Warriors’ın Şampiyonluğunun Perde Arkası

2017-06-26T16:52:24+00:00 2017-06-26T16:52:24+00:00.

Semih Tuna

26/Haz/17 16:52

Eurohoops.net

Golden State Warriors, tarihin en çok normal sezonu galibiyeti alan takımına tarihin en iyi oyuncularından birini ekledi. Sonunda ise şampiyonluğa ulaştılar. Peki nasıl şampiyon oldular, rakipler onları nasıl yakalar? Bir de buradan bakalım.

by Zach Lowe / Çeviri: Mehmet Bahadır Öztürk

Bu yazı ilk olarak ESPN’de 13 Haziran 2017 tarihinde yayınlanmıştır.

Bundan bir yıl kadar önce Golden State Warriors soyunma odasında herkes oturmuş, NBA tarihindeki en büyük çöküşü, Final’de gelen mağlubiyeti sindirmeye çalışıyordu. Andre Iguodala ayağa kalktı, takıma birkaç şey söylemek istediğini belirtti. Bazılarına göre Iguodala bunu pek bir nadiren yapardı. Herkes durdu.

Iguodala geri döneceklerini söyledi ısrarla. San Antonio Spurs’ün hiç üst üste şampiyonluk yaşamadığından bahsediyordu. En güzel kısmı da, eski bir Spurs’lü olan Warriors koçu Steve Kerr de bir önceki sezonun zorluğunun altını çizmişti sürekli. Eğer takım doğru reaksiyonu gösterirse, birden fazla şampiyonluk için yarışın içinde olacaklarından bahsediyordu Iguodala ve ekliyordu: “Bu mağlubiyetin yaralarını işte o zaman kapatırız.”

Soyunma odasında o anda bulunan bazı kişiler Iguodala’nın, yapılacak olası Kevin Durant hamlesini işaret ediyor olabileceğini düşünüyordu, fakat Iguodala asla onun ismini zikretmedi veya serbest kalan oyuncuların lafı direkt geçmemişti kaynaklara göre. Durant’in takıma katılması durumunda başka bir yere gitmeleri neredeyse kesin olan iki oyuncuya, Harrison Barnes ve Andrew Bogut’a bir göz attılar şöyle.

Durant takıma katıldı tabii ve Warriors pazartesi gecesi beş maçlık serinin sonunda son şampiyon Cleveland Cavaliers’ı 129-120 mağlup ederek hem bütün rakiplerini devirdiği sezonu ve 16-1 geçtiği playoff serisini şampiyon olarak bitirdi hem de tacını geri almış oldu.

Nihayetinde, tam da rakiplerinin beklediği ve korku duyduğu takım oldular. Hücumda gelmiş geçmiş en iyi takım ve normal sezon ile playofflar bir araya geldiğinde savunmada en sert takımdı artık Warriors. Spurs karşısında sezon açılışında alınan utanç verici mağlubiyet bir yana, neredeyse hiçbir dram yaşanmadı; ne hamlelere yönelik bir endişe, ne oyuncuların hararetli bir toplantısı, ne de yavaş bir başlangıç. Çabuk kaynaştılar ve tüm rakiplerini yıldırdılar.

“Hiçbir fedakarlıkta bulunmuş gibi hissetmiyorum,” dedi Klay Thompson geçen hafta ESPN.com’a. “Miras bırakılabilecek bir şeyin parçası olmayı yeğlerim. Topun sürekli sende olması ya da tek adam olmaktan ziyade, basketbola dair daha fazla şey var. Umarım bunu Warriors’ta uzun zaman yaparım.”

Warriors, Durant’i saha içinde takıma entegre etmek için asla endişe duymadı. Kerr, Cleveland’da ESPN.com’a şöyle söyledi: “Takıma, top sürekli elinde olsun isteyen, sürekli bire bir hücum eden birini katmak değildi ki bu. Topsuz hareketlenmeyi çok seviyor, pas vermeyi çok seviyor. Sahada koşmayı çok seviyor. Sistemimize mükemmel oturdu. Onu takıma katmak için bazı kilit oyuncularımızı kaybettik ama dünyadaki en iyi ikinci oyuncudan bahsediyorsunuz. Kimi kaybettiğinizi düşünmezsiniz bile. Bunun sadece mucize olduğunu düşünüyorsunuz; ‘Hadi canım, takıma KD’yi getiriyoruz’ oluyor.”

