Anadolu Efes: Igor Kokoskov’un Erken Ayrılığına Sebep Olan Faktörler

27/Kas/25 15:35 Kasım 27, 2025

Meliksah Bayrav

27/Kas/25 15:35

Eurohoops.net
igor-kokoskov-efes
EuroleagueBasketball.net

Eurohoops, Anadolu Efes’te yaşanan koç değişikliğinin saha içi sebeplerine bakış atıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net 

Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!

Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın! 

EuroLeague’in 13. hafta müsabakasında temsilcimiz Anadolu Efes, dün akşam (26 Kasım Çarşamba) deplasmanda karşılaştığı AS Monaco’ya tam 36 sayı farkla mağlup oldu. Gelen bu yenilgi, Efes için bir dönemin daha sonu anlamına geldi.

Bugün (27 Kasım Perşembe) bir açıklama yayınlayan Anadolu Efes, koç Igor Kokoskov ile yolların ayrıldığını resmi olarak duyurdu. Efes‘te yeni bir koç ile anlaşılana dek başantrenörlük koltuğu, yardımcı antrenör Radovan Trifunovic’e emanet olacak.

Geçtiğimiz sezon Final Four’un sadece tek maçla uzağında kalan Anadolu Efes, Basketbol Süper Ligi Playoffları’na ise yarı finalde veda ettikten sonra koç Luca Banchi ile yollarını ayırmıştı. Daha önce ülkemizde Fenerbahçe Beko’nun koçluğunu da yapan Igor Kokoskov ile anlaşan Efes için bu yeni dönem, beklenenden çok daha kısa sürdü.

Yazın Anadolu Efes ile üç yıllık sözleşme imzalayan Sırp çalıştırıcı, EuroLeague’de henüz sezonun ikinci ayında takımdan ayrılmış oldu. Böylelikle Efes, Ergin Ataman döneminden sonra son iki senede dördüncü kez koç değiştirmiş oldu.

Eurohoops, bugünkü serisinde Igor Kokoskov’un ayrılığının saha içi sebeplerine bakış atıyor.

1- Sonuçlar!

Elbette her koç ayrılığında olduğu gibi Igor Kokoskov’un ayrılığında da en belirleyici faktör, Anadolu Efes‘in saha içi sonuçları oldu.

Yeni sezona önemli takviyelerle başlayan Anadolu Efes, yazın sözleşmesi sona eren Elijah Bryant ve Dan Oturu gibi önemli oyuncularıyla yollarını ayırdı. Bu iki önemli ismin yanı sıra Darius Thompson, Jordan Nwora ve Derek Willis gibi istikrar sorunları yaşayan oyuncularıyla da vedalaşan Efes, bu isimlerin yerlerine önemli takviyeler yaptı.

Shane Larkin ve PJ Dozier ikilisinin yanına Nick Weiler-Babb, Jordan Loyd ve Isaia Cordinier gibi üç önemli kısayı daha ekleyen Efes, EuroLeague’in belki de en fizikli kısa rotasyonuna sahip oldu. Uzun rotasyonunda ise Vincent Poirier’in yanına Georgios Papagiannis, Brice Dessert ve Kai Jones hamlelerini yapan Efes, yeni sezona büyük beklentilerle başladı.

Buna karşın Anadolu Efes, yeni sezona hiç beklediği başlangıcı yapamadı. Elbette arka arkaya alınan negatif sonuçlarda sakatlık etkisinin çok fazla olduğu hepimizin malumu. Buna karşın dün akşam AS Monaco yenilgisinden sonra koç Igor Kokoskov’un da dediği üzere bahaneler, kimsenin umrunda olmuyor.

Geride kalan 13 maçın ardından Anadolu Efes, EuroLeague’de sadece beş galibiyet alabildi. Oynadığı 13 maçın sekizini kaybeden temsilcimiz, ligde 15. sıraya kadar gerileyerek Play-In hattının uzağında kaldı.

Üstelik Anadolu Efes’in fikstürü, gittikçe daha zor bir hal alacak. Milli aranın dönüşünde sahasında Real Madrid‘i konuk edecek olan Efes, sonrasında ise EuroLeague’in en tehlikeli iç saha takımlarından biri olan Valencia‘ya konuk olacak. Dolayısıyla dokuz günlük milli arayı da hesaba kattığımızda Efes için böylesine önemli bir kararın belki de tam sırasıydı.

