by Steve Hanley / Çeviri: M. Bahadır Akgün
Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.
Bu yazı ilk olarak 20 Ağustos 2018 tarihinde The Sportster‘da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
NBA oyuncuları ligden gelip geçiyorlar, yalnızca en iyiler uzun süre kalıcı oluyor. Her yıl gerçekleştirilen draft ile lige bir dolu oyuncu katılıyor, başka oyuncular ligden ayrılıyor. Taraftarların her takımdaki her oyuncuyu bilmesini beklemek hiç gerçekçi değil. Her zaman yeni yıldızlar geldiği için de eskileri unutuluyor. Elbette bir sebeple birçoğu anımsandığı için bu oyuncuların hiçbirini tanımayacağınız anlamına gelmiyor bu durum.
Ancak söz konusu oyuncuların ligde bıraktığı miras istedikleri kadar uzun ömürlü olmadı. Birçok NBA oyuncusu da düşüş yaşadıkları dönem itibariyle unutulmaya eğilimliler. Ligin dışında kaldıklarında bu eğilim de artış gösteriyor. Geçmiş 10 yılın All-Star takımlarına bakınca bir süredir duymadığınız isimleri görebilirsiniz. Uzun süre ligde kalmayı başaran ancak yine de genelde düşük playoff performansları nedeniyle taraftarlar tarafından çabuk unutulan oyuncular da var.
Kazanmayı bilen oyunculara baktığımız zaman ise sundukları unutulmaz anlar sayesinde taraftarların onları hep hatırlaması doğal. Ancak NBA’e giriş yapan birçok oyuncu için durum bu değil. Huzurlarınızda 21. yüzyılın unutulmaya yüz tutmuş 20 NBA oyuncusu.
20. Hasheem Thabeet
Yetenekli 2009 NBA Draftı sınıfından Memphis Grizzlies; Stephen Curry, James Harden, DeMar DeRozan, Tyreke Evans ve Ricky Rubio gibi oyuncuların önünde ikinci sıradan Hasheem Thabeet’i seçti. Başka bir oyuncu seçilmiş olsa organizasyonun geleceği pek âlâ değişebilirdi. Thabeet, yakın geçmişin en büyük draft fiyaskolarından biri oldu. Yedi sezonda hiçbir etki yapamayınca taraftarların aklında ona dair bir şey kalmadı. Ligin dışında kalalı dört yıl oluyor ve geri dönmeyeceği açık.
19. Eddy Curry
Eddy Curry, bir zamanlar NBA’in en iyi uzunlarından biriydi ve daha da iyi olacak potansiyeli vardı. Chicago Bulls ve New York Knicks dönemleri arasında istatistikleriyle beklentileri de yüksek tutmaya devam ediyordu. Ribaund ve savunma sıkıntıları nedeniyle eleştirilse de çok sayı atmaya devam ediyordu. Ancak herkesin tahmininden çok daha hızlı bir düşüş yaşadı, formunu kaybetti ve daha sonra da bir sürü can sıkıcı sakatlıkla boğuştu. O günden bu yana Curry, kariyerini bir daha tekrar canlandıramadı ve birkaç yıldır sürekli şaka mezesi olmaya başladı.
18. Monta Ellis
32 yaşındaki Monta Ellis, bir yıldır NBA’in dışında ve her geçen ay geri dönüş ihtimali daha da azalıyor gibi gözüküyor. İyi bir skorer olmasına rağmen Ellis, bir oyuncu olarak parlamayı başaramadı. Bazıları onun size maç kazandıracak bir oyuncu olduğuna inanmıyordu. Her ne kadar istatistik kağıtlarını doldurmuş olsa da Ellis, 2007’de kazandığı En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu ödülü hariç hiçbir kişisel ödül kazanamadı. Ayrıca playofflarda da etkili olamadı. Bu da aslında bir oyuncunun taraftarlar tarafından çabuk unutulması için gerekli bileşenlerin bir araya geldiği bir tarif.
17. Josh Howard
Muhtemelen siz Josh Howard ismini en son duyduğunuzdan beri birkaç yıl geçmiştir. Unutulan All-Star oyuncusu görece kısa sayılacak dokuz yıllık NBA kariyeri ve Mavericks sonrası yaşadığı düşüş nedeniyle bugünlerde pek anılmıyor. Daha sonra üç takımdan şans bulmasına rağmen Howard kariyerini tekrar canlandıramadı. Çapraz bağlarının kopması dahil farklı sakatlıklarla boğuştu. Aslında bu da onun durumunu açıklıyor. Kısa sürmüş olsa da Mavericks formasıyla etkileyici performanslar gösterdiği sezonlar oldu.
16 .Kenyon Martin
Meşhur 2000 Draftı’nda ilk sıradan seçilen Kenyon Martin, genel anlamda iyi bir kariyer geçirdi. Her ne kadar baştaki beklentileri karşılayamamış ve ilk sıradan seçilmesine değecek bir kariyer geçirememiş olsa da berbat bir draftın ayakta kalan oyuncularından biri oldu. New Jersey Nets ve Denver Nuggets dönemlerinde en iyi performanslarını sergileyen Martin’in oynadığı her iki takım da bir ara zirve yarışına girdi. Yine de NBA’de yıldız olmuyorsanız genelde unutuluyorsunuz. Martin’in 2004’teki All-Star deneyimi de rol oyuncusu olarak kolay hatırlanmasına yetmedi.
