Maccabi Tel Aviv Takım Analizi: Eski Güzel Günlere Geri Dönüş İçin İlk Adım

28/Eyl/22 14:27 Eylül 28, 2022

Meliksah Bayrav

28/Eyl/22 14:27

Eurohoops.net
maccabi_panathinaikos_oaka

Eurohoops Fırın, EuroLeague ekiplerini incelemeye devam ediyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Avrupa basketbolunda uzun süren bir yaz dönemi arasının artık sonuna gelmek üzereyiz. Takvimlerin 6 Ekim 2022 tarihini göstermesiyle birlikte Turkish Airlines EuroLeague heyecanı da tüm hızıyla başlayacak.

Yaz transfer döneminde tüm Avrupa ekipleri gibi EuroLeague kulüpleri de kadrolarını ellerinden geldiğince güçlendirmek için  çabaladılar.

Bu süreçte takımlarda önemli yapısal değişimlerin yanı sıra birbirinden heyecan verici transfer hamlelerine de yakından şahitlik ettik.

Sezon hazırlıklarının halen tam olarak sonlanmadığı şu noktada Eurohoops Fırın olarak bir sezon öncesi geleneğini devam ettiriyoruz: Takım analizleri!

Bu serimizde Turkish Airlines EuroLeague ekiplerinin yaz dönemini nasıl geçirdiklerine, kadro planlamalarına ve olası yeni sezon beklentilerine göz atıyoruz.

Bugünkü konuğumuz ise EuroLeague’de yaz transfer dönemini en hareketli geçiren ekiplerden Maccabi Tel Aviv.

 

Umut

Maccabi Tel Aviv taraftarları için bir süredir geleceğe dair umut beslemek pek kolay değildi. 2000’li yıllardaki alışkanlıkların aksine alınan başarısız sonuçlar ve EuroLeague’de bir türlü rekabetçi düzeyde kalamaması, İsrail devi için olumsuzluklarla dolu bir 7 yıllık sürecin ortaya çıkmasına yol açtı. Bu yaz kulüpteki değişimlere baktığımız zaman ise şunu söyleyebiliyoruz: Evet, artık bir umut var.

Son EuroLeague şampiyonu olduğu 2014 yılından beri Final Four’a hasret kalan Maccabi, üstüne üstlük geçtiğimiz sezona kadar 7 yıldır playoff bileti dahi alamıyordu. İddialı bütçelere rağmen bir türlü beklenen istikrarı sağlamayan İsrail devi, geride bıraktığımız EuroLeague sezonunda da çok sayıda problemle boğuştu.

2021 yazında kadrosunu Derrick Williams, James Nunnally, Jalen Reynolds, Keenan Evans ve Cameron Taylor gibi önemli takviyelerle güçlendiren sarı-lacivertli ekip, bir süredir olduğu gibi yine sezona Yunan koç Ioannis Sfairopoulos ile başlıyordu. Lige fena bir başlangıç yapmayan İsrail devi, devamında ise arka arkaya gelen mağlubiyetlerle playoff hattının dışına düştü.

EuroLeague’de alınan mağlubiyetlerin yanı sıra İsrail Ligi’nde de işlerin yolunda gitmemesi, Maccabi için 4 yıllık Ioannis Sfairopoulos serüveninin de sonu anlamına geliyordu. Başantrenörlük görevine asistan koç Avi Even’i getiren sarı-lacivertli ekip, Rus takımlarının da ligden men edilmesiyle birlikte bir anda beklenmedik bir ivme yakaladı.

Üst üste alınan galibiyetlerle bir anda playoff umutlarını kabartan İsrail devi, kariyerindeki ilk başantrenörlük deneyimini yaşayan Avi Even’in yönetiminde adeta ligin 2. yarısına damgasını vurdu. İç sahada oynadığı maçlarla taraftarıyla bütünleşen Maccabi, normal sezonu 5. sırada tamamlayarak 7 yıldır özlemini çektiği playoff biletini elde etti.

Normal sezonun son bölümünü üst üste mağlubiyetlerle geçiren Real Madrid‘le eşleşen Maccabi, favori olarak gösterilmese de rakibinin fazlasıyla kötü gözüksen form durumu nedeniyle umutluydu. Beklentilerin aksine 3 maçta da neredeyse hiçbir varlık gösteremeyen koç Avi Even’in ekibi, rakibine 3-0’la rahat şekilde elenerek Final Four hasretine devam etti.

Devamında Maccabi için işler daha da kötü gitti. İsrail Ligi yarı finallerinde Bnei Herzliya’ya elenerek adeta şok yaşayan İsrail devi, final biletini dahi alamadan devasa bir hayal kırıklığı yarattı ve 4 yıllık şampiyonluk serisine de nokta koydu.

