EuroLeague’in Sayılarla En İyileri: Bölüm 1 – Guard’lar

by Stelios Toromanidis

Çeviri: Anıl Can Sedef

Avrupa’daki basketbol sohbetlerinin ve analizleri çoğu zaman Eski Kıta’nın en iyi takımlarından hangisinin oyunun üç ana pozisyonda en iyi kadroya sahip olduğunu üzerinden döner. Hangisi daha komple, hangisi daha verimli, hangisi daha etkileyici? Arka alan, forvetler ve pivotlarla ilgili bu tartışmalar hep sürüp gider. Hangi takımın hangi bölgede daha güçlü olduğu, hangi pozisyondaki oyuncunun sonuçta en büyük farkı yarattığı sorusu EuroLeague’in sezonu bitse dahi bazıları için havada kalacak.

Böyle çekişmelerde en objektif taraf her zaman rakamlardır. Biz de bu soruları istatistiklerle sorduk. Turnuvadaki her oyuncunun istatistiklerine baktık, ligin en iyi arka alanını, forvetlerini ve uzunlarını sayılara bakarak belirledik.

BÖLÜM 1: Arka alan (guard’lar)

İncelememize takımların beyni olan ekipleri değerlendirerek başlıyoruz. Guard’lar takımlardaki bütün kararları veren ve bütün ekibi yönlendiren ekiptir. Ligde 30 maçın 20’si tamamlanmışken artık en iyi takımların yanı sıra daha da aşağı kalan ekiplerin de 1-2 numaralı pozisyonları değerlendirecek veri elimizde var.

Sıralama metodu

Adım 1: Öncelikle EuroLeague’deki her takımın oyun kurucularının performans puanlarını toplayıp her takım için bir tablo oluşturduk.
Adım 2: Sonra da her oyuncunun bu maça kadar yaptığı performans puanını toplayıp takımların oynadığı toplam maç sayısına böldük.  Böylece turnuvada mücadele eden her takımın guard ekibini tek bir oyuncuymuş gibi performans puanına göre değerlendirmemiz mümkün oldu.

Sonuçlar: CSKA tepede, Unics (Langford sağ olsun) epey yukarılarda

20 haftanın ardından EuroLeague’in zirvesini paylaşan iki takım sayısal olarak da ligin en iyi guard ekibine sahip iki takım konumunda. Arkalarından Darüşşafaka ve Unics Kazan yetenekli guard’larıyla takip ederken aşağılara indikçe Panathinaikos ve Olympiakos, son sırada da Zalgiris Kaunas karşımıza çıkıyor. Şimdi her takıma tek tek bakalım.

1 CSKA Moskova (PIR: 10,3)

Guard ikilisi olarak EuroLeague’in belki de en iyi iki oyuncusuna sahip takım, Jackson gibi harika bir oyun kurucuyla Higgins ve Fridzon gibi iki keskin şutörü de yanlarına katarak korkutucu bir beşliyi tamamlıyor. Hepsinin toplam performans puanları üç haneye çıkıyor ve EuroLeague’in en güçlü arka alanını oluşturuyorlar. Kulagin Biraderler de kenarda bu beşlinin aksadığı her anda destek vermek için bekliyor.

2 Real Madrid (PIR: 10)

Belki yalnızca dört guard’ları var ama hepsi birinci kalite isimler. Önderleri de Sergio Llull. İspanyol yıldız bu yılki Real’in tartışmasız lideri. Yanında harika çocuk Luka Doncic, öldürücü şutör Jaycee Carroll ve eski kulağı kesiklerden Dontaye Draper muhteşem bir guard dörtlüsünü tamamlıyor.

3 Darüşşafaka Doğuş (PIR: 9,4)

Wanamaker, Wilbekin ve Bertans üçlüsü yetenek, atletizm ve müthiş bir verimlilikle oynuyor. Zaten bu sayede üçüncü sırada oturuyorlar. Ender ve Mehmet de tamamlayıcı oyuncu rolünde beşliyi tamamlıyor ama onlardan da yüksek bir katkı gelebilse zirveyi zorlamaları işten bile olmazdı.

4 – Unics Kazan (PIR: 9,4)

David Blatt’in ekibiyle aynı puanla aynı sırada bulunan Unics Kazan, onların aksine tartışmasız ve mutlak bir lider etrafında kurulmuş durumda. EuroLeague’in en iyi guard’ı ve skoreri Keith Langford bu listede 400 sayının üstündeki tek oyuncu olarak dikkat çekiyor. Yanında çok iyi bir yaratıcı olan Quino Colom’la, Stoll, Panin ve Voronov’un tamamladığı ekip sezonu sakatlıklarla kesilen Johnson ve Ponkrahsov da katkı verebilse daha üst sıralarda da olabilirdi.

5 Fenerbahçe (PIR: 9)

Zeljko Obradovic‘in arka alan armadası, Kostas Sloukas liderliğinde beşinci sırada. Bobby Dixon yüksek kaliteli şutlarıyla seviyeyi yükseltiyor ama Bogdan Bogdanovic’in sakatlığı sebebiyle birçok maç kaçırması bu ekibin de tadını kaçırdı.

