by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Bu yazı The Athletic’te yayınlandı ve uyarlanarak çevirildi.
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Belki birkaç yılımı “Grit ’N’ Grind” tarzıyla özdeşleşen Memphis Grizzlies’te geçirdiğim için önyargılıyımdır. Ancak son haftalardaki yoğun NBA turum beni düşündürdü: Acaba lig artık “azim”i yeterince değerli bulmuyor mu? Uzun ve atletik oyuncuların potansiyelini değerlendirirken, “bir gün patlama yaparlar” ümidiyle yapılan tercihler uğruna, karşımızda her gün sahada mücadele eden, sonuç üreten isimleri gözden mi kaçırıyoruz?
Bu oyunculara “savaşçı”, “çalışkan” ya da başka bir ad verin… Fakat hepsinin ortak noktası: Sahada fazlasıyla efor harcamaları, göz önünde olmayan rollerde büyük işler çıkarmaları ve çoğunun üniversite kariyerlerinde de yeterince takdir edilmemiş olmaları.
Dillon Brooks – Phoenix Suns
Brooks, bu profilin en bariz örneklerinden. 2017’de Memphis’in 45. sıradan seçmesi büyük bir fırsattı. Şu anda Phoenix Suns’ta kültürü değiştiren ana figürlerden biri. (Gerçi biz Memphis’te 35. sıradan Ivan Rabb’i seçmiş, sonra Brooks’a kalmıştık!) Öte yandan Detroit Pistons da neredeyse tüm kadrosunu yüksek eforlu oyunculardan kurarak Doğu’nun zirvesine oynuyor.
Seyahatlerim sırasında bu profilin en iyi örneklerinden olan bazı oyuncularla sohbet etme şansı buldum. NBA Cup haftasının hafif fikstüründe bu gözlemlerimi paylaşmak istedim.
Jamal Shead – Toronto Raptors
Toronto’nun 1.85’lik oyun kurucusu Shead için bir takım arkadaşı şöyle diyor: “O bir pitbull.” Shead, Houston Üniversitesi’nde hem AAC hem Big 12 konferanslarında Yılın Savunmacısı ödüllerini aldı, hatta son sezonunda Big 12’nin En Değerli Oyuncusu seçildi. Buna rağmen 2024 draft’ında yine 45. sıradan seçildi. Ancak sakatlıklar sayesinde Toronto’da ciddi süre buldu ve müthiş savunmasıyla parladı.
Son 5 maçta yaptığı 12 top çalma, bunun göstergesi. Deni Avdija, Austin Reaves, LaMelo Ball, Derrick White ve Jalen Brunson gibi isimlerden top çalmayı başardı. Ligde top çalma oranında ilk 10’da yer alıyor. Hücumda gelişmeye devam etse de asist/top kaybı oranıyla güven veriyor.
Shead, “Houston’da savunma bizim için gurur meselesiydi” diyor. “NBA’de bunu devam ettirmek istiyorum.”
Miles “Deuce” McBride – New York Knicks
Madison Square Garden’da taraftarların “Deuuuuu-uuse!” tezahüratlarıyla sevgi gösterisinde bulunduğu McBride, kısa boyuna rağmen (1.88) %44.4 üçlük isabeti ve agresif savunmasıyla göz dolduruyor.
West Virginia çıkışlı oyuncu, ilk sezonunda tutunamasa da çok çalışarak kendine yer açtı. Knicks koçu Mike Brown, “Onun bu kadar iyi bir şutör olduğunu bilmiyordum” diyerek şaşkınlığını dile getiriyor. Takımın sabrı ve McBride’ın azmi meyvesini verdi; 2023’te uzatılan kontrat, ligin en verimli sözleşmelerinden biri hâline geldi.
Zach Edey – Memphis Grizzlies
2.24’lük dev Edey, sadece boyuyla değil, mentalitesiyle de dikkat çekiyor. Kolejde iki kez yılın oyuncusu seçilmesine rağmen düşük draft edilmesi, onu hâlâ motive ediyor. NBA’ye uyum sağlamak için mobilitesine özel önem vermiş.
Edey, “Ayaklarımı sanılandan daha iyi hareket ettirebiliyorum” diyor. Gerçekten de Kawhi Leonard’ı hem üçlükte hem pota altında durdurduğu anlar, bunu ispatlıyor. Memphis’in onun oynadığı dakikalardaki savunma reytingi: 94.5 – NBA standartlarında olağanüstü bir değer.
Peyton Watson – Denver Nuggets
Denver’ın savunmadaki gizli silahı Watson, Kevin Durant’i savunurken tüm dikkatleri üzerine çekti. Durant’i sadece 13 sayıda tutarken, “KD’nin oyununu ezbere biliyorum ama yine de beni şaşırttı” diyor. Son 13 maçta ilk beşte başladığında Denver 9 galibiyet aldı. Hem savunmada hem hücumda gelişen Watson, sezon sonunda büyük bir kontrata aday olabilir.
Jordan Goodwin – Phoenix Suns
1.90 boyundaki Goodwin, ligdeki en iyi hücum ribaundcularından biri. Lakers’tan yazın serbest kalan Goodwin, Suns’ta fırsatı buldu. Kasım sonunda San Antonio’ya karşı 10 ribaund (4’ü hücum) aldı ve Booker, “Topun gideceği yeri seziyor” diyerek övgüler yağdırdı.
Goodwin’in %9.8’lik hücum ribaund oranı, 1.98’den kısa oyuncular arasında lig lideri. “Her şuta giderim” diyen Goodwin’in enerjisi takımı ateşliyor.
Jabari Walker – Philadelphia 76ers
Walker, Portland’daki sıkışık kadroda yer bulamayınca, Philadelphia’da iki yönlü kontratla geldi. 23 maçın 22’sinde süre aldı, 5’inde ilk beş başladı. %14.1 ribaund oranıyla takımda Andre Drummond’dan sonra en iyisi.
Paul George, “O bir yapıştırıcı oyuncu. Her işi yapıyor,” diyor. Walker’ın 3 sayılık atışlarını geliştirmesiyle birlikte sahada kalma süresi de artıyor. Son 72 dakikada 18 üçlük kullandı, 8’ini isabetli attı.
Moussa Diabaté – Charlotte Hornets
Michigan’da forvet olarak oynayan Diabaté, Charlotte’ta pivot pozisyonunda öne çıktı. 2.10’luk boyu ve 105 kiloyla nispeten zayıf sayılmasına rağmen, %19’luk hücum ribaund oranıyla ligin zirvesinde. Özellikle çöp zamanlarında verdiği enerjiyle öne çıkıyor.
“Bu enerjiyi hep taşıdım” diyen Diabaté, basketbol zekâsını ve pozisyon alma yeteneğini ribaundlara dönüştürüyor. Takım arkadaşı Knueppel’in de dediği gibi: “Topu elinden kaçırır ama üç kişi arasından hücum ribaundunu alır.”
Bu oyuncuların her biri, “gözden kaçan” ama büyük etki yaratan isimler. Hepsi, azimle, çalışkanlıkla ve doğru sistemle ligdeki kaderlerini değiştirdi.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!