Sarunas Jasikevicius’un EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

06/Ağu/20 10:57 Ağustos 14, 2021

Utkan Sahin

06/Ağu/20 10:57

Eurohoops.net

Bizimle birlikte Sarunas Jasikevicius’un EuroLeague kariyerindeki en iyi 10 maçına bakmaya hazır mısınız?

by Utkan Şahin / info@eurohoops.net

“K – A – Z – A – N – A – N”

Sarunas Jasikevicius’un yaptıklarına ve basketboluna dair birçok etkileyici sıfat bulabilirsiniz. Ne bileyim, onun için “efsane”, “sihirbaz”  gibi kelimeler kullanabilirsiniz. Bunların hiçbiri de yanlış olmaz ama onun için en özel olan kelimeyi bulacaksanız, bu kesinlikle “kazanan” olmalı!

Çünkü modern dönem EuroLeague’de bu kelimenin hakkını en çok veren iki oyuncudan biri 0! Çoğu efsanenin bir kere kazanmak için ruhunu şeytana satacağı EuroLeague’de tam 4 kere kupayı hava kaldırdı o!

Saras’la ilgili daha da etkileyici olanı ise bunu farklı takımlarla başarmış olması…

Bazı efsaneler vardır ve sadece “o” takımla birlikte büyür, büyütür. Saras ise öyle bir efsane değil. O gittiği her yeri büyütmeyi başaran bir isim!

Onu kariyeri boyunca birçok farklı takımda gördük ve Avrupa sınırları içerisinde gittiği her yerde öyle ya da böyle başarılı olmayı başardı. Avrupa’nın 3 büyük takımıyla da EuroLeague şampiyonluğu gördü ve 4 kupayla Kyle Hines’la birlikte Avrupa’nın zirvesinde o var.

İşimiz gerçekten çok zordu. Bu adamın kariyerinde o kadar çok özel performans ve maç var ki; listeyi 10 maç değil, 20 ve hatta 25 maçlık bir şekilde bile hazırlayabilirdik. Bu sebeple diğer oyuncularda yapmadığımız bir şeyi Jasikevicius için yapmak zorunda kaldık ve birbirine yakın tarihte, hikayesi olan maçları birleştirdik. Bunu yapmasaydık gerçekten çok özel performansları dışarıda bırakmak zorunda kalacaktık.

Neyse, lafı daha fazla uzatmadan karşınızda Sarunas Jasikevicius’un modern dönemdeki en iyi 10 maçı:

NOT: En iyi 10 maç verimlilik puanı üzerinden değil, maçların önemi ve anlamı üzerinden belirlenmiştir. Ayrıca sıralama, maçların tarihlerine göre düzenlenmiştir.

NOT – 2: Liste modern döneme göre hazırlanmıştır. Modern dönemin dışında kalan Union Olimpija maçları dolayısıyla bu listeye alınmamıştır. 

Nando De Colo’nun EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Bogdan Bogdanovic’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Dimitris Diamantidis’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Juan Carlos Navarro’nun EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Mirsad Türkcan’ın EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Ekpe Udoh’un EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Shane Larkin’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Bryant Dunston’ın EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

Jan Vesely’in EuroLeague Kariyerindeki En İyi 10 Maçı

10- Scavolini Pesaro – Barcelona: 87-88 ve Barcelona – Benetton: 76-75

Sezon: 2001/02 sezonu – TOP 16 2. hafta maçı
Performans: 11 sayı, 2 ribaund, 2 asist, 4-7 saha içi, 12 EFF

İki hafta içerisinde iki tane maç kazandıran basket atmak mı? Tam olarak Sarunas Jasikevicius’a yakışan bir olay!

Barcelona’daki ilk sezonunda takımının ilk playoff serisinde elenmesine engel olamayan Litvanyalı efsane, ikinci sezonunda ise TOP-16’da yumruğunu masaya hemen koydu.