Takımın yetkilileri de Durant’i takıma katmanın basketbol koşulları açısından bakıldığında LeBron James’i katmaktan daha kolay olacağını söylemekten hoşlanıyorlar.

Durant’in kendi kültürlerine nasıl adapte olacağı ve Curry ile nasıl geçineceği konusunda içleri içlerini yemiş. Birbirlerini çok iyi tanımayan iki oyuncuydu Durant ve Curry. Sezon öncesinde oynanan dördüncü maçtan sonra takımca yenilen bir akşam yemeğinde, Denver’da Durant ve Curry aynı masaya oturdular. Diğer oyuncular ve koçlar bir bir ayrıldılar yanlarından ama iki yıldız gece boyu şaraplarını yudumladı. Takımın yetkilileri de bu sahneyi izliyor ve ikilinin her arkadaşlığın ilk zamanlarında yaşanan o saçma dönemleri geride bıraktıklarını görüp mutlu oluyorlardı.

Durant, “Hayattan bahsettik sadece,” dedi ESPN.com’a. “Biriyle kanın uyuştuğu zaman, saatlerce konuşabilirsin.”

Beş gün sonra, Las Vegas’taki bir akşam yemeğinde, orada oynanan bir gösteri maçından sonra Durant, yardımcı koç Bruce Fraser’a gitti ve neden Golden State’te geldiğini söyledi. Bir şampiyonluğa ihtiyacı olmadığını söylüyordu Durant Fraser’a, ama tabii ki bir şampiyonluk kazanmayı da umuyordu. Yeni bir deneyim istiyordu o ve Oklahoma City’deki kültürün çok uzağındaki Warriors kültürü ilgisini çekmişti.

Aradan bir ay geçmişken, Durant yaptığı erken çıkarımı dile getirirken “Sandığımdan bile iyiymiş,” diyordu Fraser’a.

Dördüncü maçtan önce Durant, ESPN.com’a; “Ben buraya eğlenmeye geldim. Onlardan biri olmak istiyordum. Gelir gelmez bana ‘KD’ymişim gibi davranmadılar, ya da onların liderleri falan olmamı istiyor gibi rol yapmadılar. İlk günden itibaren mutluydum burada.”

Saha içinde oynanan basketbol açısından, Durant’i takıma katmanın beklenenden daha zahmetli olacağı kesin olsa da, Durant kesinlikle buna değerdi. “Hepimiz, taze kana ihtiyacımız var gibi hissediyorduk,” diyor Kerr. “Üç yıl üst üste finale çıkmak, duygusal anlamda hiç de kolay değil.”

Sahada oynanan basketbol açısından da onu takıma katmak hiç zahmetli bir iş değildi. Kerr, antrenörlerin David West için daha fazla seti repertuara eklediklerini söyledi Durant’e oranla. Tek yapmaları gereken Oklahoma City’nin durağan sisteminde edindiği bazı alışkanlıklarını unutturmaktı Durant’e. Hızlı hücumlarda Durant köşeye gider, orada beklerdi. Warriors ona, topu hemen alamazsa hareketine devam etmesini, içeriye kat etmeyi ve Curry ya da Thompson’a perde yapmayı öğretti.

Fraser onunla basit top alıp verme çalışmaları yaptı. Hücum ribaundları sonrasında, doğrudan üç sayı çizgisinin gerisine koşmak yerine Curry ve Thompson’ın savunmacılarını perde ile ekarte etmeyi öğrendi Durant.

“Topun bana gelmesi için beklemeye alışmıştım,” diyor Durant. Kampın sonunda bütün bu alışkanlıklarından kurtulmuştu.

“Kusursuz bir iş çıktı,” diyor Thompson.

Aksaklıklar da oldu elbette. Curry, öndeyken kaybettikleri üzücü Cleveland maçında yalnızca 11 şut atmasının ardından daha çok ikili oyun istediği yönünde sızlandı mesela. 12 gün sonra, Green, Memphis karşısında alınan mağlubiyette, maçın sonunda hücumu soğuttuğu için Durant’e bağırdı. Drama sayılabilecek bu olaylar yaşanırken Warriors 31-6 galibiyet istatistiğine sahipti.

Kerr, “Bu ikisi aslında takım hâlinde konuşmamız gereken bir şeylerin olduğu tek zamanlardı,” diyor. Kerr, Curry için daha fazla ikili oyun fırsatı yaratabilmek adına hücumu değiştirdi. Ocak ayının ortasına gelindiğinde, önceki altı haftada tekdüzeleşen hücumda maç başına pas istatistiği artış gösterdi.

