Luka Doncic’i Takaslayan Adam: Nico Harrison Kim ve Nasıl Çalışıyor?

20/Şub/25 11:24 Şubat 20, 2025

Meliksah Bayrav

20/Şub/25 11:24

Eurohoops.net

Eurohoops Çeviri, Dallas Mavericks Genel Menajeri Nico Harrison’ın hikayesiyle karşınızda.

by Melikşah Bayrav / info@eurohoops.net 

17 Şubat 2025 tarihinde The Athletic’te yayınlanan bu yazı, uyarlanarak Türkçe’ye çevrilmiştir

Bundan yaklaşık iki hafta önce Luka Doncic, şok edici bir takasın ardından Los Angeles Lakers‘ın yolunu tuttu. Bu takas, NBA takipçileri dışında ismi pek bilinmeyen bir yöneticinin isminin bir anda epey popüler bir hale gelmesine yol açtı.

Dallas Mavericks Genel Menajeri Nico Harrison’ın Luka Doncic’i henüz 25 yaşındayken NBA’in en popüler takımlarından birine göndermesi, daha şimdiden lig tarihinin en eşi benzeri görülmemiş olayları arasındaki yerini aldı. Öte yandan bu takasa gelen tepkiler de son derece büyük oldu.

Bazı Dallas taraftarları, takımın maçlarını oynadığı salonun önüne ‘tabut’ koydular. Ciddi sayıda taraftar kombinesini iptal etti, ayrıca Dallas Mavericks‘in sosyal medya hesaplarında da ciddi bir takipçi kaybı yaşandı.

Öte yandan bu takasa dair Dallas Mavericks’in yeni sahibi Miriam Adelson’ın konu aldığı birçok çeşitli komplo teorisi ortaya atıldı. Hatta bu komplo teorileri öyle bir boyuta vardı ki NBA Komisyoneri Adam Silver bile All-Star öncesinde düzenlediği basın toplantısında bu konuya değindi.

Yine de Genel Menajer Nico Harrison, her daim tepkilerin bir numaralı odak noktası oldu. Peki ya bu adam kim ve niye böyle bir şey yapmış olabilir?

İlk olarak Doncic’in takaslanması, iş sonuçlanana kadar gerçekten çok iyi saklandı. Öyle ki işin bittiği kesinleşene kadar Dallas ve Lakers yönetimleri dışında kimsenin konudan haberi yoktu. Hatta yeniden yapılanma süreci kapsamında bu takasın bir parçası olan Utah Jazz bile neredeyse takas tamamlanana kadar Doncic’in Lakers’a takaslandığından haberdar değildi.

Öte yandan Nico Harrison, hayatı boyunca sır tutma konusunda çok başarılı bir insan oldu. Bundan yaklaşık 30 sene önce Harrison, bizzat öz annesine hayatıyla alakalı çok önemli bir gelişmeyi paylaşmamıştı. Bunu yapmamıştı çünkü en azından bir süreliğine kimseye söylememesi gerekiyordu.

1992 senesinde savunma öncelikli bir üç numara olan Nico Harrison, West Point’ten Montana State Üniversitesi’ne transfer olmuştu. Buradaki ilk senesinin sonlarına doğru Harrison, önemli bir konu hakkında koçu Mick Durham ile konuşmak durumundaydı.

Harrison’ın ailesi, maddi açıdan oğullarını farklı bir şehirde okutacak durumda değildi. Dolayısıyla Harrison’ın okulda kalabilmek adına bursa ihtiyacı vardı. Nico Harrison’ın koçuna sorduğu soru ise burs alıp alamayacağıydı.

Koçunun bu soruya cevabı ise ‘olur ama daha önümüzdeki sömestire çok var, bu yüzden işi henüz resmiyete kavuşturamayız. Dolayısıyla bu cevabı bir süreliğine kendine sakla’ oldu.

Bu görüşmeden sadece iki hafta sonra Harrison’ın annesi, koç Mick Durham’ı aradı. Durham’a ‘oğullarını bir sene daha şehir dışında okutamayacaklarını, bu yüzden burs alıp alamayacağını’ sordu. Harrison kendine söyleneni yapmış ve ağzını kapalı tutmuştu.

