2025 NBA Playoff: Kazananlar ve Kaybedenler

2025-06-05T11:32:56+00:00 2025-06-05T11:32:56+00:00.

Berkay Terzi

05/Haz/25 11:32

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, 2025 NBA Playoffları’nın kazananlarını ve kaybedenlerini konu alıyor.

by Eurohoops Team / via Andy Bailey / info@eurohoops.net 

Bu yazı 2 Haziran 2025 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

2025 NBA Finalleri bu gece oynanacak Oklahoma City ThunderIndiana Pacers maçıyla başlayacak. Ancak playofflar daha şimdiden onlarca göz kamaştırıcı ana ve kıyasıya geçen rekabetçi serilere sahne oldu.

Elbette final serisinde de unutulmaz anlar yaşanacaktır ama şu noktada bile değerlendirmeye yetecek kadar malzeme birikti.

Bugün, klasik “kazananlar ve kaybedenler” penceresinden en büyük hikayelere göz atacağız.

Kaybeden: Büyük Pazar Takımları

1976’daki NBA-ABA birleşmesinden bu yana geçen 49 sezonda Boston Celtics (medya pazarı sıralamasında 11.), Chicago Bulls (3.), Golden State Warriors (7.), Los Angeles Lakers (2.) ve Philadelphia 76ers (4.) toplamda 43 final yaptı.

Bu sezon ise Philadelphia ve Chicago playofflara bile kalamadı. Lakers ilk turda elendi. Golden State ve Boston ikinci turda veda etti.

Ve ligin en büyük medya pazarı olan New York’u temsil eden Knicks, konferans finallerine kadar yükselse de onlar da evine döndü.

NFL uzun süredir rekabetin yaygın olduğu bir lig olsa da, NBA hep hanedanlıklar, miraslar ve büyük pazarların en büyük sahnede yer almasıyla anıldı.

Lakin 2025 Finalleri bu geleneği sürdürmeyi reddediyor. Market büyüklüğü sıralamasında Indiana Pacers 22. iken Oklahoma City Thunder 26. sırada yer alıyor.


Kazanan: Zayıf Halka Teorisi

Bir seride en iyi oyuncuya sahip olmanın ya da “büyük üçlü” kurmanın zaferi getireceği fikri NBA’de yavaş yavaş sarsılıyor.

“The F5” bülteninin yazarı Owen Phillips bu konuya sezon boyunca dikkat çekti:

“Basketbol güçlü halka sporudur. Güçlü halka sporlarında, en iyi oyuncuya sahip olan takım genelde kazanır. Yani takımınızda Michael Jordan ya da LeBron James varsa genellikle kazanırsınız… Zayıf halka sporlarında ise en kötü oyuncuya sahip olmayan takım kazanır.

Basketbola zayıf halka sporu penceresinden bakmak, özellikle playofflarda takımların neden başarılı ya da başarısız olduğunu açıklamada yardımcı olur.

Playofflarda zayıf savunmacılar acımasızca hedef alınırken, hücumda şut atmaktan çekinenler tamamen görmezden gelinir. Takımın en kötü oyuncusu, en iyisinin etkisini neredeyse yok edebilir.”

Bu teorinin bir uzantısı da derin kadroların her zamankinden önemli hale gelmesi. Thunder ve Pacers gibi hala ayakta kalan iki takım, tüm playofflar boyunca 9-10 oyuncudan verim aldı. Saha içindeki hemen hemen her beş, savunmada veya hücumda zayıf halka olmadan oynuyor.

Gelecekte, düşük maaşlarla katkı verebilecek genç ya da rol oyuncuları bulmak kritik olacak. Tüm bütçeyi birkaç yıldıza harcayıp kalan kadroyu doldurmak, özellikle ligin yeni maaş sınırı sisteminde sizi zayıf halkalarla oynamaya zorlayabilir. Ve bu halkalar tam da en kötü anda hedef alınır.


Kaybeden: Eski Jenerasyon

lebron-curry-lakers-warriors

LeBron James ve Stephen Curry, yukarıda sayılan büyük pazarların yüzleri. LeBron 10 kez, Curry ise 6 kez NBA Finallerinde yer aldı.

Ancak 2025’te ikisi de finale yaklaşamadı. Ve çağdaşları da pek tehdit oluşturamadı. Kevin Durant ve Chris Paul playofflara bile kalamadı. Damian Lillard, James Harden ve Kawhi Leonard ilk turda elendi. Russell Westbrook ise yarı finallerde elenen bir takımın yedeğiydi.

LeBron ve Curry uzun süredir “ligin yüzü” unvanını paylaştığı için bunu kavramak zor olabilir ama onların devri kapanmak üzere (hatta çoktan kapanmış olabilir).

OKC, Indiana, Houston Rockets ve Minnesota Timberwolves gibi genç takımlar yükselişteyken, bu süper yıldızların bir şampiyonluk için ciddi şekilde yarışma ihtimali hızla azalıyor.

Basketbol ölümlülüğü, uzun süre ölümsüz gibi görünen bu oyuncular (ve onların birçok çağdaşı) için sonunda kapıya dayandı.


