by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Bu yazı 18 Ağustos 2025 tarihinde ESPN‘de yayınlanmış ve uyarlanarak çevrilmiştir.
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
Eurohoops Türkiye’nin Instagram hesabını takip etmek için tıklayın!
NBA hala yaz tatilinde olsa da, 2025-26 sezonunun ayak sesleri duyulmaya başladı.
Yeni ulusal TV takvimi şekilleniyor, geçtiğimiz hafta sezon fikstürü açıklandı ve antrenman kamplarının başlamasına sadece bir aydan biraz fazla kaldı.
Büyük sezon öncesi analizler gelmeden önce, işte 30 takımın yeni sezona yaklaşırken durumunu özetleyen tek bir belirleyici rakam ve önümüzdeki 10 ayda kaderlerini etkileyecek unsurlar:
Atlanta Hawks: 10 ve 5
Hawks açısından bu sezon iyimser olmak için pek çok neden var: Dyson Daniels’ın En Çok Gelişme Gösteren Oyuncu performansı ve Doğu Konferansı’nda en iyi yaz dönemini geçiren takım olmaları bunlardan bazıları. Ancak 2021’deki sürpriz Konferans Finalleri koşusunun yarım on yıl sonrasında bir tekrar ihtimali, büyük ölçüde Jalen Johnson’ın yükselişine bağlı olabilir.
Sakatlıklar nedeniyle yalnızca 36 maçta oynayan Johnson, sahada olduğu anlarda istatistikleri doldurma konusunda ligin en iyilerindendi.
Geçen sezon maç başına 10 ribaund ve 5 asist ortaladı; bu rakamlara ulaşabilen diğer oyuncular yalnızca Nikola Jokic, Giannis Antetokounmpo ve Domantas Sabonis oldu. Son dört sezonda bunu başaran tek başka oyuncu Joel Embiid.
Bu Johnson’ın bir MVP adayı olduğu anlamına gelmiyor; fakat kimsenin farkında olmadığı kadar All-NBA seviyesine ve gerçek yıldızlığa yakın olabilir.
Boston Celtics: %99,5
Celtics’in en büyük eksikliği, aşil sakatlığından dönecek olan altı kez All-Star seçilen Jayson Tatum olacak. Ancak gözden kaçmaması gereken bir değişim de uzun rotasyonunda yaşandı.
Geçtiğimiz playofflarda, Celtics’in merkez oyuncularına verilen dakikaların %99,5’i (çöp zamanları hariç) Al Horford, Kristaps Porzingis ve Luke Kornet arasında paylaştırılmıştı. Şimdi üçü de kadroda değil.
Yerlerini Neemias Queta, Luka Garza, Chris Boucher ve Xavier Tillman alacak. Farklı özellikler sunsalar da üçlünün gerisinde kalıyorlar. Bu, hem Boston hem de koç Joe Mazzulla için ciddi bir uyum sorunu yaratabilir ve Tatum’suz geçecek sezonda Celtics’in zirve yarışında kalma ihtimalini azaltabilir.
Brooklyn Nets: 3
GeniusIQ takip verilerine göre, geçtiğimiz sezon Brooklyn formasıyla maç başına en az 3 dakika topu elinde bulunduran altı oyuncu vardı. Bu altılıdan yalnızca biri hâlâ takımda. Dennis Schroder, D’Angelo Russell, Ben Simmons, Killian Hayes ve Trendon Watford ayrıldı; Cameron Johnson da gitti.
Yeni transfer Michael Porter Jr., Johnson’ın skor yükünün bir kısmını üstlenecek ama bir oyun kurucu değil. Bu da Nets’in genç arka alanına bolca top kullanma şansı bırakıyor.
Brooklyn, bu yaz tam beş birinci tur seçimi yapan ilk takım oldu, yani çaylakların sancıları kaçınılmaz olacak.
Ayrıca Cam Thomas (eğer sınırlı serbest oyuncu olarak yeniden imzalarsa) muhtemelen aşırı yüksek bir kullanım oranıyla oynayacak. Geçen sezon %32,6’lık oran yakalamıştı ve bu ligde yalnızca Paolo Banchero ile Cade Cunningham’ın gerisindeydi.
Charlotte Hornets: %35,9
LaMelo Ball, geçen sezon %35,9 kullanım oranıyla NBA’in lideriydi. Bu, NBA tarihindeki en yüksek 23. sezonluk oran. Bu seviyede top kullanan oyuncuların çoğu süperstar; listenin 22 isminin 19’u o sezon All-NBA’e seçildi.
