Sezon Öncesi İncelemeleri: Anadolu Efes

2016-10-03T12:12:06+00:00 2016-10-03T12:56:37+00:00.

Utkan Sahin

03/Eki/16 12:12

Eurohoops.net

Ivkovic ile geçen başarısız iki sezondan sonra takımın başına tekrardan Velimir Perasovic’i getiren Efes, hem ligde hem de Avrupa’da eski başarılarını yakalamaya çalışacak.

By Utkan Şahin / info@eurohoops.net

Yıllardır hedeflediği başarıları elde edemeyen Anadolu Efes, yeni sezona yine büyük ümitlerle giriyor.

Türkiye Ligi’nin açık ara en çok şampiyonluk kazanan takımı olmasına rağmen 2008-2009 yılından beri lig şampiyonluğu kazanamayan Anadolu Efes, bu hasretini artık dindirmek istiyor.

Ivkovic ile geçen başarısız iki sezondan sonra takımın başına tekrardan Velimir Perasovic‘i getiren Efes, Hırvat koçla beraber hem ligde hem de Avrupa’da eski başarılarını yakalamaya çalışacak.

GENEL GÖRÜNÜM

Anadolu Efes, uzun bir süredir sadece mirasını yiyor. 90’lar ve 2000’lerin başında sistemiyle bir ekol olan Efes, kendini yenileyemediği için büyük bir çöküş yaşadı. Efes, kendisine başarıya getiren sistemdeki, sorunlarını çözüp, sistemi geliştirmeye çalışmaktansa sistemi kapatmayı tercih etti. Üç büyüklerin devreye girmesiyle birlikte de iuice gözden düştü. Harcanan onca paraya rağmen bir türlü başarı elde edemeyen Efes, son on yılda sadece bir kez lige kazanabildi.

Türkiye bir kenara Avrupa’nın sayılı bütçelerinden birine sahip olan Efes, bu on yıl içerisinde kulübü David Blatt, Dusan Ivkovic, Velimir Perasovic ve Ergin Ataman gibi kariyerli isimlere emanet etse de hayal kırıklıklarından bir türlü kurtulamadı. Harcanan onca paradan sonra sürekli suçu, koçlarda ve oyuncularda bulan Efes yönetimi, bütün bu hayal kırıklıkları daha fazla para harcayarak kapatmaya çalıştı. Başarılı olduğu yıllarda önce takım ve savunma politikasıyla ilerleyen Efes, geçen sezon ise yetenekli ancak takım olmaktan çok uzak bir takımla mücadele etti. Yetenek kavramı her ne kadar basketbol için önemli bir nokta olsa da özellikle Avrupa basketbolunda ortaya çıkan başka değerler, takımların başarısında önemli rol oynuyor. İşte bu değerlerden takım mühendisliği ve takım olabilme başarısı yoksunluğu çeken Efes, geçen sezonu yine hayal kırıklığıyla kapattı.

Anadolu Efes için yıllardır sezonlar büyük hedef sonrası hayal kırıklığı olarak geçerken, yeni sezonda ise bu hedeflere tanıdık bir isim Velimir Perasovic ile gitmeye çalışacak. Elindeki kadronun maliyetinin yüksek olması sebebiyle bir çok önemli koçu ikna etmek de zorlanan Efes yönetimi, geçen sezon Baskonia‘da harika bir sezon geçiren Perasovic’e güvenmek zorunda kaldı.

Hırvat koç ise ikinci İstanbul seferinde, kendi sistemiyle Efes’in geçen seneden kalan artıklarını birleştirmeye çalıştı. Anadolu Efes’in elinde uzun ve maddi açıdan ağır kontratlar bulunması Perasovic’in yazın elini kolunu belli bir nokta da bağlasa da ben, Hırvat koçun istediği kadroyu kurma açısından başarılı olduğunu düşünüyorum. Baskonia‘da tempolu basketbol oynayabilmek adına bütün şartları zorlayan Perasovic, yaptığı transferlerle de bu şartları oluşturabilecek isimleri kadrosuna kattı.

Geçen sezon Efes’in hücumlarının sadece oyun kurucular (ki sıkıntı onların üzerinden dönmesi değil, dönen isimlerin yanlış olması) üzerinden dönmesi Efes adına büyük sorun oluştururken, Hırvat koç bu sorunu klasik yolların dışında bir tercihle çözdü. Avrupa’daki yetenekli oyuncu azlığı sebebiyle Heurtel’i kaptırmak istemeyen Perasovic, onun getirdiği dezavantajları ise sete sete kalmayacak bir takımla çözmeye planladı. Forvetlerine DeShaun Thomas ve Tyler Honetcutt gibi topa baskı yapabilecek ve atletizmleriyle hızlı basketbola uyum sağlayabilecek iki isimi katan Efes, Saric sonrası oyuncu profilinde ciddi bir değişikliğe gitti. Saric gibi verimli olması için topa ihtiyacı olan bir isimden sonra onun kadar yetenekli olmasa da topsuz verimli olabilen isimlere geçti. Burada hücumda Heurtel-Saric uyuşmazlığını çözen Efes, savunmada da Heurtel’in defolarını daha rahat kapatmak için bir avantaj elde etti. Efes, işler sete sete kaldığı zaman opsiyon olabilmesi için Alen Omic’i alırken, kağıdın üstünde mantıklı dursa da Omic’in verimliliği kafalarda soru işareti olarak kaldı. Şutör guard pozisyonuna çaylak oyuncu Bryce Cotton’ı katan Efes, yine hızlı tempoya ayak uydurabilecek bir isime gitti.

