by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’ndeki temsilcilerimizden Galatasaray Ekmas, bir kez daha sezona istediği başlangıcı yapamadı. Tıpkı geçen sezon olduğu gibi yine bolca istikrar problemi yaşayan Galatasaray‘da hem kadroda, hem de idari kadroda önemli değişiklikler yaşandı.
Genel Menajer Turgay Zeytingöz’ün yerini Ömer Yalçınkaya’nın almasının ardından sarı-kırmızılı ekip, kadrosuna iki önemli takviye yaptı. Cedevita Olimpija’dan Klemen Prepelic ve Darüşşafaka Lassa’dan David McCormack ile 1+1 yıllık sözleşme imzalandı.
Kariyerinde Valencia ve Real Madrid gibi iki önemli kulübün formasını terleten Sloven şutör Klemen Prepelic, bu yaz Valencia‘dan ayrılarak ülkesinin takımı Cedevita Olimpija’nın yolunu tutmuştu.
Cedevita’da bu sezon toplam altı Adriyatik Ligi maçına çıkan 31 yaşındaki oyuncu, maç başına 14.2 sayı ve 8.2 asist ortalamaları ile mücadele ediyordu.
David McCormack ise şu ana dek iki yıllık profesyonel kariyerinin tamamını ülkemizde geçirdi. İlk olarak 2022 yazında Beşiktaş ile sözleşme imzalayarak Avrupa’ya adımını atan 24 yaşındaki pivot, bu yaz ise Darüşşafaka Lassa’nın yolunu tuttu.
Geçen sezon Beşiktaş‘ta tam olarak bekleneni veremeyen McCormack, bu sezon ise Darüşşafaka’da önemli bir çıkış yakaladı. Sezon başından bu yana ABD’li pivot, Basketbol Şampiyonlar Ligi ve Basketbol Süper Ligi’nin en dikkat çeken potansiyellerinden biri oldu.
Basketbol Süper Ligi’nde bu sezon on maça çıkan David McCormack, bu müsabakalarda 13.7 sayı ve 9.8 ribaund gibi dikkat çekici ortalamalarla mücadele etti.
Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde Galatasaray’ın bu iki sezon ortası hamlesinin takıma ne katabileceğine göz atıyor.
Klemen Prepelic ve Şut Tehdidi
Klemen Prepelic transferinin ne anlam ifade ettiğini iyice anlayabilmek için öncelikle Galatasaray Ekmas’ın bu sezon yaşadığı sorunlara bakmamız lazım. Koç Zvezdan Mitrovic’in ekibi, bu sezon oynadığı maçların büyük bölümünde hücum üretkenliği konusunda ciddi problemler yaşadı.
Elbette bu çok sürpriz bir durum değil. Galatasaray‘da kısa rotasyonunun ana parçaları Corey Walden, Jonah Radebaugh, Buğrahan Tuncer ve Dee Bost, kariyerlerinde hiçbir zaman ilk olarak şutör taraflarıyla öne çıkan isimler olmadılar. Takımda üçlük tehdidi keskin oyuncu sayısının azlığı, Galatasaray hücumlarının tekdüzeleşmesinde çok büyük rol oynadı.
Galatasaray Ekmas, bu sezon oynadığı 10 BSL maçında sadece üç kez 80 sayının üzerine çıkabildi. Hal böyle olunca sarı-kırmızılı ekip, şu ana dek ligin maç başına en az sayı atan takımlarından biri oldu.
Öte yandan Galatasaray, kadrosunda üçlük tehdidi keskin olan oyuncu sayısının azlığına rağmen ligin maç başına en çok üçlük deneyen ikinci takımı konumunda. Maç başına 28.90 üçlük denemesinde bulunan sarı-kırmızılı ekip, bu konuda lig ikincisi Fenerbahçe Beko’nun hemen arkasında yer alıyor.
Sorun ise şurada: Ligin en çok üçlük atan ikinci takımı olan Galatasaray, maç başına 8.50 üçlük isabetiyle bu noktada ligin kötü takımlarından biri. Aslında bu durum, başlı başına Galatasaray Ekmas’ın yaşadığı sorunlara dair birçok şeyi açıklıyor.
Yani işin özeti şu: Şu ana dek üçlük yüzdesi ve hücum üretkenliği konusunda ciddi sorunlar yaşayan Galatasaray, özellikle kısa rotasyonunda güvenilir bir şutörün eksikliğini fazlasıyla hissetti. İşte tam olarak bu nedenle Kremen Plepelic transferi, sarı-kırmızılı ekip için büyük önem taşıyor.
Yıllardır Slovenya Milli Takımı’ndaki performansından da bildiğimiz üzere Klemen Prepelic, Avrupa basketbolunun önemli şutörlerinden bir tanesi. Şut için ayaklarını çok çabuk şekilde kurabilen Prepelic, buna ek olarak epey hızlı bir şut mekaniğine sahip. Bu da özellikle gününde olduğu maçlarda Prepelic’i durdurulması çok zor bir oyuncu kılıyor.
Açıkçası Prepelic transferinin Galatasaray Ekmas için en büyük artısı, hücuma çeşitlilik katabilmesi olacak. Galatasaray kısa rotasyonuna baktığımız zaman Corey Walden, Dee Bost, Buğrahan Tuncer ve Jonah Radebaugh gibi birebir oynamayı seven ve topu elinde isteyen oyuncuların çoğunlukta olduklarını görüyoruz.
Bu durum, bana kalırsa Galatasaray’da hücumun sıradanlaşmasındaki en önemli nedenlerinden biri. Hücumda birebir oynamayı seven kısalara sahip Galatasaray Ekmas, sezonun şu kısmına dek yarı saha hücumlarında fazlasıyla tahmin edilebilir bir görüntü sergiledi. İşte bu noktada Prepelic transferi, yarı saha hücumlarında işlerin iyiye gitmesinde yardımcı olabilir.
