Bryant Dunston: “Anadolu Efes’teki Herkes En Büyüğün Biz Olduğunun Farkında”

2021-09-20T12:52:59+00:00 2021-09-20T13:00:42+00:00.

admin69

20/Eyl/21 12:52

Eurohoops.net

Anadolu Efes’in tecrübeli uzunu Bryant Dunston, Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu…

By Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Anadolu Efes‘in tecrübeli uzunu Bryant Dunston, takımının yeni sezon öncesinde düzenlediği basın günü etkinliğinde Eurohoops’un sorularını yanıtladı.

Huzurlarınızda EuroLeague tarihinin en çok blok yapan oyuncusu olan Dunston ile gerçekleştirdiğimiz röportaj…

-Geçen sezon harika bir yıl geçirdiniz ve EuroLeague ile BSL’de şampiyonluk sevinci yaşadınız. Son 2-3 yıldır Avrupa’nın elit takımları arasında yer alıyorsunuz fakat artık şampiyon olduğunuz için diğer takımların hedefinde siz olacaksınız. Bu durum takımı nasıl etkiliyor?

-İşlerin çok değişeceğini sanmıyorum. Son birkaç yıldır takımlar bize baktığında Avrupa’nın en iyi ekiplerinden birisini görüyordum. Geçen sezon şampiyon olduk ama herkes en iyi oyununu bize karşı oynadı. Bizi yenmeleri gerektiğini biliyorlardı. Bu yüzden son 2-3 yıldan çok farklı olmayacaktır. Biz uzun süredir kendimizi Avrupa’nın en iyi takımlardan birisi olarak görüyorduk. Bu yüzden diğer takımların da bize yaklaşımı farklı olmayacaktır.

Anadolu Efes bir kez daha takımın iskeletini bir arada tutmayı başardı. Devamlılık takım kimyası için çok önemli. Bu kadar özel bir grubun parçası olmak nasıl hissettiriyor?

-Gerçekten muhteşem bir duygu. Her zaman bunun hayalini kurmuştum. Sürekli olarak harika olan ve çekirdeğini bir arada tutan bir ekibin parçası olmak istiyordum. Genellikle şampiyon olan takımların daha sonrasında dağıldığını görürsünüz. Oyuncular daha fazla para ya da daha büyük rol istedikleri için farklı takımlara gidebiliyor. Ama bizim takımımızdaki herkes en büyüğün biz olduğumuzun farkında. Bu yüzden gidebileceğimiz daha iyi bir yer yok. Neredeyse bütün oyuncular takımda kaldı ve önümüzdeki sezon için heyecanlıyız.

-Kariyerin boyunca anlamda birçok başarı elde ettin. EuroLeague tarihinin en çok blok yapan oyuncususun. Geçen sezon sonunda beklediğin şampiyonluğa kavuşma şansını yakaladın. Kupayı kaldırdığında neler hissettin?

-Benim için anlamı çok büyük. Her gün bu yüzden basketbol oynuyorum. En iyisi olmak, başarılı bir takımın parçası olmak ve kazanmak istiyorum. Final Four’a daha önce 2 kez daha gitmiştim ve ikisinde de kaybetmiştim. Final Four’a giderken bu yüzden bir kez daha kaybedemem diye düşünüyordum. Kaybettiğim senaryoyu düşünemiyorum bile. Kendime takıma yardımcı olabilmek adına çok büyük baskı kurmuştum. Eğer kazanmasaydık kendimi çok kötü hissedecektim. Ancak sonunda başardık ve benim de omuzlarımdan büyük bir yük kalktı. Takım olarak hak ettiğimiz başarıyı elde ettik. Çok iyi bir takım olduğumuzu biliyorduk, artık tüm Avrupa biliyor. Bunun da tadını çıkardık.

-EuroLeague’de birden fazla Final Four oynadığından bahsettin. Geçen seneki Final Four taraftar olmaması ve ailenizin yanınızda olmaması sebebiyle öncekilerden çok farklıydı. Köln’deki deneyimini nasıl anlatabilirsin?

