NBA’de 30 Takım, 30 Patlama Adayı

2025-10-08T12:33:03+00:00 2025-10-08T12:33:03+00:00.

Berkay Terzi

08/Eki/25 12:33

Eurohoops.net
amen-thompson-ausar-thompson-houston-rockets-detroit-pistons-nba

Eurohoops Çeviri, 30 NBA takımında sıçrama yapmaya aday isimleri ele aldı.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net 

Bu yazı 6 Ekim 2025 tarihinde Bleacher Report‘ta yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

NBA antrenman kampları tam gaz devam ediyor; her takım namağlup, her oyuncu ise hayatının en formda döneminde.

Eğer lig genelindeki kolektif iyimserliği ölçebilseydik, şu anda zirveye ulaşmış olabilirdi. Gelişim kesin! İlerleme garanti! Herkes, her yerde sıçrama yapacak.

Bu abartılı dönemde makul kalmak adına, her takımdan yalnızca bir oyuncuya odaklanalım.

Bir oyuncu için “çıkış sezonu” farklı anlamlar taşıyabilir. Kimisi rotasyonda kalıcı bir yer edinir, kimisi de güvenilir bir ilk beş oyuncusuyken yıldızlığa yükselir. Gelişim bununla da sınırlı değildir; en nadir durumlarda, zaten “özel” olduğu kabul edilen oyuncular jenerasyonluk efsaneliğe adım atar.

Ve evet, bu, Victor Wembanyama’yı San Antonio Spurs’ün temsilcisi olarak seçmek için yapılmış erken bir gerekçelendirme.

Her takımda potansiyel vaat eden birkaç oyuncu vardır. Burada, 2025-26 sezonunda en büyük gelişim potansiyeline sahip olan ismi seçiyoruz.


Atlanta Hawks: Jalen Johnson

Jalen Johnson’ın yapması gereken tek şey, geçen yılki istatistiklerinin — 18.9 sayı, 10.0 ribaund, 5.0 asist, 35.7 dakika ortalama — gerçek olduğunu kanıtlamak. Bu rakamlar, 23 yaşındaki, ideal fiziksel yapıya sahip bir forvet için harika. Ancak bunların sadece 36 maçlık bir örneklemden gelmesi güveni azaltıyor.

Johnson sezona sıcak başladı, ocak başında birkaç maç kaçırdı ve 23 Ocak’ta omuz labrumu yırtığı nedeniyle ameliyat oldu. Bu sakatlık, olası bir patlama sezonuna nokta koydu.

Hawks, Trae Young ve 20’lerinin başındaki destek parçalarından oluşan bir kadro. Dyson Daniels, Zaccharie Risacher, Onyeka Okongwu ve Nickeil Alexander-Walker bu listeye dahil.

Ama en büyük potansiyel Johnson’da. Eğer istatistiksel çeşitliliğini sürdürür ve üçlük yüzdesini 2023-24’teki %35.5 seviyesine çıkarırsa, All-Star olma ihtimali yüksek — özellikle de Atlanta o dönemde Doğu’nun ilk dört sırasındaysa.


Boston Celtics: Neemias Queta

Neemias Queta, kariyerinde hiçbir sezonda 5.5 sayı veya 4.4 ribaund ortalamasını geçemedi, ancak Boston Celtics’te potansiyel bir ilk beş oyuncusu olarak bu rakamları rahatça aşabilecek durumda.

Al Horford, Kristaps Porzingis ve Luke Kornet’in geçen sezonki uzun rotasyonundan ayrılmasıyla alan tamamen açıldı. EuroBasket’te Portekiz formasıyla sergilediği 15.5 sayı, 8.0 ribaund, 1.7 blok ortalaması da bunun sinyaliydi.

26 yaşındaki Queta, dört yıllık NBA kariyerinde sadece 110 maç oynadı. Hem hücum hem savunmada karar verme hızına dair soru işaretleri ve dış şut eksikliği mevcut olsa da, enerjisi, fiziksel gücü ve hareketliliği rakiplerini zor durumda bırakıyor. Alley-oop’ları yakalayabilir, hücum ribaundlarında Celtics’e fazladan pozisyon kazandırabilir.

Bugüne kadar bir “G League yıldızı” olarak görülen Queta, bu sezon gerçek bir başlangıç pivotuna dönüşebilir ve sezonu Boston’ın en iyi uzun oyuncusu olarak tamamlayabilir.


Brooklyn Nets: Day’Ron Sharpe

Nic Claxton takas edilirse, Day’Ron Sharpe’ın patlama yapma ihtimali ciddi biçimde artar — tabii Brooklyn’in 47 farklı çaylağını saymazsak.

