NBA Avrupa Tarzı Turnuva Usulüne mi Gidiyor?

18/Oca/20 09:44 Ocak 18, 2020

Mehmet Bahadır Akgün

18/Oca/20 09:44

Eurohoops.net

NBA, Avrupa’dakilere benzer bir sezon ortası turnuvası yoluna mı gidiyor?

by Sean Highkin – Çeviri: M. Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 5 Ocak 2020 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Geçtiğimiz aylar içerisinde NBA, sezon ortası turnuvasını gerçekleştirme konusunda daha da ciddi gözüktü. Komisyoner Adam Silver, birçok üst düzey Avrupa liginde olduğu gibi farklı kupalar ve turnuvaların gerçekleştirildiği bir takvim öngörüyor.

Ancak o liglerde oynayan oyuncular, Avrupa modelinin NBA’e uyarlanışı konusunda hayli şüpheli.

2015 NBA Draftı’na girmeden önce İspanya’da üç sezon Barcelona forması giyen Hırvat oyuncu Mario Hezonja, “Kesinlikle olmaz” diyor. “Burası NBA. Yapmayın. Avrupa gibi mi olmaya çalışıyorlar? Kesinlikle olmaz.”

Avrupa’daki üst düzey basketbol ligleri, futbola benzer bir format uyguluyor. Her ülkenin kendi yerel ligi ve turnuvası var. Her ülkenin üst düzey takımları aynı zamanda yıl içerisinde EuroLeague, EuroCup ve FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi gibi farklı uluslararası turnuvalarda da mücadele ediyorlar.

Phoenix Suns‘ın oyun kurucusu Ricky Rubio, NBA’de oynamadan önce İspanya’da genç bir süperyıldızdı. Ülkesinde kazanılabilecek belki de her kupayı kazandı: EuroCup (2008), EuroLeague (2010) ve İspanya Ligi (2011).

NBA’deki dokuz sezonda Rubio, iki kez playoff oynadı ve her ikisinde de Utah Jazz takımının bir parçasıydı. Suns ise zirve yarışındaki takımlardan biri değil ve o da sezonu anlamlandırıp 82 maçlık sıkıcı maratonu değiştirmeye karşı değil.

“Böylece normal sezon o kadar uzun gözükmeyebilir” diyor Rubio. “Eğer turnuvaya yalnızca iki ay varsa takımlar daha fazla hazırlanabilir. İşe yarayıp yaramayacağını söylemek zor.”

Rubio, NBA’in turnuva fikrini İspanya’daki Kral Kupası’na benzetiyor. Ligde sezonun ilk yarısında ilk sekiz sırayı alan takım, kupada oynuyor ve sezon sonunda ligi kimin kazandığını bu durum etkilemiyor.

“Kral Kupası gerçekten sezon içerisindeki performansını tes ediyor” diyor Rubio. “Küçük takımların kazanabildiği ve taraftarlarına o sezon kutlama fırsatı verebildikleri bir turnuva.”

Silver’ın neden böyle düşündüğünü görmek zor değil. NBA geçmişte asla bu kadar küresel bir işletme olmamıştı.

Günümüzün en parlak yıldızlarından bazıları ABD’li değil. Lig, dünyanın farklı bölgelerinde hiç olmadığı kadar yetenek gelişimine yatırım yapıyor. Geçtiğimiz günlerde Basketball Africa League ile Mexico City’deki G League organizasyonunun startı verildi.

Kağıt üzerinde diğer ülkelerden izleyicileri çekebilecek takvim değişikliklerini yapmak mükemmel bir mantığa oturuyor. 70 yıllık NBA tarihinde böyle bir turnuva yokken veya çok kupa mantığı tam anlaşılmamışken oyuncuları ve taraftarları böyle bir turnuvaya yatırım yapmaya ikna etmek ise daha zorlu bir görev olabilir.

“Avrupa’da her kupa anlamlı” diyor Evan Fournier. “EuroLeague şampiyonluğu en büyüğü. Sonra Fransa Kupası ve Kral Kupası var. Oradaki taraftarlar için bunlar anlamlı ancak NBA’de her şey şampiyonluk ile ilgili. Yüzük istiyorsunuz. İkinci bir turnuva olursa kimsenin umurunda olmaz. O kadar.”