“Takımı, Steph’in tepe perdelerini kullanması daha dinamik hâle getirdi. Noel döneminde bunu daha çok yapmalıydık. Steph’e, ‘Yine kendin ol. KD ne olursa olsun 25 atıyor zaten.’ dedik.” diyor Kerr.

NBA’de daha önce de süper takımlar oldu ama hiçbiri tam olarak böyle değildi. Warriors kadrosunda hepsi 29 yaş ve altında dört üst düzey oyuncuya sahip. Üçü gelmiş geçmiş en iyi 10 şutör arasında yer alıyor, hepsi de topsuz oyunda oldukça tehlikeli. Ve dördüncü isim, Green bitirici olmaktan ziyade başlatan taraf ve kendi neslinin en iyi savunmacılarından biri.

Miami Heat’te sızıların başlamasına sebep olan oyunda yalnızca bir topun olması durumu Golden State için asla bir mesele olmayacaktı. İlk yıl zaten rüştünü tam olarak ispatlamış bir dev olan takım, Durant ile birlikte birbirlerinin kötü ve garip alışkanlıklarını yok ettikçe daha iyi olacaklarına emin.

Fraser, “Yalnızca ilk aşamayı tamamladık. Daha önümüzde çok yol var.” diyor.

Lig yönetimi ve oyuncular birliği geldiğimiz noktayla ilgili şapkalarını önlerine koyup düşünmeli. Halihazırda yıldızlarla dolu olan takımların, çok fazla fedakarlık yapmadan takıma daha fazla yetenek eklemesi yapmalarını önlemek için bir maaş bütçesi tavanı belirlendi. Ligin yeni yüklü televizyon anlaşması ise bu sistemi bozdu. Bir seferlik olmak üzere bütçe, geçen sezonun 70 milyon dolarlık rakamlarından bu sezonki 94 milyona sıçrayarak büyük bir fark yarattı ve bu da Golden State’e Durant’i takıma katmak ve kilit oyuncularının çoğunu takımda tutmak için fırsat yarattı.

Lig yönetimi bu durumun gelişini geç gördü ve 2014’te, yıllar içinde bütçenin yükselmesinde görülecek artışları aşamalı olarak uygulayacak bir yöntem sundu. Oyuncular yine paralarının tamamını alacaklardı. Yalnızca biraz farklı dağıtılacaktı bu para. Oyuncular birliği bu teklifi elinin tersiyle itti ve herhangi bir şey isteyerek de karşılık vermedi. Yaptıkları tek şey, televizyon anlaşmasından gelecek parayı avans olarak alma ihtimali konusunda mırın kırın etmekti.

Diyalog da bu noktada kesildi. Lig yönetimi, yapabilecekleri başka bir şey olmadığı konusunda ısrarcı oldu. Oyuncular birliğinin red kararı ise kesindi ve kat’i suretle değişemezdi. Belki de doğrudur. Bu durum, Oakland’daki bu devasa büyümeyi durdurmak için lig yönetiminin tehdit, şantaj vs. ile daha fazlasını yapabileceğini ve yapması gerektiğini düşünen takım yöneticileri olduğu gerçeğini değiştirmiyor. (İsim olarak bakarsak, Golden State Iguodala’yı başka bir takıma göndererek bütçede boşluk yaratma suretiyle Durant’i belki yine takıma katabilirdi. Bunu bilmek zor elbette.)

Golden State ve Cleveland’ın bir kademe altındaki takımlar, dört yıldızı en iyi dönemlerini geçiriyorken Warriors’la rekabet etmeye değip değmeyeceğini sorguluyorlar. Takımda yapacağınız bir iyileştirme, hâlâ yetersizliğinizi kapatmıyorsa neden draft haklarınızı ve genç oyuncularınızı günümüzün yetenekli oyuncuları için takaslayasınız ki?

Takasın son gününde Chicago Bulls, Jimmy Butler takası için devlet hazinesi istediği zaman, bu talebi reddeden Boston Celtics Genel Menajeri Danny Ainge “Rekabet alanınızın neresi olduğunu biliyorsunuz,” diyor. “Elit bir takım olma formülünde değişen bir şey yok. Sizin sorduğunuz şey ise Golden State’in sizin bir şansınız olmasın diye bir şeyleri değiştirip değiştirmediği.”