15. Jamaal Magloire
Jamaal Magloire de 2000 Draftı’nda seçilen oyunculardan biri ve o drafttan çıkan nadir All-Star oyunculardan biri. Bazıları onu NBA tarihinin en kötü All-Star oyuncusu olarak kabul ediyor ama bundan bağımsız olarak yine de özgeçmişinde etkileyici bir apolet var. Magloire asla istatistik kağıtlarını doldurmamış olsa da kariyerinin başlarında iyi sezonlar çıkardığı oldu. Daha sonra ise düşüşü ile birlikte dakikaları da azaldı. Daha sonra uzun yıllar ligde kalmayı başardı, farklı takımların veteran oyuncusu oldu. Kariyerini bitirdikten sonra da Raptors‘taki yardımcı koçluk görevini sürdürüyor.
14. Chris Kaman
Yetenekle dolu 2003 NBA Draftı’nda Chris Kaman, Los Angeles Clippers tarafından altıncı sıradan seçilmişti. Daha sonra haklı sebeplerle sekiz yıl boyunca takımın formasını giydi ve 2010’da da All-Star seçildi ancak Kaman, playofflarda yalnızca üç kez oynayabildi. Kariyerinin çoğunu berbat takımlarda geçirdi. Günümüzde birçok taraftarın onu hatırlamamasının sebebi de bu. NBA söz konusu olunca ligden ayrıldığınızda hatırlanmak için ya kazanmanız ya da en iyilerden biri olmanız gerekiyor.
13. Roy Hibbert
Bir aralar taraftarlar Indiana Pacers‘taki iki All-Star deneyimi getiren performansı nedeniyle Roy Hibbert’tan ligin en iyi pivotlarından biri olarak bahsediyordu. Ne yazık ki Golden State Warriors‘ın yükselişi ve kısa beşlerin popülaritesinin artması ile birlikte lig çok çabuk değişti ve Hibbert da oyunun her iki tarafında da yük hâline geldi. En başta Hibbert’ı etkili yapan şeyden uzaklaşan ligde tecrübeli oyuncu NBA takımları için artık kullanışsız bir hâle gelmişti. Bu sebeple de son iki sezonda iş bulamadı. Geçen ay resmen emekliliğini açıkladı ve neredeyse kimse fark etmedi.
12. Michael Redd
Michael Redd’in taraftarlar arasında unutulan bir isim olması ayıp zira kendisi en iyi dönemlerinde ligin en iyi skorerlerinden biriydi. Üçlük yeteneği ile biliniyor ve yaşadığı çapraz bağ sakatlıklarına kadar etkileyici istatistikler üretiyordu. O dönemden sonra Redd yalnızca iki sezon daha oynayabildi ve ikinci sakatlığı sonrası performansı giderek düştü. Ama en azından 2004 All-Star maçı, NBA’de yılın takımlarında yer alma ve Olimpiyat altın madalyası gibi başarıları oldu.
11. David Lee
Kariyeri boyunca David Lee double-double makinesi olarak bilindi. Savunması hep eleştirilse de iki All-Star deneyimi ve bir de NBA şampiyonluğu da dahil olmak üzere saygıdeğer bir kariyer geçirmeyi başardı. Farklı takımların kendisine ilgisi olmasına rağmen 2017’de emekli olma kararı aldı. Her ne kadar ligden ayrılmasının üzerinden çok zaman geçmemiş olsa da genel anlamda unutulan figürlerden biri oldu. Lee, Stephen Curry tarafından Golden State Warriors‘ın kazanan bir takım olmasında yaptığı yardımlar ve getirdiği liderlik ile anılmıştı.
10. O.J. Mayo
O.J. Mayo, lise döneminde gerçek bir fenomendi. Bir ara ondan beklentiler o kadar büyüdü ki dergilere kapak oldu ve hatta “yeni LeBron James” olarak anıldı. NBA’e giriş yaptığında da harika bir çaylak sezonu geçirdi ancak daha sonra her şey baş aşağı gitti. Her ne kadar istatistik kağıdını doldurmayı başarsa da asla etkili bir oyuncu olmadı ve şimdilerde NBA kurallarını ihlal ettiği gerekçesiyle cezası devam ediyor. Maalesef yalnızca 30 yaşındaki Mayo için kendisini kanıtlayacak ikinci bir fırsatı olmayacak gibi gözüküyor.
9. Brandon Roy
Ligin en iyi oyuncularından biri olarak anılma sürecinden emekliliğe kadar geçen süre Brandon Roy için çok çabuk oldu. Harika performanslarıyla Portland Trail Blazers‘ı üst düzey takımlar arasına sokmayı başaran Roy, sağlığına bir türlü tam anlamıyla kavuşamayınca eski performansını göstermeyi başaramadı. NBA’e dönmek için farklı denemeler yaptığı hâlde Roy’un artık eskisi gibi olmadığı ve gösterecek pek bir şeyi kalmadığı belliydi. Roy sağlıklı kalabilmiş olsa modern dönemde ligin en iyi oyuncularından biri olabilirdi ama birçok taraftarın gözlerinde uzak bir hatıraya dönüştü.
8. Josh Smith
32 yaşındaki Josh Smith, hâlâ NBA oyuncusu olabilecek kadar genç ve yetenekli. Maalesef 2013’te Atlanta Hawks‘tan ayrıldığı günden bu yana bir yuva bulamadı ve dört ayrı takım gezerek NBA seyyahlarından biri hâline geldi. Kariyeri boyunca iyi bir çok yönlü oyuncu oldu ama üçlük tehdidinin olmaması ve sorgulanmaya açık şut seçimleri de itibarını etkiledi. Son iki sezondaki performansına bakınca Smith’in NBA’e geri dönüş yapması zor gözüküyor. Kariyerinin sonuna kadar yurt dışında oynaması çok daha olası.