NBA 2020-21: Kalan Bölümün En Önemli 15 İsmi (Doğu Konferansı)

09/Mar/21 09:56 Mart 9, 2021

admin69

09/Mar/21 09:56

Eurohoops.net

NBA Doğu Konferansındaki 15 takımın en önemli oyuncuları…

by Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bir basketbol takımının kadrosunda yer alan her oyuncu takımı için bir değer taşıyor fakat bazıları diğerlerine göre çok daha önemli… Eurohoops Fırın, Doğu Konferansı’nın en önemli 15 oyuncusunu yazdı!

NBA’de normal sezonunun sonuna doğru yaklaşıyoruz. Bu dönemde şampiyonluk adayları, playoff ve lotarya takımları belirginleştikçe takımların yılın son döneminden beklentileri de farklılaşıyor.

Takas ve buy-out döneminin son kısmının iyice yaklaşmasıyla birlikte takımlar hedeflerine yoğunlaşmaya başladı. Biz de bu dönemde performansları takımların hedefleri doğrultusunda hayati önem taşıyacak oyuncuları belirliyoruz.

Atlanta Hawks: John Collins

Atlanta Hawks, yaz döneminde yaptığı eklemelerle sezona büyük beklentilerle girmişti. Ancak gerek Danilo Gallinari ve Bogdan Bogdanovic gibi eklemelerin yaşadığı sakatlık sorunları gerekse takım halinde bir türlü istikrar yakalayamamaları gibi sebeplerle bu beklentilerin şu ana kadar uzağında kaldılar. Geçtiğimiz günlerde koç Lloyd Pierce ile yollarını ayıran Hawks, sene sonuna kadar takımın başına Nate McMillan’ı getirdi.

Hawks’ın sezonunun geri kalanı için McMillan’ın nasıl bir oyun planı belirleyeceği tabii ki kritik önem taşıyor ancak Atlanta ekibini potansiyelini belirleyecek şeyin John Collins’in kaderi olduğunu söylemek gerekiyor. Özellikle geçen sezonunun takas döneminde Hawks, Collins’i kadrosuna kattıktan sonra sene sonunda kontratı bitecek oyuncunun akıbeti sürekli olarak tartışılıyor. Adı sık sık takas dedikodularında da geçen Collins, NBA’de modern uzun tanımının içini doldurabilen bir oyuncu.

Üç sayı çizgisinin gerisinden etkili olabilen, skor üretebilen ve üst seviye bir savunmacı olmasa da Trae Young’ın yanında iyi bir tamamlayıcı olan Collins, sakatlıkların iyileştiği bir senaryoda istikrarlı performans gösterebilirse Hawks’ın işleri yoluna koyması daha kolay olacaktır.

Boston Celtics: Kemba Walker

Yaz döneminde Gordon Hayward’ı kaybeden Boston Celtics‘te sezonun şu ana kadarki hikayesi kesinlikle Jaylen Brown ve Jayson Tatum’ın performansı. Kemba Walker’ın dizinden yaşadığı sakatlık sebebiyle sezonun ilk kısmını kaçırmasını iyi değerlendiren genç yıldızlar, sezonun ilk bölümünde kendilerini All-Star maçına taşıyacak performanslar sergilediler. Özellikle Jaylen Brown’ın bu dönemde yaptığı sıçrama, onun ligin önemli yıldızları arasında anılmasını sağladı.

Fakat eğer Celtics‘in playofflarda iddialı olmasını bekliyorsak, bu iki isimden çok daha fazlasına ihtiyaçları var. Celtics’in özellikle bench rotasyonunun pek bir şey vaat etmediğini söylemek gerekiyor. Rob Williams, Payton Pritchard ve Grant Williams dışında istikrarlı olarak katkı alabildiği bir bench oyuncusu bulunmayan Celtics’te ilk beş oyuncularının perofrmansları da ister istemez daha önemli hale geliyor.

Tam olarak burada da devreye Kemba Walker geliyor. Boston Celtics, 2019 yazında Walker’ı kadrosuna katarken tecrübeli oyun kurucunun takımın taşıyıcılarından birisi olmasını bekliyordu. Ancak geçen senenin son kısmından itibaren diz sakatlıklarıyla boğuşan Walker, 2020 playofflarında beklentilerin uzağında kaldı. Bu sezon forma giydiği kısımda da Walker’ın ritmini bulup istikrar yakalayamadığı ortada. Eğer sezonun son kısmında Celtics, başarılı olmayı istiyorsa Walker’ın performansını yükseltmesi gerekiyor.

Brooklyn Nets: Kevin Durant

All-Star hafta sonunu Blake Griffin’i takıma katarak bitiren Brooklyn Nets, gün geçtikçe daha da güçleniyor gibi gözüküyor. Sezonun ilk bölümünde Houston Rockets ile gerçekleştirdikleri takasta James Harden’ı kadrosuna katarak NBA tarihinin en güçlü büyük üçlülerinden birisini oluşturan Nets, sezonun geri kalanında Doğu Konferansı’nın en büyük şampiyonluk adaylarından birisi olacak.

Kadronuzda Harden, Griffin, Kyrie Irving gibi yeteneklerin yanında bir de Kevin Durant gibi bir süperstarı bulunduruyorsanız bu tabii ki çok doğal. Nets takımının ne kadar yetenekli oyunculara sahip olursa olsun Durant’in takımı olduğunu unutmamak gerekiyor. Durant; eşsiz fiziği, skor yeteneği ve saha içerisinde savunma tarafında da yapabildikleriyle Nets’in daha uyumlu bir takım haline gelebilmesi için çok kritik bir rol oynuyor.

