Alternatif NBA Evreni: Pistons; Milicic’i Değil, Melo/Wade/Bosh’u Seçiyor

07/May/20 09:30 Mayıs 7, 2020

admin69

07/May/20 09:30

Eurohoops.net

Detroit Pistons, 2003 Draftının üçüncü sırasında Darko Milicic yerine Carmelo Anthony, Dwyane Wade ya da Chris Bosh’ı seçseydi NBA geride bıraktığımız 20 yılda nasıl olurdu sorusunun cevabını arıyoruz…

by Shaker Samman, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 16 Nisan 2020 tarihinde BleacherReport‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir. 

NBA’in son 20 senesini 26 Haziran 2003 tarihinden daha fazla etkileyen bir gün olmayabilir. 2003 Draftının gerçekleştirildiği akşam David Stern, birçok oyuncunun yeni takımlarını açıkladı. Bu oyunculardan büyük bir kısmı 21. Yüzyıl boyunca ligin en dominant oyuncuları arasında yer aldı.

LeBron James, Chris Bosh, Carmelo Anthony ve Dwyane Wade gibi önümüzdeki yıllarda Basketbol Şöhretler Müzesinde yer alacak birçok ismin hangi takımın formasını giyeceği o gece belli olmuştu. Bu isimlerin yanı sıra David West, Kyle Korver, Kirk Hinrich, Boris Diaw ve Chris Kaman gibi önemli oyuncular da yeni adreslerini bulmuştu. Tabii bir de Darko Milicic var…

Darko Milicic’in NBA kariyerinin, aynı draftta seçilen isimler kadar başarılı olmadığını söylemek yanlış olmaz. Draftın ikinci sırasında seçilen Darko Milicic’in kariyerini, draftın ikinci sırasından seçilen diğer isimlerle karşılaştırdığımızda sadece Hasheem Thabeet’in win shares değerinin önünde bulunuyor. Milicic, lige geldiğinde çok yetenekli ve genç bir uzun oyuncu olarak görülüyordu. Draftlara dönüp baktığımızda Anthony Bennet ve Andrea Bargnani gibi hayal kırıklığı yaratan seçimlerle karşılaşabiliyoruz. Fakat Milicic’in 21. yüzyılda NBA’i şekillendiren oyuncuların arasından seçilmesi durumu çok daha dramatik hale getiriyor.

Geriye dönüp baktığımızda Pistons, Milicic yerine başka bir ismi seçseydi kaderleri nasıl olurdu diye merak etmemek çok zor. Karantina döneminde aynı draftta seçilen bazı oyuncuların bile bu ihtimal üzerine konuştuğunu gördük. Geçtiğimiz dönemde bir Instagram canlı yayınına katılan Dwyane Wade ile konuşan Carmelo Anthony, eğer kendisini Pistons seçseydi kariyerinde birkaç şampiyonluk olabileceğini söyledi. O dönemde Pistons forması giyen Ben Wallace ise Anthony’nin takımdaki kimyayı bozacağını ve bu şekilde Detroit’i 2004 yılında kazandığı şampiyonluktan da edebileceğini savundu.

Hangisi haklıydı? Eğer o dönemde Pistons’ın genel menajeri olan Joe Dumars, Milicic yerine başka bir ismi seçseydi NBA’in kaderi naısl olurdu? Bill Simmons’ın Book of Basketball kitabında da bahsettiği gibi Bosh veya Wade’in ikinci sıradan seçilmesi pek olası değildi. Wade’in beşinci sıradan seçilmesi herkesi şaşırtmıştı ve Bosh’ın fiziksel olarak NBA’de başarılı olabilecek kadar güçlü olduğuna o dönemde inanılmıyordu. Ancak 2003 draftını tekrar tartışırken bu ihtimaller üzerine kafa yormanın da bir sakıncası yok. Eğer takımların 2003 draftındaki seçimlerini tekrar yapma şansı olsaydı nasıl senaryolar oluşabilirdi sorusuna yanıt arayacağız.

  1. Senaryo: Melo ikinci sıradan seçilir

İkinci sıra seçimi: Carmelo Anthony – Detroit Pistons
Üçüncü sıra seçimi: Darko Milicic – Denver Nuggets
Dördüncü sıra seçimi: Chris Bosh – Toronto Raptors
Beşinci sıra seçimi: Dwyane Wade – Miami Heat

How much do you know about the NBA's 2003 draft class?

