NBA: 30 Takım, 30 Farklı Soru İşareti

2022-10-19T12:44:21+00:00 2022-10-19T12:44:21+00:00.

Berkay Terzi

19/Eki/22 12:44

Eurohoops.net
LAS VEGAS, NEVADA - OCTOBER 05: LeBron James #6 and Russell Westbrook #0 of the Los Angeles Lakers laugh on the sideline after Westbrook was called for a technical foul on the bench in the third quarter of their preseason game against the Phoenix Suns at T-Mobile Arena on October 05, 2022 in Las Vegas, Nevada. The Suns defeated the Lakers 119-115. NOTE TO USER: User expressly acknowledges and agrees that, by downloading and or using this photograph, User is consenting to the terms and conditions of the Getty Images License Agreement. (Photo by Ethan Miller/Getty Images)

Eurohoops Fırın, NBA’de 2022-23 sezonundaki belirleyici sorulara göz atıyor.

by Eurohoops Team / info@eurohoops.net

NBA’de yepyeni bir sezona dün gece oynanan iki maçla birlikte giriş yaptık.

Takımlar yaz aylarında kadrolarını güçlendirmek için ellerinden geleni yaptı ancak 82 maçlık bir maraton içerisinde birçok değişken bulunuyor. 2022-23 sezonunda hemen hemen her takımın bir adet kader belirleyebilecek sorusu var.

Eurohoops Fırın, NBA’de 2022-23 sezonundaki belirleyici sorulara göz atıyor.


Atlanta Hawks: Trae Young – Dejounte Murray ikilisi işleyecek mi?

Bu, yeni sezon girerken en önemli sorulardan birisi. Trae ile Dejounte’nin sürelerini mümkün olduğunca ayırmak gerek. Böylelikle hem ikinci beşin üretkenlik sıkıntılarını bir nebze düzeltebilirler. Hem de her iki oyuncuyu da oldukları gibi kullanarak en iyi şekilde verim alabilirler. Burada olay sadece topsuz oyuna yatkınlıktan ibaret değil. Alışkanlıklar da önemli bir mesele bana kalırsa. Çünkü her iki oyuncu da bugüne kadar ana karar verici olarak görev aldı ve şimdi fedakarlık yapmaları istenecek. Biraz daha farklı bir role geçiş yapmaları beklenecek. Bence göründüğü kadar kolay bir şey değil.

Hangisi topsuz oyuna daha yatkın? Bana kalırsa Trae Young’ın üstüne set çizmek çok daha kolay. Üstelik John Collins ve Clint Capela gibi sağlam perde kuran uzunlar var. Burada da Nate MacMillan faktörü devreye giriyor. Açıkçası bir hücum koçu olarak MacMillan’a güvenmiyorum. Geçtiğimiz senelerde MacMillan’ın hücum aksiyonlarının oldukça kısıtlı olduğunu gördük. Eğer bu takım yine ikili oyunlar üzerinden şekillenecekse, iki pozisyonda bir Trae ile Dejounte arasında gider gelir pozisyonlar. Ayrıca playofflarda Hawks’ın P&R üzerinden Boston gibi Miami gibi takımlara çare bulması çok zor.

Boston CelticsIme Udoka skandalı takıma nasıl yansıyacak?

Geçen sezon Boston Celtics‘in başarısında pay sahibi olan koç Ime Udoka, organizasyon içerisinden bir kadınla ilişki yaşadığı gerekçesiyle takımdan uzaklaştırılmıştı. Udoka’nın takımla ilişkilerinin oldukça kuvvetli olduğunu biliniyordu ancak buna rağmen Celtics yönetimi başarılı çalıştırıcıya acımadı. Udoka’nın yerine Joe Mazzulla getirildi. Takımdaki bu ani değişimin oyuncular üzerindeki yansıması nasıl olacak merak ediliyor. Bana kalırsa oyuncular bu durumdan pek etkilenmeyecektir. Celtics, belli bir yetenek seviyesine sahip ve oturmuş bir oyun sistemi var. Bu yüzden yeni gelen koç enkaz devralmayacak. Oyuncuların Udoka ile ilişkileri bir yana, bu takımın saha içerisinde bir problem yaşayacağını sanmıyorum.

Brooklyn Nets: Yıldız oyuncular istikrar sağlayacak mı?

