NBA Tarihinde Playofflara Ulaşan En Kötü 5 Takım

2020-05-21T02:55:09+00:00 2020-05-21T02:55:09+00:00.

admin69

21/May/20 02:55

Eurohoops.net

NBA Playoffları’na katılan takımlar arasında bazen performans anlamında uçurum olabiliyor. Eurohoops Çeviri lig tarihindeki en kötü 5 playoff takımını huzurlarınıza sunuyor.

by David Gedeon, Çeviri: Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 20 Nisan 2020 tarihinde Fadeaway World‘te yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

NBA’i son kez izleyebildiğimiz günün üzerinden 2 ay geçti. Komisyoner Adam Silver, ligin dönüşü için bir tarih belirlemedi henüz.

NBA eğer normal sezonu geçip direkt playofflara atlamayı düşünürse galibiyet yüzdesi yüzde 50’nin altında olan 3 takım playofflara katılacak: Memphis Grizzlies (32 G – 33 M, yüzde 49.2), Brooklyn Nets (30 G – 34 M, yüzde 46.9) ve Orlando Magic (30 G – 35 M, yüzde 46.2).

Magic’in 30 galibiyet – 35 mağlubiyetlik yüzdesi gördüğümüz en kötü playoff takımı olmaz. Çünkü 1976’daki NBA-ABA birleşiminin ardından bunu başaran tam 48 takım oldu.

Bunu başaran en kötü 5 takıma göz atacağız.

1966-67 Chicago Bulls (33 galibiyet – 48 mağlubiyet)

’67 Bulls takımı 10 ekipten oluşan NBA liginde en iyi 8. takımdı. 33-48’lik bir rekorla ve yüzde 40.7’lik bir galibiyet oranıyla 9. sıradaki Detroit Pistons‘ın üç maç önünde playofflara kaldılar. Hücum bazında 9. sıradaydılar ancak aynı sezon savunma kısmında lig dördüncüsü olmaları onları kurtaran faktördü. Takımda ayrıca Guy Rodgers (18.0 sayı – 4.3 ribaund – 11.2 asist) ve Jerry Sloan (17.4 sayı – 9.1 ribaund) gibi iki All-Star oyuncu vardı.

Adil olmak gerekirse bu franchise’ın ilk kuruluş yılıydı ve sonuncu olmamak büyük bir kazanç gibiydi. Bu yüzden ilk yılını geçiren başantrenör Red Kerr, Yılın Koçu ödülüne layık görüldü. Bu maalesef ki Bulls ve Phoenix Suns‘la geçirdiği 4 yılda en iyi sezonuydu.

O Bulls takımı 68 galibiyetli Philadelphia 76ers ve 60 galibiyetli Boston Celtics gibi ligin en iyi iki takımına karşı 2 galibiyet ve 16 mağlubiyet alabildi. Bu onları ligin kalanına karşı 31 galibiyet ve 32 mağlubiyet aldıkları bir pozisyona sokuyor ve bu da ligde kalıcılık açısından rekabetçi bir oyun ortaya koyduklarını gösteriyor. Bununla beraber playoff ilk turunda St. Louis Hawks tarafından 3-0’la süpürülüyorlar.

1967-68 Chicago Bulls (29 galibiyet – 53 mağlubiyet)

Bulls, 1976’daki birleşmeden önce 2 kez üst üste karşımıza çıkmış oluyor. ’67-’68 sezonundan önce eklenen takımların başarısını görünce lige 2 takım daha ekledi. 1 yıllık deneyime sahip Chicago, 29-53’lük rekoru ve yüzde 35.4’lük oranıyla 10. sırada tamamladı. Takımın geçen sezonki All-Star oyuncularının düşüşü sebebiyle playoff yapmakla uzaktan yakından bir alakası yoktu.

Ancak ekip hala All-Star maçına bir oyuncu gönderebiliyordu. Bob Boozer 21.5 sayı – 9.8 ribaund ve yüzde 49.2’lik şut performansıyla All-Star seçilmişti. Bulls ligdeki 12 takım arasından hücumsal anlamda 11. ve savunma bağlamında 8. olarak ligi tamamlamıştı.

Kerr bir kez daha takımın başantrenörüydü ancak sezon sonunda gitmesi uygun görüldü. Bulls iki kez üst üste süpürge yememeyi başardığı seride 52-30’luk rekoruyla gelen Los Angeles Lakers‘a ilk turda 5 maçta mağlup oldu.

Ertesi sezon lig 14 takıma çıkartılırken playoff yapacak olan ekipler tekrar 8’e düşürülünce Chicago bu maceeranın dışında kalarak yüzde 50’nin altındaki playoff serisine veda etti.

Haydi şimdi 1976’daki NBA-ABA birleşimi sonrası playoff yapan en kötü 3 takıma bakalım.

1985-1986 Chicago Bulls (30-52)

1985-86 sezonu, playofflara kalan en kötü takımlar listesinde iki ekiple temsil ediliyor. Bunlardan birisi yeniden Chicago Bulls olurken diğeri San Antonio Spurs.