EuroLeague’de oynadığı son dokuz maçın altısını kaybeden Anadolu Efes için Basketbol Süper Ligi’nde de işler pek yolunda gitmemeye başlamıştı. Yaklaşık üç hafta önce Beşiktaş GAİN deplasmanında sadece 69 sayıda kalıp mağlup olan Efes, sonrasında ise evinde Bahçeşehir Koleji’ne kaybetti. Son olarak ise TOFAŞ deplasmanında mağlup olan lacivert beyazlı ekip, dokuz sene sonra ilk kez ligde üst üste üç maç kaybetti.

Dolayısıyla tüm bu faktörleri yan yana koyduğumuz zaman Anadolu Efes, milli aranın da gelişiyle birlikte bir kırılma noktasındaydı. Bu noktada en doğrusunun koç değişikliğine gitmek olduğuna karar veren Efes, bundan sonra yeni koçuyla birlikte işlerin daha iyi gitmesini ve sakat oyuncuların bir an önce takıma geri dönmesini umacak.

2- Sakatlıklar

vincent-poirier-efes

Elbette basketbolda ve diğer tüm takım sporlarında işler düzenli olarak kötü gittiğinde kimse sonuçlar dışında bir şeyi umursamıyor. Yine de gerçek şu ki sezonun bu noktasına kadar yaşanan sakatlık krizi, Anadolu Efes için Igor Kokoskov’un kaderine direkt olarak etki etti.

Açıkçası bu noktada bazı sorunların yaşanabileceği, yaz döneminden itibaren biraz da olsa belli olmaya başlamıştı. Takımın ana uzunu ve en önemli oyuncularından biri olan Vincent Poirier, yazın Fransa Milli Takımı’nda yaşadığı sakatlıktan dolayı dizinden ameliyat oldu. Bu nedenle EuroBasket’i kaçıran tecrübeli pivot, halen sahalara geri dönebilmiş değil.

Anadolu Efes için asıl felaket senaryosu, geçtiğimiz ay iç sahada oynanan Panathinaikos maçında yaşandı. Yazın Poirier’in yedeği olarak kadroya eklenen Georgios Papagiannis, çok talihsiz bir sakatlık yaşayarak sezonu kapattı. Hal böyle olunca Anadolu Efes‘in elinde çaylaklar Kai Jones ve Brice Dessert dışında saf bir beş numara kalmadı.

Çok yetenekli bir uzun olmasına ve 2021 Draft’ının 19. sırasından seçilmesine karşın NBA kariyeri beklentilerin çok altında kalan Kai Jones, açıkçası Avrupa basketboluna adapte olmakta da çok zorlandı. Henüz sadece 22 yaşında olan Brice Dessert’in de halen çok ‘ham’ bir oyuncu olması, Anadolu Efes‘in kaçınılmaz şekilde beş numara pozisyonunda ciddi bir krizin içerisine girmesine sebep oldu.

Yine de maalesef temsilcimiz için daha da kötüsü kapıdaydı. Yaklaşık üç hafta önce Milano‘ya karşı 34 sayıyla EuroLeague kariyer rekorunu kıran PJ Dozier, Beşiktaş maçında yaşadığı kas sakatlığından dolayı bir süre daha sahalardan uzak kalacak. Bundan sadece bir hafta sonra ise takım kaptanı Shane Larkin’in en az 2 ay sahalardan uzak kalacağının duyurulması, Efes ve koç Igor Kokoskov için tam anlamıyla bir kabus senaryosu oldu.

Açıkçası Anadolu Efes, yaşanan bu arka arkaya sakatlıkların etkisini çok derinden hissetti. Bu önemli oyuncuların yokluğunda daha çok süre bulan isimlerin de bir türlü beklenen katkıyı verememiş olması, rotasyonun iyice daralmasına yol açtı. Hal böyle olunca bir noktadan sonra yorgunluk faktörü de belirgin şekilde devreye girdi. Bunun etkisi de özellikle son oynanan AS Monaco maçının ikinci yarısında bariz şekilde hissedildi.