52 yaşındaki Nico Harrison’ın kariyer yükselişini yakından takip edenler, Harrison’ın çok disiplinli bir insan olduğunu, vücuduna çok önem verdiğini, duygularından kolay kolay etkilenmediğini ve ağzının son derece sıkı olduğunu söylüyorlar. Sadece bilmesi gereken insanlar Harrison’da olan bilgilere hakim olabiliyorlar.

Öte yandan Nico Harrison’ın bu takası neden yaptığına dair bazı detaylar ortaya çıkmaya başladı. Bazı haberlere göre Harrison, Doncic’in fiziksel durumundan ve saha dışı alışkanlıklarından pek memnun değildi. Dolayısıyla Doncic’e göre çok daha iyi bir savunmacı olan Anthony Davis ile şanslarının daha yüksek olacağını düşündü.

Elbette bu sebepler, basketbolseverlerin bu takasa bakışlarının değişmesi konusunda pek etkili olmadı.

Dallas Mavericks‘teki dört yıllık görev süresinde Nico Harrison, büyük kararlar almakta hiç tereddüt yaşamadı. Bundan iki yıl önce Kyrie Irving, kariyerinin en iyi dönemlerinden uzak gözüküyordu. Buna karşın Harrison, önemli bir takasla Kyrie’yi Dallas kadrosuna kattı.

Bu yazı için The Athletic’e konuşmayı reddeden Nico Harrison, o dönem düzenlediği bir basın toplantısında Kyrie takasını ‘ben hiçbir risk görmüyorum, gerçekten bu takasta hiçbir risk görmüyorum’ sözleriyle açıklamıştı.

Bundan yaklaşık 23 sene önce Harrison, spor ayakkabı endüstrisine girmek isteyen bir ilaç satış temsilcisiydi. Portland Uluslarası Havaalanı’nda 2002 All-Star için Philadelphia’ya uçmaya hazırlanan Harrison, o sırada Nike için çalışan Ralph Greene Jr’ı fark etti.

Bu iki adam, birbirlerinin ismini duymaları dışında daha önce hiç tanışmamışlardı. Harrison, Nike’ın merkezi olan Beaverton’ın yakınlarında bir şehirde büyümüştü. Kolej döneminin ardından ise Belçika ve Japonya gibi yerlerde oynadığı kısa bir profesyonel basketbol kariyeri olmuştu.

Ralph Greene ise o sıralar Nike’da Global Pazarlama Direktörü olarak çalışıyordu.

Havaalanı’nda Greene’i fark eden Harrison, yanına yaklaşıp ‘hey, sen Nike’da mı çalışıyorsun?’ diye sordu.

Greene’den ‘evet’ cevabını alan Harrison, ardından ne iş yaptığını sordu. Greene’in basketbol alanında çalıştığını öğrendikten sonraki sözleri ise ‘ben de bu işi yapmak istiyorum’ oldu.

Bunun yanı sıra Greene’in de tanıdığı bir Nike çalışanından bahseden Harrison, muhabbete girmek ve Greene’in sıkı ağzını açmak için doğru cümleleri kurmuştu. Bu sayede Greene’in üzerinde iyi bir izlenim bırakan Harrison, buna ek olarak numarasını da almıştı.

Bu yazı için The Athletic’e konuşan Ralph Greene, o anlara dair ‘aslında böyle şeyler yaşandıktan sonra o kişinin ismini bir daha duymazsınız. Nico’da ise durum bu şekilde olmadı. Çok sağlam ve derli toplu bir insandı, en sevdiğim özellikleri hep bu ikisi oldu.” şeklinde konuştu.

Ertesi NBA sezonu başlamadan önce Nike, Nico Harrison’ı işe aldı. Böylelikle Portland Havaalanı’nda beklenmedik şekilde Ralph Greene’e denk gelmesi, Harrison’ın basketbol dünyasına geri dönebilmesini sağladı.

Nike’ın oyuncu temsilcileri, ‘The Seals’ lakabıyla anılırlar. Bu lakap, Elit Donanma Özel Operasyonlar Birimi’ne yönelik bir referanstır. Nike’taki ordu terminolojisi ise yalnızca bununla sınırlı kalmaz. Ekibin başı olarak bilinen ve Kobe Bryant ve LeBron James ile anlaşmasıyla ünlenen Lynn Merritt, ekibi tarafından ‘General’ lakabıyla anılır.