Gruptaki ilk maçta Saras’ın yokluğunda Barcelona, Bologna deplasmanından boynu bükük ayrılırken Katalanların gruptaki iddiasını sürdürmek adına bu maçı mutlaka kazanması gerekiyordu. Fakat işler beklendiği gibi gitmedi.

Sakatlığı sebebiyle Saras, sadece 14 dakika sahada kalabilirken Barcelona, Melvin Booker’ın inanılmaz performansı sebebiyle son bir dakikaya 87-82 geride girdi. Olası bir yenilgi Barcelona’nın gruptaki bütün iddiasını erkenden kaybetmesi anlamına gelecekti.

Saras buna izin vermedi.

Litvanyalı efsanenin bir asist ve basketiyle 4-0’lık seri yakalayan Katalanlar, kendisini bitime 8 saniye kala 1 sayı geride buldu. Pesaro, Pecile’yle hata yapınca hava atışına gidildi ve Katalanlar Roberto Duenas’la bu hava atışını kazandı.

Eline son sözü söyleme fırsatını geçiren Sarunas, bu fırsatı tepmedi ve orta mesafeden attığı basketle Barcelona’nın gruptaki ümitlerini ayakta tuttu.

Sezon: 2001/02 sezonu – TOP 16 3. hafta maçı
Performans: 21 sayı, 4 asist, 7-14 saha içi, 17 EFF

Sarunas Jasikevicius, İtalya’daki maç kazandıran basketinden sadece 15 gün sonrası, aynısını ve hatta daha zorunu başka bir İtalyan takımına daha yaptı.

Grubun kritik maçında Barcelona, Palau Blaugrana’da Benetton’ı ağırlarken işler Katalanların beklediği gibi gitmedi. Benetton, Tyus Edney’le ilk yarıyı domine etti ve soyunma odasına 10 sayı farkla önde gitti. Bir yenilgi Barcelona’nın gruptaki bütün şansını büyük oranda çöpe atması anlamına geliyordu çünkü o dönemde Final Four’a TOP 16 gruplarının liderleri gidiyordu. Tahmin edersiniz ki, 3 maçta alınacak 2 yenilgi üstesinden kalkılabilinecek bir durum değildi.

Saras yine takımının bu duruma düşmesine izin vermedi.

İlk yarıda Edney karşısında zor duruma düşen efsane isim, önce 3. çeyrekte takımının 10-4’lik bir seriyle maça tekrar ortak olmasına sağladı. Son çeyrekte iki takım da geri adım atmazken Benetton, Garbajosa’nın basketiyle bitime 4 saniye kala 2 sayı öne geçti.

Mola sonrası Barcelona, kendi sahasından topu çıkartırken Saras bir kez daha son sözü bulma şansı buldu. Kısıtlı süreye rağmen Edney’i ekarte etmeyi başaran efsane isim, zor pozisyonda üçlüğü gönderdi ve tam isabet!

Üst üste iki İtalyan takımını maç kazandıran basketiyle yıkan Saras, takımının Final Four ümitlerini de korudu ama Benetton deplasmanında takımı ikili averajı verecek şekilde kaybedince Katalanları Final Four’a götüremedi.

9- Panathinaikos – Maccabi: 84-91, CSKA Moskova – Maccabi: 80-83 &  Maccabi – Siena: 88-86

Sezon: 2003/04 sezonu – Normal sezon 10. hafta maçı
Performans: 30 sayı, 4 asist, 10-14 saha içi, 26 EFF

Bir bölümde üç maçı birden koymak biraz şov oldu, farkındayım ama maçların önemi ve Saras’ın o maçlardaki performanslarını düşünürsek herhangi birisini dışarıda bıraksaydım çok yazık olacaktı.

Hikayeyi biraz başa sararsak aslında normal sezon grubunun son bölümündeki bu 3 maç, Saras’ın kendini Avrupa’ya bir kez daha kanıtlama performansıydı.

Çünkü Barcelona hikayesi çok da parlak bitmemişti. 2003’te Barcelona’nın tarihindeki ilk EuroLeague kupasını kazansa da Saras, Final Four’un hayal kırıklığı ismiydi. Dahası koç Pesic’le pek iyi anlaşamadıkları da bilinen bir gerçekti.