Bu yılın Chicago’su yeni draft edilen yıldız Michael Jordan’ın ilk sezonundaki playoff deneyiminden geliyordu. Maalesef Bulls, Jordan’ın ayağının kırılmasıyla kaçırdığı 18 maç sonrasında 30 galibiyet ve 52 mağlubiyetle yüzde 36.6’lık bir galibiyet oranıyla ligi bitirdi. Onun yokluğuna rağmen 29-53’lük Cleveland Cavaliers‘ın bir maç önünde playofflara ulaşmayı başardılar. Takım ligdeki 23 ekip arasından 8. en iyi hücum takımı olsa da en kötü savunma takımıydı.

Hiçbir oyuncusu tarafından All-Star’da temsil edilmeyen Bulls bu kayıp sezonu ligi şampiyon tamamlayacak olan Boston Celtics‘e ilk turda 3-0 süpürülerek kapattı.

Chicago Bulls, başantrenör Stan Albeck’le yollarını ayırarak çok kısa bir süre önce ekibe katılan Doug Collins’i yeni koçu olarak tanıttı. Bu, kariyerindeki 7 yıl boyunca yüzde 50’nin altında galibiyet elde eden 5 takımı çalıştıran Albeck’in son başantrenörlük deneyimiydi (NBA’deki toplam yüzdesi 53.5). Bulls ertesi sezon yeniden Jordan’ın dönmesiyle playofflara girdi ancak tekrardan Celtics tarafından süpürüldü.

1985-1986 San Antonio Spurs (35-47)

Spurs aynı sezonda en kötü playoff takımı olarak Bulls’a katıldı. ’86 San Antonio, 9. sıradaki Los Angeles Clippers‘ın 3 galibiyet önünde bitirdiği sezonu ligin 13. hücum, 17. savunma takımı olarak yüzde 42.7’lik bir galibiyet yüzdesiyle nihayete erdirdi.

O Spurs takımı kariyer bakımından tamamen farklı yörüngedeki ancak ikisi de o sezon All-Star olan iki isim tarafından yönetiliyordu.

Pivot mevkisinde 36 yaşındaki Artis Gilmore vardı. Tavan dönemini çoktan geçmişti ancak 16.7 sayı – 8.5 ribaund – 1.5 blok ortalamalarıyla oynuyordu. Bu onun bir All-Star katılımcısı olarak son sezonuydu.

2 numarada Spurs’ün ligdeki ikinci yılını oynayan combo guardı Alvin Robertson. Robertson Spurs’e efsanevi bir çift yönlü oyun stiliyle katkı sağladı. 17.0 sayı – 6.3 ribaund – 5.5 asist – 3.7 top çalma (lig lideri) gibi istatistiklerle oynadığı bu sezon onu NBA’de Yılın İkinci Beşi’ne taşıdı ve En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu, Yılın Savunmacısı ünvanlarını kazanarak Yılın İkinci Savunma Takımı’na seçildi.

Oyuncuların bireysel başarılarına rağmen Spurs sezonu yüzde 50’nin 8 galibiyet altında bitirirken Los Angeles Lakers‘a karşı 3-0’la süpürülmekten kurtulamadı. Artçı sezonda 7 galibiyet daha az alarak 28-54’le playofflardan uzak kalan San Antonio çözümü koç Cotton Fitzsimmons’ı kovmakta buldu.

1987-1988 San Antonio Spurs (31-51)

Buradaki 5 takımın sonuncusu olarak yeniden San Antonio Spurs’leyiz. Bu ekip son playoff deneyiminden 2 yıl sonra yeniden yüzde 50’nin altında kalarak geri döndü. Bu takımın koçu iki sezonda 59 galibiyet alıp 105 yenilgiyle kötü performansa imza atan Bob Weiss’tı.

Veteran pivot Artis Gilmore’un yerine ligdeki 4. yılını geçiren uzun Frank Brickowski getirilmişti. Alvin Robertson takımın artık tek All-Star’ıydı. Robertson sezonu 19.6 sayı – 6.1 ribaund – 6.8 asist – 3.0 top çalma gibi ortalamalarla tamamlamış, San Antonio Spurs daha sonra sezonu şampiyon olarak tamamlayacak Los Angeles Lakers’a süpürülmekten bir kez daha kurtulamamıştı.

Spurs gelecek sezonki 21-61’lik berbat performansın ardından Robertson’ı takaslayıp veteran guard Terry Cummings’i getirdi ve bir efsaneye dönüşecek pivot David Robinson’ı draft etti.

Sonuç

Bunlar yüzde 50’nin altında galibiyet yüzdesiyle playoff yapan 48 takımdan sadece 5 tanesiydi. Her sezon olmasa bile bu ortalamanın altındaki takımları playofflarda görmeye devam edeceğiz. Bu sezon bu 3 takım playoff yaparsa keşfedilmemiş bölgede olmayacağız.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!

NBA gündemindeki son gelişmeler için tıklayın!