Nico Harrison’ın da dahil olduğu The Seals ekibi, işlerini sessiz şekilde yürütmeleriyle ünlendiler. Oyuncu temsilcileri, basketbol yıldızları ve Nike markası arasında bir köprü görevi görür.

Nico Harrison ise yıllarca Nike ile Kobe Bryant arasındaki iletişimde aracı olarak rol aldı. Buna ek olarak Anthony Davis ve Kyrie Irving gibi yıldızlarla da beraber çalıştı. Ayrıca Nike’ın Ja Morant, Devin Booker ve Jayson Tatum gibi isimlerle anlaşma sağlamasında da önemli rol oynadı.

Buna karşın Harrison, zamanında Steph Curry’i Nike’da tutma konusunda başarısız oldu. Bunun sonucunda Under Armour firması ile anlaşan Curry, markanın gün geçtikçe popülerleşmesinde büyük pay sahibi oldu.

Öte yandan Nico Harrison’ın Nike gemisine atlamaya ikna ettiği bir kişi daha vardı. Harrison, Luka Doncic’in Nike ile anlaşmasında rol alan kişilerden biriydi. Daha sonrasında ise Doncic, Nike’ın sahibi olduğu Jordan markasıyla sözleşme imzaladı. Harrison bu süreçte de rol oynadı.

Nike döneminde Nico Harrison ile beraber çalışan bir kişi ise Harrison’ın çalışma tarzına dair The Athletic’e şunları söyledi:

“Harrison, Nike’da çalıştığı süreç boyunca gizlilik ilkesini esas aldı. Planının bir parçası olmanıza ihtiyaç duyana kadar planını size asla söylemezdi. ”

LA Lakers‘ın Genel Menajeri, Basketbol Operasyonları Başkan Yardımcısı ve Kobe Bryant’ın eski menajeri Rob Pelinka ise Nico Harrison’ın güvenini Doncic takasından çok önce kazanmıştı. Harrison’ın Kobe’nin Nike temsilcisi olduğu dönemlerde bu üçlü, beraber farklı ülkelere seyahat ediyorlardı.

Harrison, Luka Doncic’i takaslamayı düşündüğü sıralarda bunu NBA’in geri kalanının bilmesini istemiyordu. Dolayısıyla Harrison, bu düşüncesini ilk olarak ağzını kapalı tutacağından emin olduğu bir arkadaşına, yani Rob Pelinka’ya sundu.

Bu ikili, 7 Ocak 2025 tarihinde Dallas’ta bulunan bir kahve dükkanında bir araya geldiler.

Harrison, bu düşüncesinin duyulmasının takım içerisinde ‘korkunç’ bir hava yaratacağından endişeleniyordu. Hoşnutsuz bir yıldız oyuncu, bu sene Jimmy Butler ile Miami Heat örneğinde de gördüğümüz üzere ciddi şekilde baş ağrısına yol açabilirdi.

The Athletic kaynaklarının edindiği bilgiye göre Harrison, Doncic’i bir yıldız karşılığında takaslayabileceğini ‘Lakers dışında en az bir takımla daha’ paylaştı. Buna karşın Harrison’ın ciddi şekilde takas görüşmeleri yürüttüğü tek takım Lakers oldu.

Öte yandan takasın ardından düzenlenen basın toplantısında Nico Harrison, anlaşma tamamlanana kadar sessiz kaldığı için arkadaşı Rob Pelinka’yı övdü. Yine de şu bir gerçek ki sessizlik, süreç boyunca Lakers’ın başına gelebilecek en iyi şeydi. Neden sessiz kalıp işi rahatça bitirebilmek varken bu durumu birileriyle paylaşıp Doncic için farklı tekliflerin gelmesine yol açsınlar ki?

Takas tamamlandıktan sonra diğer NBA takımlarının GM’leri, özel görüşmelerinde Doncic için ‘Lakers’tan daha iyi teklifler verebileceklerini’ konuştular. Hatta Lakers’ın Anthony Davis dışında herhangi bir önemli oyuncusunu yollamadan bu takası tamamlayabilmesinden dolayı öfkelilerdi.