Birçok takımın bu soruyu sorma lüksü bile yok. Charlotte ve Memphis’teki organizasyonların her sezon mümkün olduğu kadar iyi olması gerekiyor. Celtics farklı. Celtics’in önünde, fazladan bu ay kullanılacak bir birinci sıradan seçim hakkı ve önümüzdeki sezon için Brooklyn Nets’in korumasız draft hakkını elinde tutan, 53 galibiyete ulaşmış bir takım olarak iki farklı yol var.

Toronto Raptors da Serge Ibaka ve PJ Tucker karşılığında Terrence Ross ile biri birinci tur hakkı olmak üzere üç draft hakkını takasladığında benzer bir durumdaydı. Yine de onlar söz konusu Brooklyn draft hakları kadar kıymetli hiçbir şeyi bırakmadan varını yoğunu kullanmıştı neredeyse. Cleveland dört maçta onları küçük düşürmeyi başardı.

Ligdeki birçok takımın yöneticisi, Golden State’in kat ettiği mesafenin ardında günü kurtarmaya yönelik yapılan alışverişlerin bazı küçük etkilerinin olabileceği konusunda hemfikir. Yıldız oyuncusu bulunmayan orta sıra takımları dibe vurup yükselecekleri birkaç yıllık bir sürece girebilirdi fakat kimse buna istekli görünmedi. Houston Genel Menajeri Daryl Morey bu konuda “Golden State’in kurduğu muazzam takıma cevap olarak, NBA yönetiminin playofflarda süpürülmeyen takımlara ödül olarak flama vereceğini duydum.” şeklinde bir yorum yapıyor gülerek.

Morey şaka yapıyor tabii. James Harden gibi ligin en iyi beş oyuncusundan birine sahip. “Bize göre en iyi üç oyuncudan biri tabii.” diyor Morey. Dahası dizleri titreten Warriors’ın hatırına Harden’ın en iyi döneminde bir sezonu çöpe atacak da değil. Keza Spurs de Kawhi Leonard’ın en iyi yıllarında boşa zaman harcamayacaktır. Dibe vurup çıkmak için bu oyuncuları takaslayacak da değiller. Zaten yatarak draft hakkı elde etmeye çalışmanın ana fikri de Harden ve Leonard kadar kaliteli oyuncuları takıma katma fırsatı yakalamak.

Saçma şeyler oluyor. Rol oyuncuları beklenmedik sıçramalar yapabiliyor. Takımlar draft haklarından vazgeçmiyor. Yıldızlar hiç olmayacak zamanlarda sakatlanıyor. Finale gelmek, LeBron’ı yerinden edecek her doğu konferansı takımı için, Warriors finalde onları süpürse bile yine anlamlı olacak.

“Yenilmez değiller,” diyor Morey Golden State’ten bahsederken. “Spor tarihinde daha büyük üzüntüler de oldu. Kadromuzu geliştirmeye devam edeceğiz.”

Ainge, 1986’da şampiyon olan Celtics’in yıllarca zirvede kalacakmış gibi hissettiğini anımsıyor. Sadece iki yıl sonra ise Detroit Pistons Doğu Konferansı’nda liderliği aldı.

“Kimsenin öngörmediği bir şey olabilir,” diyor Ainge. “Durumun şu an gözüktüğü kadar vahim olduğunu düşünmüyorum.”

Boston, geçen yaz Al Horford’a maksimum sözleşme verdi. 31 yaşında. Durant hâlâ Oklahoma City’de olsaydı, Boston bugün kazanmak için geleceğin yıldızlarını ateşe atabilirdi. Yine de deneyecekler. “Elbette şansa bırakmıyoruz hiçbir şeyi. Ama draft haklarımızı ve %5 daha iyi olabilecek bir veteran için gelecek vaat eden oyuncularımızı takaslamak da planlarımızda yer almıyor.” diyor Ainge.

Her zaman diğerlerini geride bırakacak bir süper takım vardır. Eğer bu süper takım, seleflerinden iyiyse, bu diğer takımların rekabete dahil olamayacağı anlamına gelmiyor. Ainge, “Cleveland ve Golden State’te hedeflerimin olmasını seviyorum. Onların standartlarına ulaşmak için çalışmayı seviyorum. Böyle bir durum bir yılda gerçekleşmeyebilir. Beş yıl içinde de gerçekleşmeyebilir. Onlar buradayken hiç gerçekleşmeyebilir de. İşte bu kadar özeller.” diyor.

