by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
FIBA Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde Son 16 turunu geçtiğimiz hafta oynanan maçlarla birlikte geride bıraktık. Bu sezon adını çeyrek final etabına yazdırmayı başaran tek temsilcimiz ise Galatasaray oldu.
Son 16 turunda yer aldığı J grubunu ikinci sırada bitiren Galatasaray, tarihinde ilk kez BCL’de çeyrek final biletini aldı. Temsilcimizin bu turdaki rakibi ise Çekya ekibi ERA Nymburk oldu.
Elbette sarı-kırmızılı ekibin işi bu turda kolay olmayacak. Son 16’da yer aldığı L grubunu beş galibiyet ve bir yenilgiyle bitiren Çekya temsilcisi, bu nedenle eşleşmede saha avantajına sahip olan taraf konumunda.
Serinin ilk maçı, 9 Nisan Çarşamba akşamı Nymburk’un ev sahipliğinde oynanacak. Serinin ikinci maç ise 15 Nisan Salı günü Galatasaray’ın ev sahipliğinde, yani Basketbol Gelişim Merkezi’nde (Abdi İpekçi) oynanacak.
Eşleşmede iki galibiyete ulaşan taraf, adını Final Four’a yazdırmış olacak. Serinin 1-1’e gelmesi durumunda üçüncü ve son maç, Nymburk’un ev sahipliğinde oynanacak.
Serinin kazananı, Final Four yarı finalinde La Laguna Tenerife – Derthona Basket serisinin galibiyle eşleşecek.
Eurohoops Fırın, çeyrek final heyecanının başlamasına yaklaşık bir hafta kala ERA Nymburk – Galatasaray eşleşmesine bir ön bakış atıyor.
Nymburk Nasıl Bir Takım?
Evet, bildiğiniz üzere ERA Nymburk takımı, aslında temsilcimiz Galatasaray için hiç de yabancı bir rakip değil. Öyle ki Nymburk, Basketbol Şampiyonlar Ligi normal sezonunda Galatasaray ile aynı grupta yer alıyordu.
ERA Nymburk, Çekya basketbolunun açık ara en köklü kulübü konumunda. Çekya Basketbol Ligi NBL’de toplam 20 şampiyonluğu bulunan Nymburk, son 20 sezonun 19’unda ligi şampiyon tamamladı.
Buna karşın Nymburk, bu sezon tarihinin en formda görüntülerinden birini sergiliyor. Çekya Ligi’nde bu sezon sadece iki yenilgisi bulunan ERA Nymburk, Basketbol Şampiyonlar Ligi’nde ise normal sezon ve Son 16 turunda çıktığı 12 maçın 10’unu kazanmayı başardı.
Açıkçası normal sezonda iki takım arasında oynanan karşılaşmalar, temsilcimiz Galatasaray adına pek olumlu geçmemişti. İki takım arasında oynanan ilk maçı Nymburk, İstanbul’da 75-87’lik skorla kazanmıştı. İkinci maçta ise Çekya temsilcisi, evinde 80-70’lik skorla bir kez daha galibiyete uzanan taraf olmuştu.
Normal sezonda D grubunu beş galibiyet ve tek yenilgiyle lider bitiren Nymburk, bu sayede Play-In’i pas geçerek adını direkt olarak Son 16 turuna yazdırdı. Son 16’da Nanterre, Falco Szombathely ve geçtiğimiz sezon Final Four’a kalan UCAM Murcia ile aynı grupta yer alan Çekya ekibi, bir kez daha beş galibiyet ve tek yenilgiyle grubunu lider bitirdi.
Özellikle Son 16 maçlarına baktığımız zaman ERA Nymburk takımının çok dominant bir görüntü sergilediğini görüyoruz. 2023 yılından bu yana İtalyan koç Francesco Tabellini tarafından çalıştırılan Çekya temsilcisi, Son 16 turunda aldığı beş galibiyetin tamamını çift haneli farklarla aldı.
Nymburk’un bu turdaki en çok öne çıkan maçları ise UCAM Murcia’ya karşı oldu. Çoğu kişi tarafından grubun favorisi olarak görülen Murcia’yı ilk olarak evinde 85-70’le geçen Nymburk, son hafta ise rakibini deplasmanda 60-76 mağlup etti. Nymburk, Murcia gibi hücum gücü yüksek bir takımı iki maçta da 71 sayının altında tutmayı başardı.
Dolayısıyla temsilcimiz Galatasaray’ın çeyrek finalde işinin hiç kolay olmayacağı aşikar. Buna karşın bir nebze pozitif olan taraf şu ki Nymburk, bu sezon BCL’de aldığı iki mağlubiyeti de iç sahada aldı.
Bu tür serilerde özellikle deplasman takımları için ilk maçın kazanılarak saha avantajının ele geçirilmesinin ne kadar kritik olduğu malumunuz. Dolayısıyla Galatasaray’ın çeyrek finaldeki ilk hedefi de Nymburk’u deplasmanda yenip saha avantajını ele geçirmek olacak.
