by Eurohoops Team / info@eurohoops.net
Eurohoops Türkiye’yi YouTube’da takip etmek için tıklayın!
19 Ekim 2025 tarihinde Bleacher Report’ta yayınlanan ve Grant Hughes tarafından kaleme alınan bu yazı, uyarlanarak Türkçe’ye çevrilmiştir.
2025-26 NBA sezonu kapımızdayken artık toparlanma zamanı.
Son üç ayda yapılan işe alımlar, kovulmalar, draft seçimleri, takaslar, imzalar, çıkış yapan oyuncular, sakatlıklar, iddia edilen maaş sınırı ihlalleri ve bunların arasındaki her şey, her takımın resmini iyice karmaşık hale getirdi.
Bütün bunları kapsayan bir sezon ön izlemesi hazırlamamız imkânsız olurdu — ayrıca artık dikkat süremiz de o kadar uzun değil… Şey, ne diyordum ben? Daha dar düşünmemiz gerekiyor.
Haydi her takım için bir kelime seçip, sezona o kelimeden yola çıkarak bakalım.
Atlanta Hawks – Zehir
Atlanta Hawks, Kristaps Porzingis, Nickeil Alexander-Walker ve Luke Kennard’ın katılımıyla ciddi şekilde güçlenmiş durumda — hatta belki Doğu’da ilk dört sıra için mücadele edebilecek seviyeye gelmiş olabilirler. Ancak bu daha çok genel bir tahmin.
“Zehir” kelimesi ise özel olarak, Atlanta’nın New York Knicks için ne anlama gelebileceğine işaret ediyor.
Hiç şüphe yok ki New York, konferansı birinci bitirebilecek güce sahip ve şampiyonluk adayı olarak görülmeyi hak ediyor. Ancak bu süreçte Jalen Brunson ve Karl-Anthony Towns’un büyük roller üstleneceği düşünüldüğünde, Knicks savunması tekrar tekrar yapılacak pick-and-roll veya pick-and-pop hücumlarına karşı savunmasız hale gelebilir.
Geçen sezon pick-and-roll setlerini en çok kullanan oyuncu Trae Young’dı ve bu konuda tam bir teknisyen. Porzingis’in dış şutu ise uzun savunmacılar için tam bir kâbus. Bu iki oyuncu, tek başlarına Knicks’i alt üst edebilir.
Elbette New York savunma eşleşmelerini değiştirip en zayıf iki savunmacısını bu aksiyonlardan uzak tutmaya çalışabilir. Fakat Hawks, Knicks’in temkinliliği kadar acımasız derecede avcı bir takıma dönüşebilir.
Hiçbir şey kesin değil, ama bu durum hem Atlanta hem de New York açısından dikkat edilmesi gereken bir mesele.
Boston Celtics – Matematiksel

Geçen yıl Boston Celtics, 100 pozisyon başına 49.6 üçlük denemesiyle ligin zirvesine çıktı ve “üç, ikiden fazladır” anlayışını keşfedilmemiş bir noktaya taşıdı. Toplamda, 2024-25 Celtics takımı tarihteki herhangi bir takımdan 200’den fazla üçlük denemesi yaptı.
Celtics, şampiyonluk kalibresinde bir kadroya sahipken bile rakiplerini matematiksel olarak yenmeyi hedeflediyse, şimdi —kadro sakatlıklar ve ciddi mali kısıtlamalarla zayıflamışken— neler yapabileceklerini hayal edin.
Yüksek hacimli üçlük denemeleri, oyundaki varyansı artırır. Kadro kalitesi açısından dezavantajlı bir takım, sıcak bir şut gecesi geçirirse, daha yetenekli ama daha geleneksel şut tercihleri yapan rakiplerini yenebilir.
Jayson Tatum sakatken ve diğer üç önemli rotasyon oyuncusu —Jrue Holiday, Kristaps Porzingis ve Al Horford— bu sezon başka takımlarda oynarken, Celtics’in kaybedecek hiçbir şeyi yok. Bu yüzden, onların ligin en uç hücum stillerinden birine daha da fazla yönelmelerini beklemeliyiz.
