Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
Bu yaz NBA’de büyük hamleler önceki yıllara göre biraz daha erken gerçekleşti ve sezonun geri kalanı görece sakin geçti. Ama şubat ayındaki bazı takaslarla birlikte son birkaç ayda ligde dengeler ciddi şekilde değişti.
Luka Dončić artık Los Angeles Lakers’ta. Orlando Magic, Desmond Bane için ciddi takas bedeli ödedi. Phoenix Suns, Kevin Durant’i elden çıkardı, Bradley Beal’i de serbest bıraktı. Milwaukee Bucks, Damian Lillard’ın kontratını feshedip Myles Turner’ı aldı. Denver Nuggets, Cameron Johnson’ı kadrosuna kattı.
Hâlâ Jonathan Kuminga, Josh Giddey, Cam Thomas ve Quentin Grimes gibi kısıtlı serbest oyuncular imzasız. Shams Charania’ya göre Giannis Antetokounmpo takası da masadan kalkmış değil.
Biz ise olasılıkları bir kenara bırakıp, 2025-26 sezonu bugün başlasa güç sıralamasının nasıl görüneceğine bakalım.
30. Brooklyn Nets (26-56)
Brooklyn Nets’in tecrübeli liderliği bu sezon büyük ölçüde Michael Porter Jr., Nic Claxton ve Terance Mann’dan gelecek. Johnson takasıyla gelen Porter Jr., hücumda önemli bir yük üstlenecek. Ancak takımın geri kalanı ciddi anlamda genç ve tecrübesiz isimlerden oluşuyor.
Bu yaz beş birinci tur çaylak aldılar: Egor Demin, Nolan Traoré, Ben Saraf gibi oyun kurucu özellikleri olan gençler, NBA seviyesinde ilk kez sahaya çıkacak. Bu durum, sahada hem yaratıcı ama aynı zamanda çokça hata yapan bir hücum anlayışını beraberinde getirecek.
Porter Jr. için bireysel istatistiklerin öne çıktığı bir yıl olabilir. Ancak Brooklyn için asıl hedef, 2026 NBA Draft lotaryasında mümkün olan en yüksek sırayı elde etmek olacak.
29. Utah Jazz (17-65)
Utah Jazz, uzun süredir devam eden yeniden yapılanma sürecinde bu yaz da adım attı. John Collins ve Collin Sexton’ı takasladılar, Jordan Clarkson’ın kontratını feshettiler. Geçen sezon bu üçlü sahadayken takım, 100 pozisyonda rakiplerinden ortalama 12.2 sayı daha az üretebiliyordu.
Lauri Markkanen’in sağlıklı dönmesi hücumda belli bir seviyeyi yakalamalarını sağlayabilir. Ancak kadronun genç çekirdeği hâlâ çok ham ve tecrübesiz. Markkanen’in takas edilmesi de sürecin gidişatına uygun bir hamle olabilir.
Utah, kadrosunda henüz “geleceğin süperstarı” diyebileceğimiz bir isim barındırmıyor. Ace Bailey gibi potansiyelli gençler olsa da, bu sezon da asıl hedef draft lotaryasında en üst sırayı kovalamak olacak.
28. Washington Wizards (18-64)
Washington Wizards, Brooklyn ve Utah ile birlikte ligin en zayıf üç kadrosundan birine sahip. Ancak Utah’tan farklı olarak, sezon başında CJ McCollum ve Khris Middleton gibi iki tecrübeli oyuncuya sahip olacaklar.
Bu ikili, sezona başlarken takıma birkaç galibiyet getirebilir ve takas değerlerini yükseltebilir. Ancak ilerleyen dönemde ya takas edilmeleri ya da sakatlık sonrası dönüşlerinin “beklenenden uzun” tutulması muhtemel.
Genç oyunculara daha fazla süre verilmesiyle birlikte — Alex Sarr, Bilal Coulibaly, Cam Whitmore, Bub Carrington ve Kyshawn George gibi — takım daha fazla kaybedecek ama geleceğe dönük parlak anlar da yaşatacak.
27. Charlotte Hornets (19-63)
Charlotte Hornets, kağıt üzerinde fena görünmeyen bir kadroya sahip. LaMelo Ball, oyun stili ne kadar iddialı ve riskli olursa olsun, hem üretken hem de rakip savunmanın ilgisini üzerine çeken bir yıldız.
Ball’un etrafında Brandon Miller, Kon Knueppel ve Liam McNeeley gibi boylu ve şut tehditi olan genç kanatlar var. Bu üçlü, hücumda spacing yaratmak için ideal parçalar. Ancak pivot pozisyonunda deneyimli bir oyuncunun eksikliği dikkat çekiyor.
Savunma tarafında ise çaylak uzun Ryan Kalkbrenner’dan beklenti var ama o da henüz kanıtlanmamış bir oyuncu. Ball sağlıklı kalırsa geçen sezonki 19 galibiyetin üzerine çıkabilirler, fakat savunma zaafları belirleyici olacak.
26. New Orleans Pelicans (21-61)

Zion Williamson sağlıklı kaldığında New Orleans Pelicans, Batı’da hemen her rakiple baş edebilecek bir seviyeye çıkıyor. Ancak kariyeri boyunca maç başına ortalama 36 karşılaşmaya çıkabilmiş olması, bu senaryonun ne kadar kırılgan olduğunu gösteriyor.
Trey Murphy III, geçen sezon 21.2 sayı ortalamasıyla ciddi bir hücum gücü sergiledi. Herb Jones savunmada elit seviyede, Dejounte Murray ise sakatlıktan dönüyor. Jordan Poole’un da ara ara patlama yaptığı maçlar olacaktır.