Efes, hücumdaki takım içindeki uyuşmazlıkları, savunmasıyla çözmeye çalışacak. Ön alanda korkutucu bir savunma derinliğine sahip olan Efes, rakiplerini burada bozarak oyunun ritminin sürekli artmasını sağlamaya çalışacak. Perasovic’in öğrencileri, bunu her başardığında da ise maç içerisinde takım olarak 1-0 öne geçecek.

Geçen sezonki uyumsuz görüntüden sonra Efes, Perasovic ile karşımıza daha atlet, daha tempolu ve daha sert bir takım olarak geri dönüyor. Hücumda takımın topla oynayacaklar, topla oynamayacaklar diye ikiye ayrılması büyük bir sorun olarak gözükse de, tempolu basketboluyla Efes, bunu her çözdüğünde başarılı olmaya daha yakın olacak.

Hedeflere gelirsek, Efes son yıllara göre daha derli toplu bir kadro kursa da kadro yeteneği ve oyun planının gerçekçiliği açısından hem Fenerbahçe hem de Darüşşafaka Doğuş’un arkasında kalıyor. Yine de bu oyunu sezon boyunca kusursuz hale getirebilirse Efes için son yılların en iyi sezonu olabilir.

Takım Dizilişi
Oyun kurucu Thomas Heurtel Jayson Granger Doğuş Balbay
Şutör guard Bryce Cotton Furkan Korkmaz Oğulcan Baykan
Kısa forvet Cedi Osman Tyler Honeycutt
Uzun forvet DeShaun Thomas Berk Demir
Pivot Alen Omic Samet Geyik

TEKNİK KADRO

Hırvat Koç Velimir Perasovic, Anadolu Efes’e ilk geldiğine göre çok daha tecrübeli ve kariyerli bir koç olarak takıma geri dönüyor. Efes’ten sonra Valencia ile Eurocup’ı kazanan Perasovic, geçtiğimiz sezonda Baskonia’da büyük bir sürprize imza atarak, takımını Final Four’a taşıdı. Bir koç olarak, geçtiğimiz sezonki Baskonia’ya imzasını atan Perasovic, aynısını Efes’e de yapmaya çalışacak. Türkiye ve Efes konusunda tecrübelenen Hırvat Koçun, başarı şansı ilk denemesine göre daha fazla.

TRANSFERLER

Dediğim gibi Perasovic’in Efes’in elindeki kontratlar sebebiyle pek fazla hareket etme şansı yoktu. Elindeki büyük kontratlar sebebiyle yaz dönemini geçmiş yıllara göre daha sessiz geçiren Efes, yine de takımın yapısını değiştirebilecek isimlere gitti.

Anadolu Efes’te geçen sezon uyumlu bir ikili olamayan Jayson Granger-Thomas Heurtel ikilisi biraz zorunluluktan bozulmadı. Bu iki oyuncuya Avrupa’nın güçlü ekiplerinden teklif gelse de NBA’ın Avrupa’yı sömürmesi ile birlikte Avrupa basketbolunda yetenekli oyuncu sayısının azalması, Efes’i bu ikiliyi kadroda tutmaya mecbur etti. Geçen sezon oyunda oldukları zaman bu ikili, hücumların %68’inde beş ya da daha fazla saniye topu ellerinde tuttu. Bu da Efes hücumlarının oldukça durağan bir hücum olmasına yol açtı. Gelişen basketbolun şu anda hızlı top çevirmekten geçtiğini düşünürsek, bu kadar topu elinde tutan iki guardla Efes’in bunu yapması mümkün değil. Oyuncu tarzları buna göre olduğu için Efes, diğer transferlerle takımın geçen sezondan oynadığı tempodan daha yüksek bir tempoda oynamasını sağlamaya çalıştı.

Geçen sezon Baskonia’da Bourousis dışında herkesin adam değişebildiği, hücumda tempoyu zorlayan, sete sete kaldığı zaman ise Bourousis merkezli bir oyunda topu hareket ettiren bir takım kuran Perasovic, burada da atletizm seviyesini artırarak tempoyu artırmaya planladı.

