Bryant Dunston: “Ergin Ataman, Üzerimizdeki Baskıyı Hafifletti”

2022-05-17T12:31:01+00:00 2022-05-17T12:56:39+00:00.

Mehmet Bahadır Akgün

17/May/22 12:31

Eurohoops.net

Anadolu Efes’in Birleşik Amerikalı uzunu Tibor Pleiss, EuroLeague Final Four’u öncesi Eurohoops’a özel açıklamalarda bulundu.

by Semih Tuna / info@eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’in son şampiyonu Anadolu Efes, playofflarda Olimpia Milano‘yu 3-1 ile geçtikten sonra bir kez daha Final Four bileti aldı ve bir kez daha şampiyonluk için mücadele verecek.

Lacivert-beyazlı temsilcimiz için çok parlak bir tablo olsa da sezon başında durum bu kadar da aydınlık gözükmüyordu.

Özellikle Sertaç Şanlı‘nın eksikliğini sık sık hisseden Anadolu Efes, uzun süre istediği sonuçları istikrarlı bir şekilde almayı başaramadı ve basketbolseverler, takımın bu sezon ulaşabileceği seviyeden şüphe etmeye başladı.

Buna rağmen Anadolu Efes başantrenörü Ergin Ataman, takıma olan inancını korudu ve oyuncuları da bunun karşılığını vererek hedeflere ulaşma yolunda dev bir adım attı. Peki Ataman ve takım bunu nasıl başardı?

Anadolu Efes‘in tecrübeli pivotu Bryant Dunston, Eurohoops’a verdiği röportajda o süreçte yaşananları aktarıyor: 

“Bu sezon takım olarak bazı toplantılar yaptık ve burada yapmamız gereken şeyleri, nasıl oynamamız gerektiğini konuştuk. Geçen yıl bir toplantı yapmış ve bir anlamda her şeyi düzeltmiştik, bu sezon da aynısını yapmaya çalıştık. Bu sezon birkaç toplantı yapmamız gerekti. İlk olarak daha çok mücadele etmemiz gerektiğini konuştuk. Daha sonra daha akıllı oynamamız gerektiğini konuştuk. Bir sonraki toplantıda da daha fazla fedakarlık yapmamız gerektiğini ve her takımın şampiyona karşı oynama motivasyonu ile geldiğini anlamamız gerektiğini konuştuk. Dolayısıyla rakipler çok daha fazla mücadele ediyordu ve bizim de bu sınavı başarıyla vermemiz gerekiyordu. Aksi hâlde böyle bir takıma sahip olmak gibi pek de sık bulunmayan bir fırsatı tepmiş olacaktık. Tabii tam tarihleri veya maçları hatırlamıyorum ama koç, otele geldi ve takımla konuşacağını, maç kayıtlarını izleyeceğimizi, yanlışlarımızı göreceğimizi ve daha sonrasında kendisinin odadan ayrılıp takım olarak bizim sorunu çözmek için konuşacağımızı söyledi. Sonrasında biz de toparlanmaya başladık.”

Her şeye rağmen iniş çıkışlı bir sezon geçiren Anadolu Efes‘te Koç Ergin Ataman’ın oyuncularına duyduğu inanç da başarıda büyük rol oynadı.

Dunston, Ergin Ataman’ın etkisini şu şekilde açıklıyor:

“Asla bize inanmaktan vazgeçmedi. En başından beri, kaybettiğimiz dönemde bile Avrupa’nın en iyi takımı olduğumuzu ve bunu kanıtlamamız gerektiğini söylemeye devam etti. Maçlara çıkıp ‘Biz Avrupa’nın en iyisiyiz, geçen sezon şampiyon olduk’ diyemeyeceğimizi hatırlattı. Bu sezon başarılı olmak için yeniden şampiyon gibi oynamamız gerekiyordu. Yeniden bir arada oynamaya ve küçük şeylere de odaklanmaya başladığımızda daha fazla kazanmaya başladık ve koç da bizim üzerimizdeki baskıyı hafifletmeye başladı.”