Ancak Ball, yeterince maç oynasa bile All-NBA adaylığına yaklaşamayacaktı. PER’i, tarihte %35 kullanım oranını gören oyuncular arasında en düşük olanıydı. Üstelik sık sakatlıklarıyla da dikkat çekiyor.
Hornets için soru şu: Ball hâlâ üzerine takım kurulacak bir franchise yıldızı mı, yoksa sadece eğlenceli ama kazandırmayan bir oyun kurucu mu?
Chicago Bulls: 164
Bulls yıllardır NBA ortalamasının tanımı oldu. Ellerinde kanıt da var: DeMar DeRozan, Lonzo Ball ve Alex Caruso’nun katıldığı 2021 yazından bu yana Bulls’un galibiyet-mağlubiyet karnesi 164-164.
Artık DeRozan, Ball, Caruso ve Zach LaVine kadroda değil. Yine de Chicago bir yeniden yapılanmaya girmektense Ball ve Caruso için takaslarda oyuncu aramayı tercih etti, draft hakkı değil.
Sonuç olarak 2025-26’da da yine .500 civarında bir performans sergilemeleri muhtemel.
Cleveland Cavaliers: %42
Donovan Mitchell’in gelişiyle üç sezonda Cavaliers, normal sezonda 163-83’lük dereceyle (%66) NBA’in en iyi üçüncü takımı oldu. Ancak playofflarda işler tersine döndü: 11-15 (%42).
Mitchell, Darius Garland, Evan Mobley ve Jarrett Allen sakatlıklar yaşasa da Cavs’in playoff mağlubiyetleri hep net oldu: Son üç sezonun tamamında ilk turda 4-1 elendiler.
Geçen sezonu 64-18 ile bitiren Cleveland, 2025-26’da da bolca normal sezon galibiyeti alacaktır. Fakat artık Milwaukee Bucks’ın birkaç yıl önce olduğu noktadalar: Normal sezon ne kadar iyi geçerse geçsin, gerçek sınav playofflarda başlayacak.
Dallas Mavericks: 5
Mavericks’in, 33 yaşındaki Kyrie Irving ve 32 yaşındaki Anthony Davis orta 30’larına gelmeden şampiyonluk penceresini değerlendirebilmesi için öncelikle Irving’in bu sezon sol diz çapraz bağ ameliyatından sağlıklı dönmesi gerekiyor. Bunun hemen ardından gelen ikinci kritik unsur ise, 1 numaralı seçim olan ve sezona 18 yaşında başlayacak Cooper Flagg’in anında yüksek etki yaratabilen bir katkı sunması.
Flagg, son on yılların en büyük NBA yeteneklerinden biri olarak görülüyor ve bu potansiyele sahip. Ancak yaşı ve tecrübesizliği düşünüldüğünde, böylesine genç bir oyuncunun kazandıran basketbol oynaması kolay değil. Stathead verilerine göre bugüne dek yalnızca beş genç oyuncu (Jayson Tatum, Luol Deng, Carmelo Anthony, Tony Parker ve Stephon Marbury) playoff yapan bir takımda düzenli kanat oyuncusu olarak ilk beşte yer alabildi. Üstelik son 20 yılda bunu başaran tek isim Tatum.
Denver Nuggets: 7
Basketball Reference’ın “MVP ödül payları” adında ilginç bir istatistiği var. Bu, bir oyuncunun her sezon aldığı oy oranını ölçüyor ve kariyer toplamına ekliyor. Yani sadece MVP kazanmayı değil, aynı zamanda yıllar boyunca oylamalarda üst sıralarda yer almayı da ödüllendiriyor.
Son beş sezonda üç MVP ödülü ve iki ikincilik elde eden Nikola Jokic, bu listede hızla yükseliyor. 2024-25 sezonunda ikinci olmasıyla birlikte, kariyer MVP paylarında 7. sıraya çıkarak Wilt Chamberlain, Shaquille O’Neal, Karl Malone, Tim Duncan, Kobe Bryant ve Giannis Antetokounmpo’yu geride bıraktı. 2025-26’da benzer bir performansla Bill Russell ve Magic Johnson’ı da geçebilir. İki üst düzey sezon daha çıkarırsa Larry Bird’ü ve belki Kareem Abdul-Jabbar’ı bile aşarak, yalnızca LeBron James ve Michael Jordan’ın arkasında 3. sıraya yükselebilir.
