Menajerlerin Basketbol Şampiyonlar Ligi’ne Olan Güveni Tam

2023-01-09T13:44:13+00:00 2023-01-09T13:44:13+00:00.

Meliksah Bayrav

09/Oca/23 13:44

Eurohoops.net
bcl ball

Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin popülaritesi her geçen gün daha da artıyor.

By Eurohoops Team/ info@eurohoops.net

Henüz kuruluşunun üzerinden uzun zaman geçmese de FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi, her yıl saha içi ve saha dışında gösterdiği istikrarlı gelişimle Avrupa’nın en gözde basketbol organizasyonlarından biri haline gelmiş durumda.

Ligde oynanan basketbolun kalitesi her geçen yıl daha da artarken önemli oyuncular da organizasyonda yer almaya büyük ilgi duyuyorlar.

Avrupa basketbolunun önde gelen 4 Yunan menajeri Nick Lotsos, Iosif Kalergis, Isidoros Kounoupas ve Panos Kapazoglou, Eurohoops’a Basketbol Şampiyonlar Ligi hakkındaki görüşlerini paylaştılar ve organizasyonu EuroCup’la kıyasladılar.

Deneyimli menajer Nick Lotsos, Avrupa’nın birçok farklı bölgesine yayılan Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin standardına vurgu yaptı:

“Kendi adıma konuşmam gerekirse Basketbol Şampiyonlar Ligi organizasyonuna güveniyorum, Avrupa’nın her bölgesinden farklı takımların turnuvada yer alabiliyor olmaları çok değerli. Bu durum sahadaki basketbol kalitesinin artmasının yanı sıra çoğu oyuncuya rekabetçi bir ortamda mücadele edebilme şansını veriyor. Özellikle Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin Portekiz, Danimarka gibi Avrupa’nın daha az bilinen yerel liglerinden takımları içeriyor olması, buradaki oyuncuların gelişimine de büyük katkı sağlıyor.

Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin sağlam bir organizasyon olmasının yanı sıra FIBA gibi önemli bir kurumun kanatları altında olması, ligi çok daha global bir hale getiriyor. Mesela EuroLeague’in ne kadar rekabetçi bir seviyede olduğu ortada ama sadece belli başlı takımlar katılabiliyor. Bu açıdan bakmak gerekirse Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni Avrupa’nın tek uluslarası ligi olarak görüyorum.

Avrupa basketbolu sadece 18 takımla sınırlı kalmamalı (EuroLeague’den bahsediyor). Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin birçok farklı ülkenin takımını içeriyor olması, özellikle potansiyelli oyuncuların parlayabilmelerine olanak sağlıyor. Geçmişte milli takımlar bazında böyle bir uygulamaya gidilmişti ama oyuncu havuzunun darlığı nedeniyle çok az oyuncu kendini gösterebilme şansı bulabilmişti. Kulüp basketbolunda ise işler pozitif anlamda daha farklı ilerliyor.

Bana kalırsa Basketbol Şampiyonlar Ligi, organizasyon olarak EuroCup’ın önüne geçti. Bunu kendi gözlerimle net şekilde görebiliyorum. Artık oyuncuların önemli bir kısmı EuroCup ekipleri yerine Basketbol Şampiyonlar Ligi takımlarına transfer olmak istiyorlar. Eskiden oyuncular gözü kapalı şekilde EuroCup takımlarını seçiyorlardı ama artık durum değişti. Elbette EuroLeague bu iki organizasyondan farklı bir seviyede ama BCL gibi Avrupa’nın diğer bölgelerini de kapsayacak ve farklı oyuncuların şans bulmasını sağlayacak bir turnuvaya ihtiyaç vardı. Normal sezonda 32 takımın yer alması, oyunculara ve takımlara büyük fırsat sağlıyor. Ayrca organizasyonu farklı kulüpler için de ulaşılabilir kılıyor.”