Şampiyonluk sonrası Barcelona’dan ayrılarak Maccabi‘nin yolunu tutan efsane isim, kendini bütün Avrupa’ya göstermek istiyordu ve ne kadar özel bir oyuncu olduğunu daha TOP 16 gelmeden ortaya koydu.

Bu döneme dair ilk maçımız OAKA deplasmanından!

Her ne kadar Zeljko Obradovic ve Panathinaikos için o yıl pek kolay olmasa da OAKA, her zaman OAKA’dır. Maccabi ise Saras önderliğinde bu zorlu deplasmanın büyüsünü henüz ilk çeyrekten bozdu.

Ev sahibi ekibi ilk çeyrekte sahadan silen İsrail ekibi, 10. dakikanın sonunda kendisini 13-33 önde buldu. Saras ise bu bölümün tartışılmaz yıldızıydı.

20’si ilk yarı olmak üzere 30 sayıyla maçı tamamlayan efsane isim, 7/10 üçlük isabetiyle kendi rekorunu kırdığı gecede OAKA’da takımının çok rahat bir galibiyet almasını sağladı.

Sezon: 2003/04 sezonu – Normal sezon 13. hafta maçı
Performans: 25 sayı, 6 asist, 4 ribaund, 6/13 saha içi, 23 EFF

Sarunas Jasikevicius, OAKA’daki bireysel şovundan sadece 3 hafta sonra Avrupa’nın bir başka zorlu deplasmanından daha takımını çıkartmayı başardı.

Grup liderliği için kritik maçta Maccabi, grubun bir numaralı favorisi CSKA Moskova’ya konuk oldu. Dusan Ivkovic yönetimindeki CSKA, gösterişli kadrosuyla her zamanki gibi iddialıydı. Bu iddialarını da 3. çeyrekteki performansıyla gösterdiler.

Çekişmeli geçen ilk yarının ardından 3. çeyrekte şov yapan Rus devi, son çeyreğe 11 sayı önde girdi fakat Sarunas Jasikevicius henüz pes etmemişti.

Mirsad Türkcan’ın basketiyle CSKA, son çeyreğin hemen başında 13 sayı öne geçse de Saras önderliğinde ayağa kalkan 9 dakikada 28 sayı atarak maçı 80-80’de eşitledi. Son söz ise bu sefer Anthony Parker’dan geldi. Maccabi, Amerikalı yıldızının attığı üçlükle Moskova’da kazandı ve İsrail’deki maçın rövanşını aynı şekilde aldı.

Son çeyrekte takımını ayağa kaldıran Saras ise 25 sayı, 6 asistlik gösterişli performansıyla bir kez daha yıldızlaşmıştı.

Sezon: 2003/04 sezonu – Normal sezon 14. hafta maçı
Performans: 27 sayı, 7 asist, 9/15 saha içi, 32 EFF

Normal sezonun son haftasına girilirken hem CSKA Moskova hem de Maccabi liderlik için baş başaydı. İki takım da aynı galibiyet sayısıyla son haftaya girerken birbirlerini eşit farklarla mağlup ettikleri için de ikili averaj söz konusu değildi.

Bu sebeple daha iyi bir ikili averaja sahip olan CSKA, bir adım öndeydi ama Rus ekibinin Kaunas’ta olası bir yenilgi yaşaması her şeyi değiştirebilirdi.

Gerçekten de CSKA, Sabonisli Zalgiris karşısında deplasmanda ecel terleri döküyordu fakat Maccabi için de işler beklendiği gibi gitmedi.

Savunmada uyurgezer bir şekilde maça başlayan Saras ve arkadaşları, kendilerini devre sonunda 43-53 geride buldu. Fakat herhalde soyunma odasında Kaunas’taki skoru öğrenince Maccabili oyuncular kendilerine geldi.

