by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu yazı 10 Ekim 2025 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanmıştı.
Bir takım şampiyonluk kazandığında, hemen ardından bunun tekrarlanıp tekrarlanamayacağı tartışılmaya başlanır. Yeni bir seviyeye çıkan oyuncular ise övgü almak yerine, daha da büyük bir tarihi ölçütle kıyaslanmaya başlanır.
Bu adaletsiz standartları akılda tutarak, 2025-26 sezonu öncesinde kendini en çok kanıtlaması gereken 10 oyuncuyu sizler için derledik.
Bu listedeki hemen herkes kariyerinde az çok başarı elde etti; bazıları son yıllarda MVP oylamasında oy bile aldı. Ancak yeni takımlar, sakatlıklar ve kendilerinin belirlemediği beklentiler nedeniyle, her biri bu sezon ciddi soru işaretleriyle yola çıkıyor.
1. Luka Dončić – Los Angeles Lakers

Dallas Mavericks‘ten Los Angeles Lakers‘a takas edilmesiyle birlikte Luka Dončić üzerindeki baskı daha da arttı. Mavs genel menajeri Nico Harrison, geçmişte Dallas’ı NBA Finalleri’ne taşıyan akıllı hamleler yapmıştı ve Dončić’in kondisyonu ile motivasyonu hakkında herkesten fazla bilgiye sahipti.
Ancak Lakers’ta gözle görülür şekilde formsuz ve beklentilerin altında kalan Dončić, bu tarihi takası Harrison lehine gösteren bir tablo çizdi.
Bu sezon, Dončić’in eski All-NBA seviyesine dönerek “Mavs tarihinin en büyük hatasını yaptı” dedirtmesi gerekiyor. Beş yıl üst üste All-NBA 1. Takımı’na seçilen bir oyuncu olarak yeniden MVP seviyesinde bir yıl geçirmesi kimseyi şaşırtmaz.
2. Jonathan Kuminga – Golden State Warriors

Jonathan Kuminga, Warriors‘ta geçirdiği dört sezonda kendini kanıtlama fırsatı buldu ancak bu fırsatı yeterince değerlendiremedi. Ona yeterince şans verilmediğini savunanlar olsa da, bu argüman koç Steve Kerr ve teknik ekibin yıllardır yan yana olduğu bir oyuncuya dair tüm bilgilerini göz ardı ediyor.
Kuminga ile Warriors arasında sözleşme uzatma görüşmeleri tıkanırsa, oyuncu 2026 yazında sınırlı serbest oyuncu olarak piyasaya çıkmak için elemeli teklif (qualifying offer) yolunu seçebilir. Olası bir takas ya da yeni sözleşme durumunda ise ya yeni takımına ya da mevcut kulübüne kendisinin sadece “potansiyel vaat eden ama eksik” bir oyuncu olmadığını göstermeli.
3. Ja Morant – Memphis Grizzlies

Ja Morant, son iki sezonda toplam sadece 59 maça çıktı. Bu süreçte yaşadığı sakatlıklar ve aldığı cezalar, onun sahada en başta “sürekli oynayabilen” bir oyuncu olduğunu kanıtlamasını zorunlu kılıyor.
Smaç yüzdesi kariyerinin en düşük seviyesine inmişken, atletizminin düşüp düşmediği veya bunun bilinçli bir tercih olup olmadığı büyük bir soru işareti.
Grizzlies hâlâ onu takımın merkez parçası olarak görüyor, ancak son iki yılda ne saha içinde ne liderlik açısından bunu hak edecek bir performans sergileyemedi. 2025-26 sezonunda yeniden vazgeçilmez bir yıldız olduğunu kanıtlayamazsa, takas dedikoduları kaçınılmaz olabilir.
4. Scoot Henderson – Portland Trail Blazers

