harika sezonla birlikte modern EuroLeague döneminde ilk kez saha avantajını alarak bir playoff serisine girecek. Bu avantaj düşünüldüğünden de önemli çünkü bugüne kadar playoff eşleşmelerinde saha avantajını elinde bulunduran takımların %76.0’sı turu atladı.

Üstelik bu durumu en iyi bilen takımlardan biri Anadolu Efes.

2001’den beri modern EuroLeague’de mücadele eden temsilcimiz, bugüne kadar 5 kere playoff serisi oynasa da hepsinde saha avantajı elinde olmayan taraftaydı. Sonunda da bunu acısını çekti.

Bu yazı da ise o “acı” hikayelere bakacağız çünkü tarihten ders çıkarmadan ilerleyemezsiniz.

Panathinaikos – Efes Pilsen: 2-1

Sezon: 2004/2005
Maçlar: 102-96 / 63-75 / 84-76
Serinin en iyisi: Willie Solomon 20.3 sayı, 3.3 asist, 3.0 ribaund

Türk takımları her zaman Avrupa’da hatalı hakem kararlarından şikayetçi olmuştur. Hatta her kötü sonuçta bu bahaneye sarılmak, sosyal medyada bunun bir alay konusu olmasına bile sebep oldu.

Fakat bu seride Türk takımlarının Avrupa’da canının en çok yandığı maçlardan biri oynandı.

Modern EuroLeague öncesi üst üste 2 kez Final Four oynayan Efes, 2000’li yılların başında Oktay Mahmuti’yle bu büyük başarının hep kıyısından döndü. O dönem playoff olmadığı için F4’e Top-16 grubunun lideri gidiyordu ve Efes hep çok iyi performanslara rağmen son anda Avrupa’nın 4 büyük takımının arasına yer alamadı.

2004’te sistemin değişmesiyle birlikte playoff geldi ve Efes, son hafta AEK’i yenerek playoff’a kalmayı başardı. Karşısında Bologna’dan beri Final Four’a kalamayan Panathinaikos vardı.

Daha önceki iki Final Four’un da intikamını almak isteyen temsilcimiz, OAKA’daki maça oldukça istekli çıktı fakat maç tam anlamıyla bir rezaletti.

Son anlarda yayını kesilen maçta Panathinaikos, tam 57 kere serbest atış çizgisine gitti. Altını çizmek gerekirse 57 faul atışı hala modern EuroLeague’in tamamında bir rekor. Bu maç dışında EuroLeague tarihinde bir playoff maçında en fazla 45 serbest atış kullanıldı. O maçta 4 oyuncu 5 faul sebebiyle maçı erken tamamlarken 4 oyuncu da uzun süre 4 faulle oynadı. Bu sebeple de 17 yaşındaki Cenk Akyol maçta süre aldı.

Bu probleme rağmen Efes, ortaya inanılmaz bir direnç koydu. Solomon ve Domercant ikilisiyle sürekli geri dönen Lacivert Beyazlı takım maçı uzatmaya götürmeyi bile başardı. Uzatmada ise nefesi kesildi ve İstanbul’a 0-1 geride döndü.

İstanbul’da tamam ya da devam maçına çıkan Efes, Solomon ve Prkacin ile devam dedi. Maç boyunca bu iki isim dışında skor katkısı almakta zorlanan Efes soyunma odasına geride gitse de 2. yarıda kontrolü eline aldı.

Atina’daki maçta Kecman’ın sürpriz katkısıyla harika giriş yapsa da Lakovic her şeyi değiştirdi. Efes’in hücumda tıkandığı anlarda Lakovic ile fark yaratan Panathinaikos, rüzgarı arkasına aldı ve bir anda düğümü çözerek sahadan galibiyetle ayrıldı.

CSKA Moskova – Efes Pilsen: 2-0

Sezon: 2005/2006
Maçlar: 66-57 / 75-71
Serinin en iyisi: Henry Domercant 16.5 sayı, 4.5 ribaund, 1.0 asist

2005-2006 sezonunda ise Anadolu Efes hatayı en başında yaptı.

Tarihin en çekişmeli Top-16 gruplarından birinde yer alan Lacivert Beyazlı ekip, dört takımında 3-3’lük derecesiyle sıralanması sonrası grubunu 2. sırada bitirdi. Fakat daha fazlasını yapma şansı vardı. Grupta hem Panathinaikos hem de Cibona’yı deplasmanda yenen temsilcimiz, evinde oynadığı 3 maçtan sadece birini kazanabildi. Eğer Cibona’yı evinde mağlup edebilseydi grubu rahat bir şekilde lider tamamlayabilirdi.