Normalde Doncic gibi üst düzey bir yıldızın adı takas marketine düştüğü zaman durum bu şekilde ilerlemez. Birçok farklı takım, böyle bir ismi kadrosuna katabilmek için önemli tekliflerle devreye girer. Doncic özelinde ise durum bu şekilde olmadı.

Nike’ta Nico Harrison ile yakın çalışan Jian Allen, Harrison’ın karar verme sürecindeki tavırlarına yönelik The Athletic’e şunları söyledi:

“Gerçekten büyük bir amaca hizmet ettiğine inandığı zaman cesur kararlar almaktan çekinmeyen biri. Buna rağmen Nico, risk hesaplama konusunda şu ana kadar gördüğüm en titiz insanlardan bir tanesi. Nico’nın yaptığı işlerde gelişigüzel hiçbir şey olmaz.”

2013’te Kobe Bryant’ın aşil tendonu yırtıldığı zaman Harrison, Kobe’ye bir destek mesajı göndermek istedi. Sakatlıktan kısa süre sonra Nike, Los Angeles Times gazetesine tüm sayfayı kapsayan bir reklam verdi. Sayfada Kobe’nin kariyeri boyunca elde ettiği başarılar ve ‘bize bir daha göster’ yazısı yer alıyordu.

Nike, bu tür kampanyaları hep öncesinde Kobe’den onay alarak yürütmüştü. Buna karşın bu sefer kimse reklam yayınlanmadan önce Kobe’ye bir şey sormamıştı. Nico Harrison, Kobe’nin bu reklamı kendi başına fark etmesini istemişti.

Doncic konusunda ise Harrison’ın Doncic’in yaşam tarzına dair bazı ciddi endişeleri vardı. Her ne kadar her akşam 30 sayı atıp triple-double yapabilecek yetenekte olsa da Doncic, çalışma etiği bakımından Harrison’ın kendisinden beklediği değerlere sahip değildi.

Yıllarca Kobe Bryant ile çalışan Nico Harrison, ‘Mamba Mantalitesi’nin’ ne olduğunu çok iyi biliyordu. Harrison’ın karakteri de bu şekildeydi.

Şu an Washington Üniversitesi’nde başantrenörlük yapan ve kolej döneminde Nico Harrison’ın takım arkadaşı olan Danny Sprinkle, Harrison’dan ‘Gerçekten çok disiplinli ve detaycı bir insandı. Sağlığa çok önem verirdi, bize sürekli ‘bugün ne yedin?’ gibi sorular sorardı’ şeklinde bahsediyor.

Öte yandan Harrison’ın babası da çok disiplinli bir insandı. Bir röportajında Nico Harrison, babasının 30 sene boyunca bir alüminyum tesisinde çalıştığını ve ’30 senede sadece bir gün işe gidemediğini’ söylemişti.

Nico Harrison’ın beraber büyüdüğü insanlardan biri olan Jerry Olson ise Harrison’ın disiplininden ‘bir keresinde bir oda arkadaşı ondan ‘tek yaptığı şey ders çalışmak’ diye şikayet etmişti’ şeklinde bahsediyor.

Nike’a ilk olarak ‘spor pazarlaması temsilcisi’ olarak giriş yapan Nico Harrison, yıllar içerisinde üst düzey bir yönetici konumuna yükseldi. Bu süreçte Kobe Bryant’ın güvenini kazanan Harrison, ayrıca şirkete birçok önemli yeteneğin kazandırılmasında önemli rol oynadı. Nike kariyeri, onu NBA’de bir Genel Menajer olmaya hazırladı.

Harrison’ın her daim saygıyla baktığı organizasyonlardan biri de San Antonio Spurs oldu. Nike’dayken Spurs‘ün yıldız oyun kurucusu Tony Parker ile çalışan Harrison, ayrıca NBA ve Spurs tarihinin önemli savunmacılarından Bruce Bowen ile de çocukluk arkadaşıydı.

2016 yılında iki Asistan Genel Menajerini kaybeden San Antonio Spurs, o sene Nico Harrison’ı kulübe dahil etmeyi düşündü. Buna karşın sürecin sonunda Harrison, Nike’da çalışmaya devam etti. 2021 senesinde ise kulübün o dönemki sahibi Marc Cuban, Harrison’ı Genel Menajer olarak işe aldı.