Çekya temsilcisi, Son 16’daki tek yenilgisini evinde Nanterre takımına karşı aldı. Maçı 86-90’lık skorla kaybeden Nymburk, bu maçta sezon genelindeki görüntüsünden çok daha farklı bir görüntü çizdi.
Rakibinden tam 13 ribaund daha az almasına karşın Nanterre, bir şekilde maçı deplasmanda kazanmayı başardı. Karşılaşmada fark yaratan nokta ise asistlerdi. Rakibinin agresif savunmasına karşı sahaya doğru yerleşerek topu çok iyi paylaşan Nanterre, maçı tamı tamına 30 asistle tamamladı. Galibiyeti getiren nokta ise bu oldu.
Sezon genelindeki istatistiklere baktığımızda ise Nymburk’un birçok kategoride öne çıktığını görüyoruz. Bu sezon BCL’de maç başına 88.8 sayı bulan ERA Nymburk takımı, bu alanda son şampiyon Unicaja‘nın ardından 2. sırada yer alıyor. Öte yandan rakiplerine sadece 75.3 sayı izni veren Çekya temsilcisi, bu alanda da ligin en iyi ikinci takımı konumunda.
Hücum reytinglerine baktığımızda ise durumun daha da dikkat çekici olduğunu görüyoruz. Savunmada rakiplerini ortalama 98.5 hücum reytinginde (100 pozisyon başına atılan sayı) tutan Nymburk, bu kategoride ligin zirvesinde yer alıyor.
Dolayısıyla ERA Nymburk’un savunmada ne kadar agresif ve etkili bir takım olduğu malum. Rakiplerini maç başına tam 16.8 top kaybına zorlayan Çekya ekibi, bu alanda da ligin zirvesinde yer alıyor.
Nymburk’un bu sezon fazlasıyla öne çıktığı bir diğer nokta ise ribaundlar. Maç başına tam 44.2 ribaund alarak zirveye oturan Çekya temsilcisi, 40.9 ribaund ile 2. sırada yer alan Rytas Vilnius ile arayı epey açmış durumda. Temsilcimiz Galatasaray ise maç başına 40.3 ribaundla Nymburk ve Rytas’ın ardından 3. sırada bulunuyor.
Hücuma baktığımızda ise ERA Nymburk’un çok dengeli bir takım olduğunu görüyoruz. Takımın en skorer oyuncusu konumundaki Stephen Brown, maç başına 12.9 sayı ortalamasıyla oynuyor. Öte yandan kadroda dört oyuncu, çift haneli skor ortalamasına sahip.
Christian Bishop 12.2, Jaromir Bohacik 10.4, maç başına 17 dakika süre alan Nighael Caesar ise 10.3 sayı ortalamasıyla oynuyor. Buna ek olarak Nymburk, adeta bir İspanyol takımı gibi rotasyonu da çok aktif kullanıyor.
Takımın maç başına en çok süre alan oyuncusu, ortalama 22.1 dakikayla takımın en skoreri Stephen Brown. Brown’u 22.0 ile Jaromir Bohacik ve 21.9 ile Tylan Birts takip ediyor.
ERA Nymburk koçu Francesco Tabellini, maç kadrosundaki 12 oyuncunun en az 11’ine önemli süreler veriyor. İtalyan çalıştırıcı, rotasyonu aktif kullanarak savunma baskısını ve hücum ritmini üst seviyelerde tutmaya çalışıyor.
Sayı dağılımındaki denge, maç başına yapılan asist sayısına da yansımış durumda. BCL’de maç başına 22.3 asist yapan Nymburk, bu alanda son şampiyon Unicaja‘nın ardından ikinci sırada yer alıyor. Top kayıplarında ise 13.2 gibi bir ortalamaya sahip olan Çekya temsilcisi, bu alanda da ligin en iyi takımlarından bir tanesi.
Galatasaray Neyi İyi Yapmalı?
Evet, yukarıda da belirttiğim üzere ERA Nymburk’un savunmada ne kadar agresif ve etkili bir takım olduğu ortada. Buna karşın Son 16’daki Nanterre maçı örneğini unutmak gerek. Savunmada agresif olmaya çalışan ve baskıyı arttırmayı hedefleyen her takım, belli başlı noktalarda risk alır. Bu riskleri iyi değerlendiren takımlar ise büyük avantaj sağlayabilirler.
Dolayısıyla ilk olarak ERA Nymburk takımının savunmasını incelememiz gerekir. Bu sezon BCL’deki çoğu savunma istatistiğinde zirvede yer alan Nymburk, savunmada baskıyı ciddi şekilde arttırmayı tercih eden bir takım. Bunun en bariz örneğini de Nymburk’un ikili oyun savunmasında görüyoruz.
Rakibinin ikili oyunlarını sıklıkla ‘hedge’ yaparak savunmayı tercih eden Çekya temsilcisi, bu sayede rakip top yönlendiricilerin üzerindeki baskıyı arttırmayı amaçlıyor. Nymburk’un bu alanda ne kadar başarılı olduğunu ligin rakiplerini en çok top kaybına zorlayan takımı olmalarından da görebiliyoruz.
