by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Turkish Airlines EuroLeague’de kıran kırana mücadelelere sahne olan bir normal sezonun daha sonuna geldik. Bu da demek oluyor ki sırada basketbolseverlerin her sene heyecanla beklediği Playoff etabı var.
Evet, adını Playoff’a yazdıran sekiz takımın tamamı belli oldu. Buna karşın bir de madalyonun öteki tarafı var. Lige normal sezonda veda eden 10 kulüpten birçok önemli oyuncu, her ne kadar etkileyici performanslar ortaya koymuş olsalar da Playoff’ta sahne alamayacaklar.
Bu noktada düğmeye basıyoruz ve lige normal sezonda veda eden 10 takımdan 8 yıldızı hayali senaryomuzda Playoff sahnesine taşıyoruz.
Bugünkü serimizde EuroLeague’de Playoff için mücadele edecek son 8 takımın, dışarıda kalan 10 takımdan ihtiyaçlarını nasıl giderebileceklerini düşündük.
Eurohoops Fırın, heyecan dolu geçmesi beklenen bu etaba yalnızca sayılı günler kala Playoff Draftı’yla huzurlarınızda.
NOT: Bu liste tamamen takımların ihtiyaçlarına bağlı olarak hayali bir “playoff draftı” formatı temel alınarak oluşturulmuştur. Listedeki isimler ve takımlar arasında herhangi bir temas olduğu anlamına gelmemektedir.
Fenerbahçe Beko – Tyrique Jones

Kulüp: Partizan
Sezon Ortalamaları: 32 maç, 11.6 sayı, 6.0 ribaund, 1.1 asist
Evet, bildiğiniz üzere Fenerbahçe Beko’nun bu sezonki en büyük derdi uzun rotasyonu oldu. Luka Samanic’in beklenmedik ayrılığından sonra sezona Sertaç Şanlı, Khem Birch ve Nicolo Melli üçlüsüyle başlayan Fenerbahçe, üç isimden de istikrarlı bir katkı almakta zorlandı.
Hal böyle olunca sezon ortasında takıma Zaragoza’nın potansiyelli uzunu Jilson Bango eklendi. Buna karşın Bango, her ne kadar potansiyelli bir uzun olsa da EuroLeague tecrübesi hiç olmayan bir oyuncuydu. Hal böyle olunca Angolalı pivot, zaman zaman yeteneklerinden bazı kesitler ortaya koysa da takımın düzenli süre alan isimlerinden biri olmadı.
Temsilcimiz Fenerbahçe Beko’nun Playoff’taki rakibi ise Paris Basketball olacak. Bildiğiniz üzere Paris, ligin açık ara en hızlı ve tempolu oynayan takımı konumunda. Ligin en iyi delicisi TJ Shorts’un önderliğinde çembere atak etmeyi çok seven ve boyalı alan savunması sınırlı olan takımlara büyük zorluklar çıkarma eğilimindeler. Zaten bunu özellikle Ataşehir’de oynanan normal sezon maçında da bariz şekilde gördük.
Hal böyle olunca Fenerbahçe Beko’nun Playoff başlamadan önce uzun rotasyonuna daha net bir ekleme yapması hiç fena olmazdı. Bu noktada rotayı Belgrad’a doğru kırıyoruz ve sezonun flaş uzunlarından Tyrique Jones’u Fenerbahçe kadrosuna ekliyoruz.
Geçtiğimiz sezon Anadolu Efes‘te kariyerinin ilk EuroLeague tecrübesini yaşayan Jones, istikrarlı bir görüntü sergilemekte çok zorlanmıştı. Bu sezon ise Zeljko Obradovic‘in Partizan’ında kariyerinde yeni bir sayfa açan ABD’li pivot, potansiyelini ve yeteneklerini bariz şekilde ortaya koyabildi.