Brooklyn Nets – Öncü
Belki de Brooklyn Nets doğru bir şeyin peşinde.
İlk turdaki beş draft hakkının tamamını kullanarak alışılmışın dışında davrandılar ve bununla da yetinmeyip dört oyuncu —Egor Demin, Nolan Traore, Ben Saraf ve Danny Wolf— seçtiler; bu oyuncuların en belirgin özellikleri hücum zekâsı ve pas vizyonu olabilir.
NBA, “taklit” üzerine kurulu bir ligdir, ve 2024-25 Indiana Pacers’ın hızlı düşünen, pas ağırlıklı hücum anlayışını taklit etmeye çalışmaktan daha kötü fikirler de vardır. Ayrıca Brooklyn’in, bir noktada serbest oyuncu piyasasından pahalı bir skor yıldızı çekebilmek amacıyla kadrosunu zeki oyun kurucular ve pas öncelikli düşünürlerle dolduruyor olması da mümkün.
Gerçek motivasyonları ne olursa olsun, Nets bu sezon son derece ilgi çekici bir deney olacak. Ya taktiksel olarak son çarelere sarılıyorlar ya da önümüzdeki on yılın NBA basketbolunun nasıl görüneceğinin öncülüğünü yapıyorlar.
Charlotte Hornets – Donut
LaMelo Ball sağlıklı olduğunda ligin hücumda seviyeyi yükselten en etkili oyuncularından biri, ve Charlotte Hornets bu yazı onun etrafını son yıllara göre çok daha fazla şutör ve ikincil oyun kurucu ile çevirmek için kullandı. Brandon Miller, Kon Knueppel, Tre Mann, Spencer Dinwiddie ve Collin Sexton arasında Hornets, karar verme becerisi ve şut yeteneği yüksek oyunculardan oluşan fazlasıyla geniş bir rotasyona sahip.
Ancak bu oyuncuların hiçbirinin pozisyon olarak kısa forvetin ötesine geçebilmesi pek mümkün değil — çoğu için orası bile zor bir seviye. Charlotte, 4 numarada Miles Bridges, sağlıklı bir Grant Williams, gelişim projesi Tidjane Salaun ve hatta zaman zaman undersized görünümlerde çaylak Liam McNeeley ile fena sayılmayacak bir derinliğe sahip.
Ancak pivot pozisyonunda Hornets’in neredeyse hiçbir şeyi yok.
Mason Plumlee, Moussa Diabate ve çaylak Ryan Kalkbrenner’dan oluşan rotasyon, belki de tüm ligin en zayıf uzun rotasyonu olabilir. Hornets pota altını nasıl çözeceğini bulamadığı sürece, onları Play-In yarışında ciddiye almak zor.
Chicago Bulls – Ortalama
En azından Chicago Bulls söz konusu olduğunda ne alacağını biliyorsun — ilham vericilikten uzak ama metronom gibi istikrarlı bir organizasyon.
Bulls, 2022-23 sezonunda 40, 2023-24’te 39 ve geçen sezon yine 39 maç kazandı. Bunlar kötü dereceler değil, hatta Chicago’ya üst üste üç kez Play-In bileti kazandırdı. Güvenilirlik senin için önemliyse, bu takım tam sana göre.
Takımda potansiyel bir çıkış noktası, ikinci yılındaki forvet Matas Buzelis olabilir. Agresif tarzı ve gelişen hücum yeteneğiyle, en azından sahadayken Bulls’u izlemeyi eğlenceli hale getirecek. Ancak her Buzelis’in yanında, 34 yaşında garip bir yeniden doğuşla harika şut atan ama artık düşüşe geçmeye hazır bir veteran pivot Nikola Vučević var. Buzelis yükselirken, “Vooch” düşecek.
Josh Giddey, takımı tanking’den (bilerek kaybetmekten) uzak tutacak kadar iyi ama onları playoff seviyesine taşıyacak kadar da değil. Coby White ve Ayo Dosunmu da sağlam ama sıradan oyuncular; üstelik ikisi de takas adayları arasında.