6 Panathinaikos (PIR: 8,3)

Panathinaikos’un arka alanı ligin en iyilerinden. Nick Calathes lider rolünde, Rivers, James ve Feldeine onun etrafında manzarayı tamamlıyor. Koç Pascual’in elindeki ikinci seçeneklerden Pappas da işe yarar bir opsiyon. Ama Bochoridis’in şimdilik duruma bir etkisi olduğu söylenemez.

7 Anadolu Efes (PIR: 7,9)

Panathianikos’un arkasından Efes geliyor. Ekibin en iyisi Heurtel ve Granger tabii ki. Hem pozisyon yaratıyor hem skor yapıyorlar. Brandon Paul ilk maçlarının ardından olumlu bir izlenim bıraktı. Bryce Cotton’ın bıraktığı boşluğu doldurmaktan da öteye geçeceğe benziyor.

8 Brose Bamberg (PIR: 7,4)

Play-off’a en iyi sekiz guard ekibine sahip olan takım gidecek olsa Bamberg son biletin sahibi olacaktı. Belki büyük yıldızları sakat ama Alman ekibinin guard pozisyondaki bütünlüğü ve uyumu Trinchieri’nin takımını play-off potasına yaklaştıracak farkı yaratıyor. Strelnieks, Zisis ve Causeur diğerlerine kıyasla daha çok sorumluluk alıyor. Staiger de yalnızca bir 2 sayılık, tam 36 3 sayılık atış denemiş olmasıyla dikkat çekiyor.

9 Olympiakos (PIR: 6,9)

Dört takım hep beraber dokuzuncu sırayı paylaşıyor. Onlardan ilki Vassilis Spanoulis liderliğindeki Olympiakos. Ancak çevresindeki destek ekibinin Yunan yıldızın seviyesine yaklaşabildiği söylenemez. Dolayısıyla lig sıralamasında üçüncü sıraya uzanan kırmızı-beyazlılar bu sıralamada play-off potasının dışında kalıyor.

10 – Barcelona (PIR: 6,9)

Pire ekibiyle yan yana duran takımlardan biri, artık ne yaptığını da kendisi biliyormuş gibi gözükmeyen Barcelona. Becerikli Tyrese Rice ve bol bol sakatlıkla yola devam ediyorlar. Ribas, Koponen, Navarro ve Renfroe aşağıdaki listede sakatlanan isimlerden bazıları. Oleson’ı okutup üfletmelerini tavsiye ederiz.

11 – Maccabi Tel Aviv (PIR: 6,9)

İsrail ekibindeki oyunculara tek tek bakınca müthiş bir zenginlik var ama basketbol bireysel bir oyun değil. Takım oyunu ve rol paylaşımı yetenekle birleşmeyince işler yürümüyor. Zaten bu yüzden hem arka alanları hem de ligdeki sıraları, eldeki isimlerine aksine göz kamaştıramıyor.

12 – EA7 Armani Milan (PIR: 6,9)

İtalyan ekibinin durumu Maccabi‘yle benzer. Simon, Hickman, Kalnietis ve Dragic… Hepsi tecrübeli, kaliteli isimler ama uyum ve verimlilik kelimelerine yabancı bir basketbol oynayan Milano bütün sezon olduğu gibi bu sıralamada da kendi ayağına sıktı.

13 Kızılyıldız (PIR: 6,8)

Sırpların müthiş gelişimini tek başına arka alandaki ekibin performansıyla açıklamak zor. Çünkü süreyi birçok pozisyonda oynayabilen birçok farklı oyuncuya dağıtıyorlar, dolayısıyla performans puanları bu sıralamada yüksek sıralara taşıyamıyor.

14 Baskonia (PIR: 6,6)

Baskonia da Kızılyıldız’la benzer bir durumda. Farklı pozisyonlardaki oyunculara dağılan sürelerde verimli performanslarla ayakta kalan İspanyol temsilcisi guard pozisyonda da belli isimlerden verim alamadığı için üst basamaklardan uzak. Fakat Larkin ve Beaubois’nın örnek performansları onları taşıyor. Akognon ve Prigioni’nin artık kadrolarında olmadığını da belirtelim.

15 – Galatasaray (PIR: 6,6)

Sinan Güler’in istikrarlı performansı ve Jon Diebler‘ın dönem dönem patlamaları dışında Galatasaray guard pozisyonunda kalite sıkıntısı çekiyor. Zaten bu yüzden sıralamanın en alt sıralarından birindeler. Russ Smith ve Justin Dentmon’ın önemli rol oynamaları beklenirken takımla bir türlü bütünleşemeyip ayrılmaları da sadece bu sıralamada değil genel anlamda da takımın belini büktü.

16 Zalgiris Kaunas (PIR: 6)

Zalgiris Kaunas guard kıyasında sıralamanın dibinde. Sarunas Jasikevicius bu ekipten verim almayı başarıyor ama zaten kısıtlı bütçeleri de bunu gerektiriyor. Sezon içinde ses getiren galibiyetler almayı başarsalar da ligin en iyi takımları arasında olabilecek kaliteye sahip gibi gözükmüyorlar.