Scoot Henderson, ikinci sezonunda istatistiklerini geliştirip verimliliğini artırdı. Ancak çaylak sezonunun o kadar kötü geçmesinden dolayı bu gelişme kaçınılmazdı.
2024-25 sezonunu -2.2 Box Plus/Minus ile tamamladı ki bu rakam hâlâ “iyi oyuncu” seviyesinden uzak.
Blazers, geçen sezonun ikinci yarısında umut veren bir performans sergiledi ve artık play-off hedefliyor. Henderson’ın da bu hedefe ulaşmak için bir seviye daha atlaması ve draft öncesi potansiyeline yaklaşması şart.
5. Reed Sheppard – Houston Rockets
Rockets, Sheppard’tan bu sezon da fazla katkı almazsa büyük bir yıkım yaşamaz, ancak bu durum yine de hayal kırıklığı olur. Geçtiğimiz sezonki 4.4 sayı – 1.4 asist ortalaması ve düşük şut yüzdeleri, beklenen rol oyuncusunun çok gerisindeydi.
Kevin Durant ve Dorian Finney-Smith’in gelişi, Jalen Green ve Dillon Brooks’un ayrılığını telafi ederken, Sheppard için dakikalar hâlâ sınırlı olabilir. Green’in ayrılığıyla doğan fırsatı değerlendirmek için Sheppard’ın daha etkili oynaması şart.
6. Immanuel Quickley – Toronto Raptors

Quickley’nin adından söz ettirme sebebi oyunundan çok aldığı kontrat oldu: 5 yıl, 162.5 milyon dolar. Bu sözleşme onun suçu değil elbette, ama Raptors ona yatırım yaptıysa bunun karşılığını almak istiyor.
Yeterli alan yaratılmayan bir takımda ana oyun kurucu olmak kolay değil, ancak Quickley’nin gelişen top hakimiyeti ve güvenilir şutu bu görevi üstlenmesine yardımcı olabilir.
7. LaMelo Ball – Charlotte Hornets

LaMelo Ball, son üç sezonda toplam 105 maçta forma giyebildi. Bu sezon, hem sakatlık problemlerini geride bırakması hem de liderlik özelliklerini geliştirmesi gerekiyor.
Hornets büyük hedefleri olan bir takım değil, ama Ball’ın artık yalnızca “eğlenceli” bir oyuncu değil, kazanma kültürüne katkı yapan bir yıldız olması bekleniyor.
Geçtiğimiz sezon takımın hücumuna olan katkısı istatistiklere yansıdı. Bu sezon ise yeni eklemelerle çevresindeki kadro daha iyi görünüyor. Artık bahanesi yok.
8. De’Aaron Fox – San Antonio Spurs
Bir takım şampiyonluk kazandığında, hemen ardından bunun tekrarlanıp tekrarlanamayacağı tartışılmaya başlanır. Yeni bir seviyeye çıkan oyuncular ise övgü almak yerine, daha da büyük bir tarihi ölçütle kıyaslanmaya başlanır.
Bu adaletsiz standartları akılda tutarak, 2025-26 sezonu öncesinde kendini en çok kanıtlaması gereken 10 oyuncuyu sizler için derledik.
Bu listedeki hemen herkes kariyerinde az çok başarı elde etti; bazıları son yıllarda MVP oylamasında oy bile aldı. Ancak yeni takımlar, sakatlıklar ve kendilerinin belirlemediği beklentiler nedeniyle, her biri bu sezon ciddi soru işaretleriyle yola çıkıyor.
9. Zion Williamson – New Orleans Pelicans

Zion için yedinci sezona girerken hâlâ en büyük sorun: Belirsizlik.
Geçtiğimiz sezon yalnızca 30 maça çıktı ancak oynadığı süre boyunca yine etkileyiciydi: 24.6 sayı, 7.2 ribaund, 5.3 asist. Yine de Pelicans‘ın ona güvenebilmesi için bu sezon en az 60-70 maç oynaması gerekiyor.
Atlanta ile yapılan ve 2026 ilk tur hakkının gönderildiği takas da Pelicans‘ın Zion’a ne kadar güvendiğini gösteriyor. Ancak işler ters giderse bu güven, çok pahalıya mal olabilir.
10. Franz Wagner – Orlando Magic

Franz Wagner sezona harika başladı ama sakatlık dönüşü adeta tanınmaz hale geldi. Dış şut yüzdesi sezon boyunca yüzde 30’un altında kaldı ve bu durum, onun hücum katkısını büyük ölçüde sınırladı.
Magic, Desmond Bane ve Tyus Jones ile hücumu güçlendirdi, ancak Wagner dış şut tehdidi oluşturamazsa takımın tavanı düşer.
Max kontrat verilen bir oyuncu olarak bu sezon verimliliğini artırması şart.
Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!