Chicago muhtemelen 42’den fazla, 37’den de az galibiyet alamaz. Yaşasın istikrar(!).
Cleveland Cavaliers – Kanıtlanamamış
New York Knicks, 2023’teki ilk tur serisinde onları fiziksel olarak ezmişti. 2024’te Boston Celtics’e karşı alınan 4-1’lik ikinci tur hezimetinin ardından takas söylentileri çıktı ve başantrenör J.B. Bickerstaff görevinden alındı. Ardından geçen sezon, Indiana Pacers durmaksızın uyguladığı baskıyla Cleveland’ın soğukkanlılık ve top kontrolü eksikliğini ortaya çıkardı — yine 4-1’lik bir elenişle.
Cavs bu yaz bazı düzenlemelere gitti; playoff temposuna daha uygun bir rotasyon oluşturmak adına Lonzo Ball ve Larry Nance Jr.’ı kadroya kattı. Playoff baskısı altında dağılan Ty Jerome ve Isaac Okoro ise gönderildi. Takımın şu anda maaş sınırında ikinci eşiğin üstünde olan tek ekip olması, yıllardır yaşanan hayal kırıklıklarının ardından artık tamamen playoff başarısına odaklandıklarını gösteriyor. Bu kadar pahalı bir kadro, üst üste dördüncü kez erken elenemez.
Şu anda Cavs, Darius Garland ve Max Strus’un sezon başındaki sakatlıklarına rağmen Doğu Konferansı’nı birinci bitirme potansiyeline sahip. Ancak ligin geri kalanı pek etkilenmiş görünmüyor; çünkü Cleveland belki de son yılların en az korkulan normal sezon devi olabilir. Geçen sezonki 64 galibiyeti tekrarlasalar bile, hâlâ şüpheyle bakılacak bir takım konumundalar.
Cleveland, NBA’in en belirgin “kanıtla kendini” takımı.
Dallas Mavericks – Uzunluk
Başarı boy ortalamasıyla ölçülseydi, Dallas Mavericks bir şampiyonluk adayı olurdu.
Ne yazık ki ligin en garip şekilde kurulmuş kadrolarından biri, bolca pivota ve uzun forvete sahip olduğu için övgü alamayacak. Gerçek başarı, Mavericks’in şut üretmeyi, rakip guard’ları savunmayı ve sahayı açmayı neredeyse bu işlere uygun hiçbir geleneksel araca sahip olmadan nasıl başaracağına bağlı olacak.
D’Angelo Russell, Dallas’ın rotasyonda oynayabilecek tek oyun kurucusu; Max Christie ise arka alan top yönlendiricilerine karşı güvenilebilecek belki de tek savunmacı. Dante Exum sonunda sağlıklı kalabilir, eski dost Dennis Smith Jr. da kariyerini yeniden canlandırabilir, ama ikisi de büyük dakikalar oynamaya uygun değil.
Mavs, eksiklerini savunmada ve ribaundlarda üstünlük kurarak telafi etmeye çalışacak. Anthony Davis, Dereck Lively II, Daniel Gafford, Cooper Flagg, PJ Washington ve Naji Marshall’ın pota altında görev alacağı düşünüldüğünde, bu alanlarda iyi üretim yapacakları kesin. Ancak en iyi oyuncularını aynı anda sahaya sürebilmek için bazılarını doğal pozisyonlarının dışında oynamak zorunda kalacaklar.
Flagg ve Washington’ı kanatlarda, Davis’i de Lively’nin yanında 4 numarada hayal etmek kulağa heyecan verici gelse de, bunun uzun vadede sürdürülebilir bir strateji olmadığı açık.
Denver Nuggets – Destekli

Denver Nuggets muhtemelen Nikola Jokić’in kenarda olduğu dakikalarda yine geriye düşecek, ancak artık fark o kadar büyük olmayacak. 2024-25 sezonunda Jokić sahada değilken takımın net reytingi 100 pozisyon başına tam 21.3 puan düşüyordu — bu da oldukça yıkıcı bir istatistikti.