Brooklyn Nets, birkaç sene önce bu takımda Kyrie Irving ve Kevin Durant’i bir araya getirdiğinde herkes şok olmuştu. Üstüne bir de James Harden eklenince NBA’de şampiyon belirlenmişti bile. Ancak o günden bu yana Brooklyn Nets’in bulmakta zorlandığı bir şey var: Süreklilik. Özellikle Kyrie Irving’in aşı tartışmalarından ötürü sahaya çıkmaması, takımı hem sahada hem soyunma odasında büyük ölçüde etkiledi. Ardından James Harden’ın takas talebi devreye girdi. Brooklyn Nets neredeyse hiçbir zaman tam kadro sağlıklı olamadı ve gücünün %100’üne erişemedi. Bu sezon yıldız oyuncuların düzenli olarak sahaya çıkması, sakatlık problemlerinin minimum düzeyde kalması ve takım içinde sorun yaşanmaması son derece mühim. Eğer bunlardan birinde bile patlak verilirse Brooklyn Nets tekrardan sallantıya girer.

Charlotte Hornets: Steve Clifford ve LaMelo Ball uyum sağlayabilir mi?

Geçen sezon All-Star seviyesinde bir basketbol oynayan Miles Bridges, uygunsuz davranışları sebebiyle bu sezon sahaya çıkamayacak gibi duruyor. Bridges’ın olmadığı bir denklemde Charlotte Hornets‘ın yetenek düzeyi ciddi bir darbe yiyecek. Steve Clifford, elindeki malzemeyi en iyi şekilde değerlendiren bir koç oldu her zaman. Üstelik gençlerle iletişimi harika. Bu açıdan takımla uyumlu bir koç ama basketbol anlayışı Hornets kadrosu ve LaMelo ile çatışıyor.

Clifford takımları her zaman ligin en düşük tempolu takımlarından birisi olmuştur. Günümüz Hornets kadrosu ise LaMelo Ball’un önderliğinde ligin en yüksek tempolu takımlarından biri haline geldi. Bunun yanı sıra, Clifford takımları sahanın savunma tarafından güç almayı sever. Fakat Hornets bunun tam tersini yapıyor. Takımda pozitif savunmacı sayısı çok çok az. Clifford mı anlayışını değiştirecek yoksa LaMelo mu oyununu başka bir yöne evriltecek göreceğiz.

Chicago Bulls: Lonzo Ball sahalara ne zaman dönecek?

24 yaşındaki oyuncunun dönüş tarihi Chicago Bulls için çok kritik. Eğer sezon içerisinde dönebilirse Chicago’nun beklentilerini ciddi düzeyde arttıracaktır. Lonzo Ball, sağlıklı olduğunu dönemde bu takımın tek iki yönlü oyuncusuydu. Şimdi Lonzo’nun yerine kullanabilecek dört oyuncu var. Caruso, Dragic, Ayo Dosunmu ve Coby White. Ama dördü de sahaya attığınızda belli noktalardan zaaf yaratan oyuncular. Caruso’yu dışarıda tutarsak, hiçbiri Lonzo kadar topa baskı yapamıyor. Caruso ile Lonzo’nun farkı buydu zaten. Chicago’nun geçen seneki savunma direnci bu ikilinin ön alan baskısından ve rakibin ikili oyun aksiyonlarını bozmalarından kaynaklıydı. Burada Ayo Dosunmu’nun gelişimi kritik o açıdan. Çünkü oyunun her iki tarafında da düzenli katkı verebilecek nadir isimlerden.

Lonzo Ball, aynı zamanda tempoyu yükselten ve takımı hızlı hücumlara yönlendiren bir oyuncuydu. Yarı saha hücumlarındaysa Chicago’nun üçlük denemelerinin çeyreği Lonzo’ya ait. Şimdi Lonzo devreden çıkınca, Chicago’nun hem tempolu basketbolu zarar görecek hem de yarı saha hücumları… Chicago’da hücumlar tamamen DeRozan’ın hünerleri üzerinden şekilleniyordu ve topsuz hareketlilik neredeyse hiç yok. Eğer bu takım yarı saha hücumuna bağlı kalacaksa Lonzo’nun şut tehdidinin olmadığı bir senaryoda işleri gerçekten zor.