Her türlü ikili oyun savunmasına uygun bir profil olması, çemberi savunabilmesi, ribaundlardaki etkinliği, atletizmi, dikey sıçraması ve boyalı alanda büyük bir skor tehdidi yaratması, Tyrique Jones’u birçok EuroLeague takımı için uygun bir profil kılıyor. Üstüne üstlük Zeljko Obradovic gibi çok detaycı ve talepkar bir koçla çalışması, Jones’u Saras Jasikevicius’un Fenerbahçe Beko’su için uygun bir profil haline getiriyor.
Açıkçası Tyrique Jones gibi bir oyuncunun varlığı, Fenerbahçe Beko’nun boyalı alan savunmasını Paris’in hızlı ve delici kısalarına karşı çok daha güçlü ve tehditkar kılabilirdi.
Anadolu Efes – Shavon Shields

Kulüp: Olimpia Milano
Sezon Ortalamaları: 28 maç, 12.0 sayı, 3.6 ribaund, 2.6 asist
Anadolu Efes, Playoff’un uzağında geçen üst üste iki sezonun ardından yazın kadrosuna önemli eklemeler yaptı. Bu eklemelerin ciddi bir kısmı ise forvet rotasyonuna yapıldı.
Forvet transferleri için rota, ABD’ye doğru kırıldı. İlk olarak kariyerinde ciddi bir NBA tecrübesi olan ABD’li forvet Stanley Johnson kadroya eklendi. Ardındansa geçtiğimiz sezon Toronto Raptors formasıyla hiç fena bir performans ortaya koymayan Jordan Nwora ile sözleşme imzalandı.
Hal böyle olunca Anadolu Efes‘in yeni üç numara rotasyonuna dair beklentiler büyüktü. Nwora’nın hücumdaki potansiyeliyle, Johnson’ın ise savunmacılığı ve dış şut tehdidiyle takıma önemli katkı yapması bekleniyordu. Buna karşın özellikle EuroLeague’de işler, pek beklendiği gibi ilerlemedi.
İlk günden itibaren hücumda neredeyse hiçbir varlık gösteremeyen Stanley Johnson, sezon ortasında takımdan ayrıldı. Jordan Nwora ise potansiyeline ve yeteneklerine rağmen halen tam anlamıyla rolünü bulabilmiş değil. Nwora’nın yaşadığı istikrar sorunları, EuroLeague’de sezonun son bölümünde sürelerinin ciddi şekilde azalmasına sebebiyet verdi.
Hal böyle olunca Anadolu Efes‘in üç numara pozisyonunda tartışmasız şekilde güvenilir bir alternatifinin olmadığını söyleyebiliriz. Üstelik sezonun son bölümde performansı artış gösteren Rodrigue Beaubois’nın da sakatlığı sebebiyle Playoff’u kaçıracak olması, temsilcimizin bu alanda elinin iyice zayıflaması anlamına geliyor.
Tam da bu nedenle güvenilir bir üç numara takviyesi için rotayı Milano‘ya doğru kılıyoruz. Olimpia Milano ile üst üste üçüncü kez Playoff’u kaçıran Shavon Shields’ı Anadolu Efes kadrosuna ekliyoruz.
Shields; tecrübesi, oyun zekası, hücumdaki potansiyeli, topu yere vurabilmesi, forvetten topu ve oyunu yönlendirebilmesi, ribaund katkısı ve kendi skorunu üretebilmesiyle tam olarak Anadolu Efes’in aradığı türde bir profil.
Halihazırda Shane Larkin ve Elijah Bryant gibi çok değerli iki top yönlendiriciye sahip olan Efes, bu ikiliye Shields’ın da eklenmesiyle birlikte hücumda çok daha potansiyelli bir takım haline gelebilirdi. Özellikle bu üçlünün aynı anda sahada olduğu anlarda Efes, Panathinaikos‘un yardım savunmasını ciddi anlamda zorlayabilirdi.