Aynı durum topsuz perdeleme aksiyonları için de geçerli. Rakiplerin topsuz perdelemeler üzerinden skor opsiyonu yaratmaya çalıştığı durumlarda Nymburk, sıklıkla uzundan veya dört numaradan ekstra bir yardım getiriyor. Çekya temsilcisi, bu şekilde yine savunma baskısını arttırarak rakibinin hücum düzenini bozmayı amaçlıyor.
Öte yandan Nanterre maçında ise Nymburk adına işlerin pek istendiği gibi gitmediğini görüyoruz. Rakibinin baskılı savunmasına karşı sahaya çok iyi yerleşen ve topu sürekli dolaştıran Nanterre, bu sayede baskıyı kırarak rakibini ekstra savunma rotasyonlarına sürükleyebildi.
Bu sayede maçı tamı tamına 30 asistle tamamlayan Fransız temsilcisi, Nymburk’tan 13 ribaund daha az almasına rağmen rakibine Son 16’daki ilk yenilgisini tattırabildi.
Dolayısıyla Galatasaray için serinin en kilit noktası, saha yerleşimi ve top paylaşımı olacak. Bu sezon BCL’de maç başına 19 asist yapan temsilcimiz, bu alanda ligin en iyi takımlarından bir tanesi. Özellikle Nymburk’un agresif tepe baskısına karşı topu dolaştırarak forvetleri devreye sokabilmek, Galatasaray için seride son derece belirleyici olacak.
Aslında tepe baskısına karşı çözüm üretmeye çalışan takımlar, uzunlar üzerinden kısa devrilme aksiyonlarını da çok sık tercih ederler. Buna karşın temsilcimiz, bu alanda Angel Delgado ve Ebuka Izundu gibi pas tehdidi bakımından sınırlı iki uzuna sahip. Dolayısıyla temsilcimizin kısa devrilmelerden ziyade topu paylaşarak forvetleri devreye sokmaya daha çok odaklanması gerekebilir.
Galatasaray’ın dikkat etmesi gereken bir diğer nokta ise kesinlikle ribaundlar. Maç başına tamı tamına 44.2 ribaund alan Nymburk takımı, az önce de belirttiğim üzere bu alanda açık ara ligin en iyi takımı. Özellikle savunma ribaundundan sonra geçiş hücumlarında çok etkili olabilen Çekya temsilcisi, bu şekilde tempoyu arttırmayı çok seviyor.
Ribaundlar, ERA Nymburk’un oyununda çok büyük bir öneme sahip. Ligin maç başına en çok şut deneyen takımı konumundaki Nymburk, tahmin edebileceğiniz üzere tempoyu olabildiğince yukarı çekmeye çalışıyor. Hal böyle olunca Galatasaray’ın mutlaka ribaundlara ekstra önem vermesi gerekecek.
İki taraf arasında normal sezonda oynanan iki maçta da Nymburk, temsilcimiz Galatasaray’dan daha fazla ribaund aldı. İki maçta da toplam sadece 32 ribaund alabilen Galatasaray, bu alanda sezon ortalamasının epey altında kaldı. Dolayısıyla yine benzeri bir senaryo görmemiz, temsilcimizin işini epey zorlaştıracaktır.
Öte yandan Galatasaray’ın ERA Nymburk’a göre çok daha avantajlı olduğu bir nokta var. Evet, az önce Nymburk’un sayı dağılımı bakımından ne kadar dengeli bir takım olduğunu söylemiştim. Buna karşın dengeli hücum eden ve özellikle işler sıkıştığında birebirler üzerinden çözüm üretmekte zorlanan takımlar, özellikle bu tür Playoff eşleşmelerinde sıkıntı yaşayabiliyorlar.
Galatasaray ise bu konuda rakibine göre çok daha avantajlı bir durumda. Her ne kadar takımın ana oyun kurucusu Otis Livingston sezonu kapatmış olsa da Will Cummings ve James Palmer gibi oyuncular, şu sıralar epey formdalar. İki oyuncunun da işler sıkıştığında dripling ve birebir üzerinden çözüm üretme konusunda ne kadar maharetli olduklarını biliyoruz.
Bu iki isme son olarak yeni bir oyuncu daha eklendi. Çeyrek finaller öncesinde kadrosunu Rob Gray hamlesiyle güçlendiren temsilcimiz, kısa rotasyonuna birebirler üzerinden çözüm üretme potansiyeli yüksek olan bir oyuncu daha eklemiş oldu. Dolayısıyla temponun düştüğü, ellerin titremeye başladığı ve stresin arttığı anlarda Galatasaray, rakibine kıyasla bireysel anlamda çözüm üretme potansiyeli daha yüksek bir takım.
Elbette baktığımız zaman Galatasaray’ın işinin hiç kolay olmayacağı aşikar. Kulüp tarihinin en iyi sezonlarından birini geçiren ERA Nymburk, saha avantajını da işin içine kattığımızda dişli bir rakip. Buna karşın Galatasaray, kadro kalitesi ve potansiyeliyle Nymburk ile baş edebilecek ve rakibini saf dışı bırakabilecek bir takım.
Dolayısıyla çok çekişmeli geçecek bir çeyrek final serisinin biz basketbolseverleri beklediğini söyleyebiliriz.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!