Iosif Kalergis ise tıpkı Lotsos gibi farklı ülkelerden takımların şans bulabilmelerinin önemini belirtti:

“Basketbol Şampiyonlar Ligi harika bir organizasyon, birçok ülkeden farklı takımlar kendilerini uluslararası düzeyde test edebiliyorlar. Kısaca basketbol Avrupa’nın her bölgesinde var oluyor ve bu sayede Avrupa basketbolu her geçen gün daha da gelişiyor. Evet, EuroLeague’in büyük bir organizasyon olduğu doğru ama orada yer alan 18 takımın dışındakiler ne yapacak? Avrupa basketbolu sadece Panathinaikos, Olympiakos veya diğer yüksek bütçeli kulüplerden ibaret olmamalı. Avrupa’da basketbol yalnızca EuroLeague’den ibaret değil. Diğer kulüplerin yerel ligler dışında uluslararası bir turnuvada yer alma şansı bulabilmeleri çok değerli. Bana göre EuroCup ve Basketbol Şampiyonlar Ligi aynı seviyede iki organizasyon. Arada bir fark olduğunu düşünmüyorum.”

Isidoros Kounoupas, Kalergis’ten farklı olarak Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni EuroCup’ın önünde görüyor:

“Şu an Basketbol Şampiyonlar Ligi seviye olarak EuroCup’ın altında gözükse de bence EuroCup’tan çok daha iyi bir organizasyon. Özellikle ligin formatı, bu farkın ortaya çıkmasında büyük pay sahibi. Basketbol Şampiyonlar Ligi bana göre heyecanlı maçlara sahne olan, son derece rekabetçi, hakem yönetimleri bakımından sağlam gözüken harika bir organizasyon.

Açıkçası artık Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde harika oynayan bir oyuncu, EuroCup’ta harika oynayan bir oyuncuya göre üst seviye takımlardan daha büyük ilgi topluyor. Eskiden oyuncular sadece EuroLeague veya EuroCup’ta oynamak istiyorlardı, Artık BCL gibi çok sağlam bir alternatifleri var. Oyuncular eğer EuroLeague’den teklif alamıyorlarsa EuroCup’ı değil, Basketbol Şampiyonlar Ligi’ni seçiyorlar.”

Panos Kapazoglou da tıpkı Lotsos ve Kounoupas gibi Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin EuroCup’ın önüne geçtiğini söyledi:

“Açıkçası Basketbol Şampiyonlar Ligi, EuroCup’ın önüne geçmiş durumda. Ligde yer alan takımların seviyesi genel olarak EuroCup’a göre daha yüksek. Evet, muhtemelen sezon sonunda EuroCup şampiyonu BCL şampiyonuna kıyasla daha iyi bir kulüp olacaktır ama ligdeki takımların tümüne baktığımız zaman BCL, EuroCup’ın önünde yer alıyor. 

Basketbol Şampiyonlar Ligi’nin seviyesi her geçen gün daha da artıyor. İzleyici gözüyle bakmak gerekirse BCL, bana göre izlemesi çok keyifli bir turnuva. Her takım karşısındakine problemler çıkarabiliyor, bu da rekabetçilik seviyesini arttırıyor. Şu an bir oyuncu menajeri olarak Basketbol Şampiyonlar Ligi formatını EuroCup formatının önüne koyduğumu söyleyebilirim. Özellikle Play-In formatı ve 4 takımlı gruplar çok hoşuma gidiyor.

Bence Avrupa basketbolu, format konusunda futbol örneğini ele almalı. Her sene aynı 18 takımın dönüp dolaşıp birbirleriyle maç yapması, eldeki ürünü izleyici için daha sıkıcı bir hale getirebilir. Avrupa basketbolundaki organizasyonlarda sürekli bir değişim yaşanıyor, bu sonsuza kadar böyle gidemez. Ya futboldaki Şampiyonlar Ligi örneği gibi sürekli farklı takımların şans bulabilmesini sağlamalıyız, ya da NBA gibi tümüyle kapalı bir lig haline gelmeliyiz. Ben şahsen Avrupa basketbolunda kapalı formatlar görmek istemem.

Açıkçası Avrupa basketbolu için 4 uluslararası turnuva çok fazla. Öte yandan futbolda bildiğiniz üzere uluslarası turnuva sayısı ikiden üçe çıkarıldı ve şu ana kadar orada işler yolunda gözüküyor. Takımlar belirli bir amaç uğruna çabalıyorlar ve hepsi oynamak için motive durumda. Avrupa’nın yerel liglerindeki takımlar, bir Avrupa kupasında oynama hayaliyle mücadele ediyorlar. Avrupa basketbolunda da bu tür bir format tercih edilebilir.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!