Pistons draft lotaryasında ikinci sırayı aldığında Carmelo Anthony, Detroit’in eeni evi olacağını düşünüyordu. 2013 yılında ESPN’e verdiği röportajda Anthony, “Detroit’e gideceğimden emindim” demişti. “Eğer ilk sıradan LeBron James seçilirse kesinlikle ikinci sıradan seçileceğimi düşünüyordum”

Peki ya Pistons, Carmelo’yu seçseydi ne olurdu? Bu seçim kağıt üstünde çok bariz gözüküyor. Anthony, lige girdiği andan itibaren o dönem Pistons’ın kısa forveti olan Tayshaun Prince’den daha fazla hücum katkısı vermeye başlayarak Detroit’in en iyi skoreri olacaktı. Ancak 2000’li yılların başında basketbol şimdikine kıyasla daha “çirkin” oynanan bir oyundu.

Detroit’in o dönemki takımları ününü çok sert savunma yaparak kazanmıştı. Pistons, arka arkaya beş maçta rakiplerini 70 sayının altında tutmayı başaran bir savunmaya sahipti. Chauncey Billups, Richard Hamilton, Tayshaun Prince, Ben Wallace ve Rasheed Wallace beşiyle birlikte üst üste altı kez konferans finali oynamayı başaran Pistons’ın gerçek bir süperstarı da yoktu. Bu yüzden Ben Wallace’ın Carmelo eklemesinin kimya sorunları yaratacağını söylemesi çok da büyük bir yanlış değil.

Melo’nun hücum katkısıyla birlikte Pistons, sezona çok daha yüksek beklentilerle girecekti. Böyle bir durumda da takas döneminde Rasheed Wallace’ı kadroya eklemek gibi bir zorunlulukları olmayacaktı. Anthony, takas dönemine kadar ilk sezonunda maç başına 27 sayı ortalamayla oynamıştı. Sheed’in kadroya eklenmesi daha önce Billups’ın da söylediği gibi Pistons’ı iyi bir takımdan harika bir takıma çevirmişti. Eğer Anthony’i seçselerdi Rasheed Wallace yerine daha önce En İyi Altıncı Adam seçilen Corliss Williamson ve daha sonraki yıllarda All-Star seçilecek Mehmet Okur oynayacaktı. Kısa forvet pozisyonunda Carmelo rol alırken Tayshaun Prince de altıncı adam rolüne kayacaktı. Bu kadro üst üste üçüncü sezon 50 maç kazanıp doğu finallerine çıkmayı başaracak kadar yetenekli bir ekip. Ancak Prince’in konferans finallerinin ikinci maçının son saniyelerinde Reggie Miller’a yaptığı blok belki de hiç yaşanmayacaktı.

Bu durumda da seri Detroit’e Pacers’ın 2-0’lık üstünlüğüyle dönecekti ve Pistons’ın finallere kalması iyice zora girecekti. Rick Carlisle, finallerde benzer kimya sorunlarını yaşayan Los Angeles Lakers’ı da eleyerek Detroit’ten kovulduktan sadece bir sene sonra şampiyonluğa ulaşacaktı. Sheed, Stephen Jackson ve Jason Terry üçlüsü Atlanta’da saç bandı kardeşliği kurarak ligin en iddialı takımlarından biri haline gelerek sonraki sezon 60 maç kazanan bir ekip kurabilirdi. Ancak takımın ismi Atlanta Hawks olduğu için şehrin geleneklerine bağlı kalarak ikinci turda play-off’lara veda ederlerdi.