Sharpe’ın üçlükleri hâlâ teoride, ama en azından üzerinde çalışıyor. Dış şut, onun için hoş bir bonus olur; asıl farkı ise pota altında yaratıyor. Dakika alırsa, elit hücum ribaundu oranı (geçen sezon uzunlar arasında %98 dilim) sayesinde NBA’in ribaund lideri bile olabilir.

Geçen yıl 36 dakikada 13.1 ribaund ortalaması yaptı ve kariyeri boyunca bu rakam 13.0’ın altına inmedi. Rookies’lerle dolu bir Nets hücumunun kaçıracağı şutları düşündüğümüzde, Sharpe bol bol ribaund fırsatı bulacak. İlk beşe yerleşirse, çift haneli sayı ve ribaundlar günlük rutine dönüşebilir.


Charlotte Hornets: Brandon Miller

Brandon Miller, ikinci sezonunda rol değişikliğine gitti. Üçlük çizgisinin üstünden daha fazla şut attı, top sürüşlerini azalttı ve LaMelo Ball’un yanında bir “alan açıcı” rolünü üstlendi.

İstatistiksel olarak gelişti — sayı ortalaması 17.3’ten 21.0’e çıktı — ama verimlilik düştü (gerçek şut yüzdesi %55.2’den %54.0’e geriledi). Üstelik sezonu sadece 27 maçta sağ bilek sakatlığıyla kapattı.

Miller’ın sıçrama beklentisi hem 2. sıra draft geçmişinden hem de pas yeteneği ve yüksek hacimli şut kullanımındaki gelişiminden kaynaklanıyor. Asist oranı %11.4’ten %18.4’e yükseldi ve 100 pozisyonda 5’ten fazla üçlük denemesi ekledi.

Geçen sezon sol elini geliştirmeye yaptığı çalışma, oyun kurma becerilerini daha dinamik hale getirecek. Ayrıca Charlotte’ın yeni şutörleri, ona dışarıda daha fazla alan yaratacak.


Chicago Bulls: Matas Buzelis

Matas Buzelis ikinci sezonunda yalnızca kesme koşuları, dış şutlar ve çabayla gelen istatistiklerden fazlasını yapabileceğini gösterecek. Chicago Tribune’den Julia Poe’ya göre, “Koç Billy Donovan, Buzelis’in gerçek bir ikincil top yönlendiriciye dönüşebileceğine inanıyor.”

Yaz Ligi’nde iki maçta sekiz top kaybı ve sadece iki asistle o rolde pek parlayamadı. Ancak yeni fırsat, geçen sezonki çabası ve fiziksel özelliklerini daha iyi kullanmasını sağlayacak.

All-Star arasından sonra ilk beş çıktığı dönemde 13.0 sayı, 4.8 ribaund ve 1.9 asist ortalaması tutturdu (%46.7 şut, %36.1 üçlük, %83.3 serbest atış). Genişleyen rolüyle bu istatistikler onun “tabanı” olarak kabul edilebilir.


Cleveland Cavaliers: Jaylon Tyson

Jaylon Tyson, eğer daha derin ve tecrübeli bir Cavaliers kadrosuna düşmeseydi, geçen yıl All-Rookie takımına girebilirdi. Ancak 2024-25’te Max Strus ve Darius Garland’ın sezon başını kaçıracak olması, ona daha açık bir yol sunuyor.

Tyson, oynama fırsatı bulduğu maçlarda etkileyiciydi. Üç kez ilk beş başladığında 17.0 sayı, 7.7 ribaund ve 5.0 asist ortalaması yakaladı. Koç Kenny Atkinson da “bu sezon gerçekten katkı verecek” diyor.

G League’deki (16.8 sayı, 8.6 ribaund, 5.2 asist) ve Yaz Ligi’ndeki (19.7 sayı, 6.0 ribaund, 6.7 asist) performansları, onun bu şansı yakalayabileceğini gösteriyor.


Dallas Mavericks: Max Christie

Cooper Flagg için “çıkış sezonu” diyemeyiz, çünkü önceki bir NBA performansı yok. Dereck Lively II ise fazla kalabalık bir uzun rotasyonunda süre bulmakta zorlanabilir. Bu yüzden gözler Max Christie’de.

22 yaşındaki Christie, geçen yıl Dallas’ta ilk maçlarında harika bir çıkış yaptı: Şubat ayında 14.1 sayı ortalamasıyla %47.8 şut, %44.0 üçlük ve %82.1 serbest atış yüzdesi. Sonrasında düşüş yaşasa da bunun nedeni yorgunluk olabilir.

