Türkiye’ye Transfer Dedikoduları Gerçeğe Dönüşmemiş 10 Yıldız

04/Eyl/20 10:00 Ağustos 30, 2021

Mehmet Bahadır Akgün

04/Eyl/20 10:00

Eurohoops.net

Ülkemizde birçok harika oyuncuyu izledik ancak kimileri de tüm iddialara rağmen asla ligimizin takımlarında forma giymedi.

By Mehmet Bahadır Akgün / info@eurohoops.net

Ülkemizde her yaz birçok ismin ülkemizdeki takımlardan birinde forma giyeceği yazılıyor. Bu durumu futbolda daha çok yaşıyor olsak da Avrupa’nın önde gelen basketbol ülkelerinden biri olarak ülkemize geleceği konuşulan basketbol yıldızlarının sayısı da hiç az değil.

Bu haberler kimi zaman asparagas çıkıyor ve yalanlanıyor, kimi zaman da haber, taraflar arasındaki görüşmeler ve hatta anlaşma gerçek olmasına rağmen çıkan bir engel ile transfer gerçekleşmiyor ve söz konusu oyuncu ülkemizin yolunu tutamıyor.

Bununla birlikte Avrupa basketbolunda sözleşmelerin çok kısa, genelde birer yıllık olması ve daha önce de belirttiğim gibi Türkiye’nin önde gelen basketbol ülkelerinden biri olmasının yanı sıra özellikle 2010 yılından bu yana basketbola yapılan önemli yatırımlar sonucunda birçok önemli oyuncu Türkiye’de forma giydi. Dolayısıyla transfer gündeminde ismi geçen oyuncuların birçoğu kariyerlerinin bir noktasında ülkemizin takımlarına uğradılar.

Öte yandan isimleri sürekli takımlarımızla anılmasına rağmen bir türlü buralarda izleyemediğimiz birçok oyuncu da var ve bunların bazıları gerçekten önemli, Avrupa’da ve hatta NBA’de kendilerini göstermiş oyuncular. Biz de çeşitli süzgeçlerden geçirerek listemize isimleri takımlarımızla anıldığı hâlde ülkemizde izleyemediğimiz önemli oyuncuları aldık.

O süzgeçlerden biri ve belki de en önemlisi şu: İsmi takımlarımızla anılmış olduğu hâlde bu durum yalnızca bir yaz süren, bir başka deyişle çok uzun süreli olmayan, transferin gerçekleşme oranı hâli hazırda çok düşük olan oyuncuları bu listeye dahil etmedik. Örneğin Sergio Rodriguez (Fenerbahçe), Daniel Hackett (Galatasaray), Arturas Gudaitis (Beşiktaş), Marcelinho Huertas (Galatasaray), Alexey Shved (Fenerbahçe), Rakim Sanders (Darüşşafaka) gibi önemli oyuncular, kısa süreli de olsa takımlarımızla anıldıktan sonra ülkemizde forma giymediler ancak bu kategoriye dahil oldukları için listemizde yer almıyorlar.

Keza bir başka önemli detay da bu listede yalnızca son 10 yılda, yani 2010 yılından bu yana ülkemizin takımları ile isimleri anılan oyuncuları almış olmamız. Bu sebeple daha önce Türkiye’ye gelmesi gündeme geldiği hâlde ülkemize uğramayan isimleri liste dışında bıraktık.

Tüm bunlara rağmen mutlaka gözümüzden kaçırdığımız isimler olmuştur. Lütfen sizler de sosyal medya hesaplarımız aracılığıyla bizlere geçmişte ismi takımlarımızla anılıp ülkemizde forma giymeyen oyuncuları iletin!

Lafı fazla uzatmadan listemize geçiyoruz…

Vassilis Spanoulis

Listemize zirveden başlamak pek adetimiz değil ancak eminiz bu listeyi açtığınızda birçoğunuzun aklına gelen ilk isim Olympiakos’un efsanevi kaptanından başkası olmadı.

Vassilis Spanoulis, 2010’da kazandığı bir adet Turkish Airlines EuroLeague şampiyonluğu sonrası ayrıldığı Panathinaikos‘tan kulübün ezeli rakibi Olympiakos’a giderken aklında bu kadar başarılı olmak var mıydı bilinmez ancak takip eden üç yılda iki şampiyonluk daha kazanarak gerçek bir efsane olduğunu herkese gösterdi.

2006-07 sezonunda şansını NBA’de de deneyen ancak aradığı mutluluğu çok sonraları Pire’de bulan V-Span ile ilgili üst üste birkaç yıl yalnızca “Vassilis Spanoulis Galatasaray‘a mı geliyor?”, “Spanoulis, Galatasaray ile el sıkıştı!” ve nihayetinde de “Vassilis Spanoulis, Galatasaray’a neden gelmedi?” gibi gazete başlıkları okuduk.

En iyi döneminde, Olympiakos’a yaşattığı şampiyonluğun ardından Ünal Aysal yönetimindeki Galatasaray ile ismi anılan Spanoulis, bu birlikteliğin gerçekleşmeyişini daha sonra verdiği bir röportajda şöyle anlatmıştı:

“Öyle bir durum oldu. Ama bir karar vermemiz gerekiyordu. Uzun yıllardır beraber olduğumuz ve çok özel dakikalar yaşadığım kulübü bırakmak çok içime sinmedi. Bu kararı verirken çok da zorlanmadım. Başkanla konuştum. Bana anlatılan projeleri dinledikten sonra bırakmam kolay değildi. Burada kaldım.”

Onu buralarda izlemek çok keyifli olabilirdi ancak o, gerçek bir Olympiakos efsanesi olmayı tercih etti.