Sahada toplu oyundan ziyade topsuz oyundaki artılarıyla öne çıkan Sloven skorer, özellikle topsuz perdeleme aksiyonlarında fark yaratabilecek bir isim. Son iki sezondur üçlük yüzdesi biraz düşüşte olsa da Prepelic, halen çok özel bir şutör. Bu nedenle Galatasaray’da muhtemelen bundan sonrası için Klemen Prepelic’in üçlük atması için hazırlanan topsuz perdeleme aksiyonlarını sıkça göreceğiz.
Prepelic’i özel kılan noktalardan bir diğeri de topsuz oyunda sadece şut tehdidiyle öne çıkmıyor oluşu. Pasörlüğüne dair bazı soru işaretleri olsa da Prepelic, oyun zekası çok yüksek bir oyuncu. Topsuz perdelemeden çıkıp yay gerisinde pası aldığında Prepelic, sadece üçlük vadetmiyor. Bu gibi aksiyonlarda perdeden çıkıp pası aldığında çembere atak edebilen Sloven şutör, eksilen savunmaya karşı doğru pası verip hücumun çeşitlenmesine yardımcı olabiliyor.
Açıkçası az önce belirttiğim üzere Galatasaray, sıradanlıktan kurtulabilmek için yarı saha hücumlarını çeşitlendirmeye fazlasıyla ihtiyaç duyan bir takım. Bu doğrultuda Klemen Prepelic, aslında tam da sarı-kırmızılı ekibin ihtiyacı olan türde çok yönlü bir oyuncu.
Yine de bu transferin soru işareti yaratan bazı tarafları da var. Prepelic’in Cedevita Olimpija’daki istatistikleri, kağıt üzerinde gerçekten etkileyici duruyor. Adriyatik Ligi’nde maç başına 14.5 sayı atan 31 yaşındaki oyuncu, 8.2 asist ile bu departmanda açık ara kariyerinin en iyi sezonunu geçiriyor. Yine de ilk başta göze çarpmayan bazı olumsuz detaylar var.
Öncelikle Klemen Prepelic’in bu sezon Cedevita’da nasıl kullanıldığından biraz bahsetmek gerek. Sloven ekibi, bu yaz takımın oyun kurucusu ve bir numaralı yıldızı Yogi Ferrell’ı Çin Ligi’ne uğurladı. Kariyeri boyunca sıklıkla iki numara pozisyonunda süre alan bir isim olmasına karşın Prepelic, takımda Ferrell’ın rolünü devraldı.
İstatistiklerinden de anlaşılacağı üzere Prepelic, Cedevita’da bu sezon hücumun merkezindeki isimdi. Takımının ana oyun kurucusu olan Sloven şutör, topu sıkça domine etme fırsatı buldu. Bu da asist sayısına ve skor ortalamasına bariz şekilde yansıdı.
Galatasaray’da ise durum muhtemelen Cedevita’daki gibi olmayacaktır. Halihazırda kadrosunda Walden, Radebaugh, Buğrahan ve Bost gibi çok sayıda top yönlendiriciyi bulunduran sarı-kırmızılı ekip, Prepelic’in daha çok topsuz oyundaki artılarını ve oyun zekasını öne çıkarmaya çalışacaktır. Yani Prepelic’in Cedevita’daki kadar topu domine edip benzer ortalamalar yakalaması (özellikle de asistlerde) pek mümkün olmayabilir.
Öte yandan Klemen Prepelic, kariyeri boyunca üçlük tehdidiyle öne çıkan bir isim oldu. Buna karşın Sloven şutör, özellikle son iki sezondur bu konuda bir düşüş yaşıyor. Geçen sezon Valencia‘da koçu Alex Mumbru ile sorunlar yaşayan Prepelic, sadece yüzde 23 ile üçlük atabildi. Sloven oyuncunun bu sezonki yüzdesi ise 32.6.
Yine de şöyle bir durum var: Yüzde 32.6, Klemen Prepelic kalibresinde bir şutör için epey düşük gözükebilir. Az önce Prepelic’in Cedevita’da nasıl kullanıldığından bahsetmiştim. Topu sürekli domine eden Sloven şutör, çıktığı altı lig müsabakasında maç başına yaklaşık sekiz üçlük denemesinde bulundu.
Bu rakamın ne kadar fazla olduğunu şu şekilde anlatmaya çalışayım. Galatasaray kadrosunda bu sezon maç başına en çok üçlük deneyen isim konumundaki Buğrahan Tuncer’in ortalaması 4.3. Yani Prepelic, bu sezon Cedevita’da Galatasaray’ın maç başına en çok üçlük deneyen oyuncusunun neredeyse iki katı daha fazla üçlük denedi.
Bu durum, elbette deneyimli skorerin yüzdesine yansıdı. Düşük kalan yüzdesine rağmen Prepelic, maç başına yaklaşık 2.5 üçlük isabeti buldu. Galatasaray’da maç başına en çok üçlük isabeti bulan oyuncu ise 1.8 ile Sadık Emir Kabaca.
Yani kısacası demek istediğim şu: Klemen Prepelic’in yüzdesi düşük gözükse bile bu durum, direkt olarak takım içerisindeki rolü ve maç başına deneme sayısıyla alakalı. Galatasaray’da daha dengeli bir rolde kullanılacağını düşünürsek Prepelic’in ülkemizdeki üçlük yüzdesinin çok daha yüksek olması hiç sürpriz olmaz.