Dallas’ın uzun bolluğu, gard eksikliğini de beraberinde getiriyor. Bu da Christie’ye ciddi süre fırsatı sunuyor. Üçlük isabetini koruyup, 1 ve 2 numaraları savunmada istikrarlı olabilirse, D’Angelo Russell’ın yanında bolca süre bulacak.


Denver Nuggets: Cam Johnson

Cam Johnson, kariyerinin en iyi sezonunu geçirebilir — çünkü Nikola Jokić’in yanında oynayan hemen herkesin performansı yükselir.

Bu durumun tersi de doğrudur. Kentavious Caldwell-Pope’un Orlando’daki düşüşü herkesin malumu. Bruce Brown Jr. örneği de aynı: Jokić’le 2022-23’te harika oynayıp, sonrasında farklı takımlarda bu seviyeye yaklaşamadı.

Johnson, Brown’dan daha üretken dönemler geçirdi ve elit pasörlerle uyumlu bir şutör olduğunu kanıtladı. 2021-22’de Chris Paul yanında oynarken %42.5 üçlük isabetiyle Yılın Altıncı Adamı oylamasında üçüncü olmuştu.

Şimdi Michael Porter Jr.’ın yerini alarak Denver’da hem yüksek şut hacmini hem de verimliliği birleştirmeye hazır.


Detroit Pistons: Ausar Thompson

Ausar Thompson, dış şutunu geliştiremezse süper yıldızlığa ulaşması zor. Ancak sakatlıklarla geçen iki sezonun ardından “tavanına ulaştı” demek büyük hata olur.

Şutu hiç gelişmese bile, savunma, ribaund ve transition katkısı açısından hâlâ ciddi gelişim potansiyeli var.

Geçen sezon kanatlar arasında top çalma oranında %96, blok oranında %98 dilimindeydi. Hücum ve savunma ribaundlarında da elit düzeydeydi. Ayrıca Pistons, onun sahada olduğu transition pozisyonlarında belirgin şekilde daha etkiliydi.

Cade Cunningham dışında hiçbir Pistons oyuncusu onun kadar yüksek “Estimated Plus/Minus” değerine sahip değildi. Bu da onun sınırlı sürelerde bile takım üzerindeki etkisini gösteriyor. Dakikaları artarsa, ligin en pozitif etkili kanatlarından biri olabilir.


Golden State Warriors: Brandin Podziemski

Brandin Podziemski, 2023-24’te lige girdiğinden beri en çok hücum faul alan oyuncu oldu ve sahadayken Warriors’ın net rating’ini 100 pozisyonda +6.0 puan artırdı.

Bu sezon, detaylarda zaten çok iyi olan Podz, daha görünür alanlarda da gelişim gösterecek.

Pick-and-roll oyunlarında ortalama bir verimlilikteydi (yaklaşık %50 dilimi). Rakipler onu bire birde tehdit olarak görmüyor, ancak karar verme hızını artırıp kendi şutlarını yaratabilirse, hücumda da fark yaratabilir.

Üçlük yüzdesindeki istikrar da önemli. Geçen sezonun ikinci yarısında formunu buldu — All-Star arasından sonra %43.8 üçlük isabetiyle oynadı. Bu ivmeyle 15.5 sayı, 5.9 ribaund, 3.3 asist ve %59 gerçek şut yüzdesi ortalamasını bile geride bırakabilir.


Houston Rockets: Amen Thompson

Amen Thompson için geçen yıl tam anlamıyla bir sıçrama yılı sayılmazdı — ancak Yılın Savunmacısı oylamasında beşinci olup ligin en yıkıcı savunmacılarından biri olduğunu kanıtladı. Bu sadece başlangıçtı.

Fred VanVleet’in ön çapraz bağ sakatlığı nedeniyle sezonu kapatmasıyla, Houston Rockets top yönlendirme görevlerini beklenenden daha fazla Reed Sheppard ve Thompson’a teslim edecek. Sheppard bu fırsatı iyi değerlendirecektir, ama Thompson bu şansı sıçrama tahtasına çevirecek.

Olağanüstü atletizme sahip kanat oyuncusu, geçen yıl Aralık sonunda ilk beş başladığında neler yapabileceğine dair ipuçları vermişti. Ocak ayında 18.7 sayı, 10.6 ribaund, 4.3 asist ortalamaları yakaladı; Şubat’ta ise 14.9 sayı, 8.6 ribaund, 6.3 asist ve %35.3 üçlük isabet oranına ulaştı.

Kariyeri boyunca yalnızca %22.1 ile üçlük atan bir oyuncudan savunmaların saygı duyacağı bir şutör olmasını beklemek fazla iyimser olur. Ancak top daha sık elindeyken, rakiplerin onu tamamen görmezden gelme şansı olmayacak.