EuroLeague’de 7 yıl sonra gelen playoff biletine rağmen Maccabi, bu yaz yepyeni bir yapılanmaya gitmeyi tercih etti. Öncelikle başantrenörlük görevine kulübün simge isimlerinden Oded Kattash’ı getiren İsrail devi, takımı da baştan aşağı yenileyerek son yılların açık ara en iddialı kadrosunu oluşturdu.

Bir süredir büyük hayal kırıklıkları yaşayan Maccabi taraftarları artık geleceğe umutla bakabiliyor. Bunu da önümüzdeki sezon için satışa çıkan 10.000 kombineyi çok kısa süre içerisinde bitirerek gösterdiler.

Yeni Transferler:

Bonzie Colson (Pınar Karşıyaka)

Wade Baldwin (Baskonia)

Lorenzo Brown (UNICS Kazan)

Darrun Hilliard (Bayern Münih)

Austin Hollins (Kızılyıldız)

Josh Nebo (Zalgiris)

Alex Poythress (Zenit)

Jarell Martin (Sydney Kings)

Rafi Menco (Hapoel Holon)

Guy Pnini (Hapoel Holon)

Yakın Mercek: Lorenzo Brown

Ülkemizde daha önce Fenerbahçe Beko formasını terleten İspanyol pasaportlu oyun kurucu Lorenzo Brown, koç Igor Kokoskov yönetiminde önemli şanslar bulsa da beklenen performansı sergileyememişti. 2021 yazında sessiz sedasız şekilde Fenerbahçe‘den ayrılan Lorenzo’nun kariyeri, bu noktadan sonra tamamen değişti…

Lorenzo Brown’un ülkemizdeki serüveni boyunca en çok eleştiri aldığı konu, Nando De Colo’yla birlikte oynarken hücum verimliliğini olumsuz etkilemesi ve sorgulanabilir karar mekanizması nedeniyle topla çoğu zaman yanlış tercihlere imza atmasıydı. Oyuncunun Fenerbahçe’den sonra topu bolca domine etme özgürlüğüne sahip olduğu UNICS Kazan’a transfer olması, oyununu da pozitif açıdan etkiledi.

Mario Hezonja, Isaiah Canaan ve Lorenzo Brown gibi değerli 3 hücum silahına sahip olan UNICS’te Brown, takımın hücumdaki ana top yönlendiricisiydi. Koç Velimir Perasovic‘in oyunculara büyük saha içi özgürlük tanıdığı hücum kurgusunda performansını en az 2 vites arttıran Lorenzo, çoğu maçta lider karakterini de sahaya yansıtarak EuroLeague’in en değerli isimleri arasına adını yazdırdı.

Lorenzo Brown’un Rusya’da yakaladığı bu çıkış, kendisine kariyeri için bambaşka bir pencere daha açtı. Bu yaz EuroBasket’ten önce yaşanan sakatlık krizleri nedeniyle çareyi devşirme oyuncu formülüne gitmekte bulan İspanya Milli Takımı, deneyimli oyun kurucuyu devşirerek İspanya forması giyebilmesini sağladı.

Başlarda kaptan Rudy Fernandez dahil çoğu kişi bu duruma büyük tepki gösterirken Lorenzo Brown, EuroBasket’in dengelerini baştan aşağı değiştirdi. Turnuvanın favorileri arasında gösterilmeyen İspanya müthiş bir başarıya imza atarak altın madalyaya uzanırken Lorenzo da özellikle Son 16’dan itibaren müthiş bir performans ortaya koydu.

Lorenzo Brown’un EuroBasket altın madalyasıyla Maccabi Tel Aviv hazırlık kampına katılması, şüphesiz ki oyuncunun değerini epey katlamış durumda. Önümüzdeki sezon Maccabi‘nin hücumdaki iki ana top yönlendiricisinden biri olması beklenen deneyimli oyun kurucu, son dönemdeki performansını sürdürebildiği takdirde fark yaratacaktır.

Değerlendirme ve Beklentiler

Geçtiğimiz sezon İsrail Ligi yarı finallerinde kendisinden çok daha güçsüz bir takım olan Bnei Herzliya’yla karşılaşan Maccabi Tel Aviv, buna rağmen seride rakibine geçilerek devasa bir hayal kırıklığı yarattı. Bu beklenmedik durumun ardından İsrail devinin yerli rotasyonuna ağırlık verdiğini görebiliyoruz.