Panathinaikos – Zach LeDay

Kulüp: Olimpia Milano
Sezon Ortalamaları: 34 maç, 16.0 sayı, 4.5 ribaund, 1.2 asist
Uzun problemi yaşayan takımlardan bir diğeri de bildiğiniz üzere Panathinaikos. Kısa süre içerisinde hem Mathias Lessort’u, hem de Ömer Faruk Yurtseven’i sakatlıklara kurban veren Yunan ekibi, bu süreçte Wenyen Gabriel ve Tibor Pleiss eklemelerini yapsa da iki oyuncudan da istikrarlı bir katkı alamadı.
Çok ciddi bir sakatlık yaşayan Mathias Lessort, halen sahalara dönebilmiş değil ve çok büyük ihtimalle Playoff’u kaçıracak. Yakın zaman önce sahalara geri dönen Ömer Faruk Yurtseven ise verdiği uzun ara sebebiyle halen ritim yakalayamadı. Dolayısıyla Panathinaikos, uzun rotasyonunda daha güvenilir bir alternatife ihtiyaç duyabilir.
Aslında bu noktada yönelmemiz gereken isim Zach LeDay değil, Josh Nebo olmalıydı. Buna karşın bildiğiniz üzere çok uzun süredir sahalardan uzak kalan Nebo, halen formasına kavuşabilmiş değil. Dolayısıyla Nebo’yu bu yazıda seçeneklerimiz arasına almıyoruz.
Aslen bir dört numara olan Zach LeDay ise bu sezon Milano‘nun yaşadığı sakatlık sorunlarından dolayı beş numaradan epey süre aldı. Pivot pozisyonu için 2.02’lik pek uzun olmayan boyuna rağmen atletizmi, üst düzey savunma bilgisi ve agresifliğiyle fark yaratan LeDay, kariyerinin bireysel anlamda en iyi sezonlarından birini geçirdi.
Açıkçası LeDay gibi bir oyuncunun varlığı, Playoff’ta Panathinaikos’un elini epey rahatlatabilirdi. EuroLeague’in en tecrübeli isimlerinden biri olan ABD’li oyuncu; dört ve beş numaradan süre alabilmesi, agresifliği, kısaları çok etkili şekilde savunabilmesi, orta mesafe tehdidi ve boyalı alandaki skor üretme becerisiyle Panathinaikos’un hücumunu çeşitlendirmesine epey yardımcı olabilirdi.
Paris Basketball – Sylvain Francisco

Kulüp: Zalgiris
Sezon Ortalamaları: 34 maç, 14.6 sayı, 2.6 ribaund, 4.5 asist
Paris Basketball, bildiğiniz üzere bu sezon EuroLeague’in en flaş takımlarının muhtemelen başında geliyor. Ligdeki ilk senesini geçiriyor olmasına ve ligin en düşük bütçeli takımlarından biri olmasına karşın Paris, adını Playoff’lara yazdırmayı başardı. Böylelikle Fransız ekibi, temsilcimiz Fenerbahçe Beko’nun rakibi oldu.
Paris Basketball kadrosuna baktığımızda ise en çok iki ismin öne çıktığını görüyoruz. Kısa rotasyonunun müthiş ikilisi TJ Shorts ve Nadir Hifi, sezon boyunca adeta Paris’in hücum yükünü sırtladılar. TJ Shorts atletizmi, deliciği, patlayıcılığı ve saha içi organizatörlüğü, Hifi ise daha çok şut tehdidi ve skorerlik meziyetleriyle öne çıktı.
Bu iki oyuncu, normal sezonda kenardan gelen Maodo Lo’dan ciddi bir destek alıyorlardı. Tecrübesi ve skorerliğiyle kenardan gelerek hücuma ciddi anlamda katkı sağlayan Alman oyun kurucu, maç başına 17 dakika süre almasına rağmen 10.2 sayı ortalamasıyla Paris hücumunun en kilit isimlerinden bir tanesiydi.
Buna karşın Lo, sakatlığı nedeniyle Fenerbahçe Beko serisini kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya. Açıkçası Lo’nun olduğu senaryoda bile Paris, Playoff’ta rekabetçi olabilmek adına kısa rotasyonunda daha güvenilir bir ismin varlığına ihtiyaç duyabilirdi.
