2017 NBA Draftı Ya Bugün Yapılsaydı?

31/Oca/18 10:59 Şubat 11, 2018

Semih Tuna

31/Oca/18 10:59

Eurohoops.net

2017 Draft’ı son zamanların en heyecanla beklenen Draft’larından biriydi ve seçilen oyuncular profesyonel kariyerlerinin ilk sezonunun yarısını geride bıraktı. Eurohoops Fırın, Draft bugün yapılsaydı seçimler nasıl olurdu sorusuna cevap vermeye çalıştı!

By Yılmazcem Özardıç / info@eurohoops.net

NBA’de her zaman sorulan ve içinden çıkılamayan sorulardan biridir, “Draft bugün yapılsaydı nasıl olurdu?”. Sadece seçilen-seçilmeyen oyuncuların değil, takımların da çok uzun süreler boyunca akıbetlerini belirleyen bir gecede verilen kararlar genç yıldız adaylarının potansiyeli, o güne kadar basketbol sahasında yaptıkları, karakteri, takımın kadro yapısı, takımlarla yaptıkları idmanlar gibi sayılamayacak kadar çok faktörün birleşmesiyle ortaya çıkar.

Biz de Eurohoops olarak işin biraz daha kolayına kaçıp, bu oyuncular NBA’deki ilk sezonlarının yarısını tamamlamışken Draft Lotaryası bugün yapılıp aynı şekilde sonuçlansa ve tüm çaylak oyuncular serbest kalıp yeniden Draft olsa sıralamaların nasıl olacağını belirledik. Takımların kadrolarına ve oyuncuların şimdiye kadar gösterdiklerine dair değerlendirmemizi yaptık. Lotaryadan sonra yapılan takasları da dikkate aldık ve yepyeni bir 2017 NBA Draftı ile karşınıza geldik.

*Ben Simmons, Bogdan Bogdanovic gibi isimler çaylak sınıfında yer alsa da 2017 Draftında seçilmediği için listede yer almamakta.

Fazla uzatmadan başlayalım.

14-John Collins (Miami Heat)

Gerçek Sıra: 19 (Atlanta Hawks tarafından)

İstatistikler: 44 maç 10.5 sayı 7.1 ribaunt 1 asist

Yaş: 20

Lotaryanın son sırasından seçim yapan Miami Heat, gerçek hayatta seçtiği Bam Adebayo’dan da şu ana kadar oldukça iyi verim aldı ve yaptıkları seçimden çok büyük ihtimalle mutlulardır. Ancak Adebayo’nun 5 sıra arkasından Atlanta Hawks‘a giden John Collins, yaptıkları ve yapmayı vaad ettikleriyle birçok kişiyi çok ama çok etkilemeyi başardı. Collins’in şu ana kadar Atlanta Hawks kadrosunda kendisini göstermesi ‘Ligin en kötü takımlarından birinde oynuyor zaten’ diyerek geçiştirilebilecek bir şey değil çünkü çok net bir potansiyel ortaya koydu, bu yüzden de 4-5 numarada kullanabileceği bir uzunu Heat tercih etmiş oluyor paralel evrenimizde.

Collins çok hızlı ilk adımı, müthiş patlayıcılığı ve atletizmiyle birlikte bana Amar’e Stoudemire’ın bir alt versiyonunu hatırlatıyor desem ona ne kadar güvendiğimi ve potansiyeline inandığımı belli ederim sanırım. Oyununa orta mesafe ve yayın gerisinden şut eklemesi elzem çünkü şut tehditi yaratabilirse ‘triple threat’ denen silaha sahip olması onun oyununu çok açacaktır. Modern basketbolda bu elzem ve şut stilinin kötü olmadığını düşünüyorum. Savunma kısmında zamanla güçlenip tecrübe kazandıkça 4-5 oynayabilen çok değerli bir uzuna dönüşebilir Collins. 2017 çok derin bir Draft olmasaydı büyük ihtimalle ilk 10’dan seçilirdi.