NBA kulislerinde sezon ortası fikri bir süredir tartışılıyor. Bill Simmons, ESPN’de yazdığı 2000’li yılların ortasından bu yana “Çok Eğlenceli Turnuva” fikrinin avukatlığını yapıyor. Silver’ın 2014 yılında David Stern’den görevi devralmasından bu yana tavrı da farklı değil.

Bu sezon o fikir, keyifli bir varsayım olmaktan Silver’ın 30 takım sahibi ve Oyuncular Birliği yöneticisi Michele Roberts ile tartıştığı ciddi bir teklife dönüştü.

Ligin teklifine göre normal sezon maçları 82 maçtan 78 maça inecek ve sezon içi turnuvası da Şükran Günü ile Noel günü arasında gerçekleştirilecek. Bölgelere göre ayrılacak grupların ardından takımlar tarafsız sahada eleme usulü ile yola devam edecek. Teşvik ürünleri 1 milyon dolardan draftta ilk tur seçim hakkına kadar değişebilecek.

Teoride, eleme usulüne dayalı bir turnuva, takımların, oyuncuların oynayabileceği ve taraftarın heyecan duyacağı bir şey daha sunmuş oluyor.

“Fikir ilginç” diyor Tomas Satoransky. “İki turnuvada oynamanın nasıl olacağını biliyorum. Kral Kupası ilginç çünkü herkesin kazanma şansı eşit. NCAA’deki Final Four gibi. O açıdan bakınca bir şeyler kazanma fırsatı olacak daha küçük takımlar için ilginç olur. Ancak bence fiziksel olarak bunu yapmak çok zor. Oyuncular zaten yoruluyor.”

Turnuvanın son turlarını tarafsız sahada oynatmak, seyahat sorununu azaltacaktır. Lig de yıllardır buna bir çözüm bulmaya çalışıyor. Ancak söz konusu turnuva, mevcut takvime daha fazla maç eklemek demek olacak.

Ne oyuncular ne de takımlar maç başı alacakları paradan ya da bilet gelirlerinden feda etmek konusunda büyük bir ilgi gösterdiler. Avrupa liglerinden ilham alarak uygulanan ikinci bir turnuvalı takvim, var olmayan bir soruna çözüm olabilir.

“Burada insanların görüşleri farklı” diyor Hezonja. “Tüm oyuncular olarak Michael Jordan, Magic Johnson gibi isimlere saygı duyuyoruz. Onlar da mücadele veriyordu. Bu dinlenmelerin hiçbiri yoktu. Oyunun güzelliği bu. Arka arkaya üç gün maç oynarım ben. Onlar bizim için bu yolu yaptı. Ligin ‘Onların yaptıklarını unutun. Kendi bildiğimizi okuyalım’ demesi nasıl olur? Olmaz. Bence insanlar oyunlarını bizimkine uyarlamalı. Biz yeni bir şey yapmamalıyız. Şu an düzen güzel. Turnuva da işe yarayabilir, lig daha fazla para kazanabilir, daha fazla heyecan yaşanabilir ama en iyi şey bu mu? Gerçekten bilmiyorum.”

Sezon ortası turnuvasının gerçekliğe dökülüp dökülmeyeceği henüz bilinmiyor. Silver, bunu oylamaya sunmak istiyor. Ayrıca playoff sisteminde de bazı değişiklikler öngören bu teklifin Nisan ayındaki yönetim kurulu toplantısında oylamaya sunulması umut ediliyor. Söz konusu değişikliklerin 30 takımın 23’ü tarafından onaylanması ve oyuncular birliğinden de onay alması gerekiyor ki 2021-22 sezonundan itibaren farklı bir lig izleyebilelim.

Oyuncular şüpheli. Özellikle de iki sistemi de görmüş olanlar. Ancak hepsi de fikre karşı değil:

“Değişiklikler bazen iyidir” diyor Rubio. “Ben varım. Bilemezsiniz. Birkaç sezon denenir, işe yaramıyorsa eski sisteme dönülür. Ancak deneyene kadar bilemezsiniz.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!