Denver için bu sezon takım düzeyinde yeni bir şampiyonluk hedefi olsa da, bireysel anlamda Jokic’in NBA tarihinin en büyük oyuncularından biri olma yolundaki kariyer mirası da söz konusu.
Detroit Pistons: 2
Pistons, geçtiğimiz sezon ligin en kötü derecesi olan 14 galibiyetten 44’e yükselip çetin bir playoff mücadelesi verse de, Cade Cunningham, Jaden Ivey, Ausar Thompson ve Jalen Duren sadece iki maçta toplam beş dakika birlikte oynayabildi. Sakatlıklar ve rotasyon kararları nedeniyle, takımın en önemli dört yapı taşı (hepsi 23 yaş veya daha küçük) neredeyse bütün sezonu sahayı paylaşmadan geçirdi. Buna 5. sıra seçimi Ron Holland’ı da ekleyince, son yılların tüm yüksek draft tercihleri bir arada hiç oynayamamış oldu.
2025-26’da Malik Beasley, Tim Hardaway Jr. ve Dennis Schroder ayrılırken, Caris LeVert ve Duncan Robinson takıma katıldı. Ancak Pistons’ın hâlâ uzun vadeli çekirdeğini keşfetmesi gerekiyor. Ivey’nin küçük örneklemdeki üçlük gelişimi gerçek mi? Ivey ve Thompson, Cunningham’ın ağır hücum yükünü hafifletebilir mi? Holland sessiz geçen çaylak yılından sonra nerede konumlanacak? Bu sezon bu sorulara cevap aranacak.
Golden State Warriors: %47
Warriors’ın geçtiğimiz sezon büyük sorunu, Stephen Curry dinlendiğinde hücumlarının tamamen çökmesiydi. Cleaning the Glass verilerine göre Curry ve Jimmy Butler III sahada yokken Golden State yalnızca 100 pozisyon başına 104,2 sayı üretebildi; bu da tüm lig kadrolarının sadece %5’lik diliminde yer aldı. Karşılaştırma yapmak gerekirse, Curry sahadayken bu rakam 120,1’di ve %85’lik dilimdeydi.
Ancak Butler’ın takas dönemi sonrası gelişi bu sorunu çözdü. Curry yokken sahada olan Butler, takımı 100 pozisyon başına 113,9 sayıya çıkardı (%47’lik dilim). Bu ortalama gibi görünse de Warriors için fazlasıyla yeterliydi, çünkü Curry sahadayken o kadar üst düzeydiler ki, onun olmadığı dakikalarda sadece ayakta kalmak yeterli oluyordu. Dahası, Curry’siz ama Butler’lı dakikalarda savunma %99’luk dilime çıktı. Sonuç: Butler’ın forma giydiği dönemde Warriors 23-8 yaptı ve ligin en iyi üçüncü net rating’ine ulaştı.
Tabii ki Curry sakatlanınca playoffların ikinci turunda hücum yine dağıldı, üstelik o sırada Butler da sakatlıklarla uğraşıyordu.
Houston Rockets: 1.21
Rockets, geçtiğimiz sezon birçok alanda mükemmel bir takım olsa da tek bir zaafları pahalıya patladı: yarı saha hücum verimliliği. Cleaning the Glass’a göre Houston, yarı saha skor verimliliğinde ligde sadece 22. sıradaydı; bu, playoff yapan takımlar arasında en kötü dereceydi.
GeniusIQ verilerine göre Rockets, hem normal sezonda hem de playofflarda izolasyon başına yalnızca 0,91 sayı üretebildi. Bu kategoride yalnızca Jazz, Wizards ve Raptors daha kötüydü. Perimetre oyuncularının hiçbiri set savunmalarına karşı istikrarlı şekilde pozisyon yaratamadı: Fred VanVleet (en az 100 izolasyonda %15 dilim), Amen Thompson (%15) ve Jalen Green (%12) zorlandı.
Çözüm: Kevin Durant. Sadece Rockets’ın önceki oyuncularından daha iyi olmakla kalmadı, aynı zamanda geçtiğimiz sezon tüm ligde izolasyondan en verimli oyuncu oldu: 1,21 sayı / izolasyon. Houston’ın tek zaafı buydu ve artık çözülmüş görünüyor. Durant, son çeyreklerde hücumun kontrolünü eline alarak Batı’da Rockets’ı durdurulmaz hale getirebilir.