Anadolu Efes’in Final Four’daki rakibi AS Monaco’yu evindeki 5. maçta yenerek seriyi 3-2 kazanan Olympiakos oldu. Dunston’a rakibi bilmese kimi seçeceğini sorduğumuzda şöyle yanıtladı:

“Buna cevabı bilmiyorum. İnsanlar bana daha önce de kimi tercih edeceğimi sordu. Playofflardan önce de hangi takımla playoff oynamak isteyeceğimi soruyorlardı. Bana göre herkesi yenebiliriz de herkese yenilebiliriz de. Bizim nasıl oynayacağımıza, maça nasıl çıkacağımıza, nelere odaklanacağımıza bağlı. Eğer topu paylaşmaya, savunmada mücadele etmeye, ribaundları almaya, savaşmaya, istatistik kağıdında gözükmeyen küçük işleri yapmaya konsantre olursak her takımı yenebiliriz. Oynamak isteyeceğim 1-2 takımı seçemem.”

Uzun bir süredir Avrupa’nın zirvesinde mücadele eden Anadolu Efes, artık rakiplerin önlem aldığı bir takım haline geldi. Neredeyse 2.5 yıldır kadroda büyük değişiklikler yaşamayan temsilcimiz hakkında Dunston’a rakiplerin Efes ile oynarken belli başlı alışkanlıklar edinip edinmediğini sorduk:

“Her şeyden biraz var aslında. Sakatlıklar, diğer takımların bizi daha iyi incelemesi veya yaptığımız şeylere daha hazırlıklı olması… Ama aynı zamanda takımlar artık asla pes etmiyor. 20 sayı farkla geride olsalar bile hep bir şans olduğunu, bir mucize yaratıp geri dönebileceklerini düşünüyorlar. Artık öyle çok fazla büyük fark görmüyoruz. Playofflarda kaç maç farklı bitti? Takımlar artık pes etmiyor. Her zaman bir takım için geri dönüş şansı var. Maçları ilk çeyrekten bitirmemiz hakikaten nadir görülecek bir durumdu. O yıl öyle oldu. Umarım önümüzdeki iki maç öyle olur. Kolay bir Final Four olmasını çok isterim. İki maçta da 20 farkla kazansak keşke. Mükemmel olur. Tabii kolay olmayacak ama elimizden geleni yapacağız ve ne olacağını göreceğiz.”

Bryant Dunston, 7 sene önce temsilcimiz Anadolu Efes ile imzaladı. Peki ya ilk imzayı attığında böylesine bir başarı bekliyor muydu? Kendisine bir mesaj verme şansı olsa ne söylerdi ve nasıl bir tepki alırdı?

Tecrübeli pivotun soruya yanıtı şu şekilde oldu:

“Bence ‘Fazlasıyla çok çalışman gerekecek. Çok fazla fedakarlık yapman gerekecek. Kabullenilmesi zor gözüken şeyleri kabullenmek gerekecek ama neticede sonunda her şey mükemmel olacak’ derdim ve bence beni anlardı. Buraya geldiğim zaman bunu istiyordum. Başarıya yakın ama o eşiği atlamak için bir şeye ihtiyaç duyan bir takıma gelmek istiyordum. Başarılı olduğumuz zaman bunun da belli bir seviyede kalmasını istiyordum. Hep Real Madrid, Barcelona, CSKA Moskova gibi konuşulan takımlardan biri olmak istiyordum. Bence takımlar, bizi de artık böyle görmeye başlıyorlar.”

Dunston’ın Efes’te geçirdiği seneler her zaman başarıyla sonuçlanmadı ancak 7 senedir takımda bulunan isim, artık organizasyonun bayrak adamlarından biri haline geldi.

Dunston’a ayrılık fikrinin herhangi bir dönemde aklından geçip geçmediğini sorduğumuzda şu cevabı aldık:

“Hayır. Belki ilk senemde koç Ivkovic’in takımında oynarken zor bir dönem geçirdiğimizde… Galiba o sezon playoff yapamadık. Grup formatı vardı ve playoff oynayamadık. Sorun yaşıyorduk ve koç Ivkovic bana uzun süre EuroLeague oyuncusu olamayacağımı söyledi. Ama galiba beni motive etmeye çalışıyordu çünkü nasıl çalıştığımı biliyordu. O dönemde ‘Buna ihtiyacım yok, başka bir yere gidip daha iyisini deneyebilirim’ diye düşündüm ama sonra pes etmemeye karar verdim. Mücadele etmeye devam ettim. Buraya gelmemin bir sebebi vardı ve bunu başarana kadar ayrılmayacaktım. O ilk yılın sonunda bunu hiç düşünmedim. Menajerim bana o yaz ne yapmak istediğimi her sorduğunda ‘Hiçbir şey düşünmek istemiyorum. Efes ile işi hallet. Takıma dönmek için çalışacağım sadece’ dedim. Burası yedi yıldır benim evim.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!