by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Olimpia Milano koçu Ettore Messina, Basketball Sphere ve MozzartSport ile yaptığı röportajda, Kızılyıldız ile oynanacak maç, EuroLeague’de yeni maaş sınırı, NBA’in Avrupa basketboluna etkisi ve Zeljko Obradovic, Gregg Popovich gibi isimler hakkında konuştu.
Ayrıca, antrenörlük yapmayı çok istediği ancak fırsat bulamadığı bir oyuncudan da bahsetti.
Messina’nın adı Avrupa basketbolunun temel taşlarından biri olarak kabul görüyor. Dört kez EuroLeague şampiyonu olan, iki kez EuroLeague’in en iyi antrenörü seçilen Messina, kariyerinde Virtus Bologna, CSKA Moskova, Real Madrid ve Milano gibi en üst düzey kulüplerde çalıştı. NBA’de Los Angeles Lakers ve San Antonio Spurs’te de yardımcı antrenörlük yaptı.
NBA’de başantrenörlük şansı bulamayan en iyi isimlerden biri olarak görülse de, Messina şu an Milano ile büyük bir sınav veriyor. 15-13’lük derecesiyle EuroLeague’de mücadele eden Milano, 16-12’lik Kızılyıldız’a konuk olacak. Bu maç, playoff yarışında belirleyici olabilir.
“Her zamanki gibi çok zorlu bir maç olacak. Dolu tribünler ve fiziksel olarak güçlü bir takıma karşı oynayacağız. Hem Kızılyıldız hem de biz galibiyete ihtiyaç duyuyoruz. Sinir savaşı olacak ve detaylar belirleyici olacak. Bu sezon çok zor geçiyor. Sakatlıklar, değişen kadrolar ve yerel liglerin getirdiği yorgunluk nedeniyle istikrarı korumak güçleşiyor. Panathinaikos, Olympiacos ve belki Bayern bunu başarabildi. Haftadan haftaya her şey değişiyor. Bu yüzden neler olacağını tahmin etmek çok zor.”
Messina, sakatlık yaşayan Nikola Mirotic’in de Belgrad’a takımla birlikte geldiğini belirtti:
“Hala ağrı hissediyor ama kırık yok. Eğer oynarsa durumu daha kötüleşmeyecek. Ancak tekrar darbe alması riskli olabilir. Antrenmanda nasıl hissettiğini göreceğiz. Oynamak isteyen bir oyuncuya saygı duymalısınız.”
EuroLeague’de Maaş Sınırı ve NBA’in Avrupa’ya Etkisi
Avrupa basketbolu, bu sonbahardan itibaren önemli bir değişime uğrayacak. Yeni mali düzenlemelerle birlikte, EuroLeague’de A lisansı olan takımların maaş bütçesi 8 milyon euro ile sınırlandırılacak. Ancak en yüksek maaş alan iki oyuncu, 23 yaş altı oyuncular, uzun süreli sakat oyuncular, üç yıldır kulüpte bulunan oyuncular ve 600.000 euro civarında kazanan bir oyuncunun maaşı bu hesaplamaya dahil edilmeyecek.
Büyük bütçeli kulüpler bu yeni sisteme olumsuz bakarken, ekonomik olarak daha zayıf takımlar bunun rekabeti artıracağını düşünüyor. Ancak Messina, bu sistemin Avrupa’da uygulanabilir olup olmadığı konusunda şüpheli:
“Öncelikle, bu bir maaş sınırı (salary cap) değil. ABD’de bunu uygulayabiliyoruz çünkü tüm gelirler tek bir havuzda toplanıyor. Avrupa’da böyle bir sistem yok. Bu düzenlemenin nasıl uygulanacağını görmek istiyorum çünkü her kuralın en önemli yanı, nasıl denetlendiğidir. NBA’de en küçük ihlaller bile tespit edilip cezalandırılıyor. Ancak Avrupa’da farklı ülkeler, farklı vergi sistemleri ve farklı ekonomik ortamlar var. Bu yüzden sistemin uygulanabilir olup olmadığını bilmiyorum. Ama sürdürülebilir bir yapı oluşturmanın gerekli olduğunu kabul ediyorum.”
Messina, birkaç ay önce Eurohoops’a verdiği röportajda, EuroLeague’in 15 yıl önce NBA’in gelişim ligi (G-League) olma fırsatını kaçırdığını söylemişti. Bugün ise NBA’in Avrupa’ya daha fazla ilgi gösterdiğini belirtiyor. Manchester City ve Paris Saint-Germain gibi büyük spor kulüplerinin basketbola yatırım yapması, Avrupa basketbol pazarını etkileyen gelişmelerden biri. Ancak Messina, bu sürecin karmaşık olduğunu düşünüyor:
“EuroLeague’in rolünü küçümsemek istemem ama o dönemde oyuncu geliştirme konusunda önemli bir yol kat etmiştik. Şimdi ise bu mümkün değil çünkü ligdeki rekabet seviyesi çok yüksek ve EuroLeague artık daha çok veteran oyuncular için bir lig haline geldi. ABD’den genç bir oyuncu getirmek neredeyse imkansız.
