2003-05 TAU Ceramica: Şampiyonluğun Kıyısında Geçen Altın Yıllar

08/Ağu/22 10:44 Ağustos 8, 2022

Meliksah Bayrav

08/Ağu/22 10:44

Eurohoops.net

Eurohoops Fırın, bugünkü adıyla Cazoo Baskonia’nın altın yıllarını mercek altına alıyor.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net

Avrupa basketbolunun önemli kulüplerinden biri olan Baskonia, İspanya’nın kuzeyinde yer alan Bask bölgesini temsil etmesiyle de halk için ayrı bir yere sahip. Maçlarını Bask bölgesinin başkenti Vitoria-Gasteiz’de bulunan 15.000 kişilik Fernando Buesa Arena’da oynayan Baskonia, bölge halkının bir nevi “milli takım” gözüyle de baktığı bir ekip.

62 senelik köklü bir tarihe sahip olan İspanyol temsilcisi, 1990’lı yıllardan itibaren adını Avrupa sahnesinde iyiden iyiye duyurmaya başladı. Kulübün eski oyuncularından Jose Antonio Querejeta’nın başkanlık görevini devralmasıyla birlikte yeni bir yapılanmaya giden takım, transfer politikasında ise farklı bir yol izlemeyi tercih etti.

Başta Arjantin olmak üzere Güney Amerika kıtasından potansiyelli oyuncuları detaylıca gözlemleyerek kulübe kazandıran Bask ekibi, bu sayede diğer Avrupa kulüplerinden de sıyrılmaya başladı. Bu isimlere süre bularak gelişebilmeleri için sağlıklı ortamı da sağlayan Baskonia, özellikle 90’lı yılların sonlarına doğru İspanya basketbolunun önde gelen kulüplerinden biri haline geldi.

1999 yılında Bask ekibi tarihinin ikinci İspanya Kupası şampiyonluğunu kazanırken kadronun önemli parçalarından biri olan Arjantinli Juan Alberto Espil, Baskonia için bir nevi yepyeni bir dönemin habercisi oldu. 2000 yılında başantrenörlük görevine kulübün Avrupa basketbolu efsanelerinden Dusko Ivanovic’i getiren kırmızı-mavili ekip, yeni transferleriyle de dikkat çekti.

O yaz Juan Alberto Espil’in yanına eklenen iki Arjantinli Andres Nocioni ve Fabricio Oberto, yeni transferlerin arasında en çok göze çarpanlardı. Bir önceki sezon Olympiakos’ta aradığını bulamayan Oberto ve 20 yaşında ilk kez Avrupa basketboluna adım atan Nocioni, kısa süre içerisinde kendilerinden beklenen etkiyi yaptılar.

1998 yılında henüz 18 yaşındayken Baskonia’ya transfer olan Arjantinli Luis Scola, kulüpteki ilk 2 yılını kiralık olarak farklı takımların formalarıyla geçirmişti. 2000 yazında kiralık sürecinin sona ermesiyle birlikte Bask ekibinin A takımındaki yerini alan Scola, Oberto ve Nocioni’yle birlikte kadronun ana parçalarından biri haline geldi.

Fabricio Oberto ve Luis Scola gibi boyalı alanda rakipler için çok büyük tehdit yaratan iki isim, Andres Nocioni gibi skorerliği ve dış şut becerisiyle öne çıkan bir oyuncuyla tamamlanınca Baskonia da Avrupa basketbolunun en gözde takımlarından birine dönüştü.

Koç Dusko Ivanovic’in yönetiminde tarihindeki ilk EuroLeague Final Four’u başarısını elde eden Bask ekibi, her ne kadar şampiyonluğa ulaşamasa da parlattığı oyuncular ve oynadığı keyifli basketbolla gelecek yıllarda adını çok daha sık duyuracağının sinyallerini vermişti.

2002 yılında kulüp tarihinin ilk İspanya Ligi şampiyonluğunu kazanan Baskonia’da zaman içerisinde önemli değişimler yaşandı. Gelen şampiyonluğun ardından Pamesa Valencia‘ya transfer olan Fabricio Oberto’yu, 2004 yazında NBA ekiplerinin radarın giren Andres Nocioni takip etti. Kadrosunun iki önemli yıldızını kaybeden Bask ekibi için değişim vakti gelmişti.

Güney Amerika’dan potansiyelli oyuncu hamlelerine hız kesmeden devam eden Baskonia, Arjantinli oyun kurucu Pablo Prigioni ve Brezilyalı uzun Tiago Splitter’ı kadrosuna kattı. Bir önceki sezon daha sınırlı bir role sahip olan Jose Calderon’un süreleri de artarken kısa rotasyonuna yapılan bir diğer hamle, Avrupa basketbolunda dengeleri değiştirebilecek türdendi.

Litvanya basketbolunun o dönemler belki de en büyük gözdesi konumundaki Arvydas Macijauskas, Lietuvos Rytas’ı Zalgiris‘in önünde Litvanya Ligi şampiyonluğuna taşıyarak adından söz ettirmişti. Genç yaşına rağmen 2002 ve 2003 sezonlarında Litvanya Ligi MVP’si seçilen Macijauskas, kariyerinde bir üst basamağa sıçrama yapmak için fazlasıyla hazırdı.

Bir önceki yılın en skorer oyuncusu Andres Nocioni’yi kaybetmesine rağmen Baskonia, koç Dusko Ivanovic’in yönetimindeki genç ve yetenekli kadrosuyla yeni sezon için hazırdı. Bask ekibinin eldeki kadroyla geçireceği iki senelik süreç, kulüp tarihinin altın yılları olarak Avrupa basketbolu tarihine geçecekti…