By Utkan Şahin / info@eurohoops.net
Amerika Birleşik Devletleri basketbol denilince akla ilk gelen ülke!
1992 Barcelona’da ilk “Rüya Takımın” ortaya koyduğu büyük farktan beri tüm Dünya, basketbol seviyesini onlara göre kıyaslıyor. Bir takımın onları mağlup edebilmesi bile çoğu zaman o takımın büyük başarısından daha çok, Rüya Takımın problemleri üzerinden konuşuluyor.
2006’da yaşadıkları büyük hayal kırıklığından sonra beş büyük turnuvada da hiç kaybetmeden altın madalyayı aldıklarını düşünürsek bu gayet normal.
Amerika, bugün milli gururumuz olan 12 Dev Adam’ın karşısına çıkacak. İki ülke, 2004’ten bugüne kadar 5 kere karşı karşıya geldi ve bu müsabakalar arasında bizlerin hafızalarında yer edinen pek çok an mevcut.
Bu sebeple Eurohoops Fırın, yeni yazısında sizlerin karşısına Amerika ile 12 Dev Adam’ın daha önce karşı karşıya geldiği 0 5 maçı çıkartmaya karar verdi.
Hazırsanız, başlayalım:
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri: 67-79
Tarih: 8 Ağustos 2004
En skorer: İbrahim Kutluay 19 sayı, Tim Duncan 16 sayı
8 ve 10 Ağustos Türk basketbolseverler için büyük bir dönüm noktası.
O dönem basketbola ilgi duyanlar NBA yıldızlarını farklı farklı organizasyonlar sayesinde Türkiye’de izleme şansı yakaladı. Hatta bildiğiniz gibi NBA takımları ülkeye gelip hazırlık maçları ile yaptı. Bu maçtan öncesi ise büyük oranda boşluktu. Bu sebeple Rüya Takımı’nın Türkiye’ye gelmesi büyük bir olaydı. Zaten gelmelerinden önce de gitmelerinden sonra da günlerce konuşuldu.
Atina’da yapılacak olan Olimpiyatlar’a hazırlanmak için Türkiye’ye gelen Amerika’da kimler kimler yoktu ki? O zaman kariyerinini zirvesinde olan Allen Iverson, Tim Duncan ve Stephon Marbury gibi yıldızlarla LeBron James, Dwyane Wade, Carmelo Anthony gibi ligi uzun yıllar domine etmeye hazırlanan potansiyelli genç yıldızlar…
Abdi İpekçi’yi hınca hınç dolduran binlerce insanın yanı sıra milyonlar da televizyon başında bu karşılaşmayı takip etti. Belki de birçoklarının basketbolla tanışmasını bu maç sağladı.
Büyük bir heyecan ile başlayan maç, Türkiye’nin Amerika karşısında en iyi sınavlarında biriydi. Maç boyunca alan savunmasıyla o uyumsuz Amerika kadrosunun hücum temposunu bozan Türkiye, hücumda ise İbrahim Kutluay’in unutulmaz performansıyla ilerledi.
1 sayı farkla biten 1. çeyrekten sonra Amerika farkı çift haneli sayılara çıkarsa da maçtan kopmayan Türkiye, geri döndü ve bitime 3 dakika kala farkı 3 sayıya düşürdü. Fakat sahne alan Duncan, Türkiye’nin ilk maçında sürpriz yapmasına engel oldu.
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri: 68-80
Tarih: 10 Ağustos 2004
Türkiye’nin “Rüya Takım” keyfi 2 gün sonra kaldığı yerden devam etti.
Abdi İpekçi’ye binlerce insan, yine NBA yıldızlarını izlemek için koşarken ortaya yine harika bir maç çıktı.
Türkiye, Amerika karşısında İbrahim Kutluay’ın önderliğinde ilk üç çeyreği yine başa baş geçti. İbrahim gerçekten de rüya gibiydi. Hatta hala birçok kişiye göre ona NBA’in yolunu bu iki maçtaki performansı açtı.
İlk maça göre daha sert geçen karşılaşmada Türkiye bu sefer son çeyrekte oyundan düştü ve mücadeleyi kaybetti.
Maçları kaybetmiş olsak da 3 günde iki defa “Rüya Takım” ile karşılaşmak çok özeldi ve birçok kişinin hafızına değerli hatıralar olarak yer almaya devam ediyor.