Jonas Valančiūnas’ın gelişiyle Nuggets, uzun zamandır ilk kez gerçekten güvenilir bir yedek pivota sahip oldu. Valančiūnas, Jokić’in hücumdaki etkisini birebir taklit edemese de, rakip uzunlarla mücadele edebilecek, ribaund toplayabilecek, ara sıra orta mesafe şutlar sokabilecek ve ligin en yavaş ama en keyifli şut fintesiyle taraftarları eğlendirecek.
Bu durum, Jokić için daha fazla dinlenme anlamına gelebilir — ki bunu fazlasıyla hak ediyor. Eğer Nuggets, üç kez MVP seçilen yıldızı kenardayken farkı yalnızca iki-üç sayı civarında tutabilirse, ona daha uzun molalar vermek mümkün olur. Belki bu kısa ama etkili nefeslenmeler, Jokić’in oyundayken daha da baskın olmasını sağlar.
Jokić’in zaten erişilmesi neredeyse imkânsız bir seviyede olmasına rağmen hâlâ gelişebileceği fikri garip geliyor. Ancak onu ilk kez gerçekten sağlam bir yedekle desteklenmiş şekilde izliyor olacağız.
Detroit Pistons – Umutlu
Detroit Pistons kadrosundaki genel yetenek seviyesi, son yıllara göre oldukça yüksek; bunu geçen sezon 44 galibiyet ve playoff biletine ulaşmaları da kanıtlıyor. Sorun, uyumda yatıyor; özellikle de yıldız oyuncu Cade Cunningham çevresinde genç ve umut vadeden oyuncuların hücumda sahayı açabilme kapasiteleri söz konusu olduğunda.
Jalen Duren henüz kontrat uzatmadı ancak geleceğin pivotu olarak öne çıkıyor. Perimetreden şut atamaması, pozisyonu için olağan bir durum ama onu Ausar Thompson veya Ron Holland ile yan yana oynatmak zor olabiliyor. Bu ikisinin savunmada büyük değeri var ve mümkün olduğunca sahada kalmaları gerekiyor — özellikle Thompson için bu çok önemli.
Jaden Ivey, geçen sezon sakatlık öncesinde oynadığı 30 maçta üçlüklerde %40.9 isabet oranı göstermişti, ancak Pistons onun bir sonraki sözleşmesinde bu doğruluğun gerçek olduğunu kanıtlamasını bekleyecek.
Bu oyuncuların hiçbiri güvenilir dış şutör olarak yerleşmese bile, önemli katkılar sağlayacak ve/veya değerli takas kozları olacaklar. Detroit bu sezona, en az birinin şutlarını başarıyla sokmasını umarak giriyor.
Golden State Warriors – Çaba

Bu yıl Golden State Warriors, standart NBA hücumunun temel noktasına sınırlı derecede erişime sahip olacak. Yani sahada dururken rakibini geçip potaya gitme konusunda gerçekten uzmanlaşmış tek bir oyuncuları yok.
Tahmin edileceği üzere, tecrübeli ve son derece zeki bir veteran koleksiyonu, alternatif giriş noktaları bulma konusunda çok iyi olacak.
Steph Curry’nin sahadaki çekim gücü hâlâ sınıfının en iyisi ve her zamanki gibi topun dışında hareket ederek savunmayı kırılma noktasına kadar bükmeye devam edecek. Jimmy Butler, Draymond Green ve Al Horford ise gelişmiş basketbol taktikleri konusunda doktora seviyesinde bilgiye sahip ve Steph ile birlikte etkili pas trafiği, kesmeler ve rakip hatalarından faydalanma konusunda adeta bir bulut gibi hareket edecekler.