3. çeyrekte Parker’ın önderliğinde maçı domine eden Maccabi, farklı bir şekilde öne geçti fakat Siena vazgeçmedi ve David Andersen’in faul çizgisinden bulduğu sayıyla bitime 12 saniye kala maçı 86-86’te eşitledi.

İşte o an, Sarunas Jasikevicius’a bir kez daha kritik anları oynama becerisini gösterme fırsatı düşmüştü.

Bu fırsatı yine harika bir şekilde kullanan efsane isim, potaya giderek bitime bir buçuk saniye kala basketi buldu ve Maccabi’nin grup liderliği için maçı kazanması sağladı fakat kaderin cilvesidir, aynı dakikalarda CSKA’da Victor Alexander’ın maç kazandıran basketiyle Zalgiris‘i yıkınca İsrail ekibi, 2. sırayla yetinmek zorunda kaldı.

8- Maccabi – Zalgiris Kaunas: 107-99

Sezon: 2003/04 sezonu – Normal sezon 6. hafta maçı
Performans: 37 sayı, 3 ribaund, 11/19 saha içi, 37 EFF

Basketbolda mucizelerin olduğunu gösteren daha iyi bir maç var mı bilmiyorum! Çünkü 8 Nisan akşamında Tel Aviv’de yaşananları bence sadece mucizeyle açıklayabiliriz.

O dönem Final Four için playoff oynanmazken TOP 16 grubunda lider olan takım, son 4 takımın arasına kalıyordu. İşin dramatik yanı ise G Grubu’nda son haftaya 3 takım da aynı dereceyle girdi.

Düğümü ise bu maç çözecekti. Zalgiris, daha önce Maccabi‘yi evinde yendiği için bu maçı kazanması halinde kendisini Final Four’da bulacaktı.

Maçın gerilimi sadece bu kadarla da değildi çünkü Litvanya basketbolunun iki efsanesi, Sarunas Jasikevicius ile Arvydas Sabonis karşı karşıyaydı.

Tek kelimeyle, “unutulmaz” bir maç oldu.

Saras’ın önderliğinde maça iyi başlayan Maccabi, soyunma odasına önde gitti ama 3. çeyrekte Sabonis’le kontrolü eline alan Zalgiris, öne geçti ve maç boyunca da bu avantajını korudu.

Bitime 4 saniye kala Maccabi, farkı 3’e düşürürken artık her şey bitmişti. Acele bir şekilde Giedrus Gustas’a faul yapan Saras, 5. faulü sebebiyle kenara geldi. Efsane isim 37 sayı atmasına rağmen Sabonis’i yıkamamıştı.

İşte mucize o anda hatalar zinciriyle birlikte geldi.

Bitime 2.2 saniye kala çizgide olan Gustas, sadece 1 tanesini soksa maç bitecekti. Saras, o anlarda Zalgiris benchine gidip milli takımdan arkadaşlarına tebrik ediyordu ama Gustas, beklenmedik bir şekilde 0/2 ile attı.

Aslında yine problem değildi. Maccabi’nin 2.2 saniyede ribaundu alıp üçlük atması çok zordu ama bir hata da Tanoka Beard’den geldi. Faul atışına erken giren Amerikalı pivot, Maccabi’ye topu kenardan çıkartma şansı verdi.

Bu fırsata rağmen yine her şey imkansız gibiydi. Hem Parker hem de Saras, 5 faulle kenardaydı ve Maccabi’nin Final Four için kendi sahasından çıkartacağı bir topla üçlük bulmaya ihtiyacı vardı.

Bu da oldu!

Tam sahayı geçen bir pasla buluşan Derrick Sharp, mucizeyi gerçek hale getirdi ve basketi bularak Maccabi’nin maçı uzatmaya götürmesini sağladı.

Arka arkaya yaşanan bu mucizelerin getirdiği enerjiyle uzatmayı domine eden Maccabi, sahadan galibiyetle ayrıldı ve şampiyonluğa yürüyeceği Final Four’a kapağı attı.

Hollywood, bu maçın hikayesini kullansa izleyenler kesin, “Amma da abartmışlar” der ama basketbol böyle bir spor…