NBA: Eski Los Angeles Lakers’lılardan Oluşan All-Star Kadrosu

20/Eki/20 09:59 Ekim 20, 2020

admin69

20/Eki/20 09:59

Eurohoops.net

Los Angeles Lakers’tan ayrılan oyunculardan kurulu bir All-Star takımı…

by Kevin O’Connor, Çeviri: Arma Kaynar / info@eurohoops.net

Bu çevirinin tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Bu yazı 22 Eylül 2020 tarihinde TheRinger’da yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.

Lakers‘ın son kez playofflarda yer aldığı 2018 sezonundan beri başından birçok şey geçti. Kadro kurarken zor kararlar aldılar ve LeBron James’in kadroya katılmasından önce maaş bütçesi açabilmek için bazı oyuncularla yollarını ayırmaları gerekti. Anthony Davis’i kadroya katarken de inandıkları bazı oyuncuları New Orleans Pelicans‘a yolladılar. Bu hamleler karşılığını vermiş olacak ki Los Angeles Lakers, tarihinin 17. şampiyonluğunu kazandı. 

2013-14 sezonundan 2018-19 sezonuna kadar Lakers’ın kadrosunda toplam 25 çaylak oyuncu yer aldı. Bu isimler arasından sadece 2017 yılında kadroya katılan Kyle Kuzma ve Alex Carusa hala Lakers’ın formasını giyiyor. Diğer 23 çaylaktan 11 tanesi şu anda NBA’de başka takımlardaki garanti kontratlarıyla kariyerlerine devam ediyor.

Diğer 12 oyuncu ise ligde birçok farklı takımın formasını giydi. Bu oyunculardan bazıları playoff seviyesindeki takımlarda önemli roller alırken bazıları ise vasat performanslar sergiledi. Bu yazımızda, 2013 yılından beri Lakers’ın seçtiği çaylak oyunculardan bir kadro oluşturarak eski Lakers’lı oyunculara göz atacağız.

İlk Beş 

Brandon Ingram, Forvet, Pelicans

Seçildiği Draft: 2016 Draftı 2. sıra
Los Angeles’tan Ayrılışı: Davis karşılığında Pelicans‘a takaslandı

2019-20 sezonunda Brandon Ingram, kariyerinde ilk kez All-Star seçildi ve En Çok Gelişim Gösteren Oyuncu ödülünü aldı. Bir önceki yazın tamamını şut mekaniğini düzelterek geçiren Ingram, sezon boyunca farklı bir hücumcu görüntüsü çizdi. Üç sayı çizgisinin gerisinden %39 ile şut atan Ingram, maç başına 24 sayı ortalamayla oynadı. Çembere gitme konusunda da gelişim gösteren Ingram, Zion Williamson ile birlikte çok iyi bir pick and roll partneri oldu. 

Lakers’ın oyuncuları genellikle medya tarafından abartılır. Ancak Ingram, Los Angeles’ta geçirdiği dönem boyunca acımasızca eleştiriliyordu. Ingram, Lakers’ta geçirdiği 3 sezonun hepsinde özellikle çembere gitme ve faul alma alanlarında önemli bir gelişim gösterdi. New Orleans’ta maç başına 4.2 asist ortalaması yakalayan Ingram, her zaman iyi bir pasördü. 

Dürüst olmak gerekirse Ingram, Pelicans’ta geçirdiği süre boyunca daha kötü savunma yapmaya başladı. Genç oyuncu, savunmada dönem dönem konsantrasyon sorunları yaşıyor. Bunun sebebi takım olarak Pelicans’ın savunmada iyi bir görüntü çizmemesi de olabilir. Ancak Pelicans önümüzdeki sezonlarda ligin iddialı ekiplerinden birisi olmak istiyorsa Ingram’ın daha iyi bir savunmacı haline gelmesi gerekiyor. 

Ligin gerçek yıldızlarından birisi haline gelmek istiyorsa Ingram’ın dribbling üzerinden attığı şutları ve savunmasını geliştirmesi gerekiyor. Önümüzdeki offseasonda Ingram sınırlı serbest kalacak ve büyük olasılıkla maksimum kontrat imzalayacak. Ingram, Pelicans taraftarları için AD sonrası dönemi daha izlenebilir hale getirdi fakat hala gitmesi gereken uzun bir yol var. 

D’Angelo Russell, Guard, Timberwolves

Seçildiği Draft: 2015 Draftı 2. sıra
Los Angeles’tan Ayrılışı: 2017 yılında Brook Lopez karşılığında Brooklyn Nets‘e takaslandı

Karl-Anthony Towns ve Russell beraber Timberwolves formasıyla sadece bir maçta beraber oynadı. Daha sonra Towns’ın yaşadığı sakatlık sebebiyle Timberwolves ikilinin birbirine uyum sağlayabileceği çok önemli bir süreden mahrum kalmış oldu. Ancak Russell’ın oynadığı süre boyunca Timberwolves, yıldız oyun kurucunun kendilerine neler katabileceğini yakından gördü. 

Russell’ın oynadığı maçlarda Timberwolves’un derecesi 3-9’du ve ligin en kötü ikinci savunmasına sahiplerdi. Timberwolves’un kötü savunmasını direkt olarak Russell’la bağdıştırmak mantıklı olmaz. Çünkü 2013-14 sezonundan beri savunma sıralamasında hiçbir zaman 24. sıranın üzerine çıkamadılar. Russell’ın da bu alanda Timberwolves’a yardımcı olduğunu söylemek doğru olmaz. Bu yüzden Towns’ın önümüzdeki sene savunmada önemli bir sorumluluk alması gerekecek. 

Ancak sahanın diğer tarafında Russell, Timberwolves’a neler katabileceğini çok iyi gösterdi. Timberwolves sonunda kendi şutunu yaratabilen ve pick and roll oynayabilen bir oyun kurucuya kavuştu. 

KAT ve Russell’ın ne kadar iyi bir ikili olacağını hayal etmek çok zor değil. Bu iki oyuncu kısa süre içerisinde ligin en önemli uzun – kısa ikililerinden birisi haline gelebilir. Russell topsuz oyunda ne kadar iyi bir oyuncu olabileceğini Golden State‘te geçirdiği günlerde göstermişti. Timberwolves’un da önümüzdeki sezonun planlarını yaparken bunu kesinlikle unutmaması gerekiyor. Draftta 1. sıra hakkına sahip olan Timberwolves, savunmada seviye atlamalarını sağlayacak  ve hücumda da dribbling üzerinden yaratabilecek bir oyuncu olacaktır. Minnesota, ne olursa olsun önümüzdeki sezonun izlemesi en keyifli hücum takımlarından birisi olacak.