Thompson’ın ham yeteneği tartışılmaz; topu elinde tutarken etkili olma potansiyeli de gerçek. Şutunda ufak bir gelişme bile onu NBA’in bir sonraki “iki yönlü süper yıldızlar” sınıfına taşıyabilir.


Indiana Pacers: Bennedict Mathurin

Bennedict Mathurin’in oyunundaki bazı olumsuzluklar kalıcı görünüyor. Kariyerinde 371 asist ve 384 top kaybıyla, bir kanat oyuncusu için akıl almaz derecede kötü bir asist/top kaybı oranına sahip. Bu yüzden ondan bir oyun kurucu olmasını beklememek lazım.

Pacers ondan top dağıtmasını değil, skor üretmesini bekliyor — ve bunu rahatlıkla yapabilir.

Tyrese Haliburton’ın sakatlığı ve Myles Turner’ın serbest oyuncu olarak ayrılmasıyla Mathurin ilk beş başlayacak ve Pascal Siakam’ın arkasında istikrarlı bir ikinci skor opsiyonu olacak. Serbest atış çizgisine sık sık giden ve izolasyonlarda etkili olan Mathurin, Indiana’nın serbest akan hücumunda topsuz kesimlerle de bolca sayı bulacaktır.

Kariyerinde hiçbir sezonda 30 dakikanın üzerinde süre veya maç başına 12 şutun üzerinde deneme yapmadı. Bu sezon her iki istatistiği de aşacak ve 20 sayı ortalamasını yakalaması şaşırtıcı olmayacak.


LA Clippers: Cam Christie

LA Clippers’ın tahmini 10 kişilik rotasyonunda Derrick Jones Jr. ve John Collins, 28 yaşlarıyla en genç oyuncular. Böyle yaşlı bir kadroda büyük gelişim görmek zor.

Cam Christie’nin ciddi süre alması garanti değil, ama yalnızca 20 yaşında ve geçen yıl G League’deki performansıyla dikkat çekmişti. Yaz Ligi’nde ise 18.2 sayı, 4.5 ribaund ve 2.4 asist ortalamalarıyla oynadı.

1.98 boyundaki ince yapılı şutör guard, pozisyonu için ideal fiziğe sahip. ESPN’den Jonathan Givony, Christie’yi 2024 draft sınıfının “gizli silahlarından biri” olarak değerlendirdi; çünkü sınıfın en iyi dribbling sonrası şutörlerinden biriydi.

Takımda birkaç sakatlık yaşanmadıkça rotasyona girmesi zor, ancak Christie’nin güçlü temelleri onu bu yıl bile güvenilir bir kanat silahına dönüştürebilir.


Los Angeles Lakers: Deandre Ayton

Deandre Ayton’ın saha içi isabet oranı ve skor ortalaması son üç yıldır düşüyor, ama bu sezon tablo değişecek.

Luka Dončić’in yanında oynamak, Ayton’a Phoenix’te Chris Paul ile oynadığı dönemden beri görmediği kadar temiz şut fırsatları sağlayacak. Motoru konusundaki endişeler yerinde olsa da, Portland’dan “buyout” sonrası LeBron James ile oynamak ona ciddi bir motivasyon verecektir.

Bazen “parayı al git” denmesi, oyuncular için en iyi uyarıdır.

Ayton uzun süredir bu kadar uygun bir ortamda oynamamıştı ve 27 yaşında hâlâ zirve döneminde. Eski 1 numaralı draft hakkı için kariyer sezonu olasılığı oldukça yüksek.


Memphis Grizzlies: Santi Aldama

Memphis Grizzlies’in uzun rotasyonunun neredeyse tamamı sakatlıklarla sezona girecek. Jock Landale seçimi fazla uç olurdu, bu yüzden gözler Santi Aldama’da.

Aldama saf bir pivot değil; içerideki savunması daha çok bir guard’ı andırıyor ve ribaund oranlarında hiçbir zaman pozisyonundaki %50 dilimini aşamadı. Buna rağmen, Jaren Jackson Jr., Zach Edey ve Brandon Clarke sakatlıklarından dönerken 6.11’lik forvet bolca dakika alacak — hatta zaman zaman 5 numarada bile oynayacak.

Bu da 2025-26 sezonunun ilk aylarında geçen yılki 36 dakika başına istatistiklerinin (17.6 sayı, 9.0 ribaund, 4.1 asist) onun tabanı olabileceği anlamına geliyor. Üçlük yüzdesini biraz bile artırırsa, All-Star oylamasında adının geçmesi şaşırtıcı olmaz.

Rolü artmasa bile, Aldama gelişim için güçlü bir aday. 25 yaşına girerken son dört sezonda skor ortalamasını ve üçlük hacmini istikrarlı şekilde artırdı.


