Anadolu Efes – Real Madrid Serisi 3 ve 4. Maçlar: Pablo Laso Tavşanı Çıkardı

30/Nis/21 11:53 Nisan 30, 2021

admin69

30/Nis/21 11:53

Eurohoops.net
GarubaUsman-RealMadrid2021

Anadolu Efes’in Real Madrid deplasmanındaki 2 playoff sınavını Eurohoops Fırın değerlendirdi.

By Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Bu yazının tüm hakları Eurohoops Ltd. Şti.’ye aittir ve tamamının veya bir kısmının izinsiz kullanılması kesinlikle yasaktır.

Turkish Airlines EuroLeague Playoffları’nın ikinci haftası Anadolu Efes‘in Real Madrid‘e WiZink Center’da oynanan maçlarda konuk oldu.

Palacio de Deportes’teki ilk mücadelenin galibi 80-76‘lık sonuçla Real Madrid oldu. Hemen 2 gün ardından oynanan karşılaşmada ise 82-76‘lık Real üstünlüğü söz konusuydu.

Efes‘in üstün götürdüğü bu karşılaşmalarda geniş çaplı seriler yiyerek ve maç sonlarında çok kötü performanslar sergileyerek kaybetmesi serinin 2-2’ye gelmesini sağlayan ana senaryo oldu.

Eurohoops Fırın da lacivert-beyazlı ekibin üst üste 2. Final Four biletini almaya yaklaşıp bunu bir türlü başaramadığı müsabakaların analizini sizler için çıkardı.

İlk Şok

İlk maçın birinci çeyreğinde dışarıdan üretme noktasında zorluk çeken ve hatta içeriden de uzunca bir süre üretemeyen Efes görüntüsü Real Madrid‘i olabildiğince öne taşıdı ama bu tarz durumlarda reaksiyon hızı ve kuvveti çok ciddi derecede bir takım olduklarını biliyoruz. Efes bu reaksiyonu çok da zorlanmadan sağladı.

Bu süreçte Real hücumları olabildiğince hızlı değerlendirmeye ve daha yarı sahadan topsuz hareketliliğini artırmaya çalıştı. Bu iyi bir plandı ancak uzun süre buna sadık kalmaları ve o tempoda 20-25 dakikayı oynamaları bu kadro yapısıyla çok kolay bir iş değildi.

İş yarı sahaya kalınca ise bu seride çok yüksek seviyede yarı saha savunması yapan Efes‘in rakibini nasıl saf dışı bıraktığını izleyebilmemiz açısından iyi bir örnek oldu. Laso’nun alan savunmasını ise topu iyi dolaştırarak aşmaları çok zor olmadı. İlk çeyrekte belki 9’da 1 üçlük isabetiyle zor bir dönem geçirdiler ancak Rodrigue Beaubois üst üste gelen fırsatları iyi değerlendirince farkı açma noktasında da sorun yaşamadılar.

Tabii, bu her zaman böyle kusursuz olmadı. Bu noktada Sertaç Şanlı ve Vasilije Micic gibi isimlerin yoktan var ettikleri bazı pozisyonlar da oldu. Real Madrid gibi bir kültüre karşı bu noktada üstünlük sağlayabilmek de herhalde uzun yıllardır hayal edilen bir şey olsa gerek.

Ama o kültürün geri dönüşü de pek beklendiği gibi olmadı. Maç sonunda lacivert-beyazlı ekibi tam manasıyla kilitleyen Real, istisnai bir sonuç gibi gözüken 80-76’lık o galibiyeti elde etti. Özellikle eski yıldızlarının maç sonunda bulduğu kritik üçlükler Efes için adeta birer kurşun gibiydi.

Pek de istisnai olmadığıysa bünyesinde daha çok detay barındıran 4. maçın sonunda kanıtlanmış oldu…

Usman

Real Madrid‘in ikinci maça yaptığı 17-0’lık başlangıçta Efes daha çok 2018-19 sezonundaki gibi bir görüntüdeydi. 2019 ila 2021 arasındaki genel görüntüye ulaşmaları içinse o çeşit bir seri yemeleri gerekiyormuş demek ki. Bu bölümde gerek Jaycee Carroll’la o artık görmekten gına gelen topsuz perde oyunlarını oynayarak, gerekse Carroll ve Usman Garuba gibi oyuncuları köşelerde bularak skor ürettiler.

Yani aslında Real hücumu maçın o domine ettikleri bölümünde çok ekstrem bir şey sunmadılar. Zaten bildiğimiz efektif skor potansiyellerini devreye sokmaya çalışıp isabetlerle farkı yarattılar. Sahadaki asıl farkı ise savunma sahasında alan müdafaasıyla yarattılar.

Zaman zaman gördüğümüz Alberto Abalde – Vasilije Micic eşleşmesi zaten ilgi çekici bir eşleşmeydi ki Vasa’nın ilk yarıda 14 dakika kenarda kalmasını sağlayan faktörlerden birisi de Abalde’nin onun üzerindeki presiydi. Elbette bu ufak bir detay. Mücadelenin ilk 4 buçuk dakikasında 6 top kaybı yaptı Efes.

Yalnız çelişkili bir mesele bu alan savunması meselesi. Savunma sahasındaki tüm plan bu olunca Efes‘in 17-0’dan dönmesi de sonrasında fark yaratması da çok zor olmuyor.

Eşleşmeye dayalı oynayacak kadar koz sahibi olmayabilirler ancak olabildiğince fizikselliği ön planda tutmaları gerekiyordu. Walter Tavares’in yokluğu bu bakımdan onlara büyük darbe oldu ama belki de bu alan savunması meselesi oyun bozma noktasında hata olarak görülemeyecek kadar işlerine yaradı.

Beaubois bunları cezalandırdı ama James Anderson’ın maçta çok daha kritik bir rolü vardı: o savunmaları delmek ve çembere gidebilmenin bir yolunu bulmak. Bunu da zaman zaman çok iyi yaptığı, çizgiye geldiği oldu.

İlk yarıda Beaubois’nın üst üste ve üst üste cezalandırdığı bu alan savunması belki de özünde maçı getiren faktörler arasında yer aldı. Kendine bu düzlemde pozisyon bulmakta zorlanmayan Beaubois 2 maçta da harika üçlük isabet oranıyla oynadı ama gel gelelim Efes bu maçları farklı öne geçmesine rağmen kazanamadı.

59-72’lik skor farkının yavaş yavaş eridiği bölümde Usman Garuba’nın eşleşme değişmelerinde karşılarında kaldığı Efes kısalarına karşı duruşunu özellikle takip etmeye çalıştım çünkü Garuba zaten dış savunma konusunda yetkin oyunculardan.

Kısanın karşısında kaldığı her an müthiş iş çıkardı Usman. Real Madrid‘in değişmeli savunması Efes’i buna mahkum etti, zaman zaman da Efes kısaları özellikle değişmeyi ve ters eşleşmeye hücumu seçti. Tüm bunların faturası çok ağır oldu.