Andrea Trinchieri: Hücumda Sınırsız Çözüm, Savunmada Karakterli Bütünler – II. Bölüm

22/Mar/22 08:45 Mart 22, 2022

Meliksah Bayrav

22/Mar/22 08:45

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, Koç Andrea Trinchieri’nin kariyerini mercek altına alıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Rusça, Hırvatça, İngilizce, İtalyanca ve Yunanca biliyor, enternasyonal bir aileye sahip ve Harvard’da okumayı reddedip kendisini basketbola adamış hayli ilginç biri…

Avrupa basketbolunun nevi şahsına münhasır koçları saymakla bitmiyor fakat Andrea Trinchieri, tüm bu koçlar arasında başı çeken isimlerden biri.

Trinchieri hem saha içinde hem de saha dışında dikkat çekici, ilginç bir figür fakat bu ilgi çekici durum, onun genlerinde yer alıyor zira aile bağları da bir hayli ilginç deneyimli çalıştırıcının. Sanki farklı kültürler, bir süzgeçten geçirilerek damıtılmış ve onun vücudunda hayat bulmuş gibi.

Trinchieri, 2012 yılında Sırbistan basınından MVP.rs’e verdiği bir röportajda aile bağlarından söz etmiş ve hayli ilginç bir tabloyu, röportaja göre akıcı bir Sırpça ile şöyle anlatmıştı:

“Annem Hırvatistanlı, büyükannem Karadağlı. Babam Amerikalı, büyükbabam ise İtalyan. Harika bir karışım. Bunun hayatım boyunca bana faydası çok oldu.”

Sahada bu durumun Trinchieri’ye büyük fayda sağladığını onun yakın geçmişteki kariyerini takip eden herkes söyleyebilir gibi gözüküyor.  Trinchieri, tırnaklarıyla kazıyarak inşa ettiği kariyerinde en alt seviyeden en üst seviyeye kadar adım adım yükselerek bugün bulunduğu noktaya erişti.

Serimizin ikinci bölümünde Trinchieri’nin saha içindeki dehasına göz atıyoruz…

Kariyer yolculuğunu anlattığımız ilk bölüm için tıklayın!

Hücumda Sınırsız Çözüm

Avrupa basketbolu tarihine baktığımız zaman başarılı olarak adlarını gelecek nesillere taşıyan koçlarda ortak bir özelliği rahatlıkla fark edebiliriz. Bu tür çalıştırıcılar kendi kafalarındaki oyun sistemini oyuncularına zorla dikte etmeye çalışan değil, ellerindeki kadroya göre en doğru kurguyu oluşturabilen liderler oluyorlar.

Andrea Trinchieri, tam olarak bahsettiğimiz türden bir başantrenör. 53 yaşındaki çalıştırıcının uzun kariyerinde hem vasat sayılabilecek kadrolarla, hem de birçok kaliteli ismin bir arada olduğu değerli takımlarda çalışma fırsatı oldu. Koç Trinchieri’yi kariyeri boyunca özel yapan nokta, neredeyse her seferinde elindeki malzemeye göre en doğru yapıyı oluşturabilmesi oldu.

Adını Avrupa basketbolunda sıkça duyurmaya başladığı ilk kulüp olan Cantu’da kısıtlı bütçeye rağmen etkileyici işler yapan deneyimli çalıştırıcı, yeni takımıyla İtalya Ligi’nde iki sene arka arkaya yılın en iyi koçu seçildi. Bunun yanı sıra İtalyan temsilcisini EuroLeague sahnesine taşımayı başaran 53 yaşındaki başantrenör, takımıyla etkileyici bir başarıya imza attı.

O dönemler Vladimir Micov, Manuchar Markoishvili, Giorgi Shermadini gibi Avrupa basketbolunda önemli bir yere sahip olan oyuncularla çalışan deneyimli çalıştırıcı, 4 sezon boyunca elindeki kadrodan belki de alabileceği maksimum verimi alarak kıtanın en dikkat çekici koçluk performanslarından birini sergilemişti.

O dönemler Cantu’nun hücum kurgusuna göz attığımızda bir veya iki oyuncunun takımın geri kalanından daha fazla öne çıkmadığı, skorun dengeli şekilde dağıldığı bir ekip görüyoruz. Elindeki kısıtlı kadronun her bir parçasından olabilecek en iyi şekilde faydalanan Koç Trinchieri, İtalyan temsilcisini tam anlamıyla bir koç takımı haline getirmeyi başarmıştı.

53 yaşındaki başantrenörün kariyerinin ilerleyen kısımlarına baktığımızda ise daha farklı bir tablo görüyoruz.

Bir sezonluk UNICS Kazan macerasında Andrew Goudelock gibi o dönemler kıtanın en değerli skorerlerinden biriyle çalışma fırsatı bulan İtalyan çalıştırıcı, takımın hücum kurgusunun büyük kısmını ABD’li yıldızının etrafına inşa ederek hem oyuncusunu iyice parlatmış, hem de takımıyla başarılı bir dönem geçirmişti.