Miami Heat: Kel’el Ware

Kel’el Ware’in kötü geçen playoff performansına herkes fazla takıldı. Çaylak oyuncuların playoff sertliğine hazır olmamaları doğaldır — özellikle de sezon ortasında ilk beşe yerleşen biri için.

Genel tabloya bakınca, ikinci sezonu için umut verici bir tablo çıkıyor. 64 maçta 9.3 sayı, 7.4 ribaund ve 1.1 blok ortalaması yakaladı; ilk beş başladığında bu rakamlar 10.8, 10.0 ve 1.3’e çıktı. Bu istatistikleri temel alıp, üçlük potansiyelini ve Miami’nin onun sahada olduğu dakikalarda daha iyi oynadığını hesaba katarsak, gelişim öngörmek kolay.

Ayrıca lig yeniden uzun oyunculara yönelirken, Ware ile Bam Adebayo’nun birlikte oynadığı 1000’den fazla pozisyonda Heat’in +4.2 net rating yakaladığı da dikkat çekici. Takım ortalaması sadece +1.1’di.


Milwaukee Bucks: Ryan Rollins

Milwaukee Bucks’ta Ryan Rollins’i sahaya çıkaracak şey savunmadaki enerjisi olacak; eğer %41.4’lük üçlük isabeti istikrarlı çıkarsa, onu kenara almak neredeyse imkânsız olur.

Geçen sezon 56 maçta, 23 yaşındaki guard müthiş yan adımları ve 2.08 metrelik kanat açıklığıyla her 100 pozisyonda 2.5 top çalma ve 1.0 blok ortalaması yakaladı. Bu kadar yüksek oranlara 56+ maçta ulaşan oyuncular listesi kısa — ve Dyson Daniels, Ausar Thompson, Keon Ellis ve Tari Eason gibi elit savunmacıları içeriyor.

Bucks’ın rakip guard’ları durdurabilecek birine ihtiyacı var, ve Rollins bu konuda en iyi seçenek. Doğuştan bir pasör olmasa da, geçen sezon yakaladığı %43.0’luk “catch-and-shoot” isabet oranını korursa ilk beş için güçlü aday olabilir.


Minnesota Timberwolves: Jaden McDaniels

Jaden McDaniels’in sezon içi sessiz gelişimi, 2024-25 playofflarında büyük bir çıkışa dönüştü. Orada, top yönlendirme ve kendi şutunu yaratma konularında önemli adımlar attığını gösterdi.

Hâlâ elit savunmasıyla tanınsa da, geçen sezon asist oranını kariyer rekoru olan %9.1’e çıkardı, top kaybı oranını ise %10.3’e düşürdü — üstelik bu sırada top kullanımı da artmıştı. Ayrıca iki sayılık isabetlerinin sadece %61.1’i asistle geldi; bu da kariyerinde en düşük oran.

Kimse McDaniels’in Mike Conley’den oyun kuruculuğu alacağını ya da Anthony Edwards’ın rolünü azaltacağını söylemiyor. Ancak ligin en iyi savunmacılarından birinin aynı zamanda güvenilir bir hücum üreticisine dönüşmesi büyük olay.

Herkes onun üçlük yüzdesine odaklanıyor ama asıl sıçramayı sağlayacak unsur, kendi şutunu yaratabilme ve takım arkadaşlarına pozisyon hazırlayabilme becerisi. Geçen sezonki gelişimi, bu konuda başarılı olabileceğini gösterdi.


New Orleans Pelicans: Herb Jones

Herb Jones için 2024-25 sezonu, Pelicans’ın tamamı gibi, kayıp bir yıldı. Sezonun dördüncü maçında geçirdiği sağ omuz sakatlığı nedeniyle bir aydan fazla süre sahalardan uzak kaldı. Dönüşte formunu bulamadan aynı omzundan tekrar sakatlanarak sezonu kapattı.

Açılış gecesi geldiğinde ameliyatının üzerinden dokuz ay geçmiş olacak. Bu da onun 2023-24’teki tam sezon performansını geliştirmesi için ideal zaman.

O sezon Jones, ligin en değerli rol oyuncularından biri gibiydi — All-Defensive First Team’e seçilmişti ve neredeyse 50/40/90 verimlilik barajına ulaşmıştı.

Sağlıklı olduğu sürece, %41.8 üçlük isabetini koruyarak ligin en iyi dış savunmacısı unvanını yeniden kazanmasının önünde hiçbir engel yok. İki yıl önce maç başına 11 sayı ortalamasındaydı; bu sezon o rakamı rahatlıkla geçebilir. Kısacası, Jones’un kariyer sezonu kapıda.