-Açıkçası biraz garipti. Taraftarlar her zaman motivasyon kaynağı oluyor. Final Four oynarken motivasyona fazla ihtiyacınız olmuyor çünkü zaten hedefe odaklanmış oluyorsunuz. Ama çok farklıydı. Kazandıktan sonra etrafıma baktığımda kariyerim boyunca sahip olduğum en iyi takımı görüyordum, bu takımdaki herkesi çok seviyorum. Ama ailem yanımda değildi. Kızım ve eşimin o ana ortak olmasını isterdim. Bu yüzden çok düşündüğüm gibi değildi. Ancak yine de şampiyon olduğumuz için çok şikayetçi değilim. (Gülerek)

-Peki bu durum gelecek sezonki Final Four’da yer almak için ve şampiyonluk yaşamak için motivasyon kaynağı oluyor mu? Ailenizin, arkadaşlarınızın yanında kazanmanın tadı çok farklı olacaktır.

-Kesinlikle. Umarım gelecek sezon herkes maçlara gelebilir. Tabii ki en büyük hedefimiz tekrar o noktaya geri dönmek. Her yıl şampiyon olmayı hedefliyoruz. Adım adım ilerlememiz gerekiyor ama esas hedefimiz bu. Tekrar şampiyon olursak ve ailemizle birlikte sevdiklerimiz de yanımızda olursa harika olur.

-Geçen sezon Ergin Ataman, EuroLeague’de Yılın Koçu ödülünü kazanmıştı. Onun hakkında neler söyleyebilirsin?

-Takımı bir arada tutma konusunda gerçekten muhteşem bir iş çıkardı. İşler kötü giderken dağılabilirdik, bir ara 11. Sırada yer alıyorduk yanlış hatırlamıyorsam. O dönemde koç kontrolü kaybedebilir, bizi suçlamaya başlayabilirdi. Ama takımı bir arada tuttu ve savaşmamızı sağladı. Herkes sağlığına kavuştuktan sonra rotasyonu ayarlaması gerekiyordu. Herkesin en verimli olacağı rolü bulması gerekiyordu. Günün sonunda her şey istediğimiz gibi oldu.

-Koç Ataman daha önceki açıklamalarında takım olarak NBA’de oynayabileceğinizi ve play-off’lara kalabileceğinizi söylemişti. Bu konuda sen neler düşünüyorsun?

-Asla şansımız olmadığını söyleyemem. İnsanlar bunu okuduğunda bir şaka olduğunu düşünüyorlar. Ama her şey mümkün. Nasıl oynadığımıza da çok bağlı. NBA kuralları, 82 maçlık uzun bir sezon… Her şey olabilir. Hangi konferansta oynayacağımız da çok önemli. Tabii bu kolay bir şey değil ama koçun özgüveni şu anda olduğumuz noktada bulunmamızın sebebi. 3 yıl önce de bu seviyeye geleceğimizi söylüyordu…

-Önümüzdeki sezon takım olarak sizi en çok zorlayacak şey ne olacak?

-Takımların bizimle oynarken oyun tarzını değiştirmesi olabilir. Bize karşı farklı beşler oynayabilirler. Diğer takımlar bizi yenmek için bazı şeyleri değiştirmek isteyecektir. Ki diğer ekipler önemli eklemeler de yaptı. Bu yüzden ilginç bir sezon olacaktır. Fakat karşımıza çıkacak her engeli aşmaya hazırız.

-Vasilije Micic geçen sezon harika bir yıl geçirdi ve hem normal sezonda hem de Final Four’da MVP seçildi. Yaz döneminde de NBA’e gideceğine dair söylentiler çıkmasına ragmen Anadolu Efes’te kalmayı tercih etti. Onun takımda kalması hakkında neler düşünüyorsun?

-Gerçekten çok mutluyum. Onun yerini doldurmak için birilerini bulmamız gerekecek diye düşünüyordum. O muhteşem bir oyuncu, çok sıkı çalışıyor. MVP kazandığı için onunla gurur duyuyorum. Sonuna kadar hak ediyordu. Sahada yaptıklarını görüyorsunuz ama soyunma odasında ya da antrenmanlarda yaptıklarını bilmiyorsunuz. Sürekli oyunu üzerine çalışıyor, basketbol izliyor. Sürekli eleştirilerde bulunuyor. Genç bir oyuncunun oyunu öğrenmek için bu kadar çaba gösterdiğini görmek çok güzel. Onun takımda kalmasından dolayı çok mutluyum.

