Fenerbahçe Beko Yanıyor: İstanbul ve Moskova’da Basketbol Şöleni

29/Oca/21 00:36 Ocak 29, 2021

admin69

29/Oca/21 00:36

Eurohoops.net

Fenerbahçe Beko’nun çift maç haftasında kaybetmeyerek seriyi 8 maça çıkardığı galibiyetleri Eurohoops Fırın sizler için analiz etti.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague’deki temsilcimiz Fenerbahçe Beko, çift maç haftasında olağanüstü formunu korudu ve playoff yarışında çok büyük önem taşıyan 2 galibiyet daha elde etti.

Öncelikle 26 Ocak Salı günü Maccabi Tel Aviv‘le Ataşehir’de karşı karşıya gelen Sarı-Lacivertliler, kıran kırana geçen mücadelenin ardından 82-75’le sahadan galip ayrılırken yüzler CSKA Moskova deplasmanından sonra bu maçı da kazanmanın verdiği o rahatlıkla gülüyordu.

Jan Vesely – Nando De Colo – Dyshawn Pierre – Marko Guduric dörtlüsünden toplam 60 sayılık katkı alan Fenerbahçe, rakibinin Real Madrid‘i devirdiği tabloya oyun olarak yaklaşmasını büyük ölçüde engelledi. Artık önlerinde 2 gün sonra oynanacak olan, bir haftada 2. kez gidilecek olan Moskova deplasmanı vardı.

Ligin kağıt üzerinde, kağıt altında her türlü en zayıf form durumuna sahip ekibi olan Khimki Moskova karşısında da ilk çeyrekten sonra çok rahat bir oyun sürdüren sarı-lacivertli ekip sahadan 76-107’lik dev bir farkla yine yüzlerde gülümsemeyle ayrıldı.

Bu maçta ise 6 oyuncusundan 88 sayılık bir katkı almayı başararak bu diferansı yaratan Igor Kokoskov ve ekibi, 29 asist yaptığı mücadeleyi resmen güle oynaya kazandı. Rakip takımda Alexey Shved 29 sayıyla oynamış olsa da 17’de 5 üçlük isabetiyle takım olarak ne kadar disiplinden uzak olduklarını bizatihi gösteren isim oldu.

Eurohoops Fırın olarak biz de bu 2 keyif verici galibiyeti sizler için değerlendirmeye aldık.

Fenerbahçe Beko – Maccabi Tel Aviv: 82-75

Maçın başında Fenerbahçe yine son zamanlarda alışık olduğumuz beşiyle sahadaydı. Maccabi Tel Aviv ise Scottie Wilbekin – Elijah Bryant eksenli bir yaratıcı ikili üzerine klasik beşlerinden biriyle mücadeleye başlasa da Dragan Bender üzerinden oynama ve onun silahlarını kullanma odaklı bir planla sahadaydı.

De Colo’nun fark yarattığı hücumlarla oyunu tutan Fenerbahçe‘ye karşı 1-2 numaralarda adam değişmeleri üzerinden Bryant’ın fiziksel üstünlüğünü de kullanmaya yönelik hamleleri oldu. Bender’in dış şut ve çembere giderek ürettiği 7 sayı – 2 asistlik katkı ilk çeyreğin ekstralarından olurken De Colo’nun ardından Fenerbahçe’de bu sürecin önemli isimlerinden birisi 3 asistlik katkısıyla Edgaras Ulanovas oldu. Zaten Bender de maçın geri kalanında o etkinliğini pek koruyamadı.

Aslında oyun olarak çok da iyi gözükülmeyen ve 4 top kaybıyla kapatılan ilk çeyrekte üstelik rakip de sahada uygulamak istediklerini dikte etmeyi kısmen başarabilmişken 17-21’lik ilk çeyrek skoru hiç de fena sayılmazdı.

İkili oyun etkinliğinin çift uzundan tek uzuna dönülen dakikalarda arttığı ise Fenerbahçe’nin bir gerçeği oldu. Sahadaki yönetici kim olursa olsun bu anlarda yerleşim çok daha iyi duruma geliyor. Tek uzunla oynandığı zaman ise ribaund bölgesinde defoları ortaya çıkan bir takım izliyoruz. Bunun rotasyonel ayarlamasını yapmak epey güç bir iş oluyor.

Marko Guduric‘in tempo yükseltme odaklı oyunu artık gün geçtikçe şaşırtıcılığını yitiriyor çünkü döndüğünden beri kıtada en üst seviyede oynanan organizasyonun kendisinden isteyebileceği hemen her şeyi sağlıyor. Maccabi maçının ilk yarısında yaptığı da aslında buydu. Onun yarı sahada bir gezgin şutör yahut toplu yaratıcı rolünün de dışında tempolu oyunda açık sahayı da kullanması çok değerli.

Devre arasından çok daha etkili dönen Fenerbahçe’de 3. çeyreğin göze çarpan bir anı çok aklımda kaldı. O da bitime 3 dakika 46 dakika kala Jarell Eddie ve Nando De Colo’nun skor 52-48 iken Scottie Wilbekin’e yaptıkları ikili sıkıştırma bu 2 oyuncunun son haftalardaki savunma bilincinin ne kadar müthiş bir mertebede olduğunu kanıtlar niteliğe sahipti.