Cleveland Cavaliers: Donovan Mitchell takıma uyum sağlayacak mı?

Geçtiğimiz ay Utah Jazz‘den takasla alınan Donovan Mitchell, Cleveland Cavaliers‘ın yaşadığı skor problemlerine çare olabilir. Üstelik yanında Darius Garland gibi bir top yönlendiriciyle oynayacak. Bu durum, Mitchell’ın üstündeki yükü azaltıp yıldız oyuncunun en iyi yaptığı işe odaklanmasına olanak verecek. Mitchell, artık yönlendirici rolünü daha az oynayacak. Sahanın hücum tarafında Mitchell’a dair endişeler neredeyse yok. Fakat asıl soru işaretleri savunmada başlıyor.

Darius Garland ve Donovan Mitchell, yan yana geldiklerinde savunmada çok küçük kalıyorlar ve perimetre savunmasında çok dirençli olmayacaklardır. Fakat bu takımın arka bölgesinde öyle isimler var ki, muhtemelen bu ikilinin savunma açıklarını en iyi kapatacak takım Cleveland Cavaliers’tır. Evan Mobley ve Jarrett Allen, geçen sezon Cleveland’ı en iyi savunma takımlarından birisi haline getirdiler. Bu yüzden Garland ve Mitchell’ın savunma zaafları karşısında daha rahat hissedebiliyorum.

Dallas Mavericks: Spencer Dinwiddie, Jalen Brunson’ı aratır mı?

Geçen sezon batı konferans finallerine kadar ilerlemeyi başaran Dallas Mavericks, serbest oyuncu piyasasında Jalen Brunson’ı New York Knicks‘e kaptırdı. Brunson, Luka Doncic’in yanındaki ikinci guard rolünü muhteşem oynuyordu. Hem Doncic’in üstündeki yükü ve baskıyı hafifletiyor hem de Doncic sahada değilken takıma liderlik ediyordu. Bu sezon Dallas adına belirleyici olacak soru şu: Spencer Dinwiddie, Jalen Brunson’ın yerini doldurabilir mi? Christian Wood hamlesi Dallas Mavericks’in hanesine artı yazsa da Dinwiddie’nin performansı bu takımın tavanına doğrudan etki edecek.

29 yaşındaki guard, geçen sezon zaman zaman Luka Doncic’in yanında oynadı, zaman zaman ikinci beşe liderlik etti. Dinwiddie, bu rollerin her ikisinde de başarılı işlere imza attı. Sakatlığının etkilerini üzerinden attığını kanıtlamış oldu. Spencer Dinwiddie de Jalen Brunson gibi delici nitelikli bir oyuncu ancak şut tehdidi Brunson’a kıyasla biraz daha zayıf kalıyor. Fakat Mavericks’in aradığı özelliklere az çok sahip.

Denver Nuggets: Jamal Murray ve Michael Porter nasıl dönecek?

Denver Nuggets, 2021-22 NBA sezonunun en talihsiz takımlarından birisiydi. Takımın en önemli üç oyuncusundan ikisini sakatlığa kurban veren Nuggets, MVP ödüllü yıldız Nikola Jokic sayesinde belli bir yere kadar gelmeyi başardı. Fakat şampiyon Golden State‘e diş geçiremediler. Bu sezon Nikola Jokic’in saz arkadaşları parkeye geri dönüyor. Bununla birlikte takımın savunmasını geliştirmeye yönelik yerinde hamleler yapıldı, yıldız oyuncuların etrafını genişlettiler. Eğer Jamal Murray ve Michael Porter eski formuna kavuşursa, Denver Nuggets batı konferans finallerinin en ciddi adaylarından birisi olacak.

Detroit PistonsVeteran takviyeleri asıl hedeften saptırır mı?

Detroit Pistons, yaz döneminde Bojan Bogdanovic, Alec Burks ve Nerlens Noel gibi veteran oyuncuları takıma kattı. Bu tamamlayıcı parçalarla birlikte genç-veteran dengesini çok iyi kurdular kağıt üstünde. Yapılanma takımları arasında en fazla galibiyet alacak takımlardan birisi Detroit. Fakat asıl konu burada başlıyor zaten… Maç kazanmak için gerekli motivasyonu bulacaklar mı? Yeni gelen veteranlar, bu takımın kazanma arzusuna dair bir işaret olabilir mi?