-Geçen sezon Sertaç Şanlı takımın önemli parçalarından birisiydi. Yaz döneminde Barcelona’ya transfer oldu. Onun takımdan ayrılması size nasıl etkileyecek? Karşı karşıya oynadığınızda ona bir şeyler söyleyecek misin?

-Sertaç’ı çok seviyorum, o benim adamım.  Her gün antrenmanlarda mücadele ettik ve birbirimizi daha iyi hale getirmeye çalıştık. Birbirimize sürekli yardımcı olduk. Geçen sezon gösterdiği performans sürpriz değildi. Onun daha önce böyle oynadığını görmüştük. O çok yetenekli ve akıllı bir oyuncu. Barcelona da onu transfer ederek önemli bir hamle yaptı. Onu kullanma şekillerine göre Barcelona’ya yardımcı olacaktır. Ona iyi şanslar diliyorum. Birbirimizle karşılaştığımızda da antrenmanlardaki gibi olacaktır. Onunla karşılaşmak için heyecanlıyım.

-Taraftarlar önümüzdeki sezon belirli bir kapasitede tribünlere dönecek gibi gözüküyor. Avrupa’daki taraftarların ne kadar tutkulu olduğunu herkes biliyor. Taraftarların tribünlere dönmesi hakkında ne düşünüyorsun?

-Bu konuda çok heyecanlıyım. Taraftarların tezahuratlarını, protestolarını duymak çok güzel. Basketbol zaten bununla alakalı, spor insanları bir araya getiren bir şey. Herkesi arkadaşça ama rekabetçi bir ortamda tutmaya çalışıyoruz. Taraftarların böyle tutkulu olması çok güzel bir şey. Geçen sezon ligi taraftarsız bitirmek zorundaydık. Bir kez daha sezonun iptal edilmesini göze alamazdık. Bu yüzden fedakarlıklar yapmamız gerekiyordu. EuroLeague’in geçen sezonu bitirebilmesi gerçekten etkileyici bir şeydi. Önümüzdeki sezon taraftarların dönüşünden de çok mutluyum.

-Geçen sezon EuroLeague ve BSL’de şampiyon olduktan sonra taraftarınızla kutlama şansına sahip olamadınız. Bu durum seni ne kadar üzüyor?

-Taraftarlar bu şampiyonlukları onlar için kazandığımızı biliyorlar. Elimizden gelen her şeyi yaptığımızı biliyorlar ve bunu sonuna kadar hak ediyorlardı. EuroLeague’de son sıradayken de bizi destekliyorlardı. Bu tarz taraftarlara sahip olmak her oyuncunun hayalidir. Anadolu Efes taraftarının da takım kadar şampiyon olduğunu söyleyebilirim.

-Son 1.5 yıl pandemi sebebiyle çok zor geçti. Seyahatler çok daha zorlaştı. Kapanmalar oldu, Covid vakaları sebebiyle bazı oyuncular takımdan ayrı kaldı. Profesyonel sporcular için bu dönemin fazlasıyla zorlu geçtiğini söyleyebiliriz. Bu dönemde mental sağlığını korumak için neler yaptın?

-Bence değişen şartlara adapte olabilmek herkes için çok önemli. Eğer işlerin neden değiştiği hakkında ya da ne zaman eski haline döneceğiyle alakalı endişeleniyorsanız, şu an yaşananları kabullenemezsiniz. Tabii ki çok zor bir dönemdi. Alıştığımızdan çok daha farklıydı ama yolumuza devam etmemiz gerekiyordu. EuroLeague sezonu tamamlandığı için çok mutluyum. Bu dönemde mücadele veren herkesten gurur duyuyorum.

-Son birkaç yılda zaman zaman sakatlık sorunları yaşadın. Gelecek sezon öncesi kendini fiziksel anlamda nasıl hissediyorsun?

-Harika durumdayım. Yaşadığım son sakatlıklar biraz da şanssızlıktı, kaza sonucu oldu. Gözüme parmak girdi ve retinam yırtıldığı için ameliyat olmak zorunda kaldım. Bu tarz ufak şeyleri control etme şansınız yok. Ancak bu sakatlıklardan geri dönebildiğim için özgüvenim arttı. Çalışma şeklimde, maçlara hazırlanma şeklimde yanlış yaptığım bir şey yok. Şu anda da kendimi çok hissediyorum. Önümüzdeki sezona iyi girmek için sabırsızlanıyorum.