Çünkü Durant, özellikle işlerin iyice sertleştiği playofflarda maç boyunca rakiplerinin bir kafa üzerinden istikrarlı bir şekilde şut atabilen bir oyuncu. Onu neredeyse durdurmak imkansız ki bununla birlikte yıldız oyuncunun istediği zaman rakibin en iyi hücumcusunu durdurabilecek kadar iyi bir savunmacı olduğunu da unutmamak gerekiyor. Tam olarak da bu sebepten rotasyonu dar, zaman zaman uyum sorunları yaşaması beklenen Nets için Durant’in varlığı hayati önem taşıyor. Durant’in sağlıklı kalabilmesi ve üst seviyede performans göstermesi, Nets’in şampiyonluk umutlarının bel bağladığı yer.

Charlotte Hornets: LaMelo Ball

Charlotte Hornets, Kemba Walker’ın takımdan ayrılmasından beri yeniden yapılanma sürecine girdi. Bu süre boyunca da sürekli olarak takımlarını üzerine kurabilecekleri bir oyuncu arıyorlardı. Son Draftın üçüncü sırasından seçtikleri LaMelo Ball, bu profili karşılayabilecek bir oyuncu olabilir. Sezonun ilk yarısın Hornets formasıyla gösterdiği performansla Yılın Çaylağı ödülünün en büyük favorisi haline gelen Ball, oyun kurma yetenekleri ve saha görüşü sayesinde şu anda Hornets hücumunun da en kritik dişlisi.

Henüz 19 yaşında olan oyuncunun saha içerisinde bazı kötü alışkanlıklara sahip olduğu doğru. Şut tercihlerinin sıkıntılı olması, savunmada bazen uyuyakalması Ball’un şu ana kadar en net şekilde göze çarpan eksileri. Ancak buna rağmen genç oyuncu Hornets’in en değerli parçası olduğunu daha şimdiden kanıtladı. Yavaş yavaş yarı saha hücumunda da daha etkili hale gelen Ball, şu anda çaylak sınıfında sayı – asist ve ribaunt kategorilerinde 1. sırada bulunuyor.

Şu anda 17-18’lik derecesi bulunan Hornets, Doğu Konferansı’nda 7. sırada yer alıyor ve playoff potasının de içerisinde. Ancak dürüst olmak gerekirse playoffa kalsalar bile Hornets’in bu sene bir başarı yakalayacağını söylemek çok büyük iyimserlik olur. Bu yüzden sezonun geri kalan kısmında, büyük olasılıkla önümüzdeki yıllarda da olacağı gibi Hornets’in en çok önem vereceği konu Ball’un gelişimi olacaktır.

Chicago Bulls: Lauri Markkanen

Lauri Markkanen’in NBA kariyerinin hikayesi şu ana kadar inişli çıkışlı şekilde devam ediyor. Bunun en büyük sebeplerinden bir tanesi de genç oyuncunun sık sık yaşadığı sakatlıklar. Bulls, 2017 Draftı’nın 7. sırasında Markkanen’i seçerken gayet umutluydu. Genç oyuncu ilk sezonunda hiç de fena olmayan bir performans göstermişti ancak ilerleyen yıllarda hem Chicago Bulls yönetiminin marifetiyle hem de Markkanen yaşadığı sakatlıkların etkisiyle gün geçtikçe geriye gitmeye başladı.

Ancak Markkanen, sağlıklı olduğu dönemlerde bazı geceler hala ne kadar özel bir oyuncu olduğunu gösterebiliyor. Gününde olduğu zaman daha kısa savunmacılarla eşleştiğinde onları darmadağın edebilecek yetenek ve üç sayı tehdidine sahip. Markkanen, 2020-21 sezonuna da kariyerinin en iyi basketbollarından birisini oynayarak girmişti. 2 kez 30 sayı barajını geçen Markkanen, ilk oynadığı 12 maçın 6’sında 20 sayının üzerine çıkmayı başarmıştı.

Ancak Markkanen, bu sezon yaşadığı sakatlıkarın da etkisiyle sadece 14 maçta forma giyebildi. Bu maçlarda 19.1 sayı – 6.1 ribaunt – 0.9 asist ortalamaları yakalayan Markkanen, eğer sezonun son kısmında sağlıklı olabilirse Bulls adına birçok şeyi değiştirebilir.

Cleveland Cavaliers: Darius Garland

2019 Draftı’nın 5. sırasından seçilen Darius Garland, geçen sezon gösterdiği performansla pek de beklentileri karşılayamamıştı. Geçen sezon oynadığı 59 maçın 45’inde %50 şut isabet oranının altında kalan Garland, üç sayı çizgisinin gerisinden de verimsiz bir görüntü çiziyordu.

Ancak 2020-21 sezonunun başlangıcıyla birlikte karşımızda bambaşka bir Garland görmeye başladık. Şu ana kadar oynadığı maçlarda 16.1 sayı – 2.2 ribaunt – 5.9 asist ortalaması yakalayan Garland, üç sayı çizgisinin gerisinden de %38.4 gibi gayet iyi bir yüzdeyle şut atıyor.

Sezona özellikle savunmada gösterdiği iyi performansla beklentilerin üzerinde giren Cavaliers, Ocak ayında playoff potasında kalmayı başarmıştı. Ancak özellikle son dönemde gelen kötü sonuçlarla Cleveland ekibi, 13. sıraya kadar geriledi. Ancak Doğu Konferansı’nda bulunmanın verdiği bir avantajla da play-in barajıyla aralarında sadece 1.5 maç fark var.

Eğer Cavaliers, sezonun son kısmında playoff iddiasını sürdürebilmek istiyorsa Garland’ın iyi performanslarına çok ihtiyaç duyacak.