Açıkçası Detroit’in “sahaya çıkalım, 30 küsur maç kazanıp play-in turnuvasını zorlayalım” motivasyonuna sahip olduklarını düşünmüyorum çünkü yapılanma süreci henüz tamamlanmadı. Önümüzde güçlü bir draft sınıfı var. Yalnızca Wembanyama ve Scoot Henderson’dan da bahsetmiyorum. Amen Thompson, Nick Smith gibi kaliteli isimler var tepede. Bu yüzden bir kez daha üst sıralardan seçim yapma fikri onlara cazip gelecektir.

Golden State WarriorsGreen – Poole kavgası takıma nasıl yansıyacak?

2021-22 NBA sezonunda mutlu sona ulaşan Golden State Warriors’ta her zamanki gibi pozitif bir hava hakimdi. Ta ki Draymond Green’in Jordan Poole’a attığı yumruğa kadar… Antrenman kampında yaşanan bu olay NBA gündemine bomba gibi düştü. Bu skandalın ardından çeşitli senaryolar ortalar atıldı. Fakat bu olayın Golden State Warriors’ı herhangi bir çöküşe veya düşüşe sürükleyeceğini sanmıyorum. Warriors organizasyonu artık bir takım kültürü oturttu. Her ne kadar Draymond’ın yumruğunu bu sarsmış olsa da kulübün profesyonelliğinden bir şey eksilmedi. Bu yüzden hedefe odaklanıp yola devam edeceklerdir.

Houston RocketsJalen Green aranan oyuncu mu?

Ligdeki en genç oyunculardan birisi olan Houston Rockets, geçen sezon başladığı yapılanmada kayda değer düzeyde yol aldı. Buna rağmen yeni dönemin ana yıldızını bulup bulamadıklarına dair soru işaretleri var. Jalen Green’in aranan oyuncu olup olmadığı tartışılıyor. Bana kalırsa genç oyuncu ileride bu takıma liderlik edebilir. Jalen Green, atletizm ve saf yetenekten oluşan özel bir kombinasyona sahip. Uzun yıllar boyunca ligin en iyi skorerlerinden birisi olacak. Bana kalırsa Houston aradığı şeyi çoktan buldu.

Indiana Pacers: Buddy Hield ve Myles Turner’ın akıbeti ne olacak?

Geçtiğimiz sezon Domantas Sabonis’i takaslayıp Tyrese Haliburton’ı takıma katan Indiana Pacers, böylelikle yapılanmanın ilk adımını atmıştı. Uzun yıllar konferansın orta tabakasında yer alan Pacers, eldeki çekirdeğin yeterli olmadığının farkına varmıştı. Pacers’ın şu andaki tek amacı draftta iyi bir sıradan seçim yapabilmek. Fakat kadroda Hield ve Turner gibi kaliteli oyuncular mevcut. Bu oyuncular, Pacers’ın tanking hedefine uyum sağlamıyor. O yüzden draft hakları veya genç oyuncu karşılığında başka bir takımın yolunu tutmaları muhtemel. Takaslanmamaları halinde kenarda oturup oturmayacakları hala muamma.

Los Angeles Clippers: Yıldız oyuncular sağlıklı kalabilecek mi?

2019 yazında büyük umutlarla kurulan Los Angeles Clippers kadrosu, sakatlıklardan ötürü bugüne kadar başarıya ulaşamadı. Takımın iki yıldızı Kawhi Leonard ve Paul George, sağlıklı kalmakta zorlandılar. İki süperstar, şimdi yeniden bir araya geliyor ve parola yine şampiyonluk. Bu sefer Clippers’ın kadrosu çok daha güçlü görünüyor. Sene ortasında Norman Powell ve Robert Covington’ı takasla kadrosuna katan Clippers, daha geniş ve çok yönlü bir kadroya sahip oldu. Yıldız oyuncuları daha rahat dinlendirme lüksüne sahipler. Koç Ty Lue ise artık çok daha tecrübeli. Özellikle geçen sezon Kawhi ve George’un olmadığı dönemde harika işlere imza attı. Yıldız oyuncuların sağlığı bu takımın tavanını belirleyecek.

Los Angeles Lakers: Russell Westbrook çıkmazı nasıl sonuçlanacak?

