by Toprak Kağnıcı / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Anadolu Efes‘in yeni transferi Cole Swider, medya gününde Eurohoops Türkiye’nin sorularını yanıtladı.
NCAA’de Villanova ve Syracuse, NBA’de Miami Heat ve Los Angeles Lakers gibi önemli takımlarda bulunan 26 yaşındaki forvet, yeni sezonda İstanbul’da ter dökecek.
–Anadolu Efes‘e ve Türkiye’ye hoş geldin. Bir süredir İstanbul’dasın. Senin için adaptasyon süreci nasıl gidiyor? Türkiye ve İstanbul’a dair ilk izlenimlerin nasıl?
CS: Çok iyi bir ay geçirdim. Takım arkadaşlarımla birlikte zaman geçiriyorum, İstanbul’u çok sevdim. Yemekler çok güzel, tarihi bir şehir. Deniz kenarında olmasını da çok sevdim.
-Villanova ve Syracuse gibi tarihi NCAA programlarında oynadın. Bu okulların disiplinli sistemleri seni profesyonel kariyerine nasıl hazırladı?
CS: Benim profesyonel kariyerimde iki okulun da çok büyük payı var. Villanova’da hâlâ sahip olduğum birçok rutinimi geliştirdim. İki harika koç için oynadım, ikisi de bana farklı şeyler öğretti. Bu tecrübeleri profesyonel kariyerime taşıyacağım için çok mutluyum.
– Lakers, Heat, Pistons ve Raptors gibi farklı NBA organizasyonlarının içinde bulundun. Yeni bir lige, EuroLeague gibi yeni bir basketbol kültürüne gelirken bu tecrübelerin avantajı olacak mı?
CS: Kariyerim boyunca her yıl farklı bir sistem öğrenmek zorunda kaldım ve devamlılık sahibi olamadım. Bu yüzden adapte olma, yeni sistemleri öğrenme ve yeni rollerde hemen başarılı olmak için neler yapmam gerektiğini biliyorum. Bu yeteneğim sadece bu sezon için değil, umarım NBA’e dönme ihtimalime de yardımcı olacaktır. Ama hayatta genel olarak kolay adapte olabilmeye önem veriyorum.
–Raptors ile Yaz Ligi’nde ve Lakers formasıyla etkili şut performansların akıllarda kaldı. Avrupa basketbolu biraz daha fiziksel bir savunmayla biliniyor. Bir şutör olarak burada verimli olabilmek için oyununu nasıl adapte edeceksin?
CS: Önceden yaptığım şeyleri yapmaya devam etmem gerekiyor. Sürekli hareketli olmam gerekiyor, savunmaları dengesiz yakalayıp etrafımdaki Shane, Nick Weiler-Babb ve Rodrigue gibi oyunculara alan açabilmem gerekiyor. Bunları yapmaya devam etmem lazım. Oyunumu çok değiştirmem gerektiğini düşünmüyorum, belki biraz daha top yönlendirme noktasında gelişebilirim. Ama genel olarak hücumda boşa çıkıp işimi yapmam gerekiyor.
– Şut yeteneğinle tanınan bir oyuncusun. Koç Igor Kokoskov da spacing ve topsuz hareket üzerine kurulu bir sistem oynatıyor. Bu sistem içerisinde kendi rolünü nasıl görüyorsun?
CS: Her zaman spacing sağlayan, sürekli hareket eden bir şutör olarak takım arkadaşlarımın her gece güvenebileceği bir oyuncu olmam gerekiyor. Şut sokmak ve enerjiyi değiştirmek dışında ribaundlar, savunmada konuşma, efor gibi alanlarda da kendime has şekilde takıma liderlik etmeliyim. Oyuna etki edebilmenin yolunu bulmak için elimden geleni yapmalıyım.
-EuroLeague’de Final Four hedefi olan bir takıma katıldın. Sence tekrar zirveye dönmek için Anadolu Efes‘in neler yapması gerekiyor?
CS: Bir araya gelip beraber oynamak önemli olacak. Kazanmayı ortak hedef haline getiren bir takım olarak kenetlenmemiz gerekiyor.
-Rolands Smits ile benzer stretch-4 özelliklerine sahipsiniz. Avrupa basketbolunda çok tecrübeli bir isim. Onunla iletişiminiz şu ana kadar nasıl? Onun tecrübeleri senin adaptasyonuna nasıl yardımcı olacak? Aynı beşte beraber oynama ihtimaliniz hakkında ne düşünüyorsun?
CS: Rolands harika biri. Bana gelip uzun bir sezon olacağını ve vücuduma iyi bakmam gerektiğini anlattı. Beraber oynadığımız sürece aramızda iyi bir kimya oluşacağına eminim. Beraber çıktığımız birkaç antrenmanda bile birlikte oynamak eğlenceliydi. Şut atabilen iki yetenekli uzun olarak umarım takım arkadaşlarımız için gerekli alanı açabiliriz.
NBA ile EuroLeague arasında gözlemlediğin en büyük farklar neler?
CS: Maç süresi en büyük farklılık diyebilirim. 48 dakika – 40 dakika. Sahadaki yerleşim farklı, savunma üç saniyesinin olmaması büyük bir değişiklik. Fiziksellik seviyesi daha yüksek. Hakemler bazı maçlarda daha fazla temasa izin verecektir. Gerçekten farklı bir oyun anlayışı var. Bu yüzden bunu deneyimleyeceğim için heyecanlıyım.
-Friday Night Lights dizisini çok sevdiğini duydum. Dizideki “Clear eyes, full hearts, can’t lose” sözü spor dünyasında fazlasıyla bilinir. Bu dizinin senin için çok özel olmasının sebebi ne?
CS: Diziyi büyüdüğüm dönemde izlemiştim. Ortaokulda ve lisedeyken Texas eyaletindeki lise futbolunun çok havalı olduğunu düşünüyordum. Aile hayatı ve spor dünyası hakkında birçok şeyi bir arada gösteren bir diziydi. İzlemesi bu yüzden çok keyifliydi.
-Eski takım arkadaşın Paddy Casey ile beraber yaptığın bir podcastin vardı. Program geri dönecek mi?
CS: İkimiz de kariyerlerimize odaklanmak için bir yıl ara vermiştik ama bu sezon geri dönebilir.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