Fakat Zion’suz geçen periyotlarda bu parçaların birbirini tamamlaması zor görünüyor. Batı’daki sert rekabet, Pelicans’ın sezonu alt sıralarda bitirmesine yol açabilir.
25. Toronto Raptors (30-52)
Toronto Raptors, yaz döneminde kadrosunu büyük ölçüde korudu. Jakob Poeltl ile yeniden anlaştılar, Scottie Barnes–RJ Barrett–Brandon Ingram çekirdeği kaldı. Ancak bu üçlünün dış şut tehditi sınırlı.
Bu durum hücumda ciddi bir sıkışıklık yaratabilir. Özellikle Poeltl’ün boyalı alandaki varlığı, spacing sorununu daha da artırabilir. İyi savunmacılar olsalar da modern NBA’de şut tehdidi eksikliği büyük handikap.
Yedek rotasyonu ise büyük ölçüde kanıtlanmamış isimlerden oluşuyor. Raptors, 25-30 galibiyet bandında bir sezon daha geçirebilir.
24. Phoenix Suns (36-46)

Phoenix Suns, 2021’de NBA Finalleri’ne çıkan kadrosundan geriye tek yıldız olarak Devin Booker’ı tutabildi. Chris Paul, Deandre Ayton, Mikal Bridges, Cameron Johnson gibi tüm parçalar gitti, Kevin Durant ve Bradley Beal dönemleri de sona erdi.
Booker, bireysel olarak yine üst düzey bir sezon geçirecektir. Mark Williams sağlıklı olduğunda pota altı savunması ve pick-and-roll bitiriciliğiyle destek verecek, Jalen Green ise zaman zaman patlayıcı skor performansları sergileyecektir.
Yine de Batı’da ciddi rekabet varken Suns’ın play-in’e kalması bile garanti değil. Beal’ın kontratının “waive & stretch” yöntemiyle önümüzdeki beş yıl boyunca 20 milyon dolar cap space’i bloke etmesi, yeniden yapılanmayı yavaşlatacak.
23. Philadelphia 76ers (24-58)
Joel Embiid’in diz sakatlığının kamp başlangıcına yetişmeyebileceği haberleri, onun sakatlık geçmişi düşünüldüğünde alarm verici. Paul George’un da 35 yaşında ve sakatlık riski yüksek bir oyuncu olması işleri daha da belirsiz kılıyor.
Tyrese Maxey, Jared McCain ve VJ Edgecombe gibi genç parçalar umut verse de, takımın en yüksek maaşlı iki isminin istikrarsızlığı kısa vadede galibiyet sayısını sınırlayabilir.
Philadelphia, kadrosunda hâlâ yıldız gücü barındırsa da, sağlıklı kalamazlarsa Doğu’nun alt sıralarında yer almaları şaşırtıcı olmaz.
22. Portland Trail Blazers (36-46)
Geçen sezonun ikinci yarısında Deni Avdija’nın çıkışı ve Toumani Camara önderliğinde gelişen savunma kimliği, Portland’ı yukarı taşımıştı. Bu yaz Jrue Holiday’i kadroya katarak bu kimliği daha da güçlendirdiler.
Deandre Ayton’ın gönderilmesi, çaylak Donovan Clingan’ın daha fazla süre almasını sağlayacak. Holiday’in tecrübesi ve liderliği, genç kadronun saha içi disiplinini yükseltebilir.
Damian Lillard’ın dönüşü ise bu sezon olmayacak; yıldız guard, sakatlık rehabilitasyonunu sürdürecek. Buna rağmen Blazers, play-in yarışı içinde olabilir.
21. Sacramento Kings (40-42)
Sacramento Kings, Chicago Bulls’un DeRozan–LaVine ikilisinin daha yaşlı versiyonunu Batı’ya getirdi. Bunu yaparken Tyrese Haliburton ve De’Aaron Fox gibi iki All-Star oyun kurucudan da vazgeçmiş oldular.
Domantas Sabonis, Nikola Vučević’ten daha verimli bir pivot olsa da, yeni çekirdeğin tavanı sınırlı. Keegan Murray hâlâ gelişim potansiyeline sahip, ancak play-off garantisi olmayan bir kadro var.
Dennis Schröder eklemesiyle guard rotasyonu genişlese de, Batı’da play-in çizgisi civarında kalmaları muhtemel.
20. Chicago Bulls (39-43)
Josh Giddey’nin hâlâ imzalamamış olması belirsizlik yaratıyor, ancak salary cap boşluğu olmadığı için Bulls’un onu kadroda tutması bekleniyor.
Sezonu Coby White, Kevin Huerter, Matas Buzelis, Giddey ve Vučević beşiyle bitiren Chicago, bu beşli sahadayken pozitif net rating yakalamıştı. Bu, en azından iyimserlik için bir zemin oluşturuyor.
Giddey’nin oyun kurma becerisi ve çevresindeki şutörlerle birlikte Bulls’un play-in hattında yer alma şansı var.
19. Indiana Pacers (50-32)
Tyrese Haliburton’ın aşil sakatlığı, Indiana Pacers’ın geçen sezonki Final koşusunun tekrarlanma ihtimalini ciddi şekilde azalttı. Myles Turner’ın Milwaukee’ye gitmesi de savunma dengesini bozdu.
Haliburton ve Turner olmadan sahada olduklarında geçen yıl negatif net rating’leri vardı. Bu durumun devam etme ihtimali yüksek.
Pascal Siakam’ın All-Star performansı ve Rick Carlisle’ın koçluğu sayesinde play-off görmeleri hâlâ mümkün, ancak derin bir koşu beklemek gerçekçi olmayacaktır.