33 yaşındaki eski MVP Russell Westbrook, artık birkaç yıl önceki halinden çok uzakta. Westbrook zaten hiçbir zaman ciddi bir şut tehdidi yaratmadı ama artık patlayıcılığı ve bitiriciliği bile geriledi. Westbrook hamlesi Lakers için açık şekilde hataydı. Bile bile hataya düştüler ve birçok kişi bunun farkındaydı. Geçen sezon playoff dışı kalan Lakers, yaz döneminde birçok oyuncuyu takıma kattı ancak bunların hiçbiri takıma seviye atlatamaz. Eğer Lakers tekrardan batının en güçlü takımları arasına girmek istiyorsa Westbrook’u elden çıkarmak zorunda. Normal sezonun birinci maçında bile sahada dezavantaj yaratan bir oyuncuyla yola çıkılmamalı. Lakers er ya da geç Westbrook’u takımdan gönderecek. Veya Houston’ın John Wall’a yaptığı gibi evine yollayacak.

Memphis Grizzlies: Jaren Jackson’ın yokluğu ne kadar etkili olacak?

Ligin en genç ekiplerinden birisi olan Memphis Grizzlies, geçen yıl batı konferansını ikinci sırada tamamlamıştı. Bu başarısıyla büyük bir sürpriz yapan Grizzlies gençleri, yeni sezonda daha iyisini yapmayı hedefliyor ancak bir eksik var: Jaren Jackson Jr. 23 yaşındaki uzun forvetin dönüş tarihi henüz netlik kazanmadı. Jackson, Memphis Grizzlies savunmasının en önemli parçasıydı ve eğer onun sakatlığı uzarsa Memphis için işler kötüye gidebilir. Çünkü bu sezon Batı konferansının tepeleri iyice karıştı ve kimin ne yapacağını kestirmek oldukça güç.

Miami Heat4 numaradaki boşluk nasıl doldurulacak?

PJ Tucker’ın gidişi normal sezon adına büyük bir sorun yaratmayacak. Orayı hamle yapılmasa bile Caleb Martin’le, Ömer Faruk’la veya zaman zaman maç kapatan beşlerde Butler’ı 4 numaraya kaydırarak dengeleyebiliriz. Fakat playoff adına konuşacak olursak Tucker’ın gidişi büyük bir kayıp. Tucker sadece switchten ibaret değildi. Aynı zamanda üst düzey bir savunma bilgisine sahipti. Fizik olarak da playofflar için elverişliydi. 4 numara oynayan bir Caleb Martin hem playofflarda küçük kalabilir hem de Tucker’ın savunma katkısını beklememek gerek.

Milwaukee Bucks: Eldeki çekirdek bir yüzük daha getirebilir mi?

2021 NBA şampiyonluğunu tekrarlamak isteyen Milwaukee Bucks, bir sezona daha aynı çekirdekle başlangıç yapıyor. Şampiyon kadronun büyük bir bölümünü korudular ve alışılmış bir sisteme sahipler. Oyuncuların birlikte oynama alışkanlığı basketbolda çok önemli bir detay. Milwaukee Bucks’ta da bunu görüyoruz. Üstelik işin içine Giannis Antetokounmpo faktörünü eklediğimizde ortaya şampiyonluk adayı bir takım çıkıyor. Buna rağmen kadro artık yaşlanıyor ve dominasyon kuracak bir takım görüntüsü çizmiyorlar. Yakın zamanda Milwaukee’nin yan parçalarda yenilenmeye gitmesi gerekebilir.

Minnesota Timberwolves: Rudy Gobert takımın tavanını yükseltecek mi?

2021-22 NBA sezonunun sürpriz ekiplerinden Minnesota Timberwolves, bu yaz kadrosunu Fransız pivot Rudy Gobert ile güçlendirdi. Gobert hamlesi, Minnesota’da saha içine dair birçok şeyi değiştirecek. Kariyerinde 3 kez Yılın Savunmacısı seçilen deneyimli pivot, playofflarda bulunduğu takımlara büyük sorun çıkartabiliyor, takımının tavanını kısıtlayabiliyor. Fakat normal sezonda ise takımının tabanını yükseltiyor. Bu yüzden Minnesota Timberwolves’u playoff yarışında daha güçlü bir aday haline getirmesi kuvvetle muhtemel. Fakat Minnesota batı konferans finalleri gibi daha iddialı hedefler koyduysa, Rudy Gobert’in varlığı sıkıntı doğurabilir.