13-Malik Monk (Utah Jazz)

Gerçek Sıra: 11 (Charlotte Hornets tarafından)

İstatistikler: 36 maç 5.2 sayı 0.9 ribaunt 1.3 asist

Yaş: 19

Bu kesinlikle en zorlandığım seçim oldu. Nedenleri ise basit: Bu hak normalde Donovan Mitchell’ın seçilip Trey Lyles karşısında Utah’a gönderildiği hak. Utah’a çok yazık oluyor yeni Draft’ımızda çünkü Donovan Mitchell’ı kaybetmiş oluyorlar. Hayward’ın gidişi sonrası Hood ve Burks’e de güvenemeyen Jazz‘in ‘oyuncu geliştirme’ konusunda çok değerli bir geçmişi olduğu açık, Hayward ve Mithcell örnekleri hemen karşımızda. Monk’a da eksikleri olmasına rağmen belli başlı konularda genç oyuncuyu dizginleyerek çok şeyler öğretebilirler ki bu da beklenenden çok daha yüksek bir etkiye sahip olarak ‘işte beklediğimiz Monk buydu’ dedirtebilir.

Malik Monk NBA kariyerine çok kötü başladı ve tepetaklak giden Hornets rotasyonundan da düştü, hala daha toparlanabilmiş durumda değil. Ancak değerli bir potansiyel çünkü işin hücum alanında resmen yapamayacağı şey yok. Tabii parlatması ve keskinleştirmesi gereken yönleri bol ancak potansiyel net şekilde görülebiliyor. Utah bu sene Rubio’nun arkasında oynatacak yedek bir oyun kurucu bulma konusunda sıkıntı yaşıyor ve İspanyol oyuncu kenardayken kararları genelde Mitchell veriyor. Monk’un bu konuda öyle ya da böyle bir potansiyeli var. Bence paralel evrenimizde Monk’a daha iyi gelecek bir takım yok, Jazz de Mitchell’ın yerine Monk’tan daha iyisini bulamaz bu sıradan. Monk’u 13’ten Jazz’e yolluyoruz.

12- OG Anunoby (Detroit Pistons)

Gerçek Sıra: 23 (Toronto Raptors tarafından)

İstatistikler: 48 maç 6.2 sayı 2.4 ribaunt 0.8 asist

Yaş: 20

Anunoby NBA’de çok aranan bir oyuncu profiline sahip. Üçlük atabiliyor ve savunma yapabiliyor, pek net bir eksisi yok. Her daim NBA’de kendine yer bulacak bir oyuncu. Onu 23.sıraya kadar atan zaten basketbol nedenleri değildi. Anunoby sezon içinde ayağını kırdı ve uzun süre forma giyemedi, bu da onun Draft sırasını aşağılara attı. Topu biraz da yere vurabiliyor, çok yüksek bir potansiyeli yok ama iyi bir tabanı var. Çaylak yılına iyi başladı ve Toronto Raptors gibi Doğu’nun en iyi takımlarından birinde ilk beş çıkıyor.

Tabii 3 numaradaki eksiklik ve takımın derli toplu bir takım olması onun iyi görünmesine yardımcıydı ancak o da şans gelince kaçırmadı ve değerli bir parça olabileceğini kanıtladı. Detroit daha yeni Blake Griffin’i almış bir takım ve 2-3 numara rotasyonunda Bradley ile Harris’in gidişleri sonrası sıkıntı yaşayacaklar. 2015 Draftı’nda aldıkları Stanley Johnson kendisine gelen şansı sezon başından bu yana bir türlü kullanamadı ve gözden düşmüş görünüyor. Paralel evrenimizde Anunoby 12.sıradan seçilip 3 numarada ilk beş başlayabilir Pistons adına.

11-Jonathan Isaac (Charlotte Hornets)

Gerçek Sıra: 6 (Orlando Magic tarafından)

İstatistikler: 15 maç 5.3 sayı 3.7 ribaunt 0.7 asist

Yaş: 20

Çok net ve temiz bir potansiyel. İleride güçlendiğinde ve tecrübe kazandığında 5 numara dahi oynayabilecek, her pozisyonu savunabilecek, yayın gerisine çıkıp şut atabilecek ayakları çabuk bir gençten bahsediyoruz Jonathan Isaac denince. Ancak o da paralel evrenimizde kendisinden bir sıra önce seçilen Josh Jackson gibi karmakarışık, pozisyonunda büyük dakika sıkışıklığı olan, ne yaptığı ve yapmak istediği belli olmayan Orlando Magic‘e gitti. Bileğini burktu, erken dönüp bir daha burktu ve sadece 15 maçta oynayabildi. Zaten tam olarak NBA’e hazır olmadığı söyleniyordu ve maalesef çok fazla izleyemedik şu ana kadar.

