Bu yazı 6 Kasım 2025 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Henüz sezonun başı sayılır, ancak 2025-26 NBA sezonunda takımların yaşadığı sorunlar yavaş yavaş su yüzüne çıkmaya başladı. Her takım sezona belirli eksiklerinden endişe duyarak girdi ve bunlardan bazıları şimdiden kendini göstermeye başladı.
Yenilmez görünen Oklahoma City Thunder’dan hızla çöken New Orleans Pelicans’a kadar herkesin konuşulmaya değer bir problemi var. Özellikle bir konu birçok takımı etkiliyor: Oyun kurucu ve yaratıcı eksikliği. Lig genelinde bu tür oyuncuların azlığı artık bir salgın hâline gelmiş durumda.
Aşağıda her takımın şu ana kadar yaşadığı temel sorunlara göz atıyoruz.
Atlanta Hawks: Trae Young’ın Uyumu Konusunda Cevapsız Sorular
Trae Young, 29 Ekim’de Brooklyn Nets’e karşı oynanan maçta diz bağlarını burkarak sakatlandı ve en az dört hafta forma giyemeyecek.
Young’ın yokluğunda Hawks hücumda başlarda olumlu sinyaller verse de (Brooklyn ve Indiana maçlarında toplamda 60 asist ve sadece 18 top kaybı), güçlü rakiplerle karşılaştıklarında bu düzeni koruyamadılar. Cleveland karşısında yaptıkları 23 top kaybı, farkı ortaya koydu.
Önümüzdeki haftalarda Hawks, Young olmadan hücumun nasıl işlediğini test edecek. Eğer Jalen Johnson, Dyson Daniels ve Nickeil Alexander-Walker topu paylaşarak üretken olabilirse, Young’ın geleceği tartışmaya açılabilir. Ancak işler ters giderse, Young’ın değeri daha da artabilir.
Boston Celtics: Savunma Ribaundu Sorunu
Celtics, geçtiğimiz yaz Kristaps Porzingis, Al Horford ve Luke Kornet gibi tüm pota altı oyuncularını kaybetti. Bu kayıplar sonrası en belirgin problem savunma ribaundları oldu.
Boston, rakiplerinin kaçırdığı şutları toplama oranında ligin son sırasında ve bu da ikinci şans sayılarında en fazla sayı yiyen takım olmalarına yol açtı. Kadro kalitesi zaten yaz aylarındaki maaş kısıtlamalarıyla azalmıştı; şimdi ise temel bir detayı, ribaundları, toparlayamadıkları için maçları kaybediyorlar.
Brooklyn Nets: Egor Demin’in İki Sayılık Şut Korkusu
Nets, draftta Egor Demin’i 8. sıradan seçerken onun şut potansiyeline güvendi. Şimdiye kadar dış atışlarda bunu kanıtladı; üçlüklerde %38.5 isabet oranı yakaladı. Ancak sorun, neredeyse hiç iki sayılık şut denememesi.
İlk 26 şutundan 24’ü üçlük olan Demin, içeriye girmediği için pas yeteneğini de tam olarak sergileyemiyor. Sakatlık sonrası patlayıcılığını yitirmiş olması muhtemel. Nets, bunun geçici bir durum olmasını umuyor.
Charlotte Hornets: Savunmada Hiç Baskı Yok
LaMelo Ball ve çaylak Ryan Kalkbrenner’ın başını çektiği Hornets, zaten savunma takımı olarak tanımlanamazdı. Ancak şu anda rakiplerine neredeyse hiç hata yaptırmıyorlar.
Rakip top kaybı oranı %12.4 ile ligde 28. sırada — son 20 yılın en düşük Charlotte ortalaması. Ironik bir şekilde, takımın en çok top çalan isimleri LaMelo ve Kalkbrenner. Kanatlar ise neredeyse hiç katkı vermiyor. Bu durum, takımın hızlı hücum fırsatlarını da ciddi biçimde azaltıyor.
Chicago Bulls: Şansla Ayakta Duruyorlar
Sezonun başlarında Chicago’nun savunma istatistikleri dikkat çekiciydi, ancak bunun çoğu şanstan ibaretti. Rakip takımlar Bulls’a karşı sadece %33.9 üçlük isabetiyle oynuyor — ligin ortalamasının oldukça altında.
Rakiplerin köşe üçlüklerindeki %32.8’lik isabet oranı da gerçekçi değil. Savunma sisteminden çok şut yüzdesi şansına dayalı bir performans bu. Şutlar normal seyrine döndüğünde Bulls’un savunması büyük ihtimalle çökecek.