Wade ve Bosh, kendi takımlarında başarılı bir performans gösterdikten yıllar sonra LeBron James ile yine Miami Heat’te bir araya gelerek süper takım oluştururlardı. Chad Ford’un 2013 yılında yaptığı habere göre Nuggets, Carmelo Anthony yerine Darko Milicic’i seçmeyi düşünüyordu. Bu durumda tıpkı Detroit’te olduğu gibi Milicic kadroda bulunan Nene, Marcus Camby ve Chris Andersen gibi isimlerin arkasında kendisine bir rol bulmakta zorlanarak hayal kırıklığı yaratacaktı. Melo’nun kariyeri de tıpkı Denver’da ilerlediği gibi ilerlerdi. Birkaç kez sayı kralı olduktan sonra Denver’ın aldığına benzer bir paketle Knicks’in yolunu tutardı…

  1. Senaryo: Dwyane Wade’in şehri

İkinci sıra seçimi: Dwyane Wade – Detroit Pistons
Üçüncü sıra seçimi: Carmelo Anthony – Denver Nuggets
Dördüncü sıra seçimi: Chris Bosh – Toronto Raptors
Beşinci sıra seçimi: Darko Milicic – Miami Heat

Wade And The NBA Draft Class Of 2003

Wade’in de kadroya katılmasıyla birlikte Detroit Pistons, small ball felsefesinin öncülerinden biri haline dönüşebilirdi. Pistons hala orta mesafe şutlarına bağlı bir takım olacaktı ve pota altında da Ben Wallace olacaktı. Hala rakiplerine karşı boğucu bir savunma yaparak tempoyu düşürerek oynayacaklardı. Ancak bunu yaparken sahada üç oyun kurucu ile bulunacaklardı.

Miami’de Dwyane Wade sezonun başından sonuna kadar istikrarlı bir performans gösterdi. Çaylak sezonunda 16.2 sayı – 4.0 ribaund – 4.5 asist ortalamalarıyla oynayan Wade, ilk sezonunda Billups ve Hamilton gibi isimlerin arkasında kalabilirdi. Ancak Wade, Billups, Hamilton, Prince ve Wallace’ın aynı anda sahada yer aldığı anlarda Pistons, rakiplerine kabus yaşatabilirdi. 2003 yılında Pat Riley, Wade’i seçtikten sonra kendisine genç oyuncunun Eddie Jones ve Caron Butler ile nasıl uyum göstereceği sorulmuştu. Riley de bu üç ismin beraber uzun süreler sahada yer alacağını dilegetirmişti. Bu üç isim o sezon Heat’in oynadığı maçların %40’ına ilk beşte başladı. Bunun benzeri bir senaryo Detroit’te de gerçekleşebilirdi.

Detroit, bu çok güçlü small ball kadrosuyla doğu konferansını lider olarak tamamlayabilirdi. Kariyeri boyunca üç kez en iyi savunma beşlerine seçilen Wade, Pistons’ın oyun tarzına gayet iyi uyum sağlayabilecek bir oyuncu. Bu eklemeyle birlikte 2004 ve 2005’te şampiyonluğa Rasheed Wallace eklemesini yapmadan ulaşan Detroit, Kobe Bryant’ı takaslamaya hiçbir zaman çalışmaz ve Billups’ı da Iverson karşılığında Denver’a yollamak zorunda kalmazdı. Miami’de Darko’nun kötü performansı Ri’ey’i öyle zor bir duruma sokardı ki tecrübeli basketbol adamı emekliliğe ayrılırdı.

Sheed, bir önceki senaryoda olduğu gibi Atlanta’nın yolunu tutarak vasat bir takımda sıkışıp kalırdı. Anthony’nin Denver Nuggets günleri, tıpkı gerçek hayatta gerçekleştiği gibi yaşanırdı. Kariyerinin ilk yıllarında iki şampiyonluk kazanan Wade, Lebron vs Melo tartışmalarında Anthony’nin yerini alırdı. Bu sırada Bosh, Toronto’da gerçek hayatta geçirdiği çaylak sezonunun aynısını yaşardı. Şampiyonluk adayı bir takımın resimden çıkmasıyla birlikte Miami değil Toronto, Shaq’ın yeni yuvası haline gelirdi. Bu sayede Bosh, şampiyonluk için mücadele eden Toronto’dan ayrılmaktan vazgeçerdi. Wade’in de Detroit’te keyfinin yerinde olduğu düşünülünce LeBron, bir süper takım kuramazdı ve bu yüzden Knicks’e katılırdı. Bu senaryoda LeBron, büyük olasılıkla New York’tan ayrılana kadar ilk şampiyonluğunu kazanamazdı ve Michael Jordan hayranları da bu durumu sonuna kadar kullanırdı.