New Orleans Pelicans: Zion Williamson’ın dönüşü nasıl olacak?

New Orleans Pelicans, 2021-22 sezonuna yıldız oyuncu Zion Williamson’dan yoksun başladı. Lige kötü bir giriş yapan Pelicans, daha sonrasında sürpriz bir şekilde kendini playofflara atmayı başarmıştı. Pelicans, veteranlar ve genç oyunculardan oluşan kaliteli bir ekip oluşturdu ve bu çekirdek önemli bir potansiyel vadediyor. Yeni sezonda Zion Williamson’ın dönüşüyle birlikte Pelicans’ın hücum tehditleri iyice arttı. Williamson şu anda gayet formda gözüküyor ve bu takımda zaten ona ait olan bir rol var. O yüzden Williamson’ın dönüşü, Pelicans’taki diğer oyuncuların geri adım atması anlamına gelmiyor. New Orleans Pelicans, kaliteli sorun çözücüleri ve kaliteli savunmacılarının üstüne Zion’u ekleyerek 2022-23 sezonunda playofflara direkt katılmayı hedefliyor.

New York Knicks: Jalen Brunson eklemesi neleri değiştirecek?

Yıllardır serbest oyuncu piyasasında hayal kırıklığına uğrayan New York Knicks, kesenin ağzını açtı ve bu sefer Jalen Brunson’ı kadrosuna katmayı başardı. Jalen Brunson, muhtemelen Knicks hücumlarını çok daha derli toplu hale getirecektir. En azından ne oynadığını bilen ve sürekli Randle’ın bire birlerine kalmayan bir Knicks izleyebiliriz. Knicks taraftarı kaliteli bir oyun kurucuya uzun süredir hasretti. Fakat Jalen Brunson’ın bu takıma birkaç seviye birden atlatmasını beklemiyorum. Geçen yıl 11. sırada kalıp play-in turnuvasına katılamayan Knicks, bu sefer play-in yarışında daha iddialı. Ancak hala Doğu’nun üst seviye takımlarıyla rekabet edecek düzeyde değiller.

Oklahoma City Thunder: Shai Gilgeous-Alexander ile tamam mı devam mı?

Oklahoma City Thunder, bu ligde tankingi en ağır yapan takımların başında geliyor. Onlarca draft hakkını elinde bulunduran Thunder, aynı zamanda tecrübesiz oyunculardan oluşan yetersiz bir kadroya sahip. Yine ligin son sırası için mücadele edecekler. Ellerinde Shai Gilgeous Alexander gibi genç bir yıldız var. Ancak Shai’nin uzun vadede bu takımda olup olmayacağı belli değil. Geçtiğimiz ay birkaç takımın Shai ile ilgilendiğine dair söylentiler çıkmıştı. Oklahoma’nın genç oyuncuyu yeni dönemde düşünüp düşünmediği henüz net değil çünkü ortada bir yapı yok. Shai’nin bu duruma ne kadar sabredeceği ise merak konusu.

Orlando MagicPlay-in mi yoksa tanking mi?

2022 NBA Draftı’nın ilk sırasından Paolo Banchero’yu takıma katan Orlando Magic, yapılanma sürecinde çok önemli bir adım attı. Eğer Banchero potansiyeline ulaşmayı başarırsa, uzun yıllar Orlando’nun ana yıldızı olabilecek kalibrede. Banchero’nun da takıma katılmasıyla birlikte Orlando’dan beklentiler arttı. Fakat tek bir Banchero seçimiyle Orlando’nun yapılanması tamamlandı diyemeyiz. 2023 NBA Draftı’nda Victor Wembanyama, Scoot Henderson, Amen Thompson gibi genç yeteneklerin bulunduğunu düşünürsek Orlando’nun play-in motivasyonuna sahip olduğunu düşünmüyorum. Buna rağmen yapılanma takımları içerisinde en fazla maç kazanabilecek takım Orlando bana kalırsa. Özellikle savunma performanslarına birçok kez değinmek gerekebilir sezon içerisinde.