Kazanan: Yükselen Yıldızlar

Daha önce defalarca olduğu gibi, NBA’de yıldız potansiyeli taşıyan yeni bir nesil geliyor.

Magic Johnson ve Larry Bird, yerlerini Michael Jordan’a bıraktı. MJ’den sonra Kobe Bryant ve LeBron bayrağı devraldı. LeBron sahnedeyken Curry geldi.

Evet, NBA tarihinde zaman zaman duraklamalar oldu. LeBron ve Curry’nin son yıllarında ya da emekliliklerinden hemen sonra küçük bir boşluk yaşanabilir.

Ancak bu playofflar, hâlihazırdaki MVP Shai Gilgeous-Alexander (Temmuz’da 27 yaşında olacak), takım arkadaşları Jalen Williams (24) ve Chet Holmgren (23), Anthony Edwards (Ağustos’ta 24 olacak) ve Tyrese Haliburton (25) için harika bir vitrin oldu. Giannis Antetokounmpo ve Nikola Jokić henüz 30’larına yeni girdi. Ve bu yıl erken elenmiş olsalar da, Luka Dončić (26) ya da Boston Celtics‘in yıldızları Jayson Tatum ve Jaylen Brown (ikisinin de yaşı hâlâ 20’lerde) için hikâye henüz bitmedi.

NBA, daha önce olduğu gibi, kendine yeni bir çekim merkezi bulacaktır ve bu sezonki playofflar bize bu yıldızın kim olabileceğine dair ilk ipuçlarını vermiş olabilir.


Kaybeden: 82 Maçlık Sezonu Savunanlar

damian-lillard-milwaukee-bucks

Bu yazar da, NBA’in 82 maçlık sezonuna sadık kalmasını isteyen ama sayıları gitgide azalan hayranlar ve analistler arasında yer alıyor.

Bu sayı onlarca yıldır NBA’in bir parçası. Tüm bir normal sezonun ve derin bir playoff koşusunun zorluklarını aşmak her zaman bu işin bir parçası oldu. Tek sezonluk veya kariyer toplamlarına dair rekorlar beyzbol kadar önemli olmasa da, basketbol için de hâlâ değerli.

Eğer lig normal sezonu kısaltırsa, Stephen Curry’nin tek sezonda en çok üçlük rekoru asla kırılmaz. LeBron’un kariyer sayı toplamına kimse yaklaşamaz.

Ama bu playoff sezonunda Jayson Tatum ve Damian Lillard’ın aşil tendonlarını koparması ve Cleveland Cavaliers’ın rotasyonunun son dönemde tamamen çökmüş olması, sezonu kısaltma yanlısı gruba karşı savunma yapmayı gitgide zorlaştırıyor.

Mantık, daha az maç ve maçlar arasında daha fazla dinlenme süresinin, en azından bir nebze, sakatlık ihtimalini azaltacağını söylüyor. Ve bu, daha sağlıklı takımlar, daha rekabetçi bir normal sezon ve daha çekişmeli playoff serileri demekse, 10-15 maçlık kısa vadeli bir gelir kaybı uzun vadede buna değebilir.


Kazanan: Sezon İçi Turnuva Taraftarları

Aynı zamanda, ligin eski 82 maçlık programına yaptığı son eklemelerden ya da değişikliklerden biri bu playofflarda biraz meyvesini vermiş olabilir.

Sezon içi turnuva (ya da yeni adıyla Emirates Kupası) taraftarlar ve oyuncular tarafından tam olarak benimsenene kadar zaman alacak olsa da, şimdiden dolaylı bir fayda sağlamış olabilir.

Geçen sezon Pacers turnuvanın ilk senesinde ikinci olmuştu. Bu yıl ise OKC ikinci sırada yer aldı. Şimdi ise bu iki takım NBA Finalleri’nde karşı karşıya geliyor.

Belki de bu genç takımlar, turnuvayı daha ciddiye alıp kaybetmenin acısını yaşadıkları için gerçek kupaya ulaşmak adına playofflara biraz daha fazla açlıkla girmiş olabilir.


Kaybeden: Cleveland Cavaliers

Bahsi geçen sakatlıklar nedeniyle biraz hoşgörü hak ediyorlar (Darius Garland, Donovan Mitchell, Evan Mobley ve De’Andre Hunter playoff sonunda sakatlıklarla boğuşuyordu), ama bu playofflardan Cleveland Cavaliers’ı büyük bir hayal kırıklığı olarak görmeden çıkmak zor.

Cleveland 64-18’lik derecesiyle sezonu tamamladı ve ligin tarihindeki 16. en yüksek sayı farkı ortalamasına ulaştı. Donovan Mitchell, yılın En İyi Beşi’ne seçildi. Genel değerlendirme metrikleri Mitchell, Mobley, Jarrett Allen ve Garland’ın tamamının bu sezon ilk 25 oyuncu arasında olduğunu söylüyordu. Ve Cavs, ilk turda Miami Heat’i maç başına ortalama 30.5 sayı farkla mağlup etti.