New York Knicks: Miles McBride

Yeni başantrenör Mike Brown, Sacramento’da Malik Monk’un kariyerinin en verimli dönemini oynatmıştı. Belki aynı etkiyi New York’ta Miles McBride üzerinde de gösterebilir.

McBride, Jalen Brunson’ın yanında ilk beş başlamak için beklenmedik bir aday olabilir. Bu durumda Mitchell Robinson’ın dakikaları daha kontrollü kullanılabilir. Josh Hart mantıklı bir tercih olsa da, yazın parmak sakatlığını nüksettirmesi dış şut tehdidini daha da zayıflatabilir.

Kariyerinde %36 üçlükle oynayan, 2023-24’te ise bu oranı %41’e çıkaran McBride, Knicks’e gerçek bir “five-out” (beş dış oyunculu) hücum alanı kazandırabilir. Eğer Brown takımı hücumda daha tempolu hale getirebilirse, McBride geçiş hücumlarında da öne çıkan bir parça haline gelebilir.


Oklahoma City Thunder: Chet Holmgren

Oklahoma City Thunder, Jalen Williams’ın sezon dışı geçirdiği bilek ameliyatından dönüşünü aceleye getirmeyecek. Çünkü genç oyuncularından biri, çok daha büyük bir rol üstlenmeye hazır görünüyor.

Chet Holmgren, 2023-24 sezonunda Yılın Çaylağı oylamasında ikinci olmuştu ancak 10 Kasım’daki kötü bir düşüş sonrası yaşadığı pelvis kırığı ilerlemesini sekteye uğrattı. Yaklaşık üç ay sahalardan uzak kaldı ve döndüğünde biraz daha az hareketli görünüyordu.

Artık o sakatlığın üzerinden neredeyse bir yıl geçti ve Holmgren, ilk kez All-Star seçilerek, All-Defensive kadrosuna girerek ve iki yönlü bir güç olarak kendini kanıtlayarak NBA’de yeni bir seviyeye ulaşacak. Hücum anlamında büyük bir gelişme göstermese bile, sağlıklı kaldığı sürece ligin en iyi savunmacılarından biri olmaya devam edecek. Ancak muhtemelen hücumda da hacmini artıracak; iki sezonda %37.2 üçlük isabetiyle oynadığı uzun menzilli şutlarını geliştirip, 7-footer’lar arasında kıskanılacak bir dripling yeteneği gösterecek.

Holmgren’den 20 sayı ortalamasının üstüne çıkması, bloklarda ilk beşe girmesi ve Thunder’ın uzunlarından beklenen dış şut katkısını sağlaması bekleniyor. Her şey yolunda giderse, All-NBA seviyesine bile yükselebilir.


Orlando Magic: Franz Wagner

Geçtiğimiz sezon Franz Wagner, top sürerek potaya gitme sayısında Anthony Edwards, Giannis Antetokounmpo, Donovan Mitchell, Kyrie Irving ve hatta takım arkadaşı Paolo Banchero’yu geride bırakmıştı. 2.08 boyuyla bu kadar güçlü bir şekilde potaya gidebilmesi etkileyiciydi.

Bu onun imza hareketi haline geldi, ancak savunmaların başka tehditlerle de ilgilenmesi gerektiğinde ne kadar etkili olabileceğini bir düşünün.

Evet, konu Wagner’in üçlük isabet oranı. Son iki yılda bu oran %30’un altında kaldı. Rakiplerin onun dış şutuna mesafe tanımasına rağmen potaya bu kadar rahat gidebilmesi başlı başına bir mucize. Eğer dış şutlarında biraz daha isabet bulabilir ve savunmaları dışarı çekebilirse, ciddi anlamda tehlikeli bir silaha dönüşebilir.

Wagner’in şutları hâlâ düşmese bile, Desmond Bane’in alan açması sayesinde boyalı alanda yardım savunması azalacak. Zaten All-Star sınırına yaklaşan Wagner, eğer hücum repertuarını tamamlayabilirse, yıldız seviyesine çıkabilir.


Philadelphia 76ers: Trendon Watford

Philadelphia 76ers bu sezon Trendon Watford’a bolca fırsat verecek. Çünkü uzun rotasyonunda sağlık sorunları (Joel Embiid), düşüşte olan eski yıldızlar (Andre Drummond) ve kendini henüz kanıtlayamamış gençler (Adem Bona) var.

Watford, klasik bir pivot boyuna sahip olmasa da, perde sonrası pas yeteneğiyle ve yeterli dış şut tehdidiyle takımına “five-out” hücum düzeni kazandırabilir. 2022-23 ve 2023-24 sezonlarında düşük hacimde de olsa %39’un üzerinde üçlük isabeti yakaladı. Brooklyn’de bunu kimse fark etmedi, ama geçen sezon pozisyonundaki oyuncular arasında %92’lik asist yüzdesiyle ciddi bir oyun kurucu potansiyeli sergiledi.

