2010’u Bir de Kahramanlarından Dinleyin

12/Eyl/16 14:17 Eylül 12, 2017

Semih Tuna

12/Eyl/16 14:17

Eurohoops.net

12 Eylül 2010’da ise başka bir bayrama tanıklık etmiştik. Bir basketbol bayramı. Türkiye Milli Basketbol Takımı, evinde düzenlediği Dünya Şampiyonası’nda ikinci olmuş ve tüm ülkeyi sevince boğmuştu.

By Buğra Uzar & Semih Tuna / info@eurohoops.net

12 Eylül 2010’da ise başka bir bayrama tanıklık etmiştik. Bir basketbol bayramı. Türkiye Milli Basketbol Takımı, evinde düzenlediği Dünya Şampiyonası’nda ikinci olmuş ve tüm ülkeyi sevince boğmuştu.

Eurohoops olarak bu önemli turnuvanın hikayesini anlattıktan sonra sözü bir de o turnuvanın kahramanlarına verdik. Teknik ekipten Orhun Ene, oyuncu kadrosundan Sinan Güler, Semih Erden, Ömer Onan, Barış Ermiş, Ender Arslan ve bizi finale götüren Kerem Tunçeri, turnuvaya dair unutamadıkları anılarını ve 12 Dev Adam’ın başarılı olma sırlarını Eurohoops’a anlattı.

sinanguler

SİNAN GÜLER

7-8 senedir hazırlanan bir jenerasyonun artık en top seviyede performansını gösterebildiği bir turnuvaydı. Hidayet Türkoğlu, Kerem Tunçeri, Ömer Onan müthiş bir basketbol oynadı. Ersan tüm turnuvada çok iyi oynadı. Herkes rolünü çok iyi biliyor ve takım arkadaşlarını çok iyi tanıyordu. Bunu turnuva boyunca çok iyi gösterdik. Sadece bahsettiğimiz isimler değil, 12 oyuncunun da çok ciddi katkıları oldu. İlk maçtan, son maç Amerika’ya kadar. Bir diğer neden ise kendi ülkemizde seyircimizin önünde olmak. Bütün Türkiye’nin desteğini hissetmek apayrı bir motivasyon kaynağı.

Turnuva geneli zaten çok özeldi. 15-20 günlük bir rüya ile maçlara gidiş-gelişimiz, takımın enerjisi, oynanılan basketbol, kazanılan maçlar, basketbolseverlerin etkisi… Hepimizde ayrı bir yeri olmuştur. Bence takımdaki herkesin kariyerine 2-3 sene boyunca müthiş bir pozitif etki yaratmıştır.

Unutamadığım iki an var. İlki; kendimce sosyal medyanın başlangıcı olarak gördüğüm zamanlarda, Yunanistan maçı öncesi taraftardan rica ettiğim şekilde kırmızı renk giyerek maça gelmiş oluşları… Bunun da çok pozitif bir etkisi vardı.

Diğeri ise Kerem Tunçeri’nin son saniye yolladığı Sırbistan maçı. Başı, sonu, maç sonrası üç kilometredeki otele iki saatte gidemeyişimiz…