Bu noktada rotayı Kaunas’a doğru kırıyoruz ve Paris’te pek yabancılık çekmeyecek bir isme yöneliyoruz. Zalgiris‘in Fransız yıldızı Sylvain Francisco’yu Playoff için Paris Basketball kadrosuna ekliyoruz.
Geçtiğimiz sezon Bayern Münih’te yakaladığı çıkışın ardından yazın Zalgiris’in yolunu tutan Francisco, Kaunas’ta kariyer sezonunu yaşadı. Burada üst düzey atletizminin ve deliciliğinin yanına dripling üzeri şut tehdidini ve asist katkısını da ekleyen Fransız yıldız, EuroLeague’in en iyi kısaları arasına adını yazdırmayı başardı.
Açıkçası Francisco, profili itibariyle Paris Basketball’un oyununa direkt olarak uyum sağlayabilecek bir isim. Sahada atletizmi, deliciliği, patlayıcı ilk adımı, top yönlendirebilmesi ve skor katkısıyla öne çıkan Fransız oyun kurucu, Paris’in yüksek tempolu basketbolunda yeteneklerini daha da verimli bir şekilde sahaya yansıtabilir.
Olympiakos – Theo Maledon

Kulüp: ASVEL
Sezon Ortalamaları: 33 maç, 17.0 sayı, 3.5 ribaund, 4.6 asist
EuroLeague’de normal sezonun büyük bölümünü lider götüren Olympiakos, ligi zirvede bitirerek Playoff’ta saha avantajını cebine koydu. Buna karşın Yunan ekibi, sezonun son bölümünde ciddi anlamda istikrar problemleri yaşadı.
Takımın ana oyun kurucusu Thomas Walkup’ın sakatlığı sebebiyle uzun süre sahalardan uzak kalması, Olympiakos’un hücum ve savunmadaki dengesini çok bozdu. Açıkçası Yunan ekibi, Walkup’ın yokluğunda alışık olduğumuz organize basketbolunu oynamakta çok zorlandı. Savunmada ise takımın sertliği ve agresifliği ciddi şekilde düşüşe geçti.
Bu noktada Luca Vilcoza, Panathinaikos‘ta olduğu gibi Olympiakos’ta da kendisinden beklenen istikrarı sahaya yansıtamadı. Yeni transfer Saben Lee ise halen rotasyonun net bir parçası haline gelebilmiş değil. Aradan geçen dokuz ay sonra sakatlığını atlatan Keenan Evans ise bu sezon hiç süre almadı. Dolayısıyla Playoff’ta süre alması çok büyük sürpriz olur.
Hal böyle olunca Olympiakos için oyun kurucu rotasyonuna hücumda ve savunmada güvenilir bir ismin eklenmesi hiç fena olmaz. Bu noktada Yunan ekibine aradığı takviyeyi yapmak için direksiyonu Lyon’a doğru kırıyoruz.
ASVEL’in yıldız oyun kurucusu Theo Maledon, bu noktada Olympiakos’un dertlerine derman olabilir. Beklentilerin altında kalan NBA serüveninin ardından geçtiğimiz yaz ASVEL’e geri dönen Maledon, beklentilerin epey üzerinde bir performans ortaya koydu ve EuroLeague’de yılın ikinci beşine seçildi.
Pozisyonu için gelişmiş fiziksel özelliklerinin ve atletizminin yanına skor tehdidini eklemeyi başaran Maledon, bu sezon EuroLeague’in en çok öne çıkan hücumcularından biri oldu. Özellikle dripling üzeri orta mesafelerde çok verimli bir yüzde tutturan Fransız yıldız, yaptığı ribaund ve asist katkısıyla da çok komple bir görüntü sergiledi.