Takım, bunu yaparak kazanmak zorunda; pas ve akıl yürütme ile başarıyı yakalamak zorunda, çünkü kadro geleneksel koşu-zıplama atletizmi açısından ciddi şekilde sınırlı. Brandin Podziemski top kullanma konusunda yeni bir seviyeye ulaşmaz veya Jonathan Kuminga top ona geldiğinde sürekli hata yapmayı bırakmazsa, Golden State’in hücumu tamamen yaratıcı çözümler üzerine kurulu olacak.
Houston Rockets – Güçlenmiş
Reed Sheppard, sahneye gel. Houston Rockets’in bir sonraki oyun kurucusu sensin.
Belki de.
Amen Thompson, Fred VanVleet’in sezonu ön çapraz bağ yırtığı nedeniyle kapatmasının ardından oyun kurucu görevini üstlenme şansı yakalayacak, ancak en mantıklı halef profili Sheppard görünüyor. 2024 draftında 3. sıradan seçilen Sheppard, çaylak sezonunda sınırlı süre aldı ve yeterince etkili olamayarak “kadromuz dolu” gerekçesini sınırlı rolünü savunmak için daha az ikna edici hâle getirdi.
Sheppard, Kentucky’de inanılmaz şut performansı sergiledi ve savunmada rakipleri alt üst eden istatistikler topladı. VanVleet’in doğal halefi olarak görülüyor ve Houston’un arka alan hiyerarşisinde kilit bir konum garantisi gibi duruyor.
Rockets, Kevin Durant’ı takasla kadroya kattı ve zaten güçlü olan ön hattı daha da güçlendirdi; amaç, geçen sezonki 52 galibiyet ve ilk tur playoff elenişini geliştirmek. Bu, Sheppard’ın herhangi bir şekilde yavaş yavaş adapte edileceği bir durum değil. Artan rolü hakkıyla üstlenip üstlenememesi, Rockets’in bu yüksek hedeflere ulaşıp ulaşamayacağını belirleyecek önemli faktörlerden biri olabilir.
Indiana Pacers – İzinli
Indiana Pacers emekli değil, ama bir süreliğine mola verecekler. Tyrese Haliburton’ın aşil tendonu yırtılması, 2025-26 denkleminden bir All-NBA yıldızını çıkarmakla kalmıyor; Indiana’dan, zeki, fırsatçı ve bencil olmayan bir koşu-temelli hücum makinesi olarak özünü de alıyor.
Ayrıca, ligin gerçek anlamda üçlük ve savunma yapabilen az sayıdaki pivotundan biri olan Myles Turner da yok.
Haziran ayında New Orleans Pelicans ile yapılan ve Pacers’a 2026 birinci tur seçim hakkını geri kazandıran takas, şimdi neredeyse kehanet gibi görünüyor. Bu varlık, Indiana’nın yavaşlamayı yönetmesine ve doğru koşullar oluşursa tamamen ‘tanking’ yapmasına imkân tanıyor.
Normalde bu tür izinler kişisel gelişim sağlar. Eğer bu, Andrew Nembhard’in bir adım daha ileri gitmesi veya Bennedict Mathurin’in sadece skor atmanın ötesinde neler yapabileceğini göstermesi şeklinde gerçekleşirse, işte o zaman daha iyi olur. Her halükarda, bu Pacers için tam anlamıyla bir “boşluk yılı”. 2026-27 sezonunda iş başı yapacaklar.
LA Clippers – Derin
Chris Paul, Bogdan Bogdanović, Derrick Jones, Nicolas Batum ve Brook Lopez oldukça sağlam bir beşinci başlangıç rotasyonu oluşturur. Bu birimde pick-and-roll oyun kurma becerisi, veteran zekâsı, beş pozisyonda şut tehdidi ve rakip ilk beşleri zorlayacak yeterli savunma gücü var. LA savunmayı daha da sertleştirmek isterse, kendi “boğucu” oyuncusu Kris Dunn’a da başvurabilir.
Ancak bahsettiğimiz bu oyuncuların hepsi bu sezon Clippers için yedekten gelmeli; bu da alışılmadık bir derinlik seviyesini gösteriyor.