Bu beceriler gerçek ve Sixers’ın genel sağlık durumu, Watford’a hem 4 hem 5 numarada oynama imkânı verecek.
Yıldız olması beklenmiyor, ancak kariyerinde 36 dakika başına ortalamaları olan 16 sayı, 8 ribaund ve 4 asist gibi rakamlar yakalaması gayet mümkün.


Phoenix Suns: Collin Gillespie

Phoenix Suns, Mark Williams’ı kadrosuna kattı ve Khaman Maluach’u draft etti; bu da Oso Ighodaro’nun çıkış yapma ihtimalini zayıflattı. Dillon Brooks’un varlığı ise Ryan Dunn’ın önünü kapatıyor.

Ancak Suns, yalnızca oyun kurucu pozisyonunda Collin Gillespie’ye geniş bir alan bırakmış durumda. Devin Booker ve Jalen Green sezonu ilk beşte başlasa da, Gillespie onların yedeği olarak net bir şekilde öne çıkıyor. Oyuna girdiğinde yüksek yüzdeli dış şut (%42.2 kariyer ortalaması) ve hızlı tempolu bir oyun anlayışı getirecek — tıpkı TJ McConnell’ın Indiana’daki etkisi gibi.

Gillespie fiziksel olarak dezavantajlı olsa da, floater’ı etkili ve topa iyi bakıyor. Kısacası, “gerçek bir oyun kurucu” özelliklerine sahip. Phoenix’in tam da buna ihtiyacı var.


Portland Trail Blazers: Deni Avdija

Portland Trail Blazers izleyicileri bunu zaten biliyor ama çoğu kişi hâlâ Deni Avdija’nın aslında gizli bir yıldız olduğunu fark etmedi.

24 yaşındaki forvet, 2024-25 sezonunda kariyerinin en iyi yılını geçirdi; ancak 16.9 sayı, 7.3 ribaund ve 3.9 asistlik ortalamalar hikâyenin tamamını anlatmıyor. All-Star arasından sonra ortalaması 23.3 sayı, 9.7 ribaund ve 5.2 asiste fırladı.

Bu gelişme sadece sayılarda değil, oyun tarzında da kendini gösterdi: üçlük hacmini artırdı, faul alma becerisini geliştirdi ve topu yönlendirme sorumluluğu üstlendi.
Bazı gözlemciler, sezon sonundaki bu performansı “önemsiz maçlarda şişen istatistikler” olarak görebilir, ama Avdija’nın şutörlük ve top hakimiyeti her yıl istikrarlı şekilde gelişti. Bu sezon artık o performansın tesadüf olmadığını kanıtlayacak.


Sacramento Kings: Isaac Jones

Isaac Jones’un toplamda yalnızca 304 NBA dakikası var, ancak buna rağmen Sacramento Kings kadrosundaki en iyi uzun forvet olabilir.

Bu, geçen sezon standart bir NBA sözleşmesi kazanan Jones için harika bir haber. Fakat aynı zamanda Sacramento’nun kadro planlamasındaki karışıklığın da göstergesi.

Küçük örneklem hatırda tutularak konuşursak, Jones geçen sezon üçlükte (8’de 3 isabet) potansiyel gösterdi ve tüm yaz boyunca şutunu geliştirmek için çalıştı. Enerjisi ve savunmadaki çok yönlülüğü, birden fazla zayıf savunmacıyı aynı anda sahaya sürecek Kings kadrosu için büyük ihtiyaç.

Dario Šarić artık lige tutunmakta zorlanıyor, Doug McDermott gerçek bir 4 numara değil ve Jake LaRavia, Trey Lyles ile Jonas Valančiūnas gibi geçen yılki birçok isim artık takımda değil. Bu durum Jones’a rotasyonda açık bir kapı bırakıyor. Bu fırsatı değerlendirirse, draft edilmemiş bir oyuncudan kısa sürede kadroda sürekli yer bulan bir isme dönüşebilir.


San Antonio Spurs: Victor Wembanyama

Victor Wembanyama’yı seçmek hile gibi görünebilir; sonuçta henüz kazanmadığı ödüllere dayanarak onu öne çıkarıyoruz.
Ama dürüst olalım — Spurs kadrosunda ondan daha fazla gelişme potansiyeline sahip biri yok.

Wemby henüz Yılın Savunmacısı seçilmedi, All-NBA takımına girmedi ve hatta MVP oyu bile almadı. Geçen sezon maç sayısı eşiğini kaçırdığı için bu sonuncusu belki anlaşılır, ama gerçek şu: Wembanyama bizi büyülemesine rağmen hâlâ tavanına ulaşmış değil.