Indiana Pacers: 13.6
Pacers’ın bu sezonki ana hedefi, Tyrese Haliburton’ın 2026-27’de aşil sakatlığından dönüşüne hazır şekilde yeniden zirveye oynayacak bir yapı kurmak. Bunun için iki kritik adım var:
- Myles Turner’ın ikamesine karar vermek (Isaiah Jackson, Jay Huff ya da dışarıdan bir isim).
- Son yıllarda ilk turdan seçilen gençlerden hangisinin kalıcı olacağını belirlemek: Bennedict Mathurin, Ben Sheppard ya da Jarace Walker.
Mathurin bu grupta en merak uyandıran isim. Çünkü potaya yönelen skorer tarzı Indiana kadrosunda tek. Ancak çaylak sezonundan bu yana gelişim göstermedi. İlk üç sezonunda istatistikleri neredeyse aynı kaldı. Örneğin PER’i (15 ortalama kabul edilir) çaylak yılında 13,1, ikinci yılında 13,0, üçüncü yılında 13,6 oldu.
Eğer Haliburton yokken Mathurin bu durağanlıktan çıkıp kanatlarını açabilirse, Pacers için uzun vadede çok değerli olacak.
LA Clippers: 14.5
Clippers, geçtiğimiz sezonun büyük bölümünde baskın bir takım görüntüsü çizdi — tabii ki yıldızları sahadayken. Dinlendiklerinde işler değişti. Cleaning the Glass verilerine göre Clippers, pivot Ivica Zubac sahadayken 100 pozisyon başına rakiplerinden 14,5 sayı daha iyi oynadı. Bu, en az 1000 dakika oynayan oyuncular arasında üçüncü en yüksek farktı (sadece Nikola Jokic ve Dorian Finney-Smith’in arkasında). Kawhi Leonard’ın sahada/benchte farkı ise 10,5 sayıydı ve bu da lig genelinde 9. sırada yer aldı.
Başka bir deyişle, Clippers’ın yedek kulübesini güçlendirmesi gerekiyordu ve yaz aylarını bu sorunu çözmeye ayırdılar. Brook Lopez’i Zubac için mükemmel bir yedek pivot olarak imzaladılar. Bradley Beal ve Chris Paul’ü uygun kontratlarla alarak arka alana oyun kurucu katkısı eklediler. Ayrıca John Collins’i kadroya katarak Zubac ile Leonard arasında çok yönlü bir uzun rotasyonu yarattılar. Clippers yaşlı bir kadroya sahip ve Batı’da sert bir rekabetle karşı karşıya, ancak hâlâ gerçek bir şampiyonluk adayı.
Los Angeles Lakers: 4.4
Kadroda Luka Doncic ve LeBron James gibi iki yıldız varken, Lakers teoride durdurulamaz bir oyuna sahip: James’in pick oyunları yıllardır rakip savunmalara kabus olmuştur. Ancak geçtiğimiz sezonki büyük takas sonrası, Lakers bu ikilinin pick-and-roll oyunlarını çok az kullandı. GeniusIQ verilerine göre normal sezonda James, Doncic için 100 pozisyon başına sadece 3,8 perde yaptı; Doncic ise James için 0,6 perde yaptı. Toplamda 100 pozisyon başına 4,4 perde.
Karşılaştırmak gerekirse: James ve Kyrie Irving, Cleveland’daki son iki sezonlarında 100 pozisyon başına 15,1 perde yapıyordu. James ve Austin Reaves, Lakers dönemlerinde 100 pozisyon başına 11,3 perde yaptılar.
Adil olmak gerekirse, Lakers bu yeni duruma geçtiğimiz sezon alışma sürecindeydi. Ayrıca playofflarda James-Doncic perde oranı ciddi şekilde arttı: 100 pozisyon başına 9,2 perde (bunun neredeyse tamamı James’in Doncic için perde yapmasıydı). Bu oyun Lakers’a bolca sayı getirdi: Doncic-James perdesinden doğrudan çıkan her hücumda ortalama 1,2 sayının üzerinde ürettiler. 2025-26 sezonunda bu eşsiz ortaklığı en verimli şekilde kullanmaları gerekiyor.
Memphis Grizzlies: %30,5
Grizzlies rekabet zaman çizelgesinde garip bir noktada. Yazın Desmond Bane’i takas ederek bir adım geri atmış gibi görünseler de hâlâ derin ve dengeli bir kadroya sahipler. Ancak Ja Morant, sorunlu üçlük şutunu düzeltmezse playofflarda ses getirmeleri zor.