Philadelphia Sixers: James Harden eski formuna kavuşacak mı?

Philadelphia cephesinde geçen sezonun büyük bölümü Ben Simmons dramasına kurban gitti. Sixers, buna rağmen Joel Embiid önderliğinde kendisini playoff potasında tutmayı başardı. Daha sonrasında James Harden’ın takıma eklenmesiyle birlikte Sixers taraftarları bir kez daha şampiyonluk için umutlandı. Ancak James Harden, eski formunda çok uzaktı ve takımdaki belli başlı problemler devam ediyordu. Kadroda hala derinlik problemleri mevcuttu. Matisse Thybulle ve Georges Niang gibi büyük zaaflara sahip oyuncular rotasyonda süre buluyordu.

Nitekim Philadelphia Sixers, konferans yarı finallerinde Miami Heat‘e mağlup oldu ve bir kez daha sezonu erken noktaladı. Ancak bu yaz yapılan hamleler, Sixers’ın gücüne güç kattı. Rotasyon genişledi, tek yönlü zaaf yaratan görev adamlarının sayısı azaldı ve Joel Embiid’in arkasına kaliteli bir pivot eklendi. Harrell, normal sezonda Embiid’i dinlendirip yıldız oyuncunun playofflara daha diri girmesini sağlayabilir. Fakat tüm oklar yine James Harden’ı gösteriyor. 33 yaşındaki yıldız oyuncu, artık takımının birinci oyuncusu değil fakat Sixers’ın kaderini belirleyecek oyuncu olabilir. James Harden’ın sezona formda girmesi Philadelphia adına çok önemli.

Phoenix Suns: 2021’deki ruh tekrardan yakalanabilir mi?

Phoenix Suns, 2020-21 sezonunda NBA finaline kadar yükselmiş ancak 2-0’dan seri vermişti. Phoenix Suns kadrosu bunun üstüne bir yıllık tecrübe kazandı ve yeniden o seviyeye çıkmaya çalışacaklar. Fakat bunun gerek saha içinde gerek saha dışında eski ruhu yakalamaları gerek. Dallas Mavericks’e kaybedilen seri, Deandre Ayton’ın kontrat sorunları, önemli bir figörü olan Jae Crowder’ın ayrılışı derken Phoenix’teki sorunlar hafif hafif yükseliyor.

Portland Trail BlazersLillard’ın etrafındaki kadro yeterli mi?

Uzun yıllar Damian Lillard – CJ McCollum ikilisi üzerinden başarıya ulaşmaya çalışan Portland, kadronun yetersiz olduğunu nihayet anlamıştı. Apar topar kadroyu sıfırlayıp yeni bir çekirdek kuran Portland, Lillard etrafında hızlıca yapılandı. Fakat Portland’ın kadrosunda hala önemli eksikler mevcut. Hazırlık döneminde iyi bir görüntü çizmediler. Kadronun biraz daha kaliteye ve derinliğe ihtiyacı var. Damian Lillard artık 32 yaşına girdi ve Portland’a bir başarı getirmek için uğraşıyor. Ancak etrafına kurulan kadro buna yeterli değil. Daha da kötüsü, Lillard ile etrafındaki gençlerin zaman çizelgesi birbirine uymuyor.

Sacramento Kings: De’Aaron Fox – Domantas Sabonis ikilisinin tavanı ne?

Geçen sezon genç oyuncu Tyrese Haliburton’ı Indiana Pacers’ı gönderip Domantas Sabonis’i kadrosuna katan Sacramento Kings, bu hamlesiyle çok tartışılmıştı. 16 yıldır playoff hasreti çeken Sacramento Kings, her zaman olduğu gibi yine playoff umuduyla sezona giriyor. Fakat bu sefer her zamankinden daha iyi bir görüntü çiziyorlar, iki yıldızın etrafını nokta atışı hamlelerle doldurdular. De’Aaron Fox ve Domantas Sabonis, ikili oyunlar üzerinden büyük tehdit yaratıyor. Yeni koç Mike Brown, bu takıma Fox ve Sabonis ikilisi üzerinden yeni bir kimlik kazandırma peşinde. Bu, Kings’in uzun zamandır bulamadığı bir şeydi. Eğer amaç playoff oynamaksa, bu ikilinin kapasitesi bunun için yeterli. Tabi ki Sacramento’ya güvenmek hiçbir zaman doğru olmaz ama şu anda Kings organizasyonunda bir şeyler doğru gidiyor.

