by Semih Tuna / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Anadolu Efes yardımcı koçu Tomislav Mijatovic, Eurohoops Genel Yayın Yönetmeni Semih Tuna’nın konuğu oldu ve ilk kez başantrenörlükten asistanlığa dönüşüyle ilgili konuştu.
Hırvat antrenör; durumun psikolojik etkileri, başantrenörken yaşadığı en büyük zorluk, en sevindiği & üzüldüğü maçlar, Luca Banchi, Panathinaikos ve daha birçok konuya dair geniş ve detaylı bir röportaj verdi.
RÖPORTAJIN TAMAMINI İZLEMEK İÇİN:
Tomislav Mijatovic, başantrenörlükten asistan koçluğa geri dönüş süreci hakkında ilk kez Eurohoops’a konuştu:
“Aslında halen Efes‘te olmam çok sıra dışı bir durum. Yine de Efes benim evim ve ben burada ne yapılması gerekiyorsa onu yapacağım. Olaylara hep bu bakış açısıyla yaklaştım. Bu nedenle durumu pek analiz etmedim. Daha çok elimden gelen her şekilde takıma yardımcı olmakla ilgileniyordum. Efes’te üstlendiğim, üstlenmekte olduğum ve üstleneceğim her rolü büyük bir onurla yapıyorum.”
Asistan koçluğa geri dönmek, farklı bir psikolojik etki yarattı mı?
“Benim için hayır. İlk olarak ben basketbolu çok seviyorum. Çocukken hayalini kurduğunuz bir işi yapmak, dünyadaki en büyük şans demektir. Profesyonel hayatta bundan büyük bir mutluluk olamaz. İkinci olarak eviniz gördüğünüz bir yerde bu işi yaptığınızda, en iyi işin ve sonucun ortaya çıkabilmesi için her şeyi olabilecek en güçlü şekilde yapmak istersiniz. Bu yüzden bir psikolojik yaklaşım olmadı. Burada tek bir psikolojik yaklaşım var, o da maç kazanmak. Efes’te büyük koçlarla çalışma şansına eriştim. Bu sayede hem koç hem de insan olarak geliştim. Bu nedenle kendimi her koşula yardım etmeye mecbur hissediyorum. Aldıklarımın karşılığı olarak aynısını değil, iki katını kulübe vermek istiyorum.”
Tomislav Mijatovic, Anadolu Efes’te başantrenörlük yapmanın kendisi için ne anlam ifade ettiğini de anlattı:
“Bu fırsatın bana verilmiş olması benim için çok büyük bir onur, gurur ve ayrıcalık. Profesyonel spordaki en büyük fırsatlardan ve onurlardan bir tanesi.”
Anadolu Efes’teki başantrenörlük döneminde en çok hangi konularda zorlandı?
“En zorlayıcı şey, kendi üzerimde oluşturduğum baskıyla baş etmeye çalışmaktı. Tabii takımı bu baskıdan izole etmek ve her maçın öneminin anlaşılmasını sağlamak da zorlayıcıydı. EuroLeague’de sahip olduğumuz rekabetin seviyesi, dünya üzerindeki her takım sporu organizasyonuna kıyasla daha sıra dışı.
Elbette NBA harika, futbolda Şampiyonlar Ligi harika. NFL, NHL… Hepsi harika. Yine de EuroLeague’deki baskı seviyesi ve her maçın önemi, dünya üzerinde şu an düşünebildiğim hiçbir takım sporunda olmayan bir şey.”
Luca Banchi ile aralarındaki uyum hakkında şunları söyledi:
“Koç Banchi ile birbirimizi uzun süredir tanıyoruz. EuroLeague ve Avrupa basketbolunda daha önce yollarımız kesişti. Dolayısıyla benim için büyük bir fırsattı, takıma yardımcı olmaya devam edebilmek büyük ayrıcalık. Aramızda harika bir kimya ve iletişim var. Bence koç ekibi olarak aramızdaki kimya, açık şekilde görülebilir vaziyette. Aynı ekipte olmaktan gerçekten büyük keyif alıyoruz. Koç Banchi ile çalıştığım için kendimi gururlu ve ayrıcalıklı hissediyorum.”
Playoff’ta rakip Panathinaikos ve Ergin Ataman olacak:
“Eski koçumuzla eşleştik. Çok iyi ve çok güçlü bir ilişkimin olduğu birinden bahsediyoruz. Efes ailesinin bir parçası olarak beraber şampiyonluklar yaşadık. Tabii daha önce koç Ataman tarafından çalıştırılan oyuncularımız var. Duygusal anlamda inişleri ve çıkışları çok yüksek olan bir eşleşme. Bir tarafta işin mücadele kısmı var, bir tarafta da arkadaşlar, arkadaşlara karşı olacak. Koç Ataman ve koç Banchi de yıllardan beri arkadaşlar. Dolayısıyla bu seri, EuroLeague’de Playoff’un tadını başlı başına arttıran bir seri. Çılgın ve yoğun geçen bir seri olacak.”
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!