Sonrasında ise Brose Bamberg gibi Almanya’nın küçük bir kasabasının basketbol takımıyla sözleşme imzalayan Andrea Trinchieri, yeni kulübünde yaptıklarıyla ne derece büyük potansiyele sahip bir koç olduğunu adeta yeniden kanıtladı.

Yeni takımında da mütevazı bütçeye rağmen fazlasıyla etkileyici işler yapan İtalyan çalıştırıcı, özellikle elindeki potansiyelli isimlere parkede gerekli özgürlüğü tanıyarak bir üst seviyeye çıkmalarına yardımcı oldu.

Yarı sahada ve geçiş hücumlarında oyuncularına bolca karar verme özgürlüğü tanımaktan çekinmeyen deneyimli çalıştırıcı, kadrosunda süre verdiği her bir parçaya performanslarına maksimize edebilmeleri için gerekli konfor alanını sağlamasıyla da ünlenmiş bir isim.

Brose Bamberg kariyerinde de tam olarak böyle oldu. Kadrosunda Janis Strelnieks gibi 1 ve 2 numaradan top yönlendirebilen değerli bir kısa, Trevor Mbakwe ve Daniel Theis gibi iki atletik uzun, Brad Wanamaker gibi Almanya Ligi’nin en komple skorerlerinden birine sahip olan başarılı koç, bu oyuncuların etrafına en doğru yapıyı kurgulayarak hem başarıya ulaştı, hem de oyuncularını iyice parlattı.

Sonrasında Nicolo Melli gibi büyük potansiyeline rağmen bir türlü kendisinden beklenen çıkışı gerçekleştiremeyen bir uzunla çalışan İtalyan çalıştırıcı, EuroLeague basketbolunun belki de izlemesi en keyifli yapılarından birini oluşturmayı başardı.

Yarı sahada Brad Wanamaker‘ın bolca karar verme özgürlüğüne sahip olduğu, Nicolo Melli‘nin kısa devrilmeler üzerinden ve alçak posttan top yönlendirdiği, Daniel Theis’ın ikili oyunlar sonrasında çembere devrilerek sıkça atletik becerilerini sergilediği bir hücum kurgusuna sahip olan Brose Bamberg, Koç Andrea Trinchieri önderliğinde kendilerinden beklenmeyecek şekilde bir anda playoff adayı bir ekip haline geldi.

Oyuncularını hem yarı sahada hücumlarında özgür bırakan, hem de yeteneklerini en doğru şekilde sergileyebilmeleri için doğru kurguyu ve saha içi yerleşimini bir araya getiren İtalyan başantrenör, adını Avrupa’nın adından en çok söz edilen koçları arasına da yazdırmayı başardı.

Şu sıralar benzer bir etkiyi Almanya Ligi’nin dev kulübü Bayern Münih’le de gerçekleştiren 53 yaşındaki çalıştırıcı, yine bazı nedenler sebebiyle potansiyelinin tümünü parkeye yansıtmakta zorlanan oyuncuları üst seviyelere çıkarmayı başarıyor.

Bayern’deki ilk sezonunda Olympiakos formasıyla hayal kırıklığı yaratan Wade Baldwin ve bir türlü potansiyelinin tamamını ortaya koymakta zorlanan Jalen Reynolds gibi oyuncularla çalışma fırsatı bulan Koç Trinchieri, yeni takımındaki dokunuşlarıyla yine beklenmeyene imza attı.

Ligin en üst düzey kadrosuna ve en geniş bütçesine sahip ekiplerinden biri olmayan Bayern, birçoklarına göre ligin son sıralarında yer alması beklenen bir takımdı. Potansiyelli ve tecrübeli oyuncuları bir araya getirerek yine olabilecek en doğru yapıyı oluşturan İtalyan Başantrenör, beklentilerin fazlasıyla üstüne çıktı.

O dönem kırmızı-beyazlıların formasını giyen Wade Baldwin, Olympiacos‘taki felaket görüntüsünün ardından EuroLeague seviyesi için yeterliliği sorgulanır hale gelmiş bir isimdi. Yetenekli oyun kurucusunun parkedeki artılarını gözeterek ona en doğru rolü biçen 53 yaşındaki çalıştırıcı, ABD’li oyuncudan adeta bir yıldız yarattı.

Kendi mevkiisi için iri fiziğine ve üst düzey atletizmine rağmen yarı sahada verimli bir hücumcu olma noktasında sorunlar yaşayabilen Baldwin, dış atışlarında yaşadığı ciddi istikrar problemleri nedeniyle rakipler için tahmin edilebilir bir oyuncu profili çiziyordu.

Yetenekli oyun kurucusuna meziyetlerini sergileyebilmesi için bolca karar verme özgürlüğü veren Andrea Trinchieri, keskin orta mesafelerini ve çembere gidişlerini de verimli şekilde kullanabilmesi için oyuncusuna yarı sahada boş alan sağlamaya yönelik birçok özel kurgulanmış setten faydalandı.