2018 yazında Dallas Mavericks‘e katılan Luka Doncic ise Kobe Bryant mantalitesine kıyasla bambaşka bir görüntü sergiledi. 25 yaşındaki Doncic, kendi yaşındaki üst düzey sporcularda pek görmediğimiz şekilde bira ve nargile içiyor. Doncic’in bu davranışları, Nico Harrison’a göre değildi.

Dolayısıyla zaman içerisinde Dallas organizasyonunun Doncic’i ‘davranışlarından sorunlu tutamadığına’ dair bazı soru işaretleri ortaya çıkmaya başladı.

Dallas yönetimi, her daim Luka Doncic’i fiziksel açıdan daha iyi olmaya zorlasa bile başarılı olamadı. Her ne kadar NBA’deki ilk senesinin ardından hiçbir zaman maç başına 27 sayı, 8 ribaund ve 8 asist ortalamalarının gerisine düşmese bile Doncic, hiçbir zaman fiziğine iyi bakmasıyla ünlü bir oyuncu olmadı.

Öte yandan Doncic, zaman içerisinde Dallas’ın kararlarında daha çok söz hakkına sahip olmaya başladı.

2018 ile 2021 yılları arasında Dallas Mavericks yönetiminde yer alan Haralobos Voulgaris, My First Million isimli podcast programında Luka Doncic hakkında şunları söyledi:

“Dallas’ta çalışan benim dışımdaki herkes Doncic’ten korkuyordu. Çaylak sezonundayken bir keresinde bir termosu limonata ve soğuk çayla doldurdu. O an (kulüp sahibi) Marc Cuban’a dönüp ‘bu şekilde kalori almak çok zararlı’ dedim. Marc ise bana ‘yerimi bilmemi’ söyledi.”

NOT: Marc Cuban, bu anı hakkında The Athletic’e ‘Bob’un ağzı iyi laf yapar’ yorumunu yaptı

luka-doncic-dallas-mavericks

Sezon başı Kasım ayında Luka Doncic, kulübünün açıklamasına göre ‘sağ bilek burkulması’ nedeniyle beş maçta forma giyemedi. Buna karşın Dallas’ın bu konuya dair yaptığı sakatlık açıklaması doğru değildi. The Athletic kaynaklarının edindiği bilgiye göre gerçek şuydu ki Doncic, fiziksel açıdan hazır olmadığı için bu beş maçta forma giyemedi.

Dolayısıyla Dallas, Luka Doncic’in fiziksel durumu hakkında ciddi şekilde endişeye kapılmış olabilir. Doncic, kariyerinin herhangi bir aşamasında bu sezonki kadar maç kaçırmamıştı. 25 yaşındaki Luka Doncic, bu sezon NBA kariyerinde ilk kez 60 maçın altında kalmış olacak.

Tabii öte yandan Dallas’ın Doncic yerine kadrosuna kattığı Anthony Davis, son altı sezonda dört kez 60 maçın altında kaldı. Buna ek olarak Davis, Dallas formasıyla çıktığı ilk maçta omuz sakatlığı yaşadı.

Tüm bunlara rağmen Doncic’in fiziksel durumu, Nico Harrison da dahil olmak üzere Dallas cephesinde bariz endişelere sebep oldu. Bir noktadan sonra Doncic’in vücudunun beklenenden çok daha çabuk bir şekilde yıpranmaya başlayacağını düşündüler. Dolayısıyla Nico Harrison, bir gün NBA MVP’si olma potansiyelini taşımasına karşın Doncic’i elden çıkarmaları gerektiğini hissetti.

Açıkçası bu karar, çok büyük ölçüde bizzat Nico Harrison tarafından alınmış gibi gözüküyor. Harrison’ı 2021 senesinde göreve getiren Marc Cuban, o zamanlar kulüp sahibi olmasından dolayı takımı ilgilendiren kararlarda önemli derecede söz sahibiydi. Cuban’ın 2023 yılında çoğunluk hisselerini Miriam Adelson’a satmasının ardından işler değişti. O zamandan itibaren Nico Harrison, organizasyonun ‘baş karar vericisi’ haline geldi.