Bu avantaj kaçınca Efes‘in karşısına CSKA Moskova geldi. Ettore Messina’nın CSKA‘sı o sezon Top-16’yla birlikte çıktığı seviyeyle mağlup edilmesi hiç kolay bir takım değildi.

CSKA, Moskova’daki maçı rahat bir şekilde kazandı. Gözler İstanbul’daki maça döndü. İlk 3 çeyrek başa baş geçse de Papaloukas’ın fiziksel üstünlüğüyle ağır basan CSKA, son çeyrekte Langdon’ın da devreye girmesiyle 10-0’lık bir seri yakaladı. Geri dönüş olmadı.

Efes‘i eleyen CSKA Moskova, Final Four’da Maccabi‘nin üstünlüğüne son verdi ve şampiyon oldu.

Olympiakos – Anadolu Efes: 3-2

Acie Law - Olympiacos Piraeus - EB12

Sezon: 2012/2013
Maçlar: 67-62 / 71-53 / 72-83 / 73-74 / 82-72
Serinin en iyisi: Jamon Gordon 10.2 sayı, 5.2 ribaund, 4.8 asist

2005 ve 2006’da playoff oynayan temsilcimiz, bir sonraki deneyimi için uzun süre beklemek zorunda kaldı.

Oktay Mahmuti’nin 2007’de takımın başından ayrılmasından sonra o her zaman konuşulan “kültürünü” kaybeden Efes, büyük paralar harcamasına rağmen ne Avrupa’da ne de ligde istediği sonuçları alabildi. 2012’de Mahmuti’nin geri dönmesi, Efes‘i playoff’a taşıdı.

Büyük paralar harcayarak Farmar-Vujacic-Gordon üçlüsünü kuran Efes sezona sallantı da başlasa da Top-16’da 10 maçtan 9 galibiyet çıkararak kapağı playoff’a attı. Efes, gruptaki son 3 maçını kaybederek saha avantajı şansını yine elinin tersiyle itti.

Playoff’ta Lacivert Beyazlıların karşısına son şampiyon Olympiakos çıktı. Pire’de oynanan ilk maçta uzun süre maçın içinde kalsalar da Printezis’i durduramamak mağlubiyeti getirdi. 2. maç daha da kötüydü. 2. çeyrekten itibaren motoru kapatan Efes, sahadan farklı yenik ayrıldı ve İstanbul’a hem 2-0 geride hem de moral olarak kötü bir durumda döndü. Efes’in artık Final Four hayali için son şampiyonu üst üste 3 kere yenmesi gerekiyordu.

İstanbul’da karşımızda çok daha sert bir takım vardı. İlk yarıda rakibine sadece 28 sayı attıran temsilcimiz seride tutunmayı başardı ve durumu 2-1’e getirdi. 4. maç ise klasiklerin arasına girdi. Maça çok kötü başlayan Efes, bütün maç rakibini takip etti. Son çeyreğin başında skor eşitlense de Olympiakos yakaladığı 12-0’lık seriyle son 2 dakikaya 62-70 önde girdi.

Mantıken Lacivert Beyazlıların buradan ayağa kalkması zor gözüküyordu… Ancak mucize gerçekleşti. Kısa sürede Jordan Farmar ile 10-3’lük seri yakalayan Efes, mücadeleyi son topa getirdi ve Jamon Gordon’un hafızalara kazınan tiplemesiyle 74-73 kazandı.

En dipten birbirine tutunarak ayağa kalkan Efes’in şimdi yapması gereken tek şey Pire’den bir maç çalmaktı.

Büyük bir moralle Yunanistan’a giden Lacivert beyazlı ekip, ilk yarıyı 8 sayı önde kapattı. Üçüncü çeyrekte Efes’in kötü hücum performansı maçı ortaya getirse de temsilcimiz son çeyreğe önde girdi. Son çeyreğe Acie Law’ın sahaya getirdiği enerjiyle harika başlayan Yunan ekibi tüm rüzgarı arkasına aldı ve rakibini devirmeyi başardı.

Efes büyük bir mucize yazmanın kıyısından döndü, Final Four hayalleri başka bahara kaldı. Olympiakos ise üst üste 2. kez şampiyon oldu.