Şüpheciler, James Harden’ın 36 yaşına girmesi ve Kawhi Leonard’ın sık sık sakatlıklar yaşaması nedeniyle ekstra rotasyonun gerekli olduğunu söyleyebilir. Ama bu, bu sezon Clippers’ın neredeyse tüm takımlardan daha fazla başlangıç düzeyinde yeteneğe sahip olduğu gerçeğini değiştirmez. LA, en kırılgan oyuncuların sakatlık riskini sınırlamak isterse, Harden, Leonard ve korunması gereken diğer oyuncuların sürelerini 20’li dakikaların üstüne sınırlayan bir stratejiyi kolayca benimseyebilir.
Bir takımın sekizinci, dokuzuncu ve onuncu adamları playofflarda o kadar belirleyici değildir, ama Clippers derin bir bench’i kullanarak en iyi postseason sıralamasını elde edebilir ve en önemli maçlarda en büyük tehditlerini artırmak için pozisyon alabilir.
LA Lakers – Bağımlı

LeBron James, sakatlık nedeniyle kariyerinin ilk sezon açılışını kaçıracağı için Los Angeles Lakers, hücum üretiminde neredeyse tamamen Luka Dončić’e bağımlı hale geliyor.
Aslında bu, sadece “Dončić ve birkaç adam” planı tarihsel olarak oldukça iyi işliyor diye değil, aynı zamanda Dončić’in geçen sezon onu zorlayan kondisyon ve sağlık sorunlarını geride bıraktığını kanıtlama fırsatı bulması açısından da olumlu olabilir. Ona şimdiye kadar sahip olduğu en az yardımla oyunu yönetme şansı vermek, bunun için en iyi yol olabilir.
Austin Reaves, hem kendisi hem de başkaları için oyun kurabilen üst düzey bir başlangıç oyuncusu ve Dallas’ta Dončić’in yanında Jalen Brunson ve Kyrie Irving’in üstlendiği rollere oldukça uygun bir profil sunuyor. Bunun ötesinde, Los Angeles’ın oyun kurma açısından neredeyse hiçbir alternatifi yok. ESPN’den Kevin Pelton, Lakers’ı lig ortalamasının üzerinde üretim yapması beklenen beşten az oyuncuya sahip dört takımdan biri olarak gösterdi; buna sağlıklı bir LeBron James bile dahildi.
James’in gelecek yaz serbest oyuncu olmasıyla, Lakers çok geçmeden tamamen Luka Dončić’in sahnesi olacak. Dončić, sezonun başında alışık olduğu rolde başarılı olmaya çalışacak.
Memphis – Sigortasız
Memphis Grizzlies’i en iyi tanımlayan kelime aslında “kısmen sigortalı” olurdu; bu, arka alanda sakatlıklara karşı dayanıklı ama ön hat için şimdiden baş gösteren talihsiz sağlık durumlarına tamamen hazırlıksız olduklarını güzel özetlerdi.
Ama tek kelime kuralımız var, bu yüzden en yakın tanım bu.
Serbest oyuncu olarak kadroya katılan Ty Jerome, Scotty Pippen Jr. ile birlikte Memphis’e ligin en iyi yedek oyun kurucularını sunuyor; bu, Ja Morant’ın yaz dönemindeki ayak bileği sakatlığının ardından büyük bir avantaj. Morant’ın geçen sezon kaçırdığı maçlarda Grizzlies 18-14 ile iyi bir performans sergiledi; bu, büyük ölçüde Pippen’ın mükemmel savunması ve istikrarlı hücum yönetimi sayesinde oldu. Jerome’un varlığı, 2023’ten bu yana art arda altı maçtan fazla oynamamış Morant yokken Memphis’e bir başka başlangıç düzeyinde opsiyon sağlıyor.
Uzun rotasyonu ise tamamen ters bir durumda; Memphis, Jaren Jackson Jr., Zach Edey ve Brandon Clarke’in sezon başında sakat olması nedeniyle Jock Landale’a uzun süreler vermek zorunda kalacak.