by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net
Görsel: Nostradamus’un ta kendisi.
Turkish Airlines EuroLeague’de heyecan dolu geçen bir sezonu daha artık geride bırakmak üzereyiz. Yıl boyunca kıran kırana mücadeleler ortaya koyan ve zorlu playoff etabını geçmeyi başaran 4 takım, kıtanın en büyüğü olabilmek için birbirinden çekişmeli mücadeleler sergileyecekler.
EuroLeague’in uzun yıllardır klasikleşmiş olan tek maçlık Final Four formatı, seneler boyunca birçok sürpriz sonucun ortaya çıkmasına yol açtı. Biz de Final Four’un birbirinden ilginç sürprizleriyle dolu tarihinden esinlenerek siz değerli okuyucularımıza “yok daha neler” dedirtecek tahminler ortaya koyduk.
Çılgın Sallamalar serimizin playoff kısmında Monaco’nun Olympiakos’u 3-2’yle geçeceğini ve yıldız skorer Mike James’in son saniye basketiyle takımını Final Four’a taşıyacağını “sallamıştık”. Her ne kadar bu durum gerçeğe dönüşmese de seriyi 5. maça götüren Monaco, son dakikalara kadar da ABD’li yıldızın önderliğinde maçta kalarak kehanetimizi doğru çıkarmaya çok yaklaşmıştı.
Her ne kadar tutturamamış olsak da fazlasıyla yaklaşmış olmamız hevesimizi iyice arttırdı. Eurohoops Fırın, Çılgın Sallamalar serisi tarihinin 2. Final Four özel bölümüyle siz değerli okuyucularımızın karşısında.
Vasilije Micic, Ülkesi Sırbistan’da Çift Haneli Skor Üretemez
Anadolu Efes‘in Sırp oyun kurucusu Vasilije Micic, kariyerinin son birkaç yılındaki performansıyla tartışmasız şekilde Avrupa basketbolunun en büyük yıldızlarından biri. Geçtiğimiz yıl kulüp tarihinin ilk EuroLeague kupasını müzesine götüren temsilcimizde Micic’in Fınal Four’daki performansı, organizasyonun en değerli oyuncusu (MVP) seçilmesine de yol açmıştı.
Bu yıl beklentilerin aksine normal sezonu ilk 4 sıranın dışında tamamlayan koç Ergin Ataman’ın ekibi, playoff etabında ise vites arttırarak Olimpia Milano‘yu saf dışı bırakmayı başardı. Seri boyunca Anadolu Efes‘in en öne çıkan isimlerinin belki de başında gelen Vasilije Micic, Olympiakos karşısında da temsilcimizin bel bağladığı isimlerden biri olacak.
Öte yandan Final Four’un tek maçlık formatı, her türlü sürprize açık olmasının yanı sıra takımlar ve oyuncuların üzerindeki baskıyı da iyice arttırıyor. Oynanan karşılaşmalarda yapılabilecek en ufak hatalar, telafisi olmayan sonuçlara yol açabiliyor.
Bu yıl organizasyonun Sırbistan’ın başkenti Belgrad’da düzenleneceğini de düşünürsek bu durum, Vasilije Micic’in üzerindeki baskıyı daha da arttıracaktır. Memleketinde gerçekleşen bir Final Four’da doğal olarak tüm gözler Micic’in üzerinde olacak.
Biz ise bu noktada ilk kehanetimizi huzurlarınıza sunuyoruz: Üzerinde her geçen dakika daha da artacak olan baskının etkisiyle Vasilije Micic, oynayacağı iki karşılaşmada da çift haneli skor üretemez. Elbette bu durumun gerçekleşme ihtimali imkansıza çok yakın olsa da sallamanın herhangi bir sınırı yok.
Real Madrid, Barcelona’ya Karşı Bu Yılki İlk Galibiyetini En Az 20 Sayı Farkla Alır
Real Madrid ve Barcelona, yıllardır birçok farklı spor dalında süregelen ezeli rekabetlerini bu sefer bambaşka bir arenaya taşıyacaklar. Avrupa basketbolunun iki dev kulübü, başarılarla dolu tarihlerinde ilk kez bir EuroLeague Final Four’unda kozlarını paylaşacaklar.
Avrupa basketbolunun 1950’li yıllardan itibaren tarihine baktığımızda Real Madrid’in büyük başarılarını görmemek mümkün değil. Basketbolun kıtamızda yaygınlaşmaya başladığı ilk günlerden itibaren her daim zirveye oynayan eflatun-beyazlı ekip, toplamda 10 EuroLeague şampiyonluğuyla kupayı en çok müzesine götüren kulüp konumunda.
Öte yandan son EuroLeague şampiyonluğunu 2010 yılında kazanan Barcelona, son 10 yıllık sürece baktığımızda ezeli rakibinin epey gerisinde kaldı. Real Madrid, koç Pablo Laso önderliğinde ezeli rekabette büyük bir üstünlük kurarken Sarunas Jasikevicius’un gelişiyle birlikte tablo tersine dönmeye başladı.
Koç Jasikevicius’un yanı sıra birçok önemli yıldızı da kadrosuna katarak yeniden hedef yükselten Barcelona, bu sezon ezeli rakibine tüm kulvarlarda çok büyük bir üstünlük kurdu. Oynanan 5 karşılaşmada da sahadan galip ayrılan Katalan temsilcisi, son olarak Kral Kupası finalinde de İspanyol temsilcisini mağlup ederek kupayı müzesine götürmüştü.
Özellikle EuroLeague normal sezonunun ikinci yarısında beklenenden fazlasıyla uzak bir performans ortaya koyan Real Madrid, soru işaretleriyle girdiği Maccabi serisini 3-0’la rahat geçerek yeniden vites arttırdı. Hal böyleyken Barcelona’ya karşı bu sezonki ilk galibiyetlerini 20 sayı ve üzeri bir farkla almaları, her ne kadar çok zor olsa da sene boyunca yaşanan tüm olumsuzlukları bir anda unutturabilir.