2022-23 EuroLeague: 6 Takım, 6 Yeni Koç, 6 Farklı Gelecek

27/Tem/22 10:37 Temmuz 27, 2022

Meliksah Bayrav

27/Tem/22 10:37

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, bu yıl koç değişikliğine giden ekiplere göz atıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Turkish Airlines EuroLeague’de son derece hareketli bir yaz transfer dönemine hep birlikte şahitlik ediyoruz. Üst üste 2. kez Anadolu Efes şampiyonluğuyla noktalanan 2021-22 sezonunun ardından takımlar, en zirveye kendi adlarını yazdırabilmek için çok sayıda flaş hamleye imza attılar.

Son yıllarda transfer piyasasındaki NBA ve Çin Ligi etkisi, Avrupa ekipleri için mevcut oyuncu havuzunu bir hayli daraltmıştı.

Bu yaz NBA ve Çin’in yanına Japonya Ligi gibi bir etkenin daha eklenmesine rağmen EuroLeague takımları, kadrolarını güçlendirebilmek için ellerinden gelenin belki de en iyisini yaptılar.

Önümüzdeki süreçte belki de modern EuroLeague tarihinin en çekişmeli geçecek sezonuna tanıklık edeceğiz. Elbette bu durumun oluşmasını sağlayan faktörler arasında transferlerin olduğu kadar başantrenör değişiklikleri de önemli yer kaplıyor.

Tabii ki değişim her takım için aynı anlamı ifade etmiyor. Örneğin 11 yıllık Pablo Laso serüvenine nokta koymayı tercih eden Real Madrid, Chus Mateo’yla geçmiş yıllarda oluşturulan yapının üzerine koymaya çalışacak. Panathinaikos, Maccabi ve Fenerbahçe Beko gibi ekipler ise yepyeni bir yapılanmayla başarılara koşmanın hayalini kuracak.

Eurohoops Fırın, bugünkü serisinde EuroLeague’in başantrenör değişikliğine giden 6 takımına göz atıyor.

Fenerbahçe Beko – Dimitris Itoudis

8 yıllık efsanevi Zeljko Obradovic döneminin ardından Fenerbahçe Beko için işleri yeniden rayına oturtmanın kolay olmayacağını tahmin etmek pek de zor değildi. Önce Igor Kokoskov gibi bambaşka bir koç profiline yönelmeyi tercih eden Fenerbahçe, istikrarlı bir yapı ortaya çıkaramadı.

Geçtiğimiz sezon ise Sasha Djordjevic’in yönetiminde Basketbol Süper Ligi şampiyonluğu sevinci yaşayan sarı-lacivertli ekip, bu büyük başarıya rağmen Avrupa’da beklenen seviyenin epey uzağında kaldı. 8 yıl aradan sonra ilk kez playoffların uzağında kalınması, bir nevi Fenerbahçe için yine değişim sürecinin habercisiydi.

Son 2 sezonda da sürekli bir şeyleri yeniden inşa etmeye çalışan sarı-lacivertli ekip için Dimitris Itoudis, belki de olabilecek en doğru başantrenör profiliydi. CSKA Moskova’daki 8 yıllık serüveninde kazanmadık kupa bırakmayan Yunan çalıştırıcı, Andrey Vatutin gibi talepkar bir başkanın varlığına rağmen oluşturduğu son derece sağlıklı yapıyla da adını Avrupa’nın elit koçları arasına yazdırdı.

Yine de deneyimli çalıştırıcı için işler Fenerbahçe’de pek kolay olmayacaktır. CSKA Moskova’nın aksine çok fazla sayıda taraftara sahip olan sarı-lacivertli ekip, Obradovic‘li yıllarda Final Four’lara alışmış bir camia olarak son 2 sezondur bu prestijli organizasyonun uzağında kalıyor. Bu sebeple Dimitris Itoudis’in üzerinde önemli bir başarı baskısı olacak.

Yaz dönemine baktığımızda ise Fenerbahçe Beko, takımın en büyük yıldızı konumundaki Jan Vesely‘nin kulüpten ayrılarak Barcelona’ya transfer olmasıyla birlikte kadrosunda önemli bir kalite eksilmesi yaşadı. Uzun rotasyonuna geçtiğimiz sezon EuroCup’ta ortalığı tozu dumana katan Johnathan Motley’i ekleyen sarı kanaryalar, henüz resmi açıklama gelmese de Nemanja Bjelica’yı da kadrosuna katmaya hazırlanıyor.

Kısalara baktığımızda ise tablonun biraz daha farklılaştığını görüyoruz. Pierria Henry’nin beklenmedik şekilde takımdan ayrılarak ABD’ye dönmesi, Fenerbahçe için bir oyun kurucu takviyesini zorunlu hale getirmişti. Önce Maccabi Tel Aviv‘in yıldızı Scottie Wilbekin’i transfer eden sarı-lacivertli ekip, Barcelona’dan ayrılan Nick Calathes’i de resmen açıklamanın planlarını yapıyor.

Geçtiğimiz sezon Barcelona formasıyla kariyerinin en iyi yıllarından birini geride bırakmayan Calathes, sakatlık sorunları nedeniyle de belli bir istikrarı korumakta zorlanmıştı. Şutu konusunda ise yıllardır bariz sorunlar yaşayan Yunan oyun kurucu, yaşının ilerlemesiyle birlikte savunmada da bazı zaafiyetlere yol açmaya başladı.

Buna rağmen Calathes’in tecrübesi ve üst düzey oyun zekası, kısa rotasyonunun yeni yıldızı Scottie Wilbekin’in daha dengeli bir rolde kullanılmasını sağlayabilir. Topu sürekli domine etmek zorunda kalmadığı bir denklemde Wilbekin, özellikle topsuz perde aksiyonlarının yardımıyla yarı saha hücumlarında çok daha verimli bir şekilde kullanılabilir.

Uzun rotasyonunda ise potansiyelin çok yüksek olmasına rağmen bazı soru işaretleri de mevcut. Geçtiğimiz sezon Avrupa’da bir anda dikkatleri üzerine toplayan Johnathan Motley, hücumdaki tüm etkileyici özelliklerine rağmen verimli olabilmesi için yarı sahada kendisine alan yaratılması gereken bir isim. Bu noktada 7 yıl aradan sonra Fenerbahçe’ye geri dönmeye hazırlanan Nemanja Bjelica’nın performansı, Motley açısından da bir hayli belirleyici olacak.

NBA’de geçirdiği 7 yılda ağırlıklı olarak şutör yönüyle varolmaya çalışan Bjelica’nın sarı-lacivertli ekipteki dış şut performansı, sarı-lacivertli ekibin yarı sahada istediği alanları bulabilmesine direkt olarak etki edecek. Takımın ana oyun kurucusu rolüne geçmesi beklenen Nick Calathes’in de şutu sıkça riske edilen bir oyuncu olması, Sırp yıldızın perimetre gerisinden vereceği katkıyı çok daha önemli bir hale getiriyor.

Rotasyonunu da Nigel Hayes-Davis ve Tonye Jekiri gibi güvenilir parçalarla kuvvetlendiren Fenerbahçe, kurulmaya çalışılan yapının tam anlamıyla işlemeye başlaması için elbette belirli bir süreye ihtiyaç duyacak. Bu noktada Dimitris Itoudis kalibresinde bir başantrenörün takımın başında olması, geçtiğimiz sezonların aksine adaptasyon sürecinin daha sağlıklı şekilde atlatılmasına neden olacaktır.