Charlotte Hornets da onun gibi bir değerli potansiyel üzerinde kumar oynayabilecek bir takım, hele hele kalan seçenekleri göz önüne alındığında. Kemba Walker’ı takas etme ihtimalleri de var, durum böyle olunca Isaac gibi bir genci kaçırmayacaklardır. Onun sakatlığından dönüp tamamen Draft’a yatmaya odaklanmış bir Magic takımında daha çok süre ve sorumlulukla kendini biraz gösterebileceğini düşünüyorum, bu yeniden Draft’ı sezon sonunda yaparsak 11’den çok önce kapılabilir.

10-Josh Jackson (Portland Trail Blazers)

Gerçek Sıra: 4 (Phoenix Suns tarafından)

İstatistikler: 49 maç 10.1 sayı 3.7 ribaunt 1.2 asist

Yaş:20

Josh Jackson bu Draft sınıfında kolejde en beğendiğim, inandığım ve beni şu ana kadar en büyük hayal kırıklığına uğratan oyuncu oldu. İlk sıradan gidecek dedikoduları dahi Celtics takası yapmadan önce ortalıkta dolanıyordu. Ancak Tatum’ın seçilmesiyle dördüncü sıradaki Suns‘a kadar düştü. Suns demişken. Yürüyen sirk. Takımın nereye gittiğine ve gidebileceğine dair büyük soru işaretleri var bu çekirdekle birlikte. Jackson bir kanat oyuncusu (bana göre en iyi ve oynaması gereken pozisyon kısa beşlerde 4 numara, ileride buna evrilmek zorunda). Onun gibi bir oyuncu için Suns olabilecek en kötü yerdi ve oraya düştü. Kendisi de bireysel olarak takımdan bağımsız şekilde çok kötü bir sezon geçiriyor.

NBA dünyası şut atamayacağına ve topla birlikte fiziğine ve pozisyonuna göre belli bir seviyeye kadar kendisi ile takım arkadaşları için yaratamayacağına dair bir oy birliğine neredeyse varmış durumda. Bu da onun değerini diplere indiriyor. Kansas’ta gösterdiği şut gelişimi ve topu yere vurabilme kabiliyetlerini göstermediği bu sezon yarısında da yapılacak yeni bir Draft’ta 10.sıraya kadar düşmesi kimseyi şaşırtmaz. 10.sırada yer alan Blazers da onun gibi savunma potansiyeli çok yüksek ve hücumda da değerli bir parça olabilecek bir oyuncuya ihtiyaç duyuyor. Bu ikili bir araya bu şartlarda gelir. Jackson, Lillard ve McCollum’un savunma eksiklerini kapatıp Harkless ve Aminu’dan dakika çalarak Blazers‘a iyi gelecektir.

9-Frank Ntilikina (Dallas Mavericks)

Gerçek Sıra: 8 (NY Knicks tarafından)

İstatistikler: 47 maç 5.3 sayı 2.2 ribaunt 3.4 asist

Yaş: 19

Bir amansız aşk hikayesi daha… Bir tarafta geçtiğimiz sezon Fransa Ligi’nde oynayan uzun kollu, fizikli, sert ancak özellikle hücum anlamında ham bir Avrupalı oyun kurucu, diğer yanda tarihin en başarılı Avrupalı’sını yetiştirip faydalanan ve neredeyse her sene Avrupa’dan bir transfer yapan Dallas Mavericks. Frank Ntilikina’nın dokuzuncu sıradan Mavericks‘in yolunu tutması gerçekten harika bir uyum olarak görünüyordu. Hatta Draft döneminde Strasbourg’dan Ntilikina’nın koçu Vincent Collet’in Mavericks’in Yaz Ligi takımına gideceği dahi söylendi. Ancak Knicks bu oyunu bozup sekizinci sıradan bu Draft’ın Avrupa’dan gelen bilinmez çocuğunu kadrosuna kattı.

Ntilikina NBA kariyerine ham olduğu gerekçesiyle (ki gerçekten de öyle) Jarrett Jack’in arkasında yedek olarak başladı ve hala bu şekilde devam ediyor. Kenardan gelip takıma enerji ve savunma katkısı getiriyor ancak hücum alanında yapabildikleri çok kısıtlı. Şutu konusunda orta mesafede dahi soru işaretleri var, top hakimiyeti, ikili oyun oynama gibi konularda sıkıntıları sürüyor. İşin birebirde üretme kısmına falan hiç girmiyorum zaten. Ancak Frank’in potansiyeli var, henüz çok genç, çok ham ve ileriye gidecektir. Paralel evrenimizde sevenleri ayırmıyoruz, Ntilikina Dallas’a gidiyor.