Takımda John DiBartolomeo, Roman Sorkin ve Yiftach Ziv gibi İsrailli oyuncuların sözleşmelerini uzatan Maccabi, İsrail Ligi’nin son şampiyonu Hapoel Holon’dan Rafi Menco ve Guy Pnini’yi de transfer etti. Önümüzdeki sezon için tüm kulvarlarda rekabetçi olabilecek bir kadro kurmaya çalışan sarı-lacivertli ekip, bu hedef doğrultusunda öncelikle yerli rotasyonuna ağırlık verdi.

Maccabi’deki değişimler sadece oyuncular bazında da gerçekleşmedi. Öncelikle başantrenörlük görevine kulübün simge isimlerinden Oded Kattash’ı getiren İsrail devi, sarı-lacivertli ekibi daha önce 1 kez EuroLeague şampiyonluğuna taşıyan David Blatt’i de danışmanlık rolünde yeniden bünyesine kattı.

Yapılan yabancı oyuncu takviyelerinde ise kadro kalitesinin bariz bir şekilde arttırılmaya çalışıldığını görebiliyoruz. Scottie Wilbekin’in Fenerbahçe‘ye transfer olmasının ardından kısa rotasyonuna ciddi derecede ağırlık veren Maccabi, Lorenzo Brown ve Wade Baldwin gibi çok değerli iki oyun kurucuyu birden kadrosuna kattı.

Lorenzo Brown ve Wade Baldwin hamleleri, her ne kadar kağıt üzerinde etkileyici dursalar da beraberlerinde bazı soru işaretlerini de getiriyorlar. Bu soru işaretlerinden başlıca olanı ise her iki oyuncunun da geçtiğimiz sezon formasını giydiği takımlarda topu sürekli domin etme özgürlüğüne sahip oldukları.

2 sezon önce Bayern Münih’te müthiş bir çıkış yakalayan Wade Baldwin, koç Andrea Trinchieri yönetimindeki Bayern kadrosunun bir numaralı top yönlendiricisiydi. Alman devinden ayrıldıktan sonra Baskonia‘ya transfer olan Baldwin, aynı rolü yeni durağında da devam ettirdi.

Lorenzo Brown’un Fenerbahçe‘de ikinci top yönlendirici rolündeyken yaşadığı sorunlardan az önce detaylıca bahsetmiştik. Kariyerine geçtiğimiz sezondan itibaren müthiş bir ivme kazandıran Brown, UNICS Kazan ve İspanya Milli Takımı’nın açık ara birinci top yönlendiricisiydi.

Bu iki oyuncuya dair olası soru işaretleri yalnızca burada da bitmiyor. Baldwin ve Brown ikilisi, kariyerleri boyunca şut tehditlerinden ziyade atletizm ve çembere atak becerileriyle öne çıkan isimler oldular. Rakip savunmaların her iki oyuncuyu da dış şut tehditlerini riske ederek durdurmaya çalışmaları, Maccabi için bu iki ismin beraber sahada olduğu anlarda alan açma sorunlarıyla karşı karşıya kalınması anlamına gelebilir.

Yine de şu bir gerçek ki hem Lorenzo Brown, hem de Wade Baldwin, Avrupa basketbolunun son dönemlerdeki en gözde isimlerinden ikisi. Her iki isimden de özellikle hücumda tam anlamıyla verim alınıp alınamayacağı, koç Oded Kattash’ın önündeki en büyük sınavlardan biri olacak.

Kadronun kalan kısmına baktığımızda ise tamamlayıcı parçaların öne çıktığını görebiliyoruz. Geçtiğimiz sezonu ülkemizde Pınar Karşıyaka formasıyla geçiren Bonzie Colson, topun elinde olmadığı anlarda da topsuz oyun bilgisi ve keskin dış şut tehdidiyle fark yaratabilen bir forvet. Son derece iyi bir hazırlık dönemini geride bırakan Colson, Wade Baldwin ve Lorenzo Brown ikilisi için olabilecek en doğru tamamlayıcı profillerden biri.

Uzunlarda ise Alex Poythress ve Josh Nebo eklemeleri, son yıllarda pek parlak gözükmeyen Maccabi uzun rotasyonuna ciddi anlamda seviye atlatmaya aday. Özellikle Zenit’te koç Xavi Pascual’le birlikte son derece etkili bir ikili oyun silahına dönüşen Poythress, çember etrafındaki bitiriciliğinin yanı sıra gelişen pasörlüğüyle de fark yaratmaya aday.

Son yıllardaki açık ara en iddialı kadrosunu oluşturan Maccabi Tel Aviv, göz önündeki belli başlı soru işaretlerine rağmen doğru kimyanın oturması durumunda Final Four için önemli bir aday olabilir. İsrail devi için 2022-23 sezonunun nasıl ilerleyeceğini ise hep birlikte göreceğiz.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!