Tüm bunlara ek olarak Maledon’un atletizminin ve uzun kollarının yardımıyla iyi bir kısa savunmacısı olması, kendisini Olympiakos sistemi için çok ideal kılıyor. Dolayısıyla Theo Maledon gibi bir oyun kurucunun varlığı, Olympiakos’a Final Four yolunda çok büyük bir avantaj sağlayabilirdi.
Barcelona – Carlik Jones

Kulüp: Partizan
Sezon Ortalamaları: 34 maç, 14.1 sayı, 3.2 ribaund, 5.4 asist
Barcelona için normal sezon epey sıkıntılı geçti. Takımın en önemli oyuncularından Nico Laprovittola, yaşadığı ağır diz sakatlığı sebebiyle erkenden sezonu kapattı. Kısa rotasyonunun düzenli süre alan isimlerinden genç oyun kurucu Juan Nunez de tıpkı Laprovittola gibi sezonu kapadı.
Dolayısıyla Barcelona, sezon boyunca yoluna çok sınırlı bir kısa rotasyonuyla devam etti. Kevin Punter takımın skor yükünü büyük ölçüde sırtlasa da çoğunlukla kısa rotasyonundan ona gelen destek sınırlı kaldı. Hal böyle olunca Barça, özellikle oyun kurucu pozisyonunda güvenilir bir profilin eksikliğini hissetti.
Bu nedenle Playofflar öncesinde Barcelona kadrosuna sağlam bir oyun kurucu eklemeye karar veriyoruz. Bunun içinse rotamızı Belgrad’ın siyah-beyaz olan tarafına doğru kırıyoruz.
Yazın NBA’den büyük beklentilerle Partizan kadrosuna dahil olan Carlik Jones, bireysel açıdan beklentilere fazlasıyla karşılık verdiği bir EuroLeague sezonunu geride bıraktı. EuroLeague’deki ilk sezonunu geçirmesine karşın çok yönlü profiliyle parkede fark yaratan Jones, Partizan kadrosunun dikkat çeken sınırlı sayıdaki birkaç ismi arasındaydı.
Atletizminin ve patlayıcılığının yanına oyun bilgisini, pasörlüğünü, dripling üzeri orta mesafe tehdidini ve savunmacılığını eklemesi, Carlik Jones’u EuroLeague’in en değerli oyun kurucularından biri kılıyor. Barcelona ise kısa rotasyonunda bu tip bir profilin eksikliğini çok hissediyor.
Açıkçası kısa rotasyonunda Carlik Jones ve Kevin Punter ikilisi, Barcelona’nın Monaco serisi için hücum potansiyelini çok daha yukarılara taşıyabilirdi.
AS Monaco – Toko Shengelia

Kulüp: Virtus Bologna
Sezon Ortalamaları: 28 maç, 15.6 sayı, 5.0 ribaund, 2.7 asist
AS Monaco için ilginç bir normal sezon serüveni geride kaldı. Sezonun büyük bölümünde ilk dördün içerisinde yer alan Monaco, buna karşın ligin ilk yarısında gelen bazı istikrarsız sonuçların ardından koç Sasa Obradovic ile yollarını ayırdı. Sırp çalıştırıcının yerini ise Avrupa basketbolu efsanesi Vassilis Spanoulis aldı.
Koç Spanoulis yönetiminde de zaman zaman istikrarsız sonuçlar alsa bile Monaco, ligi dördüncü sırada bitirerek Playoff’ta saha avantajını almayı başardı. Yine de bu durum, kusursuz bir kadroya sahip oldukları anlamına gelmiyor.
Monaco, özellikle dört numara pozisyonunda eli sınırlı bir takım. Takımın ana dört numarası konumundaki Jaron Blossomgame, hücumda yapabildikleri çok kısıtlı bir oyuncu. Yazın Karşıyaka’dan transfer edilen Vitto Brown, haftalardır formasından uzak kalıyor. Takımdaki ikinci senesini geçiren Petr Cornelie ise açıkçası Monaco seviyesinin çok altında bir oyuncu.