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri: 82-114
Tarih: 31 Temmuz 2008
En skorer: Cenk Akyol 22 sayı, LeBron James 20 sayı
Bu iki maçtan 4 yıl sonra ise iki ülke, bu sefer Çin’de karşı karşıya geldi.
Bu sefer Amerika, Çin’deki Olimpiyat Oyunları’na hazırlanıyordu. 12 Dev Adam ise EuroBasket 2009’ün Elemeleri için çalışıyordu.
İki yıl sonra “unutulmaz” Dünya Kupası macerasının kahramanları olacak bir çekirdekle bu maça çıkan 12 Dev Adam, tarihin en iyi Amerika kadrolarından birine sadece 1 çeyrek dayanabildi. Başa baş geçen ilk çeyrekten sonra Kobe, LeBron, Howard gibi süper starları durduramayan Türkiye, sahadan 32 sayı farkla yenik ayrıldı. Bu bizim Amerika karşısında aldığımız en farklı yenilgi oldu.
LeBron’un bir pozisyon içerisinde Oğuz Savaş’ı fırlatması ise ikonik anlardan biri oldu.
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri: 64-81
Tarih: 12 Eylül 2010 / Dünya Kupası finali
En skorer: Hidayet Türkoğlu 16 sayı, Kevin Durant 28 sayı
Türkiye’nin Amerika’ya karşı oynadığı ilk resmi maç ise tarihimizin en büyük başarısının yaşandığı karşılaşma oldu.
Ülkemizde düzenlenen Dünya Kupası’nda Avrupa takımlarını teker teker geçerek finale çıkan 12 Dev Adam, karşısında Kevin Durant’in taşıdığı Amerika’yı buldu. Bir gün önce Sırbistan karşısında rüya gibi bir zafer elde eden takımımız, bir başka hayalin zaferin peşindeydi.
O Amerika kadrosu özel yeteneklere sahip olsa da karşılaştığımız Amerika takımları arasında kadro kalitesi en aşağıda olan takımdı. Genelde genç ve çok potansiyelli olan ancak kendilerini henüz tam olarak ispat etmemiş yıldızlarla sahadalardı. Fakat ellerinde Durant gibi bir canavar vardı ve o turnuvadaki her takım gibi biz de o canavara yenik düştük. Hidayet maçın başında biraz karşılık vermeye çalışsa da olmadı ve finali kaybettik.
Yine de o maç tarihimizin basketbol tarihimizin en üst noktası olarak tarihin tozlu sayfalarına yazıldı.
Türkiye-Amerika Birleşik Devletleri: 79-98
Tarih: 31 Ağustos 2014 / Dünya Kupası grup maçı
En skorer: Cenk Akyol 12 sayı, Kenneth Faried 22 sayı
12 Dev Adam’ın Amerika’yla son karşılaşması ise bundan 5 yıl önce gerçekleşti.
2010’daki finalden sonra iki takım, bu sefer grupta karşı karşıya geldi fakat 4 yıllık süreç bizden bir şeyleri götürürken Amerika’ya ise yeni yıldızlar vermişti. 2014’e yıldızlarından yoksun bir şekilde giden takımımızın karşısında Stephen Curry, Kyrie Irving, Derrick Rose, Anthony Davis, James Harden, DeMarcus Cousins gibi süper yıldızlar vardı.
Maç öncesi gruptaki ilk maçında Yeni Zelanda’yı zar zor yenen Türkiye’nin Amerika’dan kaç fark yiyeceği konuşuluyordu. Hatta koç Ataman’ın “Bizim için Yeni Zelanda, Amerika’ya göre daha zor bir takım” açıklamasıyla dalga geçildi.
Maç başlayınca ise Ataman’ın haklı olduğu çıktı. Amerika’yı farklı savunma denemeleriyle raydan çıkartan 12 Dev Adam, rüya gibi bir devrenin sonunda soyunma odasına 40-36 önde gitti. Tüm Türkiye ve Dünya, “acaba” diye heyecanlandı.
Fakat maalesef devamı gelmedi. Takımımız, o Amerika kadrosunun belki de isim olarak en az bilindik ismi olan Faried’i pota altında bir türlü durduramayınca sahadan yenilgiyle ayrıldı. Yine de o gün ilk yarıda yaşanan o büyük heyecan inanılmazdı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!