Şubat ayının başlarında Microsoft’un eski CEO’su Bill Gates ile bir etkinliğe katılan Marc Cuban, orada yaptığı açıklamalarda ‘Doncic’in takaslanmasını desteklemediğini’ net şekilde belirtti. Nico Harrison ise Doncic’i takaslamayı düşündüğünü takımın eş sahibi Patrick Dumont’a ilk söylediğinde Dumont’un ‘güldüğünü’ açıkladı. Buna rağmen takas gerçeğe dönüştü.

Nico Harrison’ın çocukluk arkadaşı Jerry Olson, takasın ardından Harrison’a ne dediğini anlattı:

Evet, aldığı kararın destek görmediğinin farkındayım. Günün sonunda bu takas işe yaramayacak olabilir ama ben ona güveniyorum. Takastan sonra ona ‘seninle gurur duyuyorum’ dedim.”

Dallas’ta kaldığı senaryoda Luka Doncic, sezon sonu takımıyla 5 yıl, 345 milyon dolarlık bir maksimum kontrat imzalayabilecekti. Açıkçası Doncic’in isteği, yazın Dallas Mavericks ile yeni bir sözleşme imzalamaktı. Doncic, niyetinin bu şekilde olduğunu Lakers ile ilk basın toplantısında da ifade etti.

Buna karşın The Athletic kaynaklarının edindiği bilgiye göre Dallas Mavericks, Luka Doncic’e 5 yıllık bir maksimum kontrat vermeyi hiç düşünmedi bile. Dolayısıyla Harrison’ın yıldıza karşılık bir yıldız takaslamak için ligde gerçekten güvendiği tek GM ile görüşmesi de tesadüf eseri değildi.

Nico Harrison’ı tanıyanlar, birine gerçekten güvendiği zaman her konuda ne kadar şeffaf olduğunu söylüyorlar. NBA takımlarından birinin GM’i ise The Athletic’e Harrison’ın ‘neredeyse fazla dürüst’ olduğunu belirtiyor.

The Athletic kaynaklarının edindiği bilgiye göre Nico Harrison, Doncic’i takaslamasının ardından ertesi sabah Cleveland’da Dallas oyuncularına bir konuşma yaptı. Harrison, olayın şokunu halen atlatamamış olan oyuncu grubuna ‘hedeflerinin hala aynı, yani şampiyonluk kazanmak olduğunu’ söyledi.

Hem özel toplantılarda, hem de basına yaptığı açıklamalarda Harrison, ‘Davis’i kadrolarına katarak şampiyonluk şanslarının artttığını hissettiğini’ söyledi. Harrison, Dallas’ta inşa etmeye çalıştıkları takım kültürü açısından Davis’in Doncic’e göre ‘daha uygun bir oyuncu’ olduğunu düşünüyor.

Nico Harrison, takastan sonra düzenlenen basın toplantısında şu sözleri söylemişti:

“Bazı insanlar bir yerdeki kültüre uyum sağlarlar, bazı insanlar ise gelip oradaki kültürün gelişimine yardımcı olurlar. Bu ikisi ayrı şeylerdir. Ben buraya gelecek olan oyuncuların kültürün gelişimine yardımcı olacaklarına inanıyorum.”

Doncic’i Lakers‘a takaslarken yalnızca güvendiği arkadaşı Rob Pelinka ile görüşen Nico Harrison, buna ek olarak Lakers’ın takasta kullanabileceği tüm önemli parçaları da işin içine dahil etmeme kararı aldı. Dolayısıyla takasın sonunda Austin Reaves, çaylak keskin şutör Dalton Knecht ve 2031 Draft’ı için geçerli olan bir adet 1. tur hakkı, Lakers’ta kalmaya devam etti.

Normalde Doncic çapında bir genç yıldızı kadroya katmak, bir takım için çok sayıda değerli parçayı gözden çıkarmak anlamına gelir. Buna karşın Nico Harrison, günün sonunda içgüdülerine güvendi ve bir kumar oynamayı seçti.

“Hiç hamle yapmamak benim için en kolayı olurdu. Muhtemelen herkes beni hiçbir şey yapmadığım için överdi. Biz bu takasa gerçekten inandık, doğru seçimi yapıp yapmadığımı zaman gösterecek.”

Basketbol gündemindeki en son gelişmeleri kaçırmamak için tıklayın!