Geçen sezon derin ven trombozu nedeniyle erken kapattığı sezonun ardından artık tamamen sağlıklı. Ligin bir sonraki büyük süperstarı olmaya, ödülleri toplarken istatistik rekorları kırmaya hazır.

Stephon Castle şutunu geliştirse de, De’Aaron Fox yeniden All-Star seviyesine dönse de, hiçbiri Wembanyama’nın bu sezon atacağı sıçrama ile kıyaslanamaz.


Toronto Raptors: Sandro Mamukelashvili

Sandro Mamukelashvili’ye gerçek süreler verin, size üretim getirsin.
2.10 boyundaki uzun forvet geçen sezon Spurs formasıyla 36 dakikada 20.4 sayı, 9.9 ribaund ve 2.5 asist ortalamaları yakaladı, üçlükte ise %37.3 isabet oranı tutturdu. Şimdi Toronto Raptors’ın uzun rotasyonunda bu istatistikleri doğrulama fırsatına sahip.

Mamukelashvili, şut menzili olan ve top sürerken bile potaya gidebilen bir uzun. Bu beceriler her takımda değerli, ancak özellikle Toronto gibi dış şut katkısı kısıtlı bir kadroda çok daha kritik.

Jakob Poeltl pivotta, Scottie Barnes ise dört numarada başlayacak — ikisi de dış şut tehdidi oluşturmuyor. İşte bu yüzden, sahayı açma görevi büyük ölçüde Mamu’nun elinde.
Raptors’un kadrosunda savunma yapabilen, pozisyonlar arası geçişken birçok forvet var; fakat Mamukelashvili, süper uzun ve şut atabilen tek oyuncu.
Tek ihtiyacı olan şey, gerçek bir fırsattı — ve o fırsat şimdi karşısında duruyor.


Utah Jazz: Kyle Filipowski

Utah Jazz’teki olası her “çıkış yapacak oyuncu” seçeneği, bir pozisyon kalabalığına takılıyor. Kyle Filipowski için de durum farklı değil.
Eski All-Star Lauri Markkanen, üçüncü yılına giren Taylor Hendricks ve çaylak Ace Bailey ile aynı dakikalar için mücadele edecek.

Yine de Filipowski’nin bariz hücum yeteneği görmezden gelinemeyecek kadar ilgi çekici.

Yaz Ligi MVP’si olan 6’11” boyundaki Filipowski, top sürebilen, şut atabilen ve pas verebilen nadir uzunlardan biri. Pick-and-roll ustası sayılmaz, ancak “kes, ben seni bulurum” tarzı pas yeteneğiyle hem hareket hâlindeyken hem de sırtı dönükken asist üretebiliyor.
Üçlük yüzdesi %35 civarında olsa da, çaylak sezonunda gösterdiği top hakimiyeti ve saha görüşü oldukça gerçek.

Markkanen elbette şu an daha iyi bir oyuncu. Fakat Jazz yönetimi, dört yıl ve 196 milyon dolarlık kontratını elden çıkarma yollarını arıyor.
Bu durumda Filipowski, Markkanen’in sağladığı saha içi katkının %80’ini, onun maliyetinin %5’i karşılığında verebilir — belki de bu sezon bile.


Washington Wizards: Bilal Coulibaly

Geçen sezon Bilal Coulibaly, yıldız kanat oyuncularını durdurma konusunda ligdeki en iyilerden biri olduğunu büyük bir örneklemde kanıtladı.
Artık zaten elit seviyede bir savunmacı, bu sezonki sıçraması ise herkesin onun ne kadar özel bir oyuncu olduğunu fark etmesiyle ilgili olacak.

Hücum tarafında hâlâ bazı soru işaretleri var. Coulibaly çaylak yılında iyi şut attı, ancak ikinci sezonunda yüzdesi ciddi şekilde düştü. Buna rağmen top hakimiyetini ve birebir yaratma becerisini geliştirerek bu açığı kısmen kapattı.
Hâlâ birinci opsiyon olur mu, orası belirsiz.

Yine de 20 yaşında, etrafında çok az destek varken 12.3 sayı ve 3.4 asist ortalamaları yakalamak hiç de fena değil.
Geçen sezon birçok kişi onun potansiyeline güvenerek “çıkış adayı” olarak göstermişti — bu yıl o seçimi bir kez daha yapmak gerekiyor.

Coulibaly, ligin gelecekteki iki yönlü yıldız kanatları arasında yer alabilecek tüm araçlara sahip; ve şimdiye kadar gösterdikleri bunun habercisi.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
EuroLeague gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!
NBA gündemindeki son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

Tags NBA