Heurtel ve Granger’ın set sette topu domine ederek, hücumun temposunu düşürmesine engel olmak isteyen Perasovic, yabancı tercihlerinin çoğunda atlet, yarı sahaya çabuk koşan ve topa iyi baskı yapan oyunculardan seçti. Bunun için elinde Cedi ve hatta Furkan gibi iki değerli parça bulunan Perasovic, bu isimlere Tyler Honeycutt ile DeShaun Thomas’ı kattı. Bu oyuncuların, atletizm seviyesi, sertliği ve savunma bilgileriyle rakip kısaları bozmaya hedefleyen Perasovic, açıkçası korkutucu bir savunma üçlüsü kurdu. Oyun içerisinde Cedi-Honeycutt-Thomas üçlüsünün aynı anda sahada olduğu anlarda oldukça atlet, ayakları hızlı, savunmada defoları kapatabilen, sert bir savunmaya sahip olacak olan Efes, savunmanın getirdiği hızlı basketbol oynama avantajını hücumuna çevirebilecek.

Uzun bir sezonda tek bir ana planla ilerlemek çok mantıklı gözükmüyor. Hele Avrupa gibi, rakip takımın koçlarının maçlara çok iyi çalıştığı bir yerde. Tabiiki Efes, zaman zaman hızlı hücum yapamayacak ve set set basketboluna kalacak.  Efes, diğer iki transferini de buna göre yaptı. Thomas Heurtel’in ikili oyunda oynama beceresini Alen Omic gibi önemli fiziksel avantajları olan uzunla birleştirmeye düşünen Efes, pratikte mantıklı gözükse de bana göre sahanın içerisinde aynı katkıyı vermeyecek bir hamle yaptı. Efes için Heurtel-Omic ikili oyunları sezon içerisinde önemli bir hücum opsiyonu olsa da aynı Heurtel-Krstic birlikteliği gibi savunmada önemli şeyler götürecek. Burada Efes, Omic gibi yumuşak bir oyuncu yerine mesela Darko Planinic gibi sert bir uzuna gitseydi belki daha az opsiyonel ancak güvenilir bir takım olabilirdi.

Diğer transfer Bryce Cotton ise Efes’in geçen sezon en çok konuşulan sorununu çözmeye geldi. Geçen sezon Efes’te Ivkovic’in sistemi gereği top sürekli guardların elinde kalırken, diğer kısalar ise hücumda sadece bir bitirici olarak yer aldı. Kişisel görüşüm bu planın yanlış değildi, sadece uygulayan oyuncular (Heurtel!) yanlıştı. Bu Efes takımına geri dönersek, her iki guard pozisyonunda da oynayabilen Cotton, hızlı basketbolun yanında set set hücumlarında Efes’e topla üretebilecek bir oyuncu olarak eklenecek. 

Toparlarsak Efes geçen sezona göre planları daha sağlam ama en yukarısı içinse yetersiz ve sorunlu bir takım haline geldi. Elindeki parçalarla atletizm ve sertlik açısından ligin sayılı takımlarından biri haline gelen Efes, savunma kaynaklı bir şekilde sürekli tempoyu zorlayabilir. Zaten hazırlık maçlarında gördük ki bunu sürekli zorlayacaklar. Rakiplerini kontrolden çıkartmak için yarı sahada sürekli ikili baskı deniyorlar.  Tempoyu kendi istedikleri seviye çekemezler ve işin set set kısmına kalırlarsa geçen sezona göre daha fazla verim alabilecekleri bir Derrick Brown ve bunun yanında  Heurtel-Omic ikili oyunları var.

Bütün bunlar Efes’i geçen sezona göre daha değerli bir takım haline getirse de takım hala topu domine edecekler ve toptan uzak kalacaklar diye ikiye ayrılmış durumda ve işin kötüsü topu domine edecek isimler, geçen sezon kadroda bulunan isimler.

ÖNE ÇIKMASI BEKLENEN OYUNCU

Derrick Brown: Geçtiğimiz yıl felaket bir performans sergileyen Derrick Brown, takımın en büyük hayal kırıklarından biri oldu. Ancak burada oyuncunun başarısızlığı kadar, koçunda büyük yanlışları oldu. Ivkovic, Derrick Brown gibi Avrupa için önemli skor silahları olan bir oyuncuya, hiç birebir oynaması için alan açmaya çalışmayınca Brown takım içerisinde verim verebilen bir parça olmadı. Bu sezon Saric’in gitmesiyle birlikte önü de açılan Brown’un Perasovic’in sistemiyle birlikte Kuban günlerini hatırlatacak bir performans sergilemesi hiç de sürpriz olmaz.

HEDEF  

Yıllardır Efes’te hedef-sonuç ikilisi hep hayal kırıklığıyla sonuçlandı. O yüzden Efes yönetimin, artık gerçekçi hedefler üzerinden gitmesi gerekiyor. Şampiyonluk eski yıllardaki gibi kolay değil. Final Four’a kalmak hiç değil. Efes’in elindeki kadro, koç etkisiyle belirli bir seviyeye kadar çıkabilecek bir kadro olsa da Final Four seviyesi için uyumsuz ve yetersiz. Hedefleri için önlerinde onlardan daha iyi takımlar var. O yüzden Efes’in gelecek sezon kontratların bitmesiyle birlikte boşalacak olan bütçe öncesi Perasovic’in deneme yapmasına izin vermesi gerekiyor. Bu denemeler sırasında da kulübün özgüveni için en azından Cumhurbaşkanlığı yahut Türkiye Kupası’nı kazanması kulüp için olumlu olabilir.