Bir alt kademe takımlar maç maç çeşitliliklerini artırmak için daha fazla risk almak ve potansiyellerini yükseltmek zorunda kalabilir, diyor Morey. Houston, zayıf bir takıma sapkın bir oyunla iki üç maç kazandırabilecek değişken bir skorer olan Lou Williams karşılığında bir ilk tur draft hakkı verdi. Diğer takımların bu takaslarda ya hedefi tam ortadan vurmaları ya da serbest oyuncu statüsüne düşebilecek yıldızlar için bütçelerindeki boşluğu muhafaza etmeleri gerek. Lig kaynaklarına göre, Miami Gordon Hayward’u takıma katmak için çaba harcıyor şu an.

“Gerçekleşmesi olanaksız şeylere alışığız,” şeklinde devam ediyor konuşmasına Morey. “Golden State daha da olanaksız kılarsa bunları, daha fazla risk alabilir ve hatta daha agresif olabiliriz. Bizim de elimiz boş değil.”

Ayrıca, bu yaz Durant ve Curry ile başlaması olası dört yıldız oyuncunun devasa sözleşmeler imzalama durumu nedeniyle Warriors’ın takımı korumaya gücünün yetmeyebileceğini de biliyor diğer takım yetkilileri.

Yine temmuz ayında serbest kalacak olan Iguodala, Shaun Livingston ve Zaza Pachulia’nın durumlarına bağlı olarak, Warriors, vergi sınırını önümüzdeki sezon 20 milyon dolar ve 2018-2019’da da 30 milyon dolar kadar aşabilir.

Thompson, yeni bir sözleşmeye uygun olacak o yaz. Ona verilecek maksimum bir sözleşme ile, vergi mükellefleri için ödenen ekstra cezalar da eklenince maaş toplamı 300 milyon dolarlara çıkabilir. Ki bu durum; Iguodala ve Livingston 2019 sonrasında takımdan ayrılması, önümüzdeki sezonun ardından sınırlı serbest olacak olan Patrick McCaw’a piyasanın altında bir ücret verilmesi ve kadronun kalanının minimum sözleşmeler, draftın ilk turunda seçilmiş düşük maliyetli oyuncular ve draftın ikinci turunda seçilen ucuz oyuncularla doldurulması gibi yalnızca belli koşullar altında bu şekilde gerçekleşiyor. (Warriors, önümüzdeki üç draftın tamamı için de ikinci tur draft hakkını takaslarla elden çıkardı fakat bazı kaynaklara göre bu draftta geri almaya çalışıyorlar.)

Sonra bir de 2020’de Green’in sözleşmesi söz konusu olacak. Eğer serbest oyuncu durumuna düşer de süper maksimum miktar ile sözleşme uzatmaya uygun olursa, Warriors 440 milyon dolara yaklaşan bir maaş faturasını elinde tutuyor olacak. İşte o zaman iki yıldızı piyasanın altındaki rakamlarla kandırmak da yeterli olmaz. Aynı zamanda, verilerle yakından ilgilenen kaynaklara göre geçen sezon ligin yeni gelir dağılımı sistemine de 50 milyon dolar ödediler.

Warriors para basıyor ve San Francisco’daki yeni salona taşındıklarında da daha fazla para basmaya devam edecekler. Bundan beş yıl önce sahiplerinin ödediği paranın en az dört beş katı değerinde bir organizasyon artık. Maaş bütçelerinde geçen sezon yaşananki gibi beklenmedik bir sıçrama, ağrıları dindirebilir.

Yine de, şimdiye kadar hiçbir takım böyle bir para ödemedi. Warriors’ın da ödemeyeceği neredeyse kesin. Bu durumdan çıkmanın tek yolu, bir yıldızı takas ile göndermek. Thompson buna en yakın aday gibi görünüyor.

Elbette henüz hiç kimse o noktaya gelmeye hazır değil. Bir ayrılık ihtimali dedikodusu dönse bile, Curry ve Durant uzun süreli sözleşmelere imza atmadan önce, Warriors’ın bunun farkına varma şansı bile yok. Önümüzdeki iki yıl boyunca, normal gözüken vergi faturalarını ödeyerek şampiyonluk peşinde koşacaklar.

“Biz de öyle istiyoruz, yıllar boyu zirve yarışında olmak,” diyor Thompson ve ekliyor, “Şimdiye kadar gayet iyi gidiyor.”