8-De’Aaron Fox (New York Knicks)

Gerçek Sıra: 5 (Sacramento Kings tarafından)

İstatistikler: 42 maç 10.9 sayı 4.2 asist 2.5 ribaunt

Yaş: 20

De’Aaron Fox-Sacramento Kings birlikteliği Draft lotaryası sonuçlandığı günden bu yana az ya da çok belliydi ve Kings Fox’u o kadar beğeniyordu ki eğer ilk 4 sıradaki takımdan biri onu almaya kalkarsa takas teklifi yapacağına dair dedikodular dahi çıkmıştı. Kentucky’nin UCLA’i yendiği maçta Lonzo Ball karşısında çok iyi bir performans sergileyip 39 sayı atan Fox’un Ball’la rekabeti hala devam eden bir rekabet. Ancak Fox profesyonel kariyerinin ilk sezonunun yarısında karmakarışık Kings takımının içinde neredeyse hiçbir şey göstermedi ve çok silik bir görüntü verdi. NBA’deki tüm oyuncularının değerlendirmeye alındığı ESPN’in +/- istatistiğinde neredeyse tüm sezon 478 oyuncu arasında 478.sıradaydı.

Fox yine de çok değerli bir hıza ve atletizme sahip, savunma potansiyeli de yüksek. Şut konusunda sıkıntıları var ve benim genel olarak yaratıcılığına dair soru işaretlerim var, çok beğendiğim bir oyuncu değil açıkçası. Kings’in 5.sıradan onu aldığına Smith Jr’ın performansını ve yapabildiklerini gördükten sonra pişman olmuş olması muhtemel. New York ise zaten guard arayışındaydı ve Fox gibi belli bir potansiyeli olan genç bir guardı Ntilikina’nın savunma üzerinden tanımlanan oyununa tercih edeceklerini düşünüyorum. Paralel evrenimizde Fox, New York’a, Porzingis’le pick and pop ikilisi oluşturmak için gidiyor.

7- Kyle Kuzma (Chicago Bulls)

Gerçek Sıra: 27 (LA Lakers tarafından)

İstatistikler: 47 16.5 sayı 5.9 ribaunt 1.9 asist

Yaş: 22

NCAA sezonu bittiğinde küçük bir okul olan Utah Utes’te 3.yılını tamamlamış, Draft’ta seçilmesi beklenmeyen bir oyuncuydu. Draft Combine’daki kimsenin umrunda olmayan maçta şutunu geliştirdiğine, sahayı daha iyi görebildiğine ve harika footwork’üne dair birkaç parıltıyı ortaya koymuştu bile. Onu ilk defa orada dikkatle izlemiştim. Lonzo’lu UCLA’e karşı oynadığı maçın bir bölümünü Ball’a odaklanıp izlemiştim, hakkında biraz bir şeyler duymuştum Kuzma’nın ama dikkatli şekilde baktığımda ilk kez Combine’daki performansı dikkatimi çekti. Combine’da oynanan maçlar hiçbir önem teşkil etmez ancak Kuzma için yükselişin başlangıcı oldu. Mock’larda ikinci turun ortalarına kadar geldi, Lakers‘la antrenmanında harika bir iş çıkardı ve 27’den seçildi. Kendisinin seçimi hakkındaki harika hikaye de burada.

Dış şutu atabilmesi, harika footwork’ü, çabuk karar vermesi, ayaklarının çabukluğu, son zamanlarda gösterdiği pasörlük potansiyeliyle gerçek sırasından tam 20 sıra ileri atlayarak 7.sıradan Chicago Bulls‘a gidiyor Kuzma bizim paralel evrenimizde ki 4’ten Suns alsa kimse şaşırmazdı herhalde. Bulls‘ta şimdilerde Markkanen’in yaptığı işlerin bir benzerini ve biraz daha farklısını yapıp Lakers’ta olduğundan daha da fazla dikkat çekebilirdi. Çok değerli bir oyuncu, daha da iyiye gideceğine şüphe yok.