Son üç sezonda (sakatlıklar ve cezalarla geçen dönemde) Morant, üçlüklerde sadece %30,5 isabet buldu. Bu, o süreçte en az 500 üçlük denemesi yapan tüm oyun kurucular arasında en kötü oran. Kariyer geneline bakıldığında ise Morant %31,6 ile şut attı; bu da aktif oyun kurucular arasında (minimum 1000 deneme) ikinci en kötü oran. Daha kötü olan tek isim Russell Westbrook. Morant başka alanlarda elit olsa da, modern NBA’in alan açmaya dayalı yapısında bu şut performansı sürdürülebilir değil.
Miami Heat: %56
Geçtiğimiz sezona girerken Bam Adebayo’nun uzun zamandır beklenen hücum sıçramasını yapacağına dair beklentiler vardı; çünkü artık daha fazla üçlük deniyor ve isabet buluyordu. Nitekim 2024 Mart’ına kadar kariyeri boyunca sadece 9 üçlük sokmuşken, geçen sezon 79 üçlük isabeti buldu. Ancak bu gelişmeye rağmen, hücumunun geri kalanında düşüş yaşadı.
Adebayo’nun gerçek şut yüzdesi kariyerinde ilk kez %56’ya düştü. Bu, 2020-21’deki %63’lük zirvesinden beri üst üste dördüncü düşüş oldu. Ayrıca kariyerindeki en düşük serbest atış oranını yakaladı, potaya daha az gitti ve post-up oyunlarında ligin en verimsiz uzunlarından biri oldu.
2025-26’da Heat, Norman Powell (geçtiğimiz sezon top başına en çok sayı üreten oyuncu) ve Tyler Herro ile arka alanda ekstra hücum gücüne sahip olacak. Ancak Doğu’da tekrar iddialı olabilmeleri için ön alanda Bam’in geri dönüşüne ihtiyaçları var.
Milwaukee Bucks: 1
Bucks, 2021’de NBA’in zirvesindeydi. Giannis Antetokounmpo, iki kez MVP olmuş ve 26 yaşında kariyerinin zirvesindeyken Finaller MVP’si ödülünü kazanmıştı. Onu çevreleyen kadro deneyimli ve güçlüydü. Ancak o zamandan bu yana dört sezonda yalnızca bir playoff serisi kazandılar:
- 2021-22: 2. turda Celtics’e elendiler
- 2022-23: 1. turda Heat’e elendiler
- 2023-24: 1. turda Pacers’a elendiler
- 2024-25: 1. turda Pacers’a elendiler
Bu süreçte sakatlıklar elbette büyük rol oynadı. Damian Lillard, Khris Middleton ve hatta Giannis’in kendisi kritik anlarda sakatlık yaşadı. Yine de, gerekçeler ne olursa olsun, bu sonuçlar Milwaukee gibi bir takım için büyük bir hayal kırıklığı oldu. İşte bu yüzden Bucks, yazın büyük mali riskler alarak kadroyu yeniden şekillendirdi.
Minnesota Timberwolves: 21
Anthony Edwards, NBA’in en iyi oyuncuları arasındaki yükselişini sürdürüyor. 2022-23’te üçüncü yılında All-Star seçildi. 2023-24’te ikinci takım All-NBA yaptı ve MVP oylamasında 7. oldu. 2024-25’te yine ikinci takım All-NBA yaptı ama bu kez 6. sıraya kadar yükseldi.
Bununla bağlantılı önemli bir not: Son 21 NBA şampiyonunun hepsinde güncel veya kısa süre önce seçilmiş bir birinci takım All-NBA oyuncusu vardı. Yani 2004 Pistons’tan bu yana her şampiyon, en az bir top-5 oyuncu tarafından sürüklendi. Edwards henüz o seviyede değil. Ama 24 yaşında ve bu sıçramayı yapabilecek kapasiteye fazlasıyla sahip.
Arka arkaya iki kez konferans finalinde elenen Timberwolves’un bu sezon çözmesi gereken şeyler var: Nickeil Alexander-Walker’ın yerini doldurmak, 30’larının sonundaki Mike Conley’in yükünü yönetmek, gençleri rotasyona katmak… Ancak en kritik gelişme Edwards’ın bir adım daha ileri gitmesi. O, gerçek bir “birinci takım All-NBA” oyuncusuna dönüşmeli. Çünkü şampiyonluk yolunda bir takımın en iyi oyuncusunun kanıtlanmış yolu bu.