San Antonio SpursVictor Wembanyama hedefinde ne kadar ısrarcılar?

Gregg Popovich yönetimindeki San Antonio Spurs, uzun yıllar boyunca ligin üst sıralarında yer aldı. Fakat onların da devri kapandı ve yeniden yapılanma süreci gerekti. Buna 1-2 yıl önce başlasalar her şey daha iyi olabilirdi ancak geç olsun güç olmasın. Victor Wembanyama, tıpkı 1998’de Tim Duncan’da olduğu gibi San Antonio Spurs’ün rüyalarını süslüyor şu anda. Her ne kadar Devin Vassell, “bu sezon yine rekabet edeceğiz” minvalinde konuşsa da bu pek gerçekçi gelmiyor. Spurs, son birkaç yılda kötü kadrosuna rağmen galibiyet almanın yolunu bulmuştu fakat bu sefer onu bile yapamayacak kadar yetersiz bir kadroya sahipler.

Toronto RaptorsScottie Barnes ve OG Anunoby beklenen sıçramayı yapacak mı?

Nick Nurse yönetimindeki Toronto Raptors, oyun profili bakımında bir kimliğe ve sürekliliğe sahip. Bence bu önemli bir detay. Ama bu sezon takımın üstüne koyamadılar. Birçok takım kendini geliştirirken onlar aynı seviyede kaldılar. Otto Porter hamlesi yapıldı, Raptors sistemine gayet uyumlu fakat takımı yükseltecek bir oyuncu değil. Geçen seneki sorunların aynısı devam ediyor. Rotasyonları hala çok dar, oyuncular Nick Nurse’ün sisteminde çok yıpranıyor ve yaratıcılık sorunları devam ediyor.

Toronto Raptors, dış eklemelerle takımını geliştiremedi. Fakat genç oyuncuların gelişiminden umut besliyorlar. Scottie Barnes ve OG Anunoby, bu takımın bir üst seviyeye çıkmasını sağlayabilecek kapasiteye sahip. Her iki oyuncudan da bu sezon sıçrama bekleniyor, özellikle Yılın Çaylağı Scottie Barnes’tan. Barnes’ın yaşayacağı olası bir hücum gelişimi, Raptors’ta işleri yoluna sokabilir. OG Anunoby’den tek beklentim ise sağlıklı kalması yönünde.

Utah JazzVeteran tamamlayıcı parçalara ne oldu?

Washington Wizards: Eldeki malzemelerden yemek çıkar mı?

Washington yönetimi bugün kadroyu dağıtma kararı alsa hemen hemen tüm NBA takımları Wizards‘ın kapısını çalar. NBA’de her takımın rotasyonunda süre bulabilecek türden isimlere sahipler ama bu oyuncuları bir araya getirdiğinde başarılı bir takım oluşturmak çok zor. Birbirine uyumsuz oyuncu sayısı çok fazla. Bununla birlikte, eğer Bradley Beal’ı ve sakat Corey Kispert’ı saymazsak, bu takımın topsuz perdelerden çıkıp verimli şekilde üçlük atabilecek oyuncusu yok. Sanırım bir tek Wizards’ta gördüm ben bu durumu. Durum böyle olunca, yarı saha hücumlarının akışkanlığı da olumsuz etkileniyor tabi ki.

Fakat bu takımın sorunu hücumdan ziyade savunma. Washington skor üretmeyi bir şekilde başarıyor ama savunmada çok fazla soru işareti var. Geçen sezonun ilk bölümünde en azından ortalama düzeye gelmişlerdi ve puan tablosuna da yansıdı bu durum. Ama ortalama bir savunma takımı olmak için bile o kadar çok efor sarf ediyorlar ki sahada, depoda benzin kalmıyor. Şu anda ilk beş oynaması beklenen Monte Morris ve Will Barton gibi oyuncular da savunmaya pek yardımcı olmayacak. Morris savunmanın önünde küçük kalıyor, Barton ise epey istikrarsız.

Üstelik koç Wes Unseld henüz yeterli tecrübeye sahip değil. Elindeki malzemeyi nasıl kullanacak merak ediyoruz.

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!