O seri itibarıyla bu takımın gerçek bir şampiyonluk adayı olduğu düşünülüyordu (ya da öyle olması gerekiyordu), ancak Indiana Pacers tarafından sadece beş maçta elendiler. Ve Cleveland bu playofflara neredeyse hiçbir iz bırakmadan veda etti.

Şimdi, 60 galibiyeti aşan bir normal sezon geçirmiş olmalarına rağmen, yaz boyunca Garland ve Mitchell’ın arka alandaki uyumu ve Mobley ile Allen’ın pota altındaki birlikteliği yeniden sorgulanacak gibi duruyor.

Mobley dışında bir oyuncunun takas edilmesi olasılığı, en azından teorik olarak, artık ihtimal dahilinde.


Kazanan: Indiana Pacers

Pacers’ın 2024’teki konferans finali koşusu beklenmedikti. Hatta bazıları bunu “tesadüf” olarak tanımladı. Ancak Indiana, o seride Boston’a yenildikten sonra aşırı tepkiler vermedi.

Panik hamlelerine girişmediler. Geçen sezon yaptıkları Pascal Siakam takasına güvenmeye devam ettiler, normal sezona 10-15’lik kötü bir başlangıç yapmalarına rağmen yollarına devam ettiler ve sonunda Siakam ve Tyrese Haliburton liderliğinde Finaller’e ulaştılar.

Bu sabrın zaferinin ötesinde, Pacers aynı zamanda hızlı hücum basketbolunun, kadro derinliğinin ve top ile oyuncu hareketliliğinin ne kadar etkili olabileceğini kanıtladı.

Haliburton, hakkında yapılan isimsiz oyuncu anketinde “ligin en abartılan oyuncusu” seçilmesini tamamen çürüttü. Rick Carlisle, NBA’in “en büyük 15 koç” listesine dolaylı olarak meydan okudu. Siakam ise doğu konferansı finalleri MVP ödülünü alarak sessiz ama emin adımlarla ilerleyen Hall of Fame kariyerine bir halka daha ekledi. Aaron Nesmith ve Andrew Nembhard gibi birkaç rol oyuncusu da her iki yönde sahaya değer kattıklarını gösterdi.

Finallerde ne olursa olsun, Pacers bu playoffların kazananları arasında yer alıyor.


Kaybeden (ve Kazanan): Denver Nuggets

Kelimenin tam anlamıyla bakıldığında, Denver Nuggets bu playoffların kaybedeni. İkinci turda elendiler. Playofflardan kısa süre önce koçları ve genel menajerleri kovuldu. Nikola Jokić’in bir yılı daha şampiyonluk olmadan geçti. Üstelik bu yıl, takım içi düzensizliklerle gölgelendi.

Ancak Finaller sona erdiğinde – Pacers’ın beklentilerin ötesine geçmesi hariç – Denver muhtemelen bu sezonun en iyi ikinci takımı olarak değerlendirilecek. Ve Jokić, NBA’in hâlâ “güçlü halka” sporu olabileceği yönündeki en güçlü savunmanın merkezinde yer alacak.

Jokić, OKC’ye karşı 28.4 sayı, 13.9 ribaund ve 5.9 asist ortalamaları tutturdu. Denver, Thunder’ı yedi maça zorladı. 4. ve 5. maçların ikinci yarılarında önde olmalarına rağmen kaybettiler. Şu ana dek Thunder’a bu denli ciddi şekilde kafa tutan başka bir takım olmadı.

Bu da, Nuggets’ın Jokić’in ikinci yüzüğüne düşündüğümüzden daha yakın olabileceğini gösteriyor.

Bu yaz birçok kişi büyük değişiklikler (Jamal Murray ya da Michael Porter Jr. takası gibi) isteyebilir, ancak daha küçük (ama anlamlı) ayarlamalar belki de daha doğru bir yol olabilir.


Kazanan: Oklahoma City Thunder

Denver serisinde zaman zaman kısa şüphe anları yaşanmış olabilir ama OKC’nin bu playoff macerası çoğunlukla bir süper kahraman filmi kadar tahmin edilebilir hissettirdi: Kazananın kim olacağı neredeyse her zaman bellidir – ve bu Thunder takımı için de durum tam olarak böyle.

OKC, tek sezonda ortalama sayı farkı, çift haneli farkla galibiyet ve 15+ farkla galibiyet rekorlarını kırdı. Ligin MVP’sine sahipler. Jalen Williams, SGA’nın Michael Jordan’lığına adeta bir Scottie Pippen. Alex Caruso ve Isaiah Hartenstein takviyeleri neredeyse kusursuz sonuç verdi. Ve bu playofflarla birebir ilgisi olmasa da, ligin en derin kadrosuna sahip olmalarına rağmen hâlâ yeniden yapılanma sürecinde olan bir takım gibi draft hakları birikimleri var.

Görevi henüz tamamlamış değiller, ama artık bu neredeyse kesin gibi (Thunder şu anda Finaller’in favorisi olarak -750 oranla önde). Thunder, bu playoffların en büyük kazananı olacak.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!