Hal böyle olunca Monaco, Playoff’ta Barcelona’nın fizikli kadrosuna karşı daha güvenilir bir dört numaraya ihtiyaç duyabilir. Bunun için de direksiyonu İtalya’nın basketbol kenti Bologna’ya doğru kırıyoruz.
Virtus Bologna için sezon kabus gibi geçse de takımın tecrübeli dört numarası Toko Shengelia, bireysel olarak müthiş bir performans ortaya koydu. Sezon boyunca takımın açık ara en istikrarlı ismi konumundaki Gürcü yıldız, buna rağmen takımının Play-In yarışı için rekabetçi olmasını sağlayamadı.
Açıkçası Shengelia profilinde bir oyuncu, Monaco’yu şu an olduğundan çok daha potansiyelli bir takım haline getirebilir. Rakip savunmalara sırtı dönük ve yüzü dönük şekilde atak etme konusunda EuroLeague’in en özel dört numaralarından biri olan Shengelia, buna ek olarak oyun zekası çok yüksek olan bir oyuncu.
Hücumdaki artılarının yanı sıra sertliği ve ribaund katkısıyla da çok güvenilir bir profil olan Shengelia, takımın ana beş numarası Daniel Theis’ı çok iyi bir şekilde tamamlayabilir. 4 ve 5 numara pozisyonlarında Theis – Shengelia ikilisi, özellikle sertlikleriyle Barcelona’ya büyük sorunlar yaşayabilir.
Real Madrid – Nikola Mirotic

Kulüp: Olimpia Milano
Sezon Ortalamaları: 30 maç, 17.7 sayı, 6.4 ribaund, 2.0 asist
Real Madrid için EuroLeague normal sezonu, çok büyük inişler ve çıkışlarla geçti. Hiç alışık olmadığı üzere sezonun azımsanmayacak bölümünü Play-In hattının dışında geçiren Madrid, son altı maçta aldığı galibiyetlerle birlikte zor da olsa yedinci sırayı almayı başardı.
Bu süreçte Madrid için en çok öne çıkan sorunlardan muhtemelen ilki, dört numara pozisyonundan alınan katkının çok sınırlı olmasıydı. Elbette bu noktada Guerschon Yabusele’nin yazın beklenmedik ayrılığı çok büyük rol oynadı.
Takımın ana dört numarası Yabusele’nin NBA’in yolunu tutmasına Gabriel Deck’in sakatlık sorunlarının da eklenmesi, Real Madrid’in bu pozisyonda elinin çok zayıflamasına yol açtı. Bu noktada yazın takıma geri dönen Usman Garuba da beklenen performansın çok altında kaldı.
Hal böyle olunca Real Madrid, dört numara pozisyonunda güvenilir bir alternatifin eksikliğini ciddi şekilde hissetti. Biz de İspanyol ekibinin derdine derman olabilmek adına eski bir dostun yardımına başvuruyoruz.
Olimpia Milano‘nun tecrübeli yıldızı Nikola Mirotic’i hayali senaryomuzda Playoff öncesinde Real Madrid kadrosuna ekliyoruz. Böylelikle Mirotic, altyapısından yetiştiği takıma geri dönmüş oluyor.
Elbette Nikola Mirotic’in nasıl bir oyuncu olduğunu uzun uzun anlatmaya gerek yok. 34 yaşına gelmiş olmasına karşın Mirotic, bu sezon bireysel anlamda kariyerinin en iyi dönemlerinden birini geçirdi. Buna karşın Mirotic’in etkileyici performansı, Milano’nun Play-In’e kalabilmesi adına yeterli değildi.
Açıkçası Nikola Mirotic gibi müthiş bir hücumcunun varlığı, Olympiakos serisinde Real Madrid’in elini epey güçlendirebilirdi. Sasha Vezenkov – Nikola Mirotic eşleşmesi de kesinlikle Playoff’un en dikkat çekici eşleşmelerinden biri olurdu.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!