Anadolu Efes Takım Analizi: Avrupa Şampiyonunun İstikrar Arzusu

2021-09-30T12:39:24+00:00 2021-09-30T12:46:50+00:00.

admin69

30/Eyl/21 12:39

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, EuroLeague takımlarını sezon başlamadan analiz ettiği yazı dizisine Anadolu Efes ile devam ediyor.

by Semih Altınbaş / info@eurohoops.net

Uzun bekleyişlerimiz bugün son buluyor ve Turkish Airlines EuroLeague heyecanı, hayatlarımıza geri dönüyor: Hem de bu kez yer yer dolu tribünleri bile görebileceğiz!

2020 Mart ayından bu yana hayatımızın orta yerine büyük bir ağırlık şeklinde çöken COVID-19 pandemisine yönelik yerel yönetimlerin izin verdiği ölçüde takımlar tribünlere taraftar alabilecekler ve bu da en azından şimdilik yeni sezonu, geride kalan bir buçuk sezondan daha heyecan verici kılmaya yetiyor.

Bu doğrultuda Eurohoops da sezon hazırlıklarına devam ediyor ve EuroLeague takımlarına dair analizlerimizi siz kıymetli okurlarımız ile paylaşıyoruz.

Bu süreçte takımların yaz döneminde geçirdikleri yapılanmayı değerlendiriyor, transfer karnelerine göz atıyor, hazırlık maçları performanslarını da göz önünde bulunarak yeni sezona dair beklentilerimizi sizlerle paylaşmaya çalışıyoruz.

Geçen sezonu şampiyon tamamlayan Anadolu Efes‘in yeni sezona ilişkin genel durumunu huzurlarınıza taşıyarak artık yavaş yavaş sona geliyoruz.

Koleksiyon Tamam; Devamı Gelecek mi?

Ergin Ataman’ın kupa koleksiyonu ilk olarak pandeminin ilk patlak verdiği dönemlerde Anadolu Efes‘in muhteşem gidişatı doğrultusunda gündeme gelmiş maddelerden birisiydi. O dönem verdiği röportajlarda sürekli olarak koleksiyonundaki tek eksiğin EuroLeague kupası olduğunu söyleyen Ataman 2021 yılında Avrupa şampiyonu olmayı başaran Efes takımının patronuydu.

Koleksiyon tamamlanmış oldu. Ancak büyük bir başantrenör için hiçbir zaman bu yeterli değildir. Avrupa basketbolunda başantrenörler özel bir doyumsuzlukla meşhur olur ve defalarca kez kazanmak için yeniden ve yeniden yola çıkarlar.

Ergin Ataman da yeniden kadrosunu korumayı ve üzerine büyük bir eklemeyle yoluna devam etmeyi seçerek tekrar zirveyi kovalama isteğini gösterdi.

Bu, gerçek bir Avrupa basketbolu koçunun vereceği reflekstir. Pini Gershon’un oluşturduğu Maccabi‘den Ettore Messina CSKA‘sına takımlar, uzun yıllar bu refleksi vermiştir. Zeljko Obradovic‘in Fenerbahçe‘sinde parçalar her sezon ezbere sayacağımız isimlerden oluşmuştur.

Başarılı bir organizasyonu orta vadede organizasyonu korumak çoğunlukla pozitif sonuçlar verir fakat bu organizasyonlar bazen yeni bir oluşuma ihtiyaç duyup 2019-20 Fenerbahçe‘sinin yaşadığının benzeri dönemleri yaşayabilir.

Efes takımının Vasilije Micic, Shane Larkin gibi süperyıldız parçaları, Efes’i hiçbir zaman belirli bir seviyenin altına düşürmeyecek performanslara zaten imza atacaktır ancak yan parçalarla ilgili keskin yorumlar yapmak için Efes’i biraz daha izlemek gerekiyor.

Peki, Ataman koleksiyonunu daha da geliştirebilecek bir organizasyona hâlâ sahip mi? 

Acaba ufak çaplı bir yeniden yapılanma gerekiyor muydu? Efes yeniden tüm takımı (Sertaç Şanlı haricinde) koruyarak yanlış bir iş mi yaptı?

Filip Petrusev eklemesini tam olarak nasıl bir yerden ele almamız lazım?