Şu anda maaşlar hızla artıyor ve finansal dengeyi sağlamak giderek zorlaşıyor. Ekonomide öğretilen temel bir kural vardır: Eğer dengeli bir yapı kurmak istiyorsanız, tüm kaynakları tek bir havuza koyamazsınız. Gelirinizle gideriniz arasında bir denge kurmalısınız. Geliriniz artsa da giderleriniz aynı hızda arttığı sürece dengeyi bulmak zor olur. Bu, gelecekte konuşmamız gereken en önemli konulardan biri olacak.”
“Obradovic mi Popovich mi?”
NBA, Avrupa basketbolundaki durumu nasıl iyileştirebilir?
“Bunu söyleyecek bilgiye sahip değilim. FIBA, EuroLeague ve NBA arasında daha iyi bir iletişim olmasından memnunum. NBA’in Avrupa’ya gelmesi hakkında konuştuğumda birçok kişi gülmüştü.”
NBA ve EuroLeague’i koçluk perspektifinden ele alırken, kaçınılmaz bir konu da Zeljko Obradovic ile olan ilişkisi. Kendisiyle onlarca yıllık bir rekabeti bulunan Messina’nın, San Antonio Spurs’te asistanlığını yaptığı Gregg Popovich ile de güçlü bir bağı var. Biri EuroLeague için ne ifade ediyorsa, diğeri de NBA için onu ifade ediyor gibi görünüyor. Messina, bu konuda kısa ve mütevazı bir yorum yapıyor:
“İki harika koç ve iki harika insan. Zeljko’ya olan en derin saygımı defalarca dile getirdim, bunu tekrar etmeme gerek yok (gülüyor). İki farklı dünyadan bahsediyoruz ve açıkçası, böylesine iki dev ismi karşılaştırma hakkına sahip değilim.”
Ettore Messina, Avrupa basketbolunda yapılması gereken değişiklikler konusunda net bir sonuca varmış durumda. Ona göre herkesin ortak hareket etmesi gerekiyor:
“Herkesin konuşma hakkına sahip olması gerek. Bunlar, 13 takımın sahiplerinin ele alması gereken hassas konular. Bu konuda kamuoyuna açık bir duruş sergilemeyi tercih etmiyorum, çünkü bunlar birlikte tartışılması gereken meseleler. Ne yazık ki, son iki üç yıl içinde EuroLeague yönetimi birkaç kez değişti. Farklı konuların gündeme getirilmesi muhtemelen iyi niyetli bir girişim, ancak tüm bunların hangi yöne gittiğini anlamak bazen zor oluyor.
En önemli şey, birlik içinde bazı sonuçlara ve kararlara varmamızdır. Farklı farklı yorumlar olduğu sürece, kamuoyuna açık bir şey söylemeyeceğim. Söyleyebileceğim tek şey, şu anda her kulübün geleceğe dair kendi vizyonuna sahip olduğu. Umarım yakında ortak bir hedefin öne çıktığı bir noktaya geliriz. Tabii ki, tüm kulüplere en yüksek saygıyı duyuyorum.”
Messina aynı tonda devam ederek, dünya basketbolundaki iki farklı kültürü ve önemli konuların nasıl tartışıldığını karşılaştırdı:
“NBA’de aynı şeyi görüyor musunuz? Sahipler ve yöneticiler, ne yapılması gerektiği ve geleceğin ne olduğu hakkında konuşuyor mu? Tam bir sessizlik. Önce bir şey kararlaştırılıyor, sonra kamuoyuna açıklanıyor. Avrupa’da durum farklı. Kendimi bir taraftarın yerine koyuyorum. Genişleme, maaş sınırı veya başka konuların iyi şeyler olup olmadığını söylemiyorum, ama kulüplerin ortak bir duruş sergilemesi gerekiyor. Aksi takdirde, gelecek pek kolay olmayacak.”
Ettore Messina, kariyerinde birçok süper yıldızla çalışma ve büyük başarılar elde etme fırsatı buldu. Ancak, onun için özel bir yeri olan ve birlikte çalışamadığı için bir nebze pişmanlık duyduğu bir oyuncu var:
“İnanılmaz oyuncularla çalıştığım için mutluyum. Kimseye saygısızlık etmek istemem. Fakat bir keresinde Maccabi Tel Aviv’den Anthony Parker ile görüşmüştük. O zaman hangi kulüpte olduğumu hatırlamıyorum. Onu her zaman büyük bir şampiyon olarak gördüm. Oynama tarzına her zaman hayran kaldım. Onunla birlikte çalışmak isterdim. Burada Nikola Jokic diyebilirdim ama bunun hiçbir anlamı olmazdı (gülüyor). Sonuçta, en azından kulüp olarak görüştüğümüz ve değerlendirdiğimiz birini seçtim.”
Anthony Parker, EuroLeague’de iki MVP ödülü kazanmış ve iki şampiyonluk yaşamıştı.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!