3- Rakamlarda Dibe Vuruş

Igor Kokoskov, bu yaz Anadolu Efes‘in başına geçtiğinde EuroLeague’in en ‘modern’ antrenörlerinden biri olarak görülüyordu. Uzun yıllar boyunca NBA’de asistan koç olarak görev yapan Sırp çalıştırıcı, bu süreçte beraber çalıştığı isimlerden özellikle taktiksel yöndeki birikimiyle övgü almış bir isim.

Üstelik koç Kokoskov’un Fenerbahçe Beko döneminde de hücum verimliliği anlamında çok etkili bir takım ortaya çıkarması, Anadolu Efes serüveni için beklentileri arttırmıştı. Açıkçası Efes‘in Larkin, Weiler-Babb, Cordinier, Loyd ve Dozier gibi oyunculardan oluşan kısa rotasyonuyla çok etkili hücum eden bir takım olması bekleniyordu.

Buna karşın ortaya çıkan sonuç hiç beklendiği gibi olmadı.

Geride kalan 13 maça baktığımızda Anadolu Efes, bariz şekilde EuroLeague’in hücum verimliliği alanındaki en kötü takımlarından bir tanesi. Maç başına sadece 80.5 sayı atabilen Efes, bu alanda 20 takımlı ligin 17. sırasında yer alıyor. Yaşanan sakatlık krizine rağmen Efes’in hücum alanında bu kadar geriye gitmesi, elbette düşündürücü bir detay.

Geçtiğimiz sezon ise Anadolu Efes, maç başına 85.7 sayıyla EuroLeague’in en iyi hücum takımlarından bir tanesiydi. Dolayısıyla geçen sezonla da kıyasladığımız zaman Efes’in hücum gücünün net şekilde geriye gittiği ortada.

Üstelik Anadolu Efes’in hücumdaki verimsizliğini anlatan tek istatistik, atılan ortalama sayı değil. Bu sezon 13 maçta sadece 16.6 asist ortalaması tutturan Efes, ligin topu en kötü paylaşan üçüncü takımı konumunda. Maç başına attığı 80.5 sayının sadece %58’ini asist üzerinden üretebilen temsilcimiz, asist yüzdesi istatistiğinde de ligin en kötü takımlarından biri.

Hücumdaki iç dış dengesine baktığımızda da Anadolu Efes’in çok dengesiz bir görüntü sergilediğini görüyoruz. Maç başına ortalama 27.3 üçlük deneyen Efes, EuroLeague’in en çok üçlük deneyen altıncı takımı konumunda. İkiliklerde ise ortaya bambaşka bir tablo çıkıyor. Maç başına 33.8 ikilik denemesinde bulunan temsilcimiz, bu alanda EuroLeague’in en kötü üçüncü takımı. Maç başına sadece 18.7 ikilik isabeti bulabilen Efes, haliyle bu kategoride de ligin son sıralarında yer alıyor.

Elbette Vincent Poirier olsaydı Efes, boyalı alanda çok daha etkili bir takım görüntüsü çizebilirdi. Buna karşın şu anki tabloda ciddi bir iç dış dengesizliği olduğu malum.

Hücumda işler bu denli kötü giderken savunmanın önemi epey artıyor. Buna rağmen Anadolu Efes, geride kalan ilk 13 haftanın sonunda savunmada da çok kötü bir görüntü çiziyor.

Potasında maç başına 86.1 sayı gören Efes, ligin en çok sayı yiyen altı takımından biri. Detaylara baktığımızda ise tablonun daha da negatif olduğunu görüyoruz. Şu ana dek oynanan maçlarda Anadolu Efes’in rakipleri, müsabaka başına 120.5 reytinglik bir hücum reytingine (100 pozisyon başına bulunan sayı) sahipler. Efes, bu alanda EuroLeague’in en kötü üçüncü takımı.

Asistlere baktığımızda da ortaya çıkan tablo çok pozitif değil. Rakiplerine maç başına 19.5 asist şansı tanıyan Anadolu Efes, bu alanda ligin en kötü dördüncü takımı konumunda. Takımda yılın savunmacısı Nick Weiler-Babb’in yanı sıra Isaia Cordinier, PJ Dozier ve Şehmus Hazer gibi agresif savunmacıların varlığını düşündüğümüzde Efes’in rakiplerine bu denli asist fırsatı tanıması, elbette epey düşündürücü.