Tüm bu soruların cevapları ve Efes’in hazırlık süreci ile geçtiğimiz 3 sezonki deneyimlerinden yapılan çıkarımlar doğrultusunda önce Efes’in transfer karnesine ve ardından takımın teknik değerlendirmesine geçebiliriz.

Transfer Karnesi (A+ / D-)

Filip Petrusev (A): Filip Petrusev’in Anadolu Efes’e transferi aslında bir piyango gibi oldu. Böyle yükselişteki oyuncuları sürekli Efes ve Fenerbahçe gibi takımlara yakıştırmaya çalışırız, “acaba şu Petrusev denen çocuk Efes’te nasıl olur?” gibi soruları sohbetlerimizde yöneltiriz. Yöneltmiştik de.

Efes adına Petrusev’in dahli nereden bakarsanız bakın bir kazançtır. Belki yerine sertliği daha artırabilecek bir parça dahil edilebilirdi ancak hücum performansı bu kadar üst düzey olan bir özgürlükler takımının parçası olmak ona da çok şey kazandıracaktır.

Yazının devamında hem genel takım değerlendirmesinde hem de Petrusev’in özel değerlendirmesinde detaylı olarak değineceğiz ancak Petrusev, Efes için yüksek profilli ve gelişime açık bir oyuncu. Takım adına da çok yararlı olabilecek bir isim.

Kadro Dizilimi

Oyun Kurucu: Vasilije Micic – Doğuş Balbay – Erten Gazi – Ömercan İlyasoğlu
Şutör Guard: 
Shane Larkin – Rodrigue Beaubois – Buğrahan Tuncer
Kısa Forvet:
 Krunoslav Simon – James Anderson – Tolga Geçim
Uzun Forvet: 
Chris Singleton – Adrien Moerman – Yiğitcan Saybir
Pivot: 
Filip Petrusev – Bryant Dunston – Tibor Pleiss

Hazırlık Maçlarındaki Performansları

Anadolu Efes – Brescia: 97-71
Brescia – Anadolu Efes: 75-89
Anadolu Efes – Monaco: 85-75
Olimpia Milano – Anadolu Efes: 83-95
Olimpia Milano – Anadolu Efes: 90-62
Anadolu Efes – TOFAŞ: 90-84
Anadolu Efes – Lokomotiv Kuban: 97-67
Anadolu Efes Zalgiris Kaunas: 82-60
Partizan – Anadolu Efes: 92-85
Anadolu Efes – ratiopharm Ulm: 88-69
Panathinaikos – Anadolu Efes: 80-74
Anadolu Efes – Yukatel Merkezefendi Bld. Denizli: 94-93 (BSL 1. Hafta)

Bu Takım Ne Oynar?

Anadolu Efes’in geçtiğimiz sezonlarda oynadığı oyun artık hepimizin zihinlerine kazınan ve belki de bundan yıllar yıllar sonra bile açıklamakta zorlanmayacağımız bir oyun. Ergin Ataman gerçekten bu oyunu mıh gibi aklımıza çaktı.

O oyuncularına sağladığı özgürlüğü, o özgürlüğü sağladığı büyük yıldızlarının etrafına kurgulanan çok tutarlı bir programla harmanladığı oyun anlayışı Efes’e hep kazandırdı ve kazandırmaya da devam ediyor.

Geçen sezona kötü bir başlangıç yapıp Vasilije Micic’in sezon içerisinde çok büyük performans sergilemesinin yanı sıra Krunoslav Simon, Rodrigue Beaubois ve Sertaç Şanlı gibi yan parçalardan alınan katkı çok kritik oldu. Bilindiği üzere Simon geçen sezon takımın Ataman, Micic ve Larkin’in ardından 4. bir beyni gibiydi.

Simon aynı zamanda sırtı dönükte sergilediği savunma performansıyla da hep çok kritik bir oyuncuydu. Sezon boyunca eğer Micic o kadar dominant bir performans sergilemeseydi zirveye Simon’u yazabilirdik. Ancak Micic de o performansı sergilemeseydi Efes şu an bu noktada olmazdı tabii.

Beaubois’dan ise perde çıkışlarıyla ve topsuz hareketlilikle çok yararlanan Ataman bir şutörün en isteyeceği düzlemi ona da yarattı. Bütün bu oyunculardan bu kadar etkili yararlandığınız zaman zaten belirli bir akıcılık ve tempo elde ediyorsunuz.

Forvetlerde James Anderson’ın kenardan getirdiği katkıyı, Chris Singleton’ın sertliğini ve istikrarını göz önüne alırsak bu ortam daha da güçleniyor. Mesela ligin ilk maçında Merkezefendi’ye karşı çok iyi oynayan Adrien Moerman’ı geçen sezonun etkili oyununa çok dahil etmek doğru olmaz ancak o da Efes’in epey değerli bir parçasıdır.

Sertaç’ın oyununu taşıdığı noktayı, savunmada fiziksellik koyup hücumda Tavares’e sıkıntı verecek konuma gelişini konuşabiliriz. Her şeyi konuşabiliriz. 2019-2021 yılları arasındaki Efes kusursuza çok yakın bir takımdı.

Şimdiyse biraz doymuş, biraz da ufak tefek defoları bulunan bir Lacivert-Beyazlılar söz konusu. Halen hücumlarını aynı tempoda devam ettirebiliyorlar. Merkezefendi’yle oynadıkları o zorlu lig maçında belki Beaubois ve Simon gibi kritik parçalarından yoksunlardı ancak Micic – Larkin ekseninde o temponun hâlâ dönebildiğini, Moerman’ın halen bir şeylerin ucundan tutabildiğini görmemiz açısından değerli oldu.

Bu sezon taraftarıyla da bütünleşecek olan Efes’te o enerjik takım görünümü kaldığı yerden devam ediyor. Beraber girdikleri 4. sezonun başında bu görüntüyü verebilmiş olmaları onlar açısından harika. Dunston‘ın 2021-22 sezonunun başlangıcında çember savunmasına dair bir şeyler sunabilmesi gerçekten kulağa bazen olağanüstü geliyor.

Hazırlık sezonundaki performanslarıyla iyi bir izlenim verseler de onlar adına söylenebilecek çok şeyin olduğu bir sezon başlangıcı yaptılar. Öncelikle hücuma dair hemen her şeyin bildiğimiz gibi olması onlar adına güzel bir durum. Mesela Micic içeri drive ederken köşelerde Moerman’ı, Beaubois’yı boş bulabilecekse, öyle bir ortam halen devam ediyorsa bu harika bir şey olurdu.

Efes için yine hemen hemen aynı performanslara imza atabilecekleri bir sezon yaklaşıyor diyebiliriz. Ters eşleşme yakaladıklarında sırtı dönük hücumda mutlaka bir şeyler çıkarıyorlar ve bu sıklaşmış bir mesele olarak karşımızda. Filip Petrusev’in kadroya katılmasıyla da Efes’in post-up etkinliğinin doğrudan ilişkili olduğu bir artış yaşandı.

Yine rotasyona dönecek olursak Buğrahan‘ı lig rotasyonunda 1-2 numara rotasyonunda bir koz olarak kullanabiliyorlar; Tolga Geçim‘den Merkezefendi maçında çok ciddi yararlanıldı, Ömercan‘ın Bursaspor’daki oyunu vesilesiyle yararlanılabilecek bir oyuncuya dönüştüğünü söylemek gerekir, Yiğitcan da Merkezefendi maçında hiç fena görüntü çizmedi.

Bu yerlilerin takımın yıldızlarını biraz daha dinlendirebildiği senaryolarda Ergin Ataman’ın daha rahat rotasyon kurgularına gittiğini geçtiğimiz 2 sezon boyunca gördük.

Hücum kurgusuna ve genel rotasyona ilişkin değerlendirmeleri aktarıp müdafaaya değinmemek olmaz. Efes adına bu sezon sorun yaşanabilecek başlıca alan olarak göstereceğimiz savunma meselesine kesinlikle değinmiş olmak gerekir.

Efes’in kısalar ve forvetler özelinde, hatta Dunston’la beraber genel itibarıyla iyi bir savunma takımı olduğunu hâlâ savunabiliriz. Merkezefendi maçında 93 sayı yediler ancak zaman zaman çemberi iyi savundukları da çok oldu. Mesela Larkin’in savunma performanslarının hep çok göz ardı edildiğini savunuyoruz. Ya da Simon’dan veya Beaubois’dan bu bağlamda alınabilecek katkının da zaman zaman göz ardı edildiği oluyor.

Ancak tüm bunların yanında Sertaç’ın nasıl fiziksel bir oyuncu haline geldiğini ve Efes’te bu bakımdan ne kadar büyük bir boşluğu doldurduğunu da unutmamak gerekir. Kadroya yeni katılan Filip Petrusev, oyunun hücum kısmında Sertaç’tan çok daha büyük bir potansiyel ve sezon boyunca katkısıyla da bunu göstermeye aday bir isim.

Ancak fiziksel temaslarda çabuk devrilebilen görüntüsü hem Efes’in boyalı alan savunmasını hem de Petrusev’in kariyerini olumsuz etkileyebilir. Zaman zaman eşleşme değişimlerinden sonra yaşadığı konsantrasyon kayıpları da bu noktada göz önünde bulundurulmalı.

İzlenmesi Gereken İsim: Filip Petrusev

petrusev_efes_ulm

Yukarıda Petrusev’in defektlerinden ve güçlü yönlerinden bahsetme fırsatımız oldu. Savunmada asla meyilsiz – kayıtsız bir oyuncu olmasa da fiziksel olarak ortaya bir şey koymaya çok müsait bir yapısı olmadığından mütevellit ondan bekleyebilecekleriniz belli.

Bu sebeple onu çok kuvvetli pivotlarla fazla baş başa bırakmamak gibi özel bir tutum sergilenebilir. Misalen Tavares veya Davies’in karşısında Petrusev’in ne kadar sağlam durabileceği çok büyük bir soru işaretidir. Ancak Ataman zaman zaman onları Dunston – Petrusev, Pleiss – Petrusev gibi formatlarda da deneyebilir. Hatta fiziksel mücadelenin yoğun olduğu maçlarda Singleton’ı 5’ten kullanıp Petrusev’in hücum verimliliğini zorlamak bile düşünülebilir.

Ofansif değerlendirmede çok kıymetli bir oyuncu ve bunu NBA takımları dahil bütün dünya basketbolu kamuoyu biliyor. Adriyatik Ligi’ndeki istatistikleri veya ortaya koyduğu yükseliş karnesi öylesine olmuş, şansının yaver gittiği olgular değil.

Sırtı dönüğü oynamayı biliyor, dışarıdan şutunu kullanabiliyor, topla ilişkileri hiç kötü değil. IQ’su da yerinde bir oyuncu olarak aslında 21 yaşındaki birisi için fazla şey vadettiğini düşünebiliriz.

2000 doğumlu Petrusev bu noktaya kadar bizzat tırnağıyla dişiyle geldi. Yaşının henüz genç olması ve Avrupa’da kalma ihtimalinin uzun vadede çok mümkün olmaması sebebiyle bu sezon Efes’in ona katacakları ışığında onun Efes’e katacakları da çok ama çok önemli.

Petrusev bu yıl merakla izleyeceğimiz Efes oyuncuları arasında zirveyi çekecek.

Efes’i Bu Sezon Ne Bekliyor – Efes’ten Bu Sezon Ne Beklenmeli?

Anadolu Efes geçtiğimiz sezon EuroLeague’de şampiyonluk koltuğuna oturduğu ve kupayı müzesine taşıdığı için artık bir beklenti oluşturmak güç görünüyor. “Unfinished Business” şiarıyla çıktıkları yolda işlerini artık tamamladılar.

Ancak oyuncularla konuşma fırsatı bulduğumuzda hepsinin aklından geçen şeyler az buçuk standarttı:

“Bu sezon takımlar bize karşı çok daha büyük bir hırsla mücadele edecek, biz ise aynı başarıyı üst üste tekrarlama hedefini güderek yola devam edeceğiz.”

Birçok oyuncudan bunu duyduk. Motivasyon aşılama noktasında Avrupa’nın en başarılı antrenörlerinden birisine sahip Efes’te sezonun bu akşamki Real Madrid gibi zor bir sınavla açılması ve devamında yaşanabilecekleri merakla bekliyor olacağız.

Üst üste şampiyonluk yaşayan 2000’ler Maccabi‘si gibi enerjik ve “aynı” kalmayı başarmış bir Efes’in bu sezon kadrosunu